Bu çalışma araştırmacıların öz kaynaklarıyla
yürütülmüş olup, herhangi bir kuruluş tarafından
desteklenmemiştir. Bu nedenle, araştırmanın örneklemi
yalnızca Elazığ merkez ilçeyle sınırlı tutulmuştur. Bu
durumun çalışmanın temsil gücünü zayıflatacağı ve
araştırma sonunda ortaya konan spekülasyonların
sadece Elazığ merkez ilçeyi temsil edeceği kabul
edilmelidir.
Katılımcıların Demografik Özellikleri: Katılımcıların
demografik özelliklerine ilişkin veriler incelendiğinde
katılımcıların %51.9’u kadın olup, öğrenim durumu
bakımından üniversite mezunları (%54.3) ilk sırada yer
almıştır. Ayrıca, hane halkı büyüklüğü incelendiğinde
katılımcıların %38.7’sinin dört kişilik hanede yaşadıkları,
iki kişilik hane halkı büyüklüğüne sahip katılımcıların ise
sadece %5.5’lik bir orana sahip oldukları tespit edilmiştir.
Ankete katılanların aylık ortalama hane gelirleri %54.7
oranında 871 TL - 2840 TL arasında iken, 522 TL’den az
geliri olanların oranı %3.6 olarak saptanmıştır. Bu
araştırma kapsamındaki anket uygulaması, katılımcıların
gönüllülük esasına göre gerçekleştirildiği için,
katılımcıların öğrenim durumu değişkeninde üniversite
mezunları yönünde bir kümelenme olmuştur. Bu
durumun, araştırma sonucunu üniversite mezunları
lehinde etkilediği söylenebilir.
Süt Tüketim Alışkanlıkları ve Tüketici
Davranışları: Araştırma sonuçlarına göre; Elazığ ili
merkez ilçede tüketicilerin sadece %21.4'ü her gün
düzenli olarak süt içme alışkanlığının olduğunu beyan
etmiştir. Benzer şekilde farklı iller ve üniversitelerde
yapılan anket çalışmalarında da katılımcıların düzenli süt
tüketme alışkanlığının az olduğu tespit edilmiştir10,13,15,16,20. Ancak bu araştırma sonuçlarından farklı
olarak, Sarıözkan ve ark.21’nın Erciyes Üniversitesi
Veteriner Fakültesi öğrencileri üzerinde yaptıkları
çalışmada, düzenli süt tüketenlerin yaklaşık olarak
%80’lik kısmı oluşturduğu saptanmıştır. Araştırmalar
arasındaki farklılıkların, katılımcıların yaş, eğitim düzeyi
ve gelir grubu gibi farklı demografik özelliklere sahip
olmalarından kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir.
Bu araştırmada, katılımcılar sütü tadından (%7.3),
alışkanlığının olmamasından (%80.8), kokusundan
(%6.5) ve rahatsızlık vermesinden (%5.4) dolayı düzenli
şekilde veya hiç tüketmediklerini belirtmişlerdir. Benzer
şekilde Akbay ve Tiryaki6’nin Kahramanmaraş’da
yaptıkları bir çalışmada da süt tüketmeyen bireylere
neden süt içmedikleri sorulduğunda, tüketicilerin %51.5’i
alışkanlık olmaması, %31.8’i sevmedikleri için, %10.6’sı
sağlık problemleri ve %6.1’i ise diğer nedenlerden dolayı
süt içmediklerini belirtmişlerdir. Yine, Şimşek ve ark.16’nın İstanbul ilinde yaptıkları çalışmada, tüketicilerin
%67’si alışkanlık edinmedikleri için süt tüketmediklerini
belirtmişlerdir. Bu araştırma sonuçlarından farklı olarak
bazı araştırmacılar tüketicilerin sütü tüketmeme nedenleri
arasında tat ve kokunun ilk sırada yer aldığını
bildirmişlerdir10,15.
Çalışmada, katılımcıların %59.8’si pastörize veya
UHT sterilize sütü, %10.3’ü sokak sütünü ve %29.9’u
doğrudan tanıdıkları üreticiden aldıkları günlük sütü
tercih ettiklerini ifade etmişlerdir. Benzer şekilde,
Çetinkaya13’nın Kafkas Üniversitesi öğrencileri
üzerinde yaptığı araştırmada, “Süt tüketiminde açık sütü
mü yoksa steril sütü mü tercih edersiniz?” şeklindeki
soruya ankete katılan öğrencilerin %17.6’sının açık sütü,
%71.5’inin steril sütü tercih ettikleri, %10.4’ünün ise
herhangi bir görüş belirtmediği saptanmıştır. Yine benzer
şekilde, Çelik ve ark.12’nın yaptığı çalışmada da
tüketicilerin %53.7’sinin ambalajlı sütü tercih ettiği
saptanmıştır. Bu araştırma sonuçlarından farklı olarak
Akbay ve Tiryaki6’nin Kahramanmaraş’da yaptıkları
çalışmada, tüketicilerin %57’sinin açık sütü %38’inin ise
ambalajlı sütü tercih ettikleri tespit edilmiştir. Ayrıca aynı
çalışmada, katılımcıların %50’ye yakını sokak sütünü
daha sağlıklı olarak kabul etmişlerdir. Benli22
çalışmasında, tüketicilerin sokak sütü seçeneğini tercih
etmelerindeki en önemli nedenlerin alışkanlıklar, yanlış
ve eksik bilgiler olduğunu tespit etmiştir. Ayrıca,
araştırmada tüketicilerin büyük bir çoğunluğunun sokak
sütünü “en saf”, “en doğal” ve “en taze süt” olarak
gördüğü, diğer taraftan, birçok tüketicinin ambalajlı uzun
ömürlü sütleri uygulanan ısıl işlemden dolayı ölü süt
olarak değerlendirdiği belirlenmiştir. Yine bazı
tüketicilerin ambalajlı uzun ömürlü süte işleme esnasında
dayanıklılığı sağlamak amacı ile antibiyotik ve antiseptik
maddelerinin katıldığına ve kullanılan ambalaj
malzemelerinin kanser yapıcı olduğuna inandıklarını
saptamıştır.
Araştırmada, katılımcıların %53.9’u süt fiyatlarının
“normal” olduğunu belirtmişlerdir. Benzer şekilde, Şimşek
ve Açıkgöz15’ün yaptıkları araştırmada öğrenciler süt
fiyatlarını %68.3 oranında normal bulduklarını beyan
etmişlerdir.
“Süt alırken üretim ve son kullanma tarihlerine dikkat
ediyor musunuz?” ve “İçme sütü satın alırken kalite
güvencesine bakıyor musunuz?” sorularına sırasıyla
%86.1 ve %70.5’lik oranlarda “Evet” cevapları alınmıştır.
Katılımcıların %78.0’ının süt alırken markayı
önemsedikleri ve %58.0’ının karton kutuyu ambalaj tipi
olarak tercih ettikleri belirlenmiştir. Benzer şekilde,
Çetinkaya13’nın yaptığı araştırmada, öğrencilerin
büyük bir kısmının (%74.5) süt satın alırken markaya
dikkat ettiği, sadece %15.6’sının markaya dikkat etmediği
tespit edilmiştir.
Mevcut araştırmada, katılımcıların %84.6’sı okul sütü
programının “Çok gerekli” veya “Gerekli” olduğunu,
%86.3’ü toplumun süt tüketimi konusunda yeterince
teşvik edilmediğini düşündüklerini beyan etmişlerdir.
Katılımcıların %79.0’ı en çok inek sütünü tercih ettiklerini,
%60.2’si ise sütteki yağ oranına önem verdiklerini
belirtmişlerdir. Yine benzer şekilde, Çelik ve ark.12’nın
yaptıkları çalışmada tüketicilerin %87.8’i inek sütünü
tercih etmişlerdir.
Elazığ merkez ilçede sütün en çok satın alındığı yer
%66.9’luk bir oranla marketler olmuştur. Katılımcıların
sütü satın alırken en çok dikkat ettikleri hususlar ise
%45.3’lük oranla firma adı ve %24.4’lük oranla sütün
fiyatı olmuştur. Benzer şekilde Topcu11 Erzurum ilinde
tüketicilerin paketli içme sütü satın alma kararı ve tercihi
üzerine en önemli faktörün “marka” ve markanın
tüketicinin satın alma kararındaki etki derecesinin
%35.64’lük orana sahip olduğunu tespit etmiştir.
Tüketicilerin tercih ve satın alma kararı üzerinde ikinci
önemli faktörün de “fiyat” olduğu saptanmıştır. Bu
çalışma sonuçlarından farklı olarak, Özel14
tüketicilerin süt satın alırken dikkat ettikleri unsurları
incelenmiş, ilk sırada %27.73 oranla sütün yağ miktarı
yer almıştır.
Şimşek ve ark.’nın16 İstanbul ilinde içme sütü
tüketim alışkanlıkları ve bu alışkanlıkları etkileyen
faktörlerin belirlenmesi üzerine yaptıkları araştırma
sonuçları ile mevcut çalışmanın sonuçları
karşılaştırıldığında; katılımcıların süt tüketim
alışkanlıkları, süt tüketmeme nedenleri, süt tercihleri, süt
fiyatları, sütü satın alırken son kullanma tarihine dikkat
edip etmedikleri, okul sütü programının gerekliliği, süt
tüketimi konusunda teşviğin yeterli olup olmadığı, sütün
protein kaynağı olduğu ve toplumun içme sütü tüketimi
hakkında teşvik edilmesi için en etkili yollar konusundaki
bulgular bakımından büyük oranda benzerlikler tespit
edilmiştir. Ancak “İçme sütü satın alırken kalite
güvencesine bakıyor musunuz?” sorusuna verilen
yanıtlar karşılaştırıldığında mevcut çalışmada %70.5’lik
oranda “Evet” cevabı alınırken, İstanbul ilinde yapılan
çalışmada %55 oranında “Hayır” cevabı alınmıştır.
Ayrıca mevcut çalışmada katılımcıların %78.0’inin süt
alırken markayı önemsedikleri, oysa İstanbul ilinde
katılımcıların çoğunluğunun, içme sütü alırken markayı
önemsemedikleri (%53) tespit edilmiştir. Mevcut
çalışmada ambalaj tipi olarak karton kutu (%58.0) tercih
edilirken, İstanbul ilinde katılımcıların ambalaj tercihi %52
cam, %31 karton kutu, %6’ü plastik ve %11 oranında da
fikrim yok şeklinde olmuştur. Bu farklılığın sebebi ise
Elazığ ilinde marketlerde satılan sütlerin neredeyse
tamamının karton veya plastik ambalajlