[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2004, Cilt 18, Sayı 4, Sayfa(lar) 223-228
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Editöre E-Posta ]
ELAZIĞ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ KURUM HEKİMLİĞİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN POLİSLERDE OBEZİTE SIKLIĞI*
Süleyman Erhan DEVECİ1, Haydar GÜLER2, Canan GÜLBAYRAK3, Ayşe Ferdane OĞUZÖNCÜL1, Yasemin AÇIK1
1Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Elazığ – TÜRKİYE
2Elazığ Emniyet Müdürlüğü Kurum Hekimi, Elazığ – TÜRKİYE
3Halk Sağlığı Uzmanı, Hıfzısıhha Müdürlüğü, Erzurum – TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Polisler, BKİ, obezite, prevalans.
Özet
Obezite son yıllarda hızla artan ciddi ve kronik bir hastalıktır. Bu çalışma özgün bir grup olan polislerde obezite sıklığının saptanması amacıyla yapıldı. Tanımlayıcı-kesitsel tipte olan bu çalışmada; Elazığ Emniyet Müdürlüğü Kurum Hekimliği polikliniğine herhangi bir nedenle başvuran 199 polisin boy ve kiloları ölçülerek bazı tanımlayıcı sorular içeren bir anket uygulandı. Obezitenin değerlendirilmesinde beden kitle indeksi (BKİ) kullanıldı. BKİ ≥30 kg/m2 olanlar obez, 25.0-29.9 kg/m2 olanlar fazla kilolu, 18.5-24.9 kg/m2 olanlar normal, <18.5kg/m2 olanlar zayıf olarak değerlendirildi. Araştırma kapsamına alınan kişilerin %15.6’sı kadın, %84.4’ü erkek olup; yaş ortalamaları 33.1±5.8, ortalama görev süreleri 9.7±3.7 yıl idi. Ortalama; ağırlık 80.6±11.6 kg, boy 175.1±5.5 cm, BKİ 26.1±3.4 kg/m2 olarak saptandı. Araştırma kapsamına alınanların %13.1’i obez olup, obezlerin tümü erkekti. Polislerin %51.8’inin fazla kilolu olduğu saptandı. Erkeklerin %54.8’i, kadınların ise %35.5’i fazla kiloluydu (P<0.05). Erkeklerde, görev süresi 5 yıldan fazla olanlarda, 30 yaş ve üzerinde olanlarda BKİ ortalaması daha yüksekti (P<0.05). Araştırma kapsamına alınan polislerde fazla kilolu ve obez olma oranları yüksektir. Bu araştırma tüm polisleri yansıtmasa da obezite açısından özgün bir grupta uyarıcı nitelik taşımaktadır. Mesleki olarak daima aktif olan bu gruba, özellikle de erkek polislere yönelik obezite eğitimi ve gerektiğinde tedavi programları yapılmalıdır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Obezite tüm dünyada giderek artma eğiliminde olan önemli bir halk sağlığı sorunudur 1. Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de obezite ve santral obezite giderek yaygınlaşmaktadır 2 .

    Obezite, kişiye yüklediği ek hastalıklar ve toplumsal sorunlar ile birlikte, kronik, ilerleyici, mortalite ve morbiditesi yüksek bir hastalık olarak kabul edilmektedir 3,4. Amerikan erişkin toplumu için Beden Kitle İndeksi (BKİ) ≥ 30 kg/m2 bulunduğu bildirilenlerin oranı %22.3’tür 5. Türkiye’de 2000 yılı TEKHARF çalışmasına göre halen 2.63 milyon erkek ve 5.46 milyon kadında (toplamda 8.1 milyon) obezite bulunduğu tahmin edilmektedir 6. Bu da obez olanların 20 yaş üzerindeki nüfusun %23.3’üne yükseldiğini gösterir.

    Obezite ile ilgili olarak yapılmış geniş kapsamlı epidemiyolojik çalışmalarda ölçüt olarak BKİ kullanılmıştır 6,7. BKİ, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından obezitenin sınıflandırılması için önerilen ağırlığın (kg), boyun (metre) karesine bölünmesiyle hesaplanan bir indekstir 8.

    Obezite sıklığının belirlenmesinde yapılan geniş kapsamlı çalışmaların yanı sıra, poliklinik hastaları üzerinde lokalize gruplarda yapılan çalışmalarda mevcuttur 9-11. Polikliniğe başvuran bireylerin obezite açısından değerlendirilmesi, yaşam süreçlerinde durumlarının farkında olmaları açısından uyarıcı nitelik taşıyacaktır. Bu çalışma, Elazığ Emniyet Müdürlüğü kurum hekimliğine herhangi bir nedenle başvuran polislerde obezite sıklığının belirlenmesi, alınan sonuçlar doğrultusunda bu özgün gruba yönelik eğitim programlarının planlanması amacıyla yapılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Tanımlayıcı-kesitsel tipte olan bu çalışmada, Temmuz-Ağustos 2003 tarihlerinde Elazığ Emniyet Müdürlüğü Kurum Hekimliği polikliniğine herhangi bir nedenle başvuran 199 polisin boy ve kiloları ölçülmüş ve bazı tanımlayıcı sorular içeren bir anket uygulanmıştır. Sigara-alkol kullanım durumları halen kullanıp kullanmadıkları sorgulanarak saptanmıştır. Düzenli spor olarak haftada en az 3 gün 30 dakika spor yapma durumu kabul edilmiştir 12.

    Obezite, BKİ sonuçlarına göre değerlendirilmiştir. Boy ve kilo ölçümleri; daha önce kalibrasyon ayarı yapılmış boy ve kilo ölçer ile, kişi ayakkabısız ve ince kıyafetli iken yapılmıştır. BKİ; <18.5: zayıf, 18.5-24.9: normal, 25.0-29.9: fazla kilolu, ≥30: obez olarak sınıflandırılmıştır 13.

    Veriler SPSS for windows 10.0 programına kaydedilerek, istatistiksel analizler, hata kontrolleri ve tablolar bu program aracılığıyla yapılmıştır. İstatistiksel analiz yöntemi olarak χ2 testi ve logistic regresyon yöntemi kullanılmış, ortalamalar standart sapma ile birlikte verilmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmaya katılanların %15.6’sı kadın, %84.4’ü erkek olup, yaş ortalamaları 33.1±5.8 (kadın: 28.5±3.7, erkek: 33.9±5.8) yıl, ortalama görev süreleri 9.7±3.7 (kadın: 6.8±2.4, erkek: 10.3±3.7) yıldır.

    Çalışmaya katılanların yaş grubu dağılımı, medeni durum, öğrenim durumu, aile tipi, görevi ve görev süresi gibi bazı demografik özellikleri Tablo 1’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Araştırma kapsamına alınan polislerin bazı demografik özellikleri

    Çalışmaya katılanların %42.7’si (kadınların %48.4’ü, erkeklerin %41.7’si) halen sigara içtiğini, %6.5’i (tümü erkek) halen alkol kullandığını, %21.1’i (kadınların %9.7’si, erkeklerin %23.2’si) düzenli spor yaptığını ifade etmiştir.

    Çalışmaya katılan polislerin %11.6’sı evinde en fazla katı yağ (%5.6’sı tereyağı, %6.0’ı margarin), %88.4’ü sıvı yağ (%18.6’sı zeytinyağı, %69.8’i diğer sıvı yağlar) kullanıldığını belirtmiştir. Günlük öğün sayısının iki olduğunu belirtenlerin oranı %19.1, üç olarak belirtenlerin oranı %73.9, dört ve üzeri olarak belirtenlerin oranı ise %7.0’dır.

    Çalışmaya katılanların %23.1’i sabah kahvaltısında ekmeğe yağ sürüp yeme alışkanlığı olduğunu, %67.8’i genellikle öğün atlayabildiğini, %47.7’si öğün aralarında bir şeyler yediğini ifade etmiştir. Öğün aralarında bir şeyler yediğini belirtenler en fazla bisküvi ve kraker (%28.4), meyve (%26.3), çikolata-tatlı-pastayı (%12.6) tercih ettiğini belirtmiştir.

    Çalışmaya katılan polislerin ortalama; ağırlıkları 80.6±11.6kg, boyları 175.1±5.5.cm, BKİ’leri 26.1±3.4 olarak saptanmıştır.

    Çalışmaya katılanların cinsiyete göre BKİ’lerinin dağılımı Tablo 2’de gösterilmiştir. Kadınlarda BKİ’ ye göre obezite saptanmazken, erkeklerin %15.4’ ünde obezite olduğu görülmektedir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Araştırma kapsamına alınan polislerin cinsiyetine göre BKİ’lerinin dağılımı

    Çalışmaya katılanlarda; kadınların erkeklere göre, otuz yaş ve altı grubun otuz yaş üzerinde olanlara göre, çalışma süresi 5 yıldan az olanların 6 yıl ve üzeri süre çalışanlara göre ortalama BKİ değerleri düşük bulunmuştur (P<0.05). Araştırma kapsamına alınan polislerde bazı sosyo-demografik özellikler ve değişkenlere göre BKİ ortalamalarının dağılımı Tablo 3’te verilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Araştırma Kapsamına alınan polislerde bazı sosyo-demografik özellikler ve değişkenlere göre BKİ ortalamalarının dağılımı

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Araştırma kapsamına alınanların yaş ortalamasının 33.1±5.8 olduğu bu çalışmada BKİ’ye göre obezite sıklığı %13.1 olarak saptanmıştır. Yaş ortalaması 51±14 olan TEKHARF 2000 yılı kohortunda, BKİ ≥30 olanların prevalansı erkeklerde %21.1, kadınlarda %43 bulunmuştur 6. Sağlık kuruluşlarına başvuranlarda obezitenin değerlendirildiği çalışmalarda bulunan sonuçlar değişebilmektedir. Dalar’ın çalışmasında 9, obezite sıklığı %15.4, Erden’in çalışmasında 10 ise, %35.5 olarak bildirilmiştir. Genelde ise obezite sıklığının belirlendiği çalışmalarda saptanan obezite oranlarının, çalışmamızdaki obezite değerinden yüksek olduğu görülmektedir. Obezite sıklığı, Akalın’ın çalışmasında 14; erkeklerde %17.9, kadınlarda %38.4, Erem’in çalışmasında 15; tüm populasyonda %19.2, Arroyo’nun çalışmasında 16; %20.9, Jacoby’nin çalışmasında 17; erkeklerde %16.0, kadınlarda %23.5 olarak bildirilmiştir. Birçok çalışmada obezite prevalansının bizim çalışmamızdan daha yüksek olmasının nedeninin, bu çalışmalardaki yaş ortalamalarının yüksekliğinden ve genel populasyon üzerinde yapılmasından kaynaklandığı düşünülmüştür.

    Araştırma grubunda, yaş ortalamasının düşük olmasına rağmen fazla kilolu olma oranının %51.8 (Tablo 2) olduğu göz ardı edilmemelidir. Tanyeri ve arkadaşlarının Samsun il merkezinde yaptıkları, BKİ ≥25 olarak kabul edildiği çalışmada obezite oranı %69.8 olarak bildirilmiştir 18. Bu şekilde bir değerlendirmeyle aynı oran çalışmamızda %64.9’dur. Ancak Tanyeri’nin çalışmasının genel nüfus üzerinde, bizim çalışmamızın ise polisler üzerinde yapıldığı da dikkate alınmalıdır. Bu durum özellikle mesleki eğitime başlarken uygun vücut ölçülerinin arandığı ve aktif bir meslek grubu olan polislerde obezite tehlikesinin göstergesi olarak kabul edilebilir.

    Bu çalışmada, birçok çalışmanın 6,9,10,18 aksine erkeklerde fazla kilolu ve obez olma oranları kadınlara göre anlamlı olarak yüksektir (Tablo 2). Bu durumun araştırmamız kapsamına alınan kadınların yaş ortalamasının ve sayısının erkeklerden düşük olmasından kaynaklandığı düşünülebilir. Ancak, yaşlanmayla şişmanlamanın anlamlı paralellikte gitmediği ve obezitenin yaygın olmadığı Türk erkeklerinde, obezite eğiliminin 1990’dan beri yükselme trendinde olduğu unutulmamalıdır 2. Yine 1990’lı yıllar boyunca toplumumuzda obez oranındaki artış, kadınlarda %36, erkeklerde ise %75 olarak bildirilmiştir 6. Ortalama BKİ’nin net 1.3 birim artmasının özellikle erkeklerde, kardiyovasküler mortalite ve morbiditeyi dolaylı etkilediği ve diğer etkenlerden bağımsız bir şekilde, %11 oranında yükselttiği 6 bildiriminden hareketle toplumumuzda erkeklerin obezite konusunda en az kadınlar kadar dikkatli ve bilinçli olması gerekliliği açıkça görülmektedir.

    Çalışmamızda 30 yaş üzeri grubun BKİ ortalamasının, 30 yaş ve altı gruba göre yüksek olduğu saptanmıştır (Tablo 3). Obezite sıklığı ile ilgili yapılan çalışmalarda da obezite görülme oranlarının yaşla birlikte artış gösterdiği, ancak 60’lı 70’li yaşlardan sonra özellikle kadınlarda daha belirgin olmak üzere azaldığı bildirilmiştir 6,15.

