[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2023, Cilt 37, Sayı 1, Sayfa(lar) 026-031
[ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ]
Dermatofitozisli Sığırlarda 25-Hidroksivitamin D ve Paratiroid Hormon Konsantrasyonları
Şükrü DEĞİRMENÇAY1, M. Sertaç EROĞLU1, Akın KIRBAŞ2, M. Cemal ADIGÜZEL3
1Atatürk University, Faculty of Veterinary Medicine, Department of Internal Medicine, Erzurum, TÜRKİYE
2Yozgat Bozok University, Faculty of Veterinary Medicine, Department of Internal Medicine, Yozgat, TÜRKİYE
3Atatürk University, Department of Microbiology, Faculty of Veterinary Medicine, Erzurum, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Dermatofitozis, 25-hidroksivitamin D, paratiroid hormon, sığır

Bu çalışmada, dermatofitozisli sığırlarda serum 25-hidroksi vitamin D [25-(OH)D] ile paratiroid hormon (PTH), kalsiyum (Ca) ve fosfor (P) düzeylerindeki değişikliklerin araştırılması amaçlandı. Çalışma materyalini yaşları 6-8 aylık olan 28 dermatofitozisli (enfekte grup) ve 14 sağlıklı sığır (kontrol grubu) oluşturdu. Sonuçlarımıza göre kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, enfekte grup anlamlı olarak daha düşük serum 25-(OH)D seviyelerine (P=0.001) sahipken, daha yüksek PTH, Ca ve P seviyelerine sahipti. Ayrıca serum 25-(OH)D düzeyleri lökosit (WBC) ve nötrofil (NEU) sayıları ile negatif korelasyona sahipti. Enfekte grup lezyonların dağılımına göre hafif ve şiddetli olmak üzere iki alt gruba ayrıldı. Kontrol ve hafif gruplarla karşılaştırıldığında, şiddetli grup en yüksek WBC (P=0,007) ve NEU (P=0,005) değerlerine ve en düşük 25-(OH)D düzeylerine (P=0,000) sahipti. Sonuç olarak dermatofitozisli sığırlarda D vitamini düzeylerinin önemli ölçüde düştüğü ve bu durumun bağışıklığı baskılayarak hastalığın kötüleşmesine yol açtığı sonucuna varıldı. PTH yüksekliği, D vitamini eksikliğini telafi etmek için vücudun enfeksiyona verdiği yanıt olarak değerlendirildi. Bu bulgular ışığında D vitamininin, hastalığın patogenezinde rol oynadığı ve tedavinin vazgeçilmez bir bileşeni olduğu düşünüldü.

[ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ]
[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]