Dursun
1, Nickel ve ark.
2 ve Getty
3 carnivorlarda, Hidaka ve ark.
15 rakun köpeğinde, Atalar ve ark.
16 ise kurt ve tilkilerde neurocranium'un dorsal kısmını os frontale ve os parietale kemikleri, lateral kısmını ise os temporale kemiğinin oluşturduğunu bildirmişlerdir. Çalışmamızda her iki ırkta da benzer durumdaydı. Dursun
1 ve Getty
3, köpeklerde processus zygomaticus küçük basit bir çıkıntı şeklinde olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmamızda Kangal köpeğinde os frontale'nin processus zygomaticus'u küt şeklinde çıkıntı halinde, Aksaray Malaklı köpeğinde ise daha sivri durumda olduğu gözlendi. Khosravi ve ark.
18 squama occipitalis'in gri kurtlarda geniş ve yassı olduğunu bildirmiş, inceleme materyallerimizden Aksaray malaklı köpeğinde kangal köpeğine göre daha uzun olduğu tespit edildi ve istatiksel açıdan P<0.01 düzeylerinde önemli olduğu değerlendirilmiştir. Dursun
1, Nickel ve ark.
2 ve Getty
3 foramen magnum squama occipitalis‘in her iki yanında yuvarlak boşluk olarak çevrelediğini bildirmektedirler. Araştırmada her iki ırk da benzer durumdaydı. Uddin ve ark.
17 kedilerde foramen magnum dikey genişliğinin köpeklerden daha kısa olduğunu bildirmektedir. Çalışmada kangal köpeğinde dikey genişliği daha fazla olduğu ve istatiksel açıdan P<0.01 düzeylerinde önemli olduğu gözlenmiştir. Khosravi ve ark.
18 gri kurtlarda, Atalar ve ark.
16 ise tilki, kurt gibi hayvanlarda crista sagittalis externa'nın uzun olduğu bildirmişlerdir. Çalışmamızdaki Aksaray Malaklı köpeğinde kangal köpeğine göre belirgin ve uzun olmasına rağmen istatiksel açıdan P>0.05 düzeylerinde anlamlı bulunmadı.
Dursun1, Nickel ve ark.2 ve Getty3 carnivorlarda, Atalar ve ark.16 tilki ve kurtlarda processus jugularis'in kısa ve caudal'e dönük olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmada ventrale dönük hafif içbükey olarak yer almaktaydı ve uzunluk olarak Kangal köpeğinde daha uzundu, fakat istatiksel açıdan P>0.05 düzeylerinde anlamlı bulunmadı. Atalar ve ark.16 protuberantia occipitalis externa kurtlarda belirgin durumda olduğunu fakat tilkilerde belirgin olmadığını bildirmişlerdir. Nickel ark.2 ve Getty3 carnivorlarda protuberantia occipitalis externa'nın oval şekilde olduğunu bildirmektedirler. Çalışmamda protuberantia occipitalis externa her iki türde de belirgin ve şekil bakımından benzer durumdaydı fakat uzunluk olarak kangal köpeğinde daha uzun olduğu tespit edildi ama bu durum istatiksel açıdan P>0.05 düzeylerinde anlamlı bulunmadı. Dursun1 carnivorlarda arcus zygomaticus dar ve oblik şekilde uzandığını, Uddin ve ark.17 kedilerde ince şekilde yer aldığını bildirmişlerdir. Araştırmada dar ve oblik şekildeydi. Hidaka ve ark.15 rakun köpeğinde, os nasale'nin çok uzun olduğunu, Uddin ve ark.17 kedilerde ince ve uzun şekillendiğini bildirmişlerdir. Araştırmada uzun ve dar şekildeydi. Dursun1, Nickel ve ark.2, Getty39 os maxilla'nın en büyük yüz kemiği olduğunu Karan ve ark.19,20 köpeklerde foramen infraorbitale'nin dar ve oval şekillendiğini, tuber faciale'nin bulunmadığını bildirmişlerdir. Araştırmada her iki ırk da os maxilla büyüktü, foramen infraorbitale Aksaray malaklı köpeğinde daha belirgin idi. Her iki inceleme materyalimizde de tuber faciale bulunmamaktaydı. Khosravi ve ark.18 gri kurtlarda orbita'nın yanal çapının büyük olduğunu bildirmiştir. Aksaray malaklı köpeğinde daha uzun olduğu tespit edildi ve istatiksel açıdan P<0.05 düzeylerinde önemli olduğu gözlenmiştir. Neurocranium ve splanchnocranium'un spesifik kemik kısımlarının diğer makroanatomik yapıları literatüre benzer durumdaydı.
Sonuç olarak Aksaray Malaklı köpeği ile Kangal köpeği neurocranium ve splanchnocranium'u oluşturan spesifik kemiklerinden alınan ölçümler arasında tespit edilen bazı farklılıklar'ın ırk ayrımlarının belirlenmesinde kullanılabileceği kanısına varıldı.