[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2006, Cilt 20, Sayı 3, Sayfa(lar) 189-197
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
RATLARDA HOMOSİSTEİNİN OKSİDAN VE ANTİOKSİDAN SİSTEM İLE KORONER DAMARLARDA OLUŞTURDUĞU DEĞİŞİKLİKLER ÜZERİNE E VİTAMİNİNİN ETKİSİ
Abdurrauf YÜCE, Mesut AKSAKAL
Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı, Elazığ – TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Aterosiklerozis, E vitamini, Homosistein, Lipid Peroksidasyon, Rat
Özet
Bu çalışma, uzun süreli homosistein uygulanan ratlarda antioksidan enzim düzeylerini ve koroner arterlerin yapısındaki değişimleri ve bu değişimlere E vitamininin etkilerini araştırmak için yapılmıştır.

Bu amaçla 30 dişi ve 30 erkek, toplam 60 Wistar albino rat kullanıldı. Hayvanlar rast gele 3 gruba ayrıldı. Bu gruplar kontrol, homosistein ve Vit-E olarak isimlendirildi. Altı hafta boyunca her gün kontrol grubuna serum fizyolojik, homosistein grubuna 0.71 mg/kg homosistein, Vit-E grubuna da 0.71 mg/kg homosistein + 125 mg/kg dl-α tokoferol asetat periton içi olarak uygulandı.

Plazma homosistein, Malondialdehit (MDA) ve doku MDA düzeyleri kontrol grubuyla karşılaştırıldığında homosistein grubunda önemli derecede artma (P<0.05), Vit-E grubunda ise azalma (P<0.05) tespit edilmiştir. Plazma Süperoksit dismutaz (SOD), Redükte Glutasyon (GSH), Glutasyon Peroksidaz (GSH-Px), katalaz (KAT) ve doku GSH, GSH-Px düzeyleri kontrole göre homosistein grubundaki ratlarda düşük (P<0.05), Vit-E grubu ratlarda ise yüksek (P<0.05) bulunmuştur. Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, homosistein grubu ratların koroner arter endotelinde dejenerasyonlar, hücre infiltrasyonu ve kalınlaşma tespit edilmiştir.

Sonuç olarak; homosistein uygulaması; plazma homosistein, MDA ve doku MDA düzeylerini artırırken, plazma SOD, KAT, GSH, GSH-Px ve doku GSH, GSH-Px düzeylerini azaltmıştır. Buna karşılık vitamin E uygulaması plazma homosistein, MDA ve doku MDA düzeylerini azaltırken, plazma SOD, KAT, GSH, GSH-Px ve doku GSH, GSH-Px düzeylerini artırmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Homosistein, kükürt içeren bir aminoasit olmakla birlikte, bütün proteinlerin yapısal bileşeni olarak görev yapan 20 aminoasit arasında yer almayan, diğer aminoasitlerin aksine diyetle birlikte alınan metiyoninin metabolizması sonucu oluşan metabolik bir ara üründür 1. Hem homosistein hem de metiyonin birbirlerinin öncü maddeleri olup birinin detoksifikasyonu diğerinin sentez aşamasını oluşturmaktadır. Bu ilişkinin temelini metiyonin metabolizması oluşturur 2. Homosistein-metiyonin ilişkisindeki doğmasal bozukluklar klinik olarak hiperhomosisteinemiye neden olurken son zamanlarda genetik bozukluklar yanında edinsel patoloji, toksisite ve beslenme yetersizliğinden kaynaklanan hiperhomosisteinemi üzerinde durulmaktadır. Homosisteinin koroner kalp hastalıkları (KKH) ve vasküler hastalıklar ile ilişkisi uzun yıllardan beri bilinmektedir. Birçok araştırma, koroner kalp hastalığı için plazma homosistein yüksekliğinin bağımsız bir risk faktörü olduğunu göstermiştir 3,4. Homosisteinüri nedenli ölümler sonucu yapılan incelemelerde 5 ise, arteriyel ve venöz tıkaçlar, odaksal venöz patolojiler, koroner, serebral ve karotit arterlerde aterosiklerotik değişiklikler saptanmıştır. Daha sonra araştırmacılar bu değişikliklerin sadece homosisteinüride olduğu gibi genetik nedenli hastalıklarda değil, hiperhomosisteinemisi olan diğer hastalıklarda da meydana geldiğini gözlemlemişlerdir. Hiperhomosisteinemide aterojenik olaylar iki alanda toplanmaktadır. Bunlar damar endotelindeki fonksiyonel anomaliler ile endotel hasarı ile başlayıp bunu takip eden trombosit aktivasyonu, pıhtılaşma faktörlerinin değişikliğe uğraması ve pıhtı oluşumu sonucu endotel üzerine daha zehirli etki göstermesidir 6.

    Serbest radikaller, hücre metabolizması sırasında cereyan eden biyokimyasal redoks reaksiyonları ile ortaya çıkan çiftleşmemiş elektrona sahip moleküllerdir. 7,8. Pek çok hastalık sürecinde önemli rol oynarlar. Miyokardiyal enfarktüs, diyabet, kanser, katarakt, romatoit artrit, infertilite, solunum, sinir ve üriner sistem hastalıkları ile stres ve yaşlanma sürecinde antioksidan enzim düzeylerinde önemli değişiklikler ve lipit peroksidasyonunda artış, birçok araştırıcı tarafından bildirilmiştir 9,10.

    E vitamini tokoferol yapısında olup doğal olarak alfa, beta, gama, delta gibi çeşitli formlarda bulunmaktadır. Bunlar içerisinde α- tokoferol en geniş doğal dağılıma ve en yüksek antioksidan aktiviteye sahiptir. Bu özelliklerinden dolayı doymamış yağ asitlerinin otooksidasyonunu önler ve hücre zarı fosfolipitlerinde bulunan çok doymamış yağ asitlerini serbest radikal etkisinden koruyarak ilk savunma hattını oluşturur. Doymamış yağ asitleri, çift bağlara sahip oldukları için oksijen ile hızlı bir şekilde reaksiyona girerek mitokondri, mikrozom ve hücre içi zarların yapısını ve metabolizmasını bozan peroksit ve hidroperoksitleri doyurarak peroksit radikallerinin tekrar etkinliğini azaltır. Böylece peroksit oluşumu önlenmiş olur 10,11.

    Hiperhomosisteineminin etiyolojisinde en sık rastlanan neden vitamin eksikliğidir. Bu nedenle hiperhomosisteinemi tanısı konulan şahıslara ilk uygulanan tedavi yöntemi vitamin takviyesidir 12. Buna istinaden bu çalışmada, ratlara uzun süreli homosistein uygulamalarından sonra antioksidan enzim düzeyleri ve koroner arterlerin yapısal değişimleri incelenmiş ve E vitamininin bu değişimler üzerindeki etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışma Kasım 2002-Ocak 2003 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmada F.Ü. Tıp Fakültesi Deneysel Araştırmalar Merkezinden temin edilen ağırlıkları 350–400 g arasında değişen 6–7 aylık 60 adet Wistar albino rat kullanıldı. Ratlar çalışmaya başlamadan bir ay önce alınarak ortama adaptasyonları sağlandı. Ratların beslenmesinde Elazığ Yem Fabrikasından temin edilen rat yemi kullanıldı. Ratlara yem ve su ad libitum verildi. Ratlar her grupta 20 adet (10 dişi, 10 erkek) olacak şekilde 3 gruba ayrıldı ve gruplar kontrol, homosistein ve Vit-E grubu olarak isimlendirildi. Altı hafta boyunca her gün kontrol grubuna serum fizyolojik, homosistein grubuna 0.71 mg/kg homosistein, Vit-E grubuna da 0.71 mg/kg homosistein + 125 mg/kg dl-α tokoferol asetat periton içi olarak uygulandı.

    Gruplardaki bütün ratlar 6 haftalık uygulamadan sonra eterle uyutularak karın boşluğu açıldı. Daha önceden EDTA ile yıkanmış enjektörlerle a. femoralis'in bifurkasyon bölgesinden girilerek yaklaşık 10–12 ml kan alındı. ETDA'lı kanlar 3000 rpm' de 10 dakika santrifüj edildikten sonra üstte kalan plazma kısmı polipropilen tüplere alınarak yapılacak analizler için –20 ºC'deki derin dondurucuda muhafaza edildi.

    Plazma Homosistein Düzeyinin Belirlenmesi
    Plazma homosistein düzeyleri ELISA yöntemiyle ticari kit kullanılarak üretici firmanın belirttiği şekilde ölçülüp sonuçlar μmol/L olarak ifade edildi.

    MDA ve Antioksidan Enzim Düzeylerinin Tayini
    Plazma ve dokuda MDA tayini Placer ve ark. 13'nın tanımladığı spektrofotometrik yönteme göre belirlenerek elde edilen sonuçlar nmol/ml olarak ifade edildi.

    GSH düzeyleri Sedlak ve Lindsay 14'ın belirttiği şekilde spektrofotometre ile ölçülerek μmol/ml olarak ifade edildi. GSH-Px aktivitesi Lawrence ve ark. 15'nın bildirdikleri şekilde spektrofotometre ile belirlenerek IU/gr-protein olarak ifade edildi. Plazma katalaz tayini Goth 16'un tarif ettiği şekilde spektrofotometre ile yapılarak KU/L olarak ifade edildi.

    Plazma SOD düzeyinin tayini Flohe ve ark. 17'nın tarif ettiği şekilde spektrofotometrik olarak belirlenerek U/ml olarak ifade edildi.

    Doku Kesitlerinin Hazırlanması
    Kalp damarlarındaki morfolojik değişiklikleri belirlemek için kalbin koroner damarlarını içeren kısımlarından örnek parçalar alınarak 3 gün süre ile %10'luk formol çözeltisinde [Ticari formol (%37) 10 ml, distile su 90 ml] tespit edildi. Tespit işleminden sonra dokular rutin alkol ve xylol serilerinden geçirilerek yüzeyi düzgün kartondan yapılmış dikdörtgen şeklindeki küçük kutular içerisinde bloklandı. Dokular parafinle bloklandıktan sonra mikrotom ile 5 mikron kalınlığında ince kesitler yapıldı. Daha sonra bu kesitler hematoksilen-eozin ile boyanarak preparatlar mikroskop altında 400x büyütmede histolojik yönden incelendi 18,19. Mikroskop sahasında gözlenen damar kesitleri fotoğraflarla tespit edildi (H.E. X200).

    İstatistikî Analizler
    Araştırma sonucunda elde edilen ortalama değerler X±Sx olarak gösterildi. İstatistiksel analizler SPSS 10.0 paket programıyla yapıldı. Plazma homosistein, SOD, MDA, GSH, GSH-Px, katalaz, doku MDA, GSH, GSH-Px düzeylerinin gruplar arasındaki karşılaştırmalarında varyans analizi (parametrik test varsayımları yerine gelmediğinden dolayı Kruskal Wallis Varyans Analizi kullanıldı) yapıldı ve ardından önemli çıkan parametreler için Duncan testinden yararlanıldı (P<0.05). Her grup içerisindeki erkek ve dişilere ait plazma homosistein, SOD, MDA, GSH, GSH-Px, katalaz, doku MDA, GSH, GSH-Px değerleri için karşılaştırmalarda ise Mann-Whitey-U testi kullanılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Erkek ve dişi ratların plazma homosistein, MDA, GSH, GSH-Px, SOD, KAT ve doku MDA, GSH, GSH-Px düzeyleri Tablo 1'de verilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Homosistein, MDA ve Antioksidan Enzim Düzeyleri.

    Plazma Homosistein Düzeyleri
    Bütün gruplardaki erkek ve dişi ratların plazma homosistein düzeyleri arasında (erkek ratlarda daha fazla olmak üzere) anlamlı farklılıklar belirlenmiştir (P<0.001). Hem erkek hem de dişi ratların kendi arasında karşılaştırılması sonucu; homosistein grubu ratların plazma homosistein düzeyleri kontrol grubu ratların plazma homosistein düzeyinden yüksek bulunmuştur (P<0.05). Vit-E grubu ratların plazma homosistein düzeyleri kontrol ve homosistein grubu ratların plazma homosistein düzeylerinden düşük (P<0.05) bulunmuştur.

    Plazma MDA Düzeyleri
    Sadece homosistein grubundaki erkek ve dişi ratların plazma MDA düzeyleri arasında erkek ratlarda daha fazla olmak üzere anlamlı farklılıklar belirlenmiştir (P<0.001). Gruplar arası erkek ratların kendi arasında karşılaştırılması sonucu; homosistein grubu ratların plazma MDA düzeyleri, kontrol grubu ratların plazma MDA düzeylerinden yüksek (P<0.05) bulunmuştur. Vit-E grubu ratların plazma MDA düzeyleri, homosistein grubu ratların plazma MDA düzeylerinden düşük (P<0.05) bulunmuştur.

    Plazma GSH Düzeyleri
    Bütün gruplardaki erkek ve dişi ratların plazma GSH düzeyleri arasında dişi ratlarda daha fazla olmak üzere anlamlı farklılıklar belirlenmiştir (P<0.001). Gruplar arası erkek ratların kendi arasında karşılaştırılması sonucu; homosistein grubu ratların plazma GSH düzeyleri, kontrol ve vit-E grubu ratların plazma GSH düzeylerinden düşük (P<0.05) bulunmuştur. Gruplar arası dişi ratların kendi arasında karşılaştırılması sonucu; vit-E grubu ratların plazma GSH düzeyleri, hem kontrol hem de homosistein grubu ratların plazma GSH düzeylerinden yüksek (P<0.05) bulunmuştur.

    Plazma GSH-Px Düzeyleri
    Bütün gruplardaki erkek ve dişi ratların plazma GSH-Px düzeyleri arasında dişi ratlarda daha fazla olmak üzere anlamlı farklılıklar belirlenmiştir (P<0.01, P<0.001). Gruplar arası hem erkek hem de dişi ratların kendi aralarında karşılaştırılması sonucu; homosistein grubu ratların plazma GSH-Px düzeyleri, kontrol grubu ratların plazma GSH-Px düzeylerinden düşük (P<0.05) bulunmuştur. Vit-E grubu ratların plazma GSH-Px düzeyleri ise hem kontrol hem de homosistein grubu ratların plazma GSH-Px düzeylerinden yüksek (P<0.05) bulunmuştur.

    Plazma KAT Düzeyleri
    Bütün gruplardaki erkek ve dişi ratların plazma KAT düzeyleri arasında dişi ratlarda daha fazla olmak üzere anlamlı farklılıklar belirlenmiştir (P<0.01, P<0.001). Gruplar arası hem erkek hem de dişi ratların kendi arasında karşılaştırılması sonucu; homosistein grubu ratların plazma KAT düzeyleri, kontrol grubu ratların plazma KAT düzeylerinden düşük (P<0.05) bulunmuştur. Vit-E grubu ratların plazma KAT düzeyleri, hem kontrol hem de homosistein grubu ratların plazma KAT düzeylerinden yüksek (P<0.05) bulunmuştur.

    Plazma SOD Düzeyleri
    Bütün gruplardaki erkek ve dişi ratların plazma SOD düzeyleri arasında dişi ratlarda daha fazla olmak üzere anlamlı farklılıklar belirlenmiştir (P<0.001). Gruplar arası erkek ratların kendi arasında karşılaştırılması sonucu; homosistein grubu ratların plazma SOD düzeyleri kontrol grubu ratların plazma SOD düzeylerinden düşük (P<0.05) bulunmuştur. Vit-E grubu ratların plazma SOD düzeyleri hem kontrol hem de homosistein grubu ratların plazma SOD değerlerinden yüksek (P<0.05) bulunmuştur. Gruplar arası dişi ratların kendi arasında karşılaştırılması sonucu; vit-E grubu ratların plazma SOD değerleri hem kontrol hem de homosistein grubu ratların plazma SOD değerlerinden yüksek (P<0.05) bulunmuştur.

    Doku MDA Düzeyleri
    Homosistein grubundaki erkek ve dişi ratların plazma MDA düzeyleri arasında dişi ratlarda daha fazla olmak üzere anlamlı farklılıklar belirlenmesine (P<0.05) rağmen vit-E grubunda ise erkek ratlarda daha fazla bulunmuştur (P<0.001). Gruplar arası hem erkek hem de dişi ratların kendi arasında karşılaştırılması sonucu; homosistein grubu ratların doku MDA düzeyleri, kontrol grubu ratların doku MDA düzeylerinden yüksek (P<0.05) bulunmuştur. Vit-E grubu ratların doku MDA düzeyleri ise hem kontrol hem de homosistein grubu ratların doku MDA düzeylerinden düşük (P<0.05) bulunmuştur.

    Doku GSH Düzeyleri
    Bütün gruplardaki erkek ve dişi ratların doku GSH düzeyleri arasında dişi ratlarda daha fazla olmak üzere anlamlı farklılıklar belirlenmiştir (P<0.001). Gruplar arası hem erkek hem de dişi ratların kendi arasında karşılaştırılması sonucu; homosistein grubu ratların doku GSH düzeyleri, kontrol grubu ratların doku GSH düzeylerinden düşük (P<0.05) bulunmuştur. Vit-E grubu ratların doku GSH düzeyleri ise hem kontrol hem de homosistein grubu ratların doku GSH düzeylerinden yüksek (P<0.05) bulunmuştur.

    Doku GSH-Px Düzeyleri
    Bütün gruplardaki erkek ve dişi ratların doku GSH-Px düzeyleri arasında dişi ratlarda daha fazla olmak üzere anlamlı farklılıklar belirlenmiştir (P<0.01, P<0.001). Gruplar arası hem erkek hem de dişi ratların kendi arasında karşılaştırılması sonucu; homosistein grubu ratların doku GSH-Px düzeyleri, kontrol grubu ratların doku GSH-Px düzeylerinden düşük (P<0.05) bulunmuştur. Vit-E grubu ratların doku GSH-Px düzeyleri ise hem kontrol hem de homosistein grubu ratların doku GSH-Px düzeylerinden yüksek (P<0.05) bulunmuştur.

    Kalp Damarlarının Morfolojik Yapısındaki Değişimler
    Kontrol grubu (Şekil 1) erkek ratlar ile karşılaştırıldığında homosistein grubu (Şekil 2) erkek ratların kalp damarları endotel hücrelerinin yer yer deskuamasyona uğradığı ve bu alanda epitel hücrelerin dökülmesiyle karakterize erken dönem aterosiklerozis şekillendiği dikkati çekmiştir. E vitamini uygulaması ise homosistein grubu erkek ratların damar endotellerinde gözlenen patolojik durumları düzeltmiş olup kontrol grubunun damar endotel yapısına benzer duruma getirmiştir (Şekil 3). Ayrıca bu araştırmada homosistein uygulamasının dişi ratların damar morfolojilerinde herhangi bir patolojik lezyona neden olmadığı tespit edilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Kontrol grubu erkek ratların kalp damarlarındaki endotel hücrelerinin görünümü. Normal histolojik yapı (H.E, x200).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Homosistein grubu erkek ratların kalp damarlarındaki endotel hücrelerinin görünümü. Hücrelerde ayrılma (büyük ok) ve endotel hücrelerinden yoksun kısım (küçük oklar) (H.E, x200).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Vit-E grubu erkek ratların kalp damarlarındaki endotel hücrelerinin görünümü. Kontrol grubuna benzer normal histolojik yapı (H.E, x200).

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Son yıllarda yapılan çalışmalar 20,21, koroner arter hastalıkları için geleneksel risk faktörlerinin (sigara, alkol, diyabet, kolesterol, tansiyon vb.) dışında vasküler hastalıkların patolojisinde rol oynayan beslenme ve biyokimyasal faktörler (diyetteki antioksidanlar ve plazma homosistein miktarı) üzerinde yoğunlaşmıştır. Homosistein, koroner arter hastalıkları ve periferal vasküler hastalıklar için göz önünde bulundurulması gereken önemli ve bağımsız bir risk faktörüdür. Kardiovasküler hastalıkların gelişiminde plazma homosistein artışının etkili olduğu genel bir anlayış olarak benimsenmiştir. Kesin olmamakla birlikte homosisteinin patolojik etkileri vasküler lezyonlara sebep olması şeklinde gösterilebilir. Vasküler hastalık ölüm ve hastalıkların oluşumunda en önemli risk faktörleridir. Sigara, hiperkolesterolemi, hipertansiyon ve diyabet vasküler hastalıkların oluşumunda etkili risk faktörleridir. Yüksek homosistein düzeyleri periferal, koroner ve serebrovasküler hastalıklar için bir başka risk faktörü olarak son zamanlarda belirlenmiştir 22,23.

    Yapılan birçok çalışmada östrojenin plazma homosisteinini farklı yollarla etkilediği belirtilmiş fakat yine de plazma homosistein düzeyine östrojenin etkisi tam olarak açıklanamamıştır 24,25. Dimitrova ve ark. 26 erkek ratlar üzerinde yapmış oldukları çalışmada östrojen uygulamalarının total plazma homosistein düzeyini düşürdüğünü ve diyetlerinde homosisein bulunan ratların endotel değişimler (damar endotelinin kalınlaşması ve hücre infiltrasyonu gibi) gösterdiği bildirilmiştir. Diyetlerinde homosistein bulunan ratların miyokardyal GSH düzeyinin önemli derecede azaldığı ve doza bağlı olarak östrojen uygulamalarının miyokardiyal GSH miktarını artırdığı bildirilmiştir. Kim ve ark. 27, kortizol ve östrojenin karaciğer ve böbrekteki enzim aktivitelerini etkileyerek plazma homosistein seviyesini düşürdüğünü bildirmişlerdir.

    Bu araştırmada dişi ratların plazma homosistein değerlerinin bütün gruplarda erkek ratlardan anlamlı derecede düşük bulunduğu görülmektedir. Dişilerde plazma homosistein düzeyinin erkeklerinkine oranla düşük bulunması östrojenin toplam plazma homosisteinini düşürücü etkisinin olduğunu belirten literatür bilgilerle paralellik göstermektedir 26.

    Normal şartlar altında serbest radikallerin oluşturacağı zararlı etkiler hücresel koruma sistemi ile kontrol edilmektedir. Bu koruyucu sistemler vitamin E, Vitamin C ve glutatyon gibi enzimatik veya enzimatik olmayan mekanizmalar aracılığı ile etkilerini göstermektedirler 28.

    Baydaş ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada 29, bazı minerallerin ve melatoninin plazma lipit, lipit peroksidasyon ve homosistein düzeyleri üzerine etkilerini araştırmışlar ve plazma MDA düzeylerinde; melatonin, lipoik asit ve E vitamini uygulanan gruplarda önemli düşüşler tespit etmişlerdir.

    Serafinowicz ve ark. 30, hiperhomosis-teinemik ratlarda lipit peroksidasyon ürünlerinin ve karotit intimal media kalınlığının artmış olduğunu belirtmişlerdir. Cavalca ve ark. 31, plazma homosistein ve plazma MDA artışının kalp-dolaşım hastalıklar ile birlikte olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmamızdaki tüm grupların plazma ve doku MDA değerleri incelenerek; sadece homosistein uygulanan ratların plazma MDA değerlerinin, kontrol grubuna göre anlamlı şekilde arttığı görülmüştür. Bu sonuç, artan homosistein miktarının, lipit peroksidasyon oluşumunu önleyen ve antioksidan enzimlerden biri olan GSH-Px'in aktivitesini azaltarak oluşturduğu görüşünü destekler niteliktedir 31.

    Homosistein ile birlikte E vitamini uygulanan Vit-E grubu ratların plazma MDA değerleri, kontrol grubu ratlarınki ile karşılaştırıldığında; anlamlı bir farklılık bulunamamasına rağmen, Vit-E grubu erkek ratların MDA düzeyleri homosistein grubu erkek ratların MDA düzeylerinden düşük bulunmuştur. Yapılan bazı çalışmalarda E vitaminin plazma MDA seviyesini azalttığı bildirilmiştir 32,33. Kontrol ve Vit-E grubu erkek ratlar açısından, E vitamininin antioksidan etkisi sonucu lipit peroksidasyonu inhibe ettiğini bildiren literatür bilgileri 32,33 ile bu bulgularımızın uyuşmadığı tespit edilmiştir. Bu farklılık, gruplarımıza lipit peroksidasyonu önleyen E vitamini ile birlikte lipit peroksidasyonu artıran homosisteinin birlikte verilmesinden kaynaklanabilmiş olabileceği düşünülmektedir. Ancak homosistein grubu erkek ratların MDA düzeyleri ile kıyaslandığında Vit-E grubu erkek ratların MDA düzeylerinde tespit edilen anlamlı düşüş E vitamininin antioksidan etkisi sonucu lipit peroksidasyonunu inhibe ettiğini bildiren bazı araştırıcıların 32,33 bulguları ile uyum göstermektedir.

    Gilad ve arkadaşları tarafından homosisteinin peroksinitritlere karşı etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada 34, homosisteinin hem GSH-Px aktivitesini inhibe ettiği hem de bu enzimin m-RNA' sını önemli olarak azalttığı bildirilmiştir. Ovrebo ve Svardal 35, ratlarda plazma homosistein miktarı ile plazma sistein ve glutatyon düzeyleri arasında negatif bir ilişkinin var olduğunu belirtmişlerdir. Dayal ve ark. 36, yüksek miktarda metiyonin içeren diyetle beslenen farelerde total plazma homosistein düzeyinin kontrol grubuna göre yüksek olduğunu ve glutasyon peroksidaz yetersizliğinin oluştuğunu bildirmişlerdir. Bu çalışmada homosistein uygulanan erkek ratların hem plazma hem de doku GSH düzeylerinde kontrol grubuna göre azalma tespit edilirken, E vitamini uygulamasının ise homosistein grubunda görülen bu azalmaları artırdığı görülmüştür. Ancak dişilerde homosistein uygulaması sadece doku GSH düzeylerinde bir azalmaya neden olmuştur. Bu araştırmada homosistein uygulanan hem erkek hem de dişi ratların plazma ve doku GSH-Px değerleri incelendiğinde; kontrol grubuna göre düşük olduğu, ayrıca homosistein ile birlikte E vitamini uygulanan gruptaki ratların plazma ve doku GSH-Px değerlerinin, kontrol ve homosistein grubu ratlardan daha yüksek olduğu ve yukarıda belirtilen literatür bildirimleri ile benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır 34-36.

    Can ve ark. 37 E vitamini uygulamasının serum homosistein düzeylerinde önemli düşüşlere sebep olduğunu belirtmişlerdir. Bu sonucu, E vitamininin homosisteinin remetilasyon aşamasını hızlandırarak plazma homosistein seviyesini düşürdüğü şeklinde izah etmişlerdir. Çalışmamızdaki tüm grupların plazma homosistein değerleri incelendiğinde; homosistein ile birlikte E vitamini uygulanan ratların plazma homosistein düzeyleri, kontrol ve homosistein grubu ratlarınkinden düşük bulunmuştur. Bu bulgularımız yukarıdaki literatür bildirimleri ile tam bir uyum içerisindedir.

    Yamamoto ve ark. 38, endotel hücre yüzeyine hücre dışı SOD'ın bağlanması üzerine homosisteinin etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada, homosisteinin SOD etkinliğini azalttığını ifade etmişlerdir. Homosistein, SOD'ın endotel hücre yüzeyine bağlanmasını sağlayan endotelyal heparan sülfat proteoglikanını bozarak arteriyel endotel hücre yüzeyine SOD'ın bağlanmasını engellemektedir. Yüksek miktarda homosistein fibroblastarca ortama verilen SOD ekspresyonunu azaltmaktadır. Böylece homosistein endotel hücrelerinin özellikle süperoksit radikali olmak üzere serbest radikallere karşı savunma yeteneğini azaltmış olur 38. Wyse ve ark. 38 paralellik göstermektedir.

    Periton içi homosistein uygulamaları karotid arterlerde intimal hiperplaziye ve hücre proliferasyonuna sebep olmaktadır 40. Plazma toplam homosistein miktarları ile karotid arterlerin duvar kalınlığı arasında pozitif bir ilişkinin var olduğu bildirilmektedir 41. Toborek ve ark. tarafından rasyonlarında fazla miktarda metiyonin bulunan tavşanlarda yapılan bir çalışmada 42, aterosikleroz riskinin ve lipit peroksidasyonun artmış olduğu ayrıca antioksidan enzimlerin etkinliğinde düzensizlikler tespit edilmiştir. Farhat ve ark. 43, hiper-homosisteinemili ratlarda oluşmuş olan aterosiklerotik lezyonlara karşı östrojen uygulamalarının koruyucu etkilerinin olduğunu bildirmişlerdir.

    Çalışmamızdaki kalp damarlarının histolojik kesitleri incelendiğinde kontrol grubuna nazaran homosistein uygulaması yapılmış olan erkek ratların kalp damar endotel hücrelerinin yer yer deskuamasyona uğradığı ve endotel hücrelerinden yoksun kısımların oluşumuyla karakterize erken dönemde aterosiklerozisin şekillendiği dikkati çekmektedir. E vitamini uygulaması ise homosistein grubu erkek ratların damar endotellerinde gözlenen patolojik durumları düzeltmiş olup kontrol grubunun damar endotel yapısına benzer duruma getirmiştir. Bu bulgular homosisteinin kalp damarları üzerine olumsuz yönde etkilerinin olduğunu belirten literatür bildirimleriyle paralellik göstermektedir 40,41,42,43. Ayrıca bu araştırmada homosistein uygulamasının dişi ratların damar yapılarında herhangi bir patolojik lezyona neden olmadığı tespit edilmiştir. Bu durum östrojenin damar endotellerinde lezyonların oluşmasına yol açan homosisteini baskılaması 43 ile izah edilebilir.

    Sonuç olarak; homosisteinin lipit peroksidasyon ürünlerini (MDA) artırdığı, plazma ve dokulardaki antioksidan enzim düzeyleri üzerinde ise azaltıcı bir etki gösterdiği, ayrıca kalp damarlarında dejeneratif değişiklikler oluşturduğu tespit edilmiştir. Antioksidan bir madde olan E vitamininin ise lipit peroksidasyon ürünleri üzerine (MDA) indirgeyici bir etki gösterdiği ve antioksidan enzim (SOD, KAT, GSH-Px) aktivitelerini artırdığı belirlenmiştir. Bununla birlikte E vitamininin kalp damarlarında oluşabilecek dejeneratif değişiklikleri önleyebileceği kanaatine varılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Cooper AJL. Biochemistry of sulfur-containing Amino Acids. Ann Rev Biochem 1983; 52: 187-222.

    2) James DF, John JM. Homocysteine. Int J Biochem Cell Biol 2000; 32: 385-389.

    3) Arnesen E, Refsum H, Bonaa KH, et al. Serum total homocysteine and coronary heart disease. Int J Epidemiol 1995; 24: 704-709.

    4) Den Heijer M, Blom HJ, Gerrits WBJ. Is hyperhomocysteinameia a risk factor for recurrent venous thrombosis?. Lancet 1995; 345: 882-885.

    5) Malinow M, Nieto F, Szklo M. Carotid artery intimae medial wall thickening and plasma homocysteine in asymptomatic adults. Circulation 1993; 87: 1107-1113.

    6) Brattstrom L, Israelson B, Tengbora L. Homocysteine, factor VII, and antithrombin III in subjects with difference gene damage for cystathionine b synthase. J Inherit Metab Dis 1989; 12: 475-482.

    7) Freeman BA, Crapo ID. Biology of disease-free radicals and tissue injury. Lab Invest 1982; 47: 412.

    8) Lunec J, Blake D. Oxygen free radicals: Their relevance to disease processes, P. 1990; 189- 212, Ed. R.D. Cojhen, Balliere Tindall, London.

    9) Ak H, Dingiloğlu T, Habif N, et al. Plasma lipid peroxidation, Vit. E, superoxide dismutase and glutathione peroxidase alterations in coronary atherosclerosis. Tr J Med Sci 1994; 26: 11-15.

    10) Akkuş İ. Serbest Radikaller ve Fizyolojik Etkileri, 2. Baskı, Konya: Mimoza Yayınları, 1995.

    11) Faulder CG, Pamela AH. Vitamin E in biological systems. Antiox Ther Preven Med 1990; 3: 234.

    12) Jacgues P, Bostom A, Williams R. Relations between folat status a common mutation in MTHFR and plasma homocysteine concentrations. Circulation 1996; 93: 7-12.

    13) Placer AZ, Linda LC, Johnson B. Estamination of product of lipid peroxidation (Malonly Dialdehyde) in biochemical systems. Anal Biochem 1966; 16: 359-364.

    14) Sedlak J, Lindsay RHC. Estimation of total protein bound and nonprotein sulfhydryl groups in tissue with Ellmann's reagent. Anal Biochem 1968; 25: 192-205.

    15) Lawrence RA, Burk RF. Glutathione peroxidase activity in selenium-deficient rat liver. Bioch Bioph Res Commun 1976; 71, 4: 952-958.

    16) Goth L. A simple method for determination of serum catalase activity and revision of reference range. Clin Chim Acta 1991; 196: 143-152.

    17) Flohe L, Otting F. Superoxide dismutase assays. Methods Enzymol 1984; 105: 93-104.

    18) Bancroft JD, Stevens A. Theory and Practice of Histological Techniques. 3th Ed. London: Churchill Livingstone, 1990.

    19) Clarke R, Daly L, Robinson K. Hyperhomocysteinemia: An independent risk factor for vascular disease. N Engl J Med 1991; 324: 1149-1155.

    20) Boushey CJ, Beresford SAA, Omenn GS, et al. A quantitative assessment of plasma homocysteine as a risk factor for vascular disease probable benefits of increasing folic acid intakes. J Am Med Assoc 1995; 274: 1049-1057.

    21) Chen P, Poddar R, Tipa EV, et al. Homocysteine metabolism in cardiovascular cells and tissues: Implications for hyperhomocysteinemia and cardiovascular disease. Advan Enzyme Regul 1999; 39: 93-109.

    22) McCully KS. Vascular pathology of homocysteinemia. Am J Pathol 1969; 56: 111-128.

    23) Nygard O, Nordrehaug JE, Refsum H, et al. Plasma homocysteine levels and mortality in patients with coronary artery disease. N Engl J Med 1997; 337: 230-236.

    24) Brattstrom L, Israelsson B, Olsson A, et al. Plasma homocysteinein women on oral oestrogen-containing contraceptives and in men with oestrogen-treated prostatic carcinoma. Scand J Clin Lab Invest 1992; 52: 283-287.

    25) Van Der Mooren MJ, Wouters MGAJ, et al. Hormone replacement therapy may reduce high serum homocysteine in postmenopausal women. Eur J Clin Invest 1994; 24: 733-736.

    26) Dimitrova KR, Degroot KW, Pacquing AM, et al. Estradiol prevents homocysteine-induced endothelial injury in male rats. Cardiovasc Res 2002; 53: 589-596.

    27) Kim MH, Kim E, Passen EL. Cortisol and estradiol: non genetic factors for hyperhomocystinemia. Metabolism 1997; 46: 247-249.

    28) Baydaş G, Gürsu MF, Yılmaz S, et al. Daily rhythm of glutathione peroxidase activity, lipid peroxidation and glutathione levels in tissues of pinealectomized rats. Neurosci Lett 2002; 323: 195-198.

    29) Baydaş G, Yılmaz O, Çelik S, et al. Effects of certain micronutrients and melatonin on plasma lipid, lipid peroxidation, and homocysteine levels in rats. Arch Med Res 2002; 33: 515-519.

    30) Serafinowicz A, Kukula K, Cieciura T,et al. Homocysteine and lipid peroxidation products: Impotant atherosclerosis risk factors in renal allgraft recipients?. Transplant Proc 2000; 32: 1367-1368.

    31) Cavalca V, Cighetti G, Bamonti F, et al. Oxidative stress and homocysteine in coronary artery disease. Clin Chem 2001; 47 (5): 887-892.

    32) Oriani G, Corino C, Pastorelli G, et al. Oxidative status of plasma and muscle in rabbits supplemented with dietary vitamin E. J Nutr Biochem 2000; 12: 138-143.

    33) Prasad K, Kalra J. Oxygen free radicals and hypercholesterolemic atherosclerosis: Effect of vitamin E. Am Heart J 1993; 125: 958-973.

    34) Gilad E, Cuzzocrea S, Zingarelli B, et al. Melatonin is a scavenger of peroxynitrite. Life Sciences 1997; 60(10): 169-174.

    35) Ovrebo KK, Svardal A. The effect of glutathione modulation on the concentration of homocysteine in plasma of rats. Pharmacol Toxicol 2000; 87 (3): 103-107.

    36) Dayal S, Brown KL, Weydert CJ, et al. Deficiency of glutathione peroxidase-1 sensitizes hyperhomocysteinemic mice to endothelial dysfunction. Arterioscler Thromb Vasc Biol 2002; 22: 1996-2002.

    37) Can C, Çınar MG, Kosay S, et al. Vascular endothelial dysfunction associated with elevated serum homocysteine levels in rat adjuvant arthritis: effect of vitamin E administration. Life Sciences 2002; 71: 401-410.

    38) Yamamoto M, Hara H, Adachi T. Effects of homocystene on the binding of extracellular-superoxide dismutase to the endothelial cell surface. FEBS Lett 2000; 486: 159-162.

    39) Wyse AT, Zugno AI, Streck EL, et al. Inhibition of Na(+), K(+)-ATPas activity in hippocampus of rats subjected to acute administration of homocysteine is perevented by vitamins E and C treatmend. Neurochem Res 2002; 27: 1685-1689.

    40) Chen C, Surowiec SM, Morsy AH, et al. Intraperitoneal infusion of homocysteine increases intimal hyperplasia in balloon-injured rat carotid arteries. Atherosclerosis 2002; 160: 103-114.

    41) Tsai MY, Arnett DK, Eckfeldt JH, et al. Plasma homocysteine and its association with carotid intimal-medial wall thickness and prevalent coronary heart disease: NHLBI family heart study. Atherosclerosis 2000; 151: 519-524.

    42) Toborek M, Kopieczna-Grzebieniak E, Drozdz M, et al. Increased lipid peroxidation as a mechanism of methionine-induced atherosclerosis in rabbits. Atherosclerosis 1995; 115: 217-224.

    43) Farhat MY, Dingaan B, Fader M, et al. Estradiol 17β protects against homocysteine-induced vascular injury in rat thoracic aorta. J Am Coll Cardiol 1995; 25(2): 72 A.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]