    Bu çalışmada düzenli spor yapmanın BKİ’ni etkilemediği saptanmıştır (P=0.669, Tablo 3). Bu durum Çelik 19 ve Okyay’ın 20 çalışmalarının sonuçları ile paraleldir. Akalın’ın çalışmasında, araştırmaya katılan her on kişiden dördünün spor yapmayı önemsediği, ancak etkili spor yapanların oranının çalışmamızla benzer şekilde 1/5 oranında olduğu bildirilmiştir 14. Jacoby ve arkadaşlarının çalışmasında erkeklerde fiziksel aktivite ile obezite arasında ilişki saptanırken, kadınlarda böyle bir ilişki bulunmamıştır 17. Obezite ile kardiyovasküler hastalıkların ilişkisi göz önüne alınırsa, fiziksel aktivitenin düzeni ve niteliği açısından özellikle irdelenmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

    Çalışmamızda katı ya da sıvı yağ kullanımı ile obezite arasında bir ilişki saptanmamıştır (Tablo 3). Bu sonuç Bingöl 21 ve Vançelik’in 22 araştırma sonuçları ile paraleldir. Çelik’in çalışmasında ise katı yağ kullanan bireylerin %34.0’ının, sıvı yağ kullananların ise %24.3’ünün şişman olduğu saptanmıştır 19.

    Araştırma kapsamına alınanlarda halen sigara içme oranları kadınlarda daha fazla olmak üzere yüksektir. Sigara kullananların ortalama BKİ’lerinin kullanmayanlara göre 0.25 kg/m2 az olduğu saptanmıştır (P=0.625, Tablo 3). Onat ve arkadaşlarının çalışmasında sigara kullananlarda BKİ’in erkek ve kadınlarda ortalama 1.4 ve 2.3 kg/m2 daha az olduğu saptanmış, gözlemlenen farkların yarısı kadarı yaş farkına, geri kalanı sigara tiryakilerinin yaştan bağımsız bir şekilde şişmanlamama eğiliminde olmalarına atfedilmiştir 23. Sigara kullanımının önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiği ve sigara nedenli hastalıkların önemi göz önüne alınırsa, sigaranın obezite bağlantısının sonucu ne olursa olsun içilmemesi gerektiği düşünülmektedir.

    Bu çalışmada alkol kullanma durumunun BKİ’ni etkilemediği görülmüştür (P=0.563, Tablo 3). Halen alkol kullandığını belirtenlerin tümü erkektir. Onat ve arkadaşlarının çalışmasında ılımlı alkol içiminin bile erkeklerde viseral adipoziteye önemli katkı yaptığı bildirilmiştir 24. Çalışmamızda alkol kullandığını bildirenlerin düşük oranda olması obezite-alkol ilişkisi hakkında yorum yapmamızı sınırlamaktadır.

    Sonuç olarak, mesleki eğitime başlarken uygun vücut ölçülerinin arandığı polislerde, fazla kilolu ve obez olma oranları yüksek bulunmuştur. Bu araştırma, örneklem grubunun seçilme şekli ve küçüklüğü nedeniyle tüm evreni yansıtmasa da obezite açısından özgün bir grupta uyarıcı nitelik taşımalıdır. Mesleki olarak daima aktif olan bu gruba, özellikle de erkek polislere yönelik obezite eğitimi ve gerektiğinde tedavi programları yapılmalıdır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) World Health Organization, World Health Statistics Quarterly, Vol.48, No.3/4.1995.

    2) Onat A, Yıldırım B, Çetinkaya A, ve ark. Erişkinlerimizde obezite ve santral obezite göstergeleri ve ilişkileri: 1990-98’de düşündürücü obezite artışı erkeklerde daha belirgin. Türk Kardiyol Dern Arş 1999; 27(4): 209-217.

    3) Sarlio-Lahteenkorva S, Lahelma E. The ascociation of body mass index with social and economic disadvantage in women and men. Int J Epidemiol 1999; 28(3): 445-449.

    4) Racette SB, Deusinger SS, Deusinger RH. Obesity: overview of prevalence, etiology, and treatment. Phys Ther 2003; 83(3): 276-288.

    5) Kuczmarski RJ, Carroll MD, Flegal KM, Troiano RP. Varying body mass index cutoff points to describe overweight prevalence among U.S. adults: NHANES III (1988 to 1994). Obes Res 1997;5: 542-548.

    6) Onat A, Keleş İ, Sansoy V, ve ark. Yetişkinlerimizin 10 yıllık takibinde obezite göstergeleri artışta: Beden kitle indeksi erkeklerde koroner olayların bağımsız öngördürücüsü. Türk Kardiyol Dern Arş 2001; 29(7): 430-436.

