[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2020, Cilt 34, Sayı 1, Sayfa(lar) 041-047
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Diyabetli Hastalarda Yüzeyel Mantar Enfeksiyon Etkeni Olarak Saptanan Dermatofit ve Mayaların Tiplendirilmesi, Mayaların Antifungal Duyarlılıklarının Belirlenmesi
Fatime YILDIZ1, Zülal AŞÇI TORAMAN2
1Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Kliniği, Ankara, TÜRKİYE
2Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Diabetes mellitus, Trichophyton rubrum, Candida spp., antifungal direnç
Özet
Amaç: Diabetes mellitus (DM) tanılı hastalarda; yüzeyel deri enfeksiyonlarına neden olan dermatofit ve kandida enfeksiyonlarına sıklıkla rastlanılmaktadır. Bu çalışmada; Mikoloji Laboratuvarı’nda yüzeyel mantar enfeksiyonu düşünülen diyabetik 80 hastaya ait toplam 130 adet deri ve tırnak kazıntı örnekleri incelenmiştir.

Gereç ve Yöntemler: Fungal etkenlerin tanımlanmasında; direkt mikroskobik inceleme, kültür ve konvansiyonel tanı yöntemleri kullanıldı. Mayaların tanımlanması, API ID32C (bioMérieux, Fransa)) kiti ile yapıldı. Candida spp. suşları için antifungal duyarlılık testleri disk difüzyon yöntemi ile CLSI kriterlerine uygun olarak değerlendirildi.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 80 hastanın yaş ortalaması 57.73±10 (yaş aralığı; 36-80) olup, 35’i (%44) erkek, 45’i (%56) kadın idi. Çalışmada değerlendirilen 130 deri ve tırnak kazıntı örneğinin 89’unda direkt mikroskopi pozitif olarak değerlendirilmiştir. Direkt mikroskopi pozitif saptanan 89 örneğin 54’ünde kültür pozitifliği tespit edildi. Dermatofit türleri 36 örnekte (%28), Candida spp 29 örnekte (%22) tek etken olarak tespit edilirken, 13 örnekte (%10) ise birlikte izole edildi. Kadın hastalara ait kazıntı örneklerinde Candida spp %27 (18/68), erkek hastalara ait örneklerinde ise Trichopyton rubrum (T. rubrum) %25.9 (16/62) oranı ile en fazla saptanan etkendi (P=0.76). T.rubrum ve Candida spp en sık tespit edilen etkenler idi (P=0.49). Kandida türleri içinde en fazla saptanan tür Candida albicans (C.albicans) idi. Flukonazol direnci C.albicans, C.sake, C.parapsilosis ve C krusei’de sırasıyla %31, %72, %100 ve %100, vorikonazole direnç ise %13, %14, %25, %0 oranında tespit edildi (sırasıyla, P=0.21, P=0.63).

Sonuç: DM hastalarında en fazla saptanan fungal patojenler Candida spp, T. rubrum olarak tespit edildi. Kandida türlerinde flukonazol ve vorikonazole direnç oranları yüksek bulunması nedeniyle tedaviye yanıtsız olgularda antifungal duyarlılık testlerinin yapılmasının büyük önem taşıdığı düşünülmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Yüzeyel mantar enfeksiyonları; saç, tırnak, deri ve deri altı dokuları etkilemektedir, Dünyada %22-25 aralığında bir prevalansa sahiptir 1. Gelişmekte olan ülkelerde yüzeyel mantar enfeksiyonları, özellikle 60 yaşın üzerinde ve diabetes mellitus (DM) gibi sağlık sorunu olan bireylerde önemli sağlık sorunu oluşturmaktadır. Diabetik hastalarda yüzeyel mantar enfeksiyonlarına neden olabilecek üç ana organizma dermatofit, maya ve dermatofit olmayan küfler olarak bildirilmektedir 2,3. Yüzeyel ve derin mantar enfeksiyonlarında en yaygın etken kandida türleridir. Bununla birlikte keratini parçalayan küfler ve dermatofitler de sık saptanan etkenler arasındadır 4. Enfeksiyonun gelişme riski: mantar türlerinin patojenik özellikleri yanısıra, konağın yaşı, diyet alışkanlıkları, sosyal koşullar, diyaliz gibi invazif girişimler, geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı, kalıtsal ve edinilmiş immun yetmezlik durumları ile ilişkilidir. Ayrıca, DM ve endokrinopatiler mantar enfeksiyonu gelişiminde önemli risk faktörleri arasındadır 5,6. Klinik çalışmalar, DM’li hastalarda, tinea pedis ve onikomikoz gibi yüzeyel mantar enfeksiyonları etkeni olarak kandida türlerinin genel popülasyona göre daha sık görüldüğünü göstermiştir 7,8. Bu hasta grubunda muhtemelen bozulmuş karbonhidrat metabolizması ile ilişkili ortaya çıkan nötrofil kemotaksisi, fagositoz, öldürme ve hücresel immun aracılı anormallikler enfeksiyonlara yatkınlığı artırmaktadır 9,10. Dermatofit türlerinden Trichophyton rubrum (T.rubrum) ve Trichophyton mentagrophytes’in (T.mentagrophtes) en yaygın patojenler olduğu bildirilmektedir 4,11. Küf enfeksiyonları genel popülasyonda oldukça nadir olmasına rağmen, bazı çalışmalarda, Scopulariopsis brevicaulis, Fusarium spp., Acremonium spp. onikomikozlu diyabetiklerde bildirilmiştir. Aspergillus spp. ve kandida cinsi mantarların, DM hastalarının yaklaşık %2.7'sinde tırnak enfeksiyonlarına neden olabileceği düşünülmektedir 5.

    Bu çalışmada DM’li hastalarda yüzeyel mantar enfeksiyon etkenlerinden, dermatofit ve kandida türlerinin sıklığının araştırılması, DM’li hasta grubunda risk faktörlerinin yüzeyel mantar enfeksiyonu sıklığı ile ilişkisi değerlendirilmesi, elde edilen izolatların antifungal duyarlılıklarının belirlenmesi ve epidemiyolojik veri elde edilmesi amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Hasta popülasyonu: Bu çalışmaya, 2009-2010 yılları arasında Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’na yüzeyel mantar enfeksiyonu şüphesi ile deri ve tırnak kazıntı örneği gönderilen 80 diyabetik hasta dahil edildi. Tüm hastalardan gönüllü olur formu onayı alındı. Demografik bilgiler, yüz yüze görüşme usulü ile anket formuna kaydedildi. Hastaların yaş, cinsiyet, hastalık süresi, diyabetik nöropati ve periferik vasküler hastalık gibi ek hastalıklar, hemoglobin A1C (HbA1c) düzeyleri, enfeksiyonun lokalizasyonu ve lezyonun klinik özellikleri tanımlandı. Hastalardan 130 adet deri ve tırnak kazıntı örneği alındı.

    Direkt Mikroskopik İnceleme: Örnek alma talimatına uygun olarak enfekte olduğu düşünülen alan ve çevresi %70’lik alkol ile temizlendikten sonra steril bistüri ile lezyon saptanan her bölgeden ayrı ayrı örnekler alındı. Direkt mikroskopik inceleme için lam üzerine alınan kazıntı örneği üzerine %10 KOH (potasyum hidroksit) solusyonu eklendi ve lamel ile kapatılarak hafifçe ısıtıldı. Yirmi dakika süre ile nemli ortamda bekletildi. Hazırlanan preparatlar x10 ve x40 büyütme ile incelendi. Hyalen, septalı ve duvarları paralel hifler, artrospor ve artrospor zincirleri, sporlar ve tomurcuklanan blastosporlar arandı. Bu yapıların varlığı durumunda direkt mikroskopik inceleme pozitif olarak rapor edildi.

    Mikolojik Kültür: Steril bistüri yardımı ile alınan klinik örneklerden Sabouraud Dekstroz Agar (SDA) (Oxoid, İngiltere) ve Potato Dekstroz Agar (PDA) (Oxoid, İngiltere) ortamına ekim yapıldı. Numunelerden biri 26ºC de, diğeri 37ºC’de en az üç hafta inkübe edildi. Kültürler makroskopik ve mikroskobik özellikleri esas alınarak incelendi. Üreme tespit edilemeyen kültürler negatif olarak değerlendirildi. Maya kolonileri SDA besiyerindeki görünümlerinin yanı sıra germ tüp testi, Mısır unu-Tween 80 agar (Corn Meal Agar, Oxoid, İngiltere) besiyerindeki görünümlerinin yanı sıra, API ID32 C (Biomeriux, Fransa) ticari kitleri ile tiplendirildi. SDA besiyerinde dermatofitlerin tiplendirilmesinde; kolonilerin karakteristikleri ve laktofenol pamuk mavisi ile mikroskobik inceleme, kıl delme testi ve üre testi kullanıldı.

    Antifungal Disk Difüzyon İnvitro Duyarlılık Testi: İzole edilen Candida spp., CLSI M44–A2, 2009 kriterleri doğrultusunda invitro disk difüzyon antifungal duyarlılık testi yapıldı. Candida spp. suşlarının SDA agar besiyerindeki 24 saatlik taze kültürlerinde üremiş koloni NaCl içerisine katıldıktan sonra 0.5 McFarland’a ayarlandı. Müeller Hinton GMB (Glikozlu Metilen Blue) agar (Oxoid, İngiltere) besiyerinin ekim yapıldı. Flukonazole (25 μg) (BBL Sensi-Disc, ABD) ve vorikonazole (1 μg) (BBL Sensi-Disc, ABD) diskleri besiyeri yüzeyine yerleştirildi. 35±2°C’lik etüvde 24 saat inkübe edildi. Antifungal duyarlılık testinde C.albicans ATCC 90028 kontrol suşları kullanıldı.

    Çalışma için Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik kurul onayı alındı (Etik kurul no: 2009/03/05)

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmaya dahil edilen hastaların yaşları 36 ile 80 arasında değişen 80 hastanın yaş ortalaması 57.73±10 olup, 35’i (%44) erkek, 45’i (%56) kadın idi. Erkek hastaların yaş ortalaması 58.0±9.90, kadın hastaların ise 51.43±6.47 idi. Bu çalışmada değerlendirilen 130 kazıntı örneğinin 68’i kadın (%52), 62’si (%48) erkek hastaya ait idi. Direkt mikroskobik inceleme pozitifliği 130 örneğin 89’unda %68 oranında saptandı. Kültür pozitifliği ise 130 örneğin 78’inde (%60), direkt mikroskopi pozitif saptanan 89 örneğin 54’ünde (%76) tespit edildi. Dermatofit türleri 36 örnekte (%28), Candida spp 29 örnekte (%22) tek etken olarak tespit edilirken, 13 örnekte (%10) ise birlikte izole edildi (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Kazıntı örneklerinde izole edilen mantar türlerinin dağılımları

    Kültür pozitifliği erkek hastalara ait örneklerin %59.7’sinde (37/62) ve kadın hastalara ait örneklerin ise %60.3’ünde (41/68) tespit edildi. Kadın hastalara ait örneklerde Candida spp %27 (18/68), erkek hastalara ait örneklerde ise T.rubrum %25.9 (16/62) oranı ile en fazla saptanan etkendi (P=0.76) (Tablo 2). Yüzotuz kazıntı örneğinde T.rubrum ve Candida spp en sık tespit edilen etkenler idi (P=0.49) (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Diabetes mellitus (DM) tanılı hastalardan alınan kazıntı örneklerinin (n=130) mikolojik kültürlerinde izole edilen fungal etkenlerin dağılımları


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Diabetes mellitus (DM) tanılı hastalardan alınan kazıntı örneklerinden (n=130) mikolojik kültür ile izole edilen fungal etkenlerin yaş gruplarına göre dağılımı

    Kültürde izole edilen kandida türleri içinde en fazla saptanan tür Candida albicans (C.albicans) idi. Flukonazol direnci C.albicans, C.sake, C.parapsilosis ve C.krusei’de sırasıyla %31, %72, %100 ve %50, vorikonazole direnç ise %13, %14, %25, %0 oranında tespit edildi (sırasıyla, P=0.21, P=0.63) (Tablo 4). Yüzeyel mantar enfeksiyonlarının lokalizasyonu erkeklerde ayak parmak araları, kadınlarda ayak tırnakları idi (P=0.10) (Tablo 5). En fazla fungal etken DM süresi 11-20 yıl arasında olan hastalarda %34 (27/80) oranında saptandı. Mantar etkeni izole edilen hastaların %86’sında HbA1c düzeyi yüksek saptandı (Tablo 6). DM’ye bağlı komplikasyonları olan nöropati, retinopati, nefropati ve koroner arter hastalığı olanlarda tinea pedis oranları sırasıyla %89, %63, %35 ve %10 olarak saptandı (Tablo 7).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Mikolojik kültürde izole edilen 29 Candida spp. suşlarının dağılımı ve disk difüzyon antifungal duyarlılık testi sonuçları


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 5: Yüzeyel mantar enfeksiyonu lokalizasyonları


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 6: Tinea pedis enfeksiyonunun DM’nin süresi ve HbA1c düzeyi ile ilişkisi


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 7: DM’ye bağlı kronik komplikasyonları olan hastalarda tinea pedis sıklığı

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Deri enfeksiyonları diyabetik hastalarda ve özellikle tip 2 diyabeti olan hastaların %20 ile %50'sinde görülmektedir. Glisemik kontrolün kötü olması, periferik vasküler hastalık, periferik nöropati ve azalmış bağışık yanıt enfeksiyona duyarlılığın artmasına neden olmaktadır 12,13. DM ile tinea pedis ve onikomikoz ilişkisi çok sayıda çalışmada araştırılmış olmakla birlikte hala tartışmalıdır. DM’un onikomikoz ve tinea pedis gelişimini kolaylaştırdığı düşünülmektedir 14. Global olarak, yüzeyel mantar deri enfeksiyonu prevalansı %20-25'dir 15. Dünyada dermatofit etkenlerinin dağılımı bölgesel farklılıklar gösterebilmektedir. Dermatofitozun dağılımı ve etiyolojik ajanın görülme sıklığı; coğrafik bölgeye, popülasyonun sosyoekonomik durumuna ve evcil hayvanların varlığına bağlı olarak değişir 16.

    DM, onikomikoz da dahil olmak üzere deri enfeksiyonları için önemli bir predispozan durumdur 14,17. Onikomikoz; üç grup mantardan, yani dermatofitlerden, mayalardan ve dermatofit olmayan küflerden kaynaklanır 18. Onikomikoz, tüm tırnak hastalıklarının %18-40'ını ve tüm deri mantar enfeksiyonlarının %30'unu oluşturur 17.

    Dünyada yüzeyel mantar enfeksiyonları arasında dermatofitler en yaygın etken, T.rubrum ise diğer dermatofit etkenlerine göre en fazla saptanan etkendir 19,20. Bu çalışmada da 80 hastaya ait 130 kazıntı örneğinde en fazla %28 oranı ile dermatofitler ilk sırada, %22 oranı ile de kandida türleri ise ikinci sırada saptanmıştır. Ülkemizde yapılan benzer çalışmalarla uyumlu olarak en fazla saptanan dermatofit türü T.rubrum idi 21-23.

    DM’li hastalarda tinea pedis ve onikomikozise neden olan en sık kandida türlerinin C. albicans ve C.parapsilosis olduğu bilinmektedir 24. Bu enfeksiyonlara diabetik ayak enfeksiyonları hazırlayıcı nedenler arasındadır. Kontrolsüz hiperglisemi, erkek cinsiyet, ileri yaş ve DM’nin süresi de kandida türleri ile ilişkili fungal hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan predispozan faktörlerdir 17. Tayvan'da yapılan bir çalışmada onikomikozlu hastaların %60.5'inde dermatofitler, % 31.5'inde Candida spp ve %8'inde ise dermatofit olmayan küfler tespit edilmiştir 25. Hindistan’da diabetik hastalarda yapılan bir çalışmada ise mayalar en yaygın izolat (%48.1) olarak bulunmuş olup mayaları %37 oranı ile dermatofitler ve %14.8 oranı ile dermatofit olmayan küflerin izlediği bildirilmiştir 17. Çoğu çalışmalarda onikomikozda baskın patojenler olarak dermatofitler ve mayalar bildirilirken Arabistan’da ise tırnak enfeksiyonuna neden olan dermatofitlerin sıklığı %22.9, dermatofit olmayan küfler % 45.8 oranı ile en yaygın etkenler olarak saptanmıştır. Pakistan, Kanada, İspanya, Brezilya, İtalya, Polonya gibi dünyanın diğer bölgelerinden de benzer olarak dermatofit olmayan küflerin baskın olduğu sonuçlar bildirilmiştir 26. Dünya genelinde onikomikoz ve tinea interdigitale etkeni olarak en sık saptanan kandida türleri C.albicans, C.parapsilosis, C.tropicalis, C.guillermondii, Candida lucitania, C.glabrata olarak bildirilmektedir ve özellikle DM ve immunsupresyon durumunda ortaya çıkmaktadır 26-28. Bu çalışmada da kandida türleri dermatofitlerden sonra en sık saptanan etken olarak karşımıza çıkmıştır ve C.albicans en sık saptanan kandida türü iken 29 kandida türünün yedisinde C.sake izole edilmiştir. C. sake’ye bağlı enfeksiyon nadir bildirilmekle birlikte fungal endokardit, peritonit ve kan dolaşımı enfeksiyonu gibi ciddi enfeksiyonlara neden olduğu gösterilmiştir 29. Ülkemizde yapılan çalışmalarda da kan, idrar ve vajen örneklerinde izole edildiği bildirilmiştir 30,31. Tinea pedis ve onikomikoz tanılı hastalarda etken olarak bildirildiğine dair bir literatüre rastlanılmamıştır.

    Onikomikoz oluşumunda cinsiyet de belirleyici bir faktör olabilir 32. Toplumda erkeklerde ayak tırnağı onikomikozu kadınlara göre daha sık görülmektedir 33. Büyük olasılıkla erkeklerde kapalı ayakkabıların daha fazla kullanılması nedeniyle travmanın artması ayrıca progesteron ve steroid düzeylerinin cinsiyetler arasındaki farklılıklar göstermesi dermatofit büyümesini etkilemesiyle ilgili olabileceği bildirilmektedir 34. Bu çalışmada ise kadın ve erkek hastalara ait kazıntı örneklerinden izole edilen fungal etkenlerin dağılım oranlarında anlamlı bir fark izlenmedi (P= 0.76) (Tablo 2).

    Yüzeyel mantar enfeksiyonları hakkında araştırma yapan birçok epidemiyolojik çalışmada onikomikoz da dahil olmak üzere ayağın yüzeyel mantar enfeksiyonlarının prevalansı yaşla arttığı tespit edilmiştir 35,36. Bu çalışmada kazıntı ise tinea pedise neden olan dermatofit ve mayaların tüm yaş gruplarında saptanma oranları açısından istatistiksel anlamlı bir fark bulunmadı (P: 0.49) (Tablo 3).

    Kontrolsüz, uzun süredir devam eden bir hastalığı öngören diyabetin kronik komplikasyonlarından periferik nöropati ve retinopati, onikomikoz gelişimi için bağımsız risk faktörleri olarak gösterilmiştir 6,14. Bu çalışmada da DM komplikasyonları olan özellikle nöropatisi olan hastalarda tinea pedis oranı daha yüksek saptanmıştır (Tablo 7).

    DM ile tinea pedis ilişkisinin araştırıldığı bir çalışmada hastalık süresi beş yılın üzerinde olan tip I DM’li hastalarda dermatofit enfeksiyonları normal popülasyona göre daha yüksek oranda bulunmuştur 37. Ankara’da tip II DM’li hastalarda yapılan bir çalışmada dermatofit enfeksiyonları için; erkek cinsiyet, 50 yaş ve üzeri olmak, DM süresinin beş yıl ve üzerinde olması ile nefropati olması, kandidal enfeksiyonlar için ise vücut kitle indeksinin 30 ve üzeri olması ve nöropati bulunması bağımsız risk faktörleri olarak saptanmıştır 38. Hastalık süresi arttıkça nöropati ve periferik vasküler hastalıklar gibi kronik komplikasyonların gelişme sıklığının da arttığını; dolayısıyla bu durumun onikomikozun ya da daha genel bir yaklaşımla tinea pedis gelişimini kolaylaştırdığı bildirilmekle beraber DM süresi ile onikomikoz arasında ilişki olmadığını bildiren çalışmalar da bulunmaktadır 9,17. Bu çalışmada, DM süresi uzadıkça özellikle 10 yılın üzerinde olan hastalarda fungal enfeksiyon oranlarının arttığı izlenmiştir. Bu bulguları destekleyen benzer çalışmalar bulunmaktadır.

    Özellikle tip I DM hastalarında HbA1c değerlerinin normal sınırlarında seyretmesi mikrovasküler hastalık ve mikroanjiopati gelişime riskini azaltmaktadır 37. Bu çalışmada HbA1c düzeyleri normal olan hastaların %14’ünde, yüksek olan hastaların ise %86’sında tinea pedis saptanmıştır.

    Antifungal direnç kandida enfeksiyonlarında özel bir sorundur. Antifungal ilaçlara karşı direnç genellikle bu ilaçların kullanımı ardından edinilmiş mekanizmalara ikincil olarak gelişmektedir. Özellikle C.albicans izolatları arasında artan azol direnci edinilmiş mekanizmalarla kazanılmaktadır 39,40. Buna karşılık C.krusei gibi bazı kandida türlerinde ise flukonazole intrensek direnç mevcuttur 41. Kandida türlerinde azol direncinin araştırıldığı bir çalışmada C.albicans, C.parapsilosis, C.krusei’de flukonazol direnci sırasıyla %1.6, %3.6, %100 iken, vorikonazol direnci ise C.albicans’ta %0.8, iken C.parapsilosis, C.krusei’de ise direnç tespit edilememiştir 42. Bu çalışmada C.albicans’ta flukonazole direnç %31, vorikonazole ise %13 oranı ile yüksek tespit edildi. C.albicans dışı türlerde de direnç oranları yüksek bulundu.

    Sonuç olarak DM mantar enfeksiyonu gelişiminde önemli risk faktörleri arasındadır. Çalışmada DM hastalarında en fazla saptanan fungal patojenler Candida spp, T.rubrum olarak tespit edilmiştir. Kandida türlerinde flukonazol ve vorikonazol’e direnç oranları yüksek bulunması nedeniyle tedaviye yanıtsız olgularda antifungal duyarlılık testlerinin yapılmasının büyük önem taşıdığı düşünülmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Otašević S, Momčilović S, Golubović M, et al. Species distribution and epidemiological characteristics of superficial fungal infections in Southeastern Serbia. Mycoses 2019; 62: 458-465.

    2) Parada H, Veríssimo C, Brandão J, et al. Dermatomycosis in lower limbs of diabetic patients followed by podiatry consultation. Rev Iberoam Micol 2013; 30: 103-108.

    3) Muller LM, Gorter KJ, Hak E, et al. Increased risk of common infections in patients with type 1 and type 2 diabetes mellitus. Clin Infect Dis 2005; 41: 281-288.

    4) Ameen M. Epidemiology of superficial fungal infections. Clin Dermatol 2010; 28: 197-201.

    5) Drozdowska A, Drzewoski J. Mycoses in diabetes-difficult diagnostic and therapeutic problem. Review of literature. Diabetol Klin 2008; 8: 1-11.

    6) Gulcan A, Gulcan E, Oksuz S, Sahin I, Kaya D. Prevalence of toenail onychomycosis in patients with type 2 diabetes mellitus and evaluation of risk factors. J Am Podiatr Med Assoc 2011; 101: 49-54.

    7) Akkus G, Evran M, Gungor D, et al. Tinea pedis and onychomycosis frequency in diabetes mellitus patients and diabetic foot ulcers. A cross sectional - observational study. Pak J Med Sci 2016; 32: 891-895.

    8) Papini M, Cicoletti M, Fabrizi V, Landucci P. Skin and nail mycoses in patients with diabetic foot. G Ital Dermatol Venereol 2013; 148: 603-608.

    9) Lugo-Somolinos A, Sánchez JL. Prevalence of dermatophytosis in patients with diabetes. J Am Acad Dermatol 1992; 26: 408-410.

    10) Mlinarić-Missoni E, Kalenić S, Vazić-Babić V. Species distribution and frequency of isolation of yeasts and dermatophytes from toe webs of diabetic patients. Acta Dermatovenerol Croat 2005; 13: 85-92.

    11) Summerbell RC. Trichophyton, Microsporum, Epidermophyton, and agents of superficial mycoses. In: Versalovic J, Carroll KC, Funke G, Jorgensen JH, Landry ML, Warnoc DW (Editors). Manual of Clinical Microbiology, 10th Edition, Washington, DC: ASM Press, 2011: 1919-1942.

    12) Van Hattem S, Bootsma AH, Thio HB. Skin manifestations of diabetes. Cleve Clin J Med 2008; 75: 772-774.

    13) Oz Y, Qoraan I, Oz A, Balta I. Prevalence and epidemiology of tinea pedis and toenail onychomycosis and antifungal susceptibility of the causative agents in patients with type 2 diabetes in Turkey. Int J Dermatol 2017; 56: 68-74.

    14) Saunte DM, Holgersen JB, Haedersdal M, et al. Prevalence of toe nail onychomycosis in diabetic patients. Acta Derm Venereol 2006; 86: 425-428.

    15) Teklebirhan G, Bitew A. Prevalence of dermatophytic ýnfection and the spectrum of dermatophytes in patients attending a tertiary hospital in Addis Ababa, Ethiopia. Int J Microbiol 2015; 2015: 653419.

    16) Lavrushko SI, Stepanenko VI, Dudchenko MO, Pavlenko HP. Modern view on treatment of microsporia of children, taking into account the etiology, pathogenesis and features of clinical course of dermatosis. Ukrainian Journal of Dermatology, Venerology, Cosmetology 2018; 4: 16-25.

    17) Dogra S, Kumar B, Bhansali A, Chakrabarty A. Epidemiology of onychomycosis in patients with diabetes mellitus in India. Int J Dermatol 2002; 41: 647-651.

    18) Tosti A, Hay R, Arenas-Guzmán R. Patients at risk of onychomycosis--risk factor identification and active prevention. J Eur Acad Dermatol Venereol 2005; 19: 13-16.

    19) Kaul S, Yadav S, Dogra S. Treatment of dermatophytosis in elderly, children, and pregnant women. Indian Dermatol Online J 2017; 8: 310-318.

    20) Nagaral GV, Goud G, Sudha P. Prevalence of tinea corporis and tinea cruris in Chitradurga rural population. Indian Journal of Clinical and Experimental Dermatology 2018; 4: 221-225.

    21) Cengiz FP, Cemil BC, Emiroglu N, et al. Etiology of onychomycosis in patients in Turkey. J Am Podiatr Med Assoc 2018; 108: 253-256.

    22) Özekinci T, Özbek E, Gedik M, ve ark. Dicle Üniversitesi Týp Fakültesi mikrobiyoloji laboratuvarýna baþvuran hastalarda dermatofitoz etkenleri. Dicle Týp Dergisi 2006; 33: 19-22.

    23) Günaydýn A, Aytimur D. Tinea korporis: Beþ yýllýk retrospektif deðerlendirme. Türkderm 2014; 48: 71-73.

    24) Rodrigues CF, Rodrigues ME, Henriques M. Candida sp. infections in patients with diabetes mellitus. J Clin Med 2019; 8: 76.

    25) Chi CC, Wang SH, Chou MC. The causative pathogens of onychomycosis in southern Taiwan. Mycoses 2005; 8: 413-420.

    26) Abanmi A, Bakheshwain S, El Khizzi N, et al. Characteristics of superficial fungal infections in the Riyadh region of Saudi Arabia. Int J Dermatol 2008; 47: 229-235.

    27) Piraccini BM, Alessandrini A. Onychomycosis: A Review. J Fungi (Basel) 2015; 27: 30-43.

    28) Jayatilake JA, Tilakaratne WM, Panagoda GJ. Candidal onychomycosis: A mini-review. Mycopathologia 2009; 168: 165-173.

    29) Juneja D, Borah AK, Nasa P, et al. Candida sake candidaemia in non-neutropenic critically ill patients: A case series. Crit Care Resusc 2011; 13: 187-191.

    30) Koçoðlu E, Bayram A, Balcý Ý. Klinik örneklerden izole edilen Kandida türleri ve antifungal duyarlýlýklarý. Van Týp Dergisi 2005; 12: 195-200.

    31) Yüksekkaya S, Fýndýk D, Arslan U. Molecular epidemiology and antifungal susceptibility of Candida species isolated from urine samples of patients in intensive care unit. Mikrobiyol Bul 2011; 45: 137-149.

    32) Al-Mutairi N, Eassa BI, Al-Rqobah DA. Clinical and mycologic characteristics of onychomycosis in diabetic patients. Acta Dermatovenerol Croat 2010; 18: 84-91.

    33) Kafaie P, Noorbala MT. Evaluation of onychomycosis among diabetic patients of Yazd diabetic center. Journal of Pakistan association of dermatologists 2010; 20: 217-221.

    34) Vender RB, Lynde CW, Poulin Y. Prevalence and epidemiology of onychomycosis. Journal of Cutaneous Medicine and Surgery 2006; 10: S28–S33.

    35) Gupta AK, Jain HC, Lynde CW, et al. Prevalence and epidemiology of onychomycosis in patients visiting physicians' offices: Amulticenter canadian survey of 15,000 patients. J Am Acad Dermatol 2000; 43: 244-248.

    36) Burzykowski T, Molenberghs G, Abeck D, et al. High prevalence of foot diseases in Europe: Results of the Achilles Project. Mycoses 2003; 46: 496-505.

    37) Eckhard M, Lengler A, Liersch J, Bretzel RG, Mayser P. Fungal foot infections in patients with diabetes mellitus--results of two independent investigations. Mycoses 2007; 50: 14-19.

    38) Demirseren DD, Akoglu G, Emre S, ve ark. Tip 2 diyabetli hastalarda mukokutanöz fungal infeksiyonlar için risk faktörleri. Türkderm 2014; 48: 87-91.

    39) Rivero-Menendez O, Alastruey-Izquierdo A, Mellado E, Cuenca-Estrella M. Triazole resistance in Aspergillus spp.: A worldwide problem? J Fungi (Basel) 2016; 4: 2.

    40) Vallabhaneni S, Cleveland AA, Farley MM, et al. Epidemiology and risk factors for Echinocandin nonsusceptible candida glabrata bloodstream infections: Data From a large multisite population-based candidemia surveillance program, 2008-2014. Open Forum Infect Dis 2015; 14: 2.

    41) Wiederhold NP. Antifungal resistance: Current trends and future strategies to combat. Infect Drug Resist 2017; 29: 249-259.

    42) Cekin Y, Pekinturk N, Cekin AH. Evaluation of species distribution and antifungal resistance of Candida isolates from hospitalized patients. J Clin Anal Med 2015; 6: 8-11.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]