    7) Calle EE, Thun MJ, Petrelli JM, Rodriguez C, Heath CWJr. Body-mass index and mortality in a prospective cohort of U.S. adults. N Engl J Med 1999; 341: 1097-1105.

    8) World Health Organization. Obesity: Preventing and Managing the Global Epidemic-Report of a WHO Consultation on Obesity, 3-5 June 1997, Geneva, WHO/NUT/NCD/98.1.

    9) Dalar Y, Bahçeci M. Diyarbakır’da sağlık kuruluşlarına başvuran kişilerin obezite ve lipid parametreleri açısından değerlendirilmesi. Dicle Tıp Dergisi 2000; 27(3-4): 13-20.

    10) Erden S. Poliklinik hastalarında obezite sıklığı ve klinik özellikleri. İstanbul Ünv. İstanbul Tıp Fak. Mec 2001; 64(4): 249-254.

    11) Nişancı F, Bağcı T, Tezcan S. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Diyet Polikliniğine çeşitli tanılarla başvuran hastalarda obezite boyutunun saptanması. Beslenme ve Diyet Dergisi 1994; 23(2): 197-210.

    12) Wasserman K, Hansen JE, Sue DY, Whipp BJ, Casaburi R. Principles of exercise testing and interpretation. (Ed. JM Harris) Lea & Febiger Publisher: Philadelphia, 1994, pp: 52-72.

    13) Department of Health and Human Services. Centers for Disease Control and Prevention. “BMI-Body Mass Index: BMI Calculator”. http://www.cdc. gov/nccdphp/dnpa/bmi/calc-bmi.htm. 28.06.2004.

    14) Akalın İlhan S, Değirmenci H. Kentsel bir bölgede beden kitle indeksi ve bel kalça oranları yüksekliği sorunlarının sıklığı ve kronik hastalıklar ile ilişkileri. 8. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi, Diyarbakır. Kongre Kitabı 2, 2002: 654-657.

    15) Erem C, Yıldız R, Kavgacı H, et al. Prevalance of diabetes, obesity and hypertension in Turkish Population (Trabzon City). Diabetes Research and Clinical Prac 2001; 54;203-208.

    16) Arroyo P, Loria A, Fernandez V, et al. Prevalance of pre-obesity and obesity in urban adult Mexicans comprasion with other lange surveys. Obesity Research 2000; 8(2): 179-185.

    17) Jacoby E, Goldstein J, Lopez A, Nunez E, Lopez T. Social class, family and life-style factors associated with overweight and obesity among adults in Peruvian Cities. Preventive Medicine 2003; 37: 396-405.

    18) Tanyeri F, Topbaş M, Dündar C, Dilek M, Peşken Y. Samsun il merkezinde obezite prevalansı ve obezite-arterial kan basıncı ilişkisi. Ondokuz Mayıs Üniv. Tıp Dergisi 2000; 17(2): 69-77.

    19) Çelik G. Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Sağlık Ocağı Bölgesinde Yaşayan 40 Yaş ve Üzeri Erişkinlerde Obezite Prevalansı ve Bu Prevalansla İlişkili Risk Faktörlerinin İncelenmesi. Uzmanlık Tezi, Elazığ: Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı AD., 2004.

    20) Okyay P. Osmangazi Seher-Şükrü Ergil Eğitim Sağlık Ocağı Bölgesinde 15-49 Yaş Kadınlarda Şişmanlık Prevalans ve Risk Faktörleri. Doktora Tezi, İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Halk Sağlığı AD., 1998.

    21) Bingöl G. Ankara İlinde Farklı Sosyoekonomik Düzeydeki Ailelerin Yetişkin Kadınlarda Obezite ve Bunu Etkileyen Etmenler. Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 1996.

    22) Vançelik V. Erzurum İli Pasinler Eğitim Araştırma Sağlık Grup Başkanlığı Bölgesinde 20 Yaş ve Üzeri Kadınlarda Obezite Prevalansı ve Değişkenlerle İlişkisi. Uzmanlık Tezi, Erzurum: Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD., 1999.

    23) Onat A, Başar Ö, Erer B, ve ark. Yetişkinlerimizde sigara içiminin sıklığı, HDL ile ilişkisi ve koroner olaylara etkisi. Türk Kardiyol Dern Arş 2001; 29(8): 493-498.

    24) Onat A, Hergenç G, Yazıcı M, ve ark. Alkol içiminin prospektif incelemede risk değişkenleri, metabolik sendrom ve koroner risk üzerine etkileri. Türk Kardiyol Dern Arş 2003; 31(8): 417-425.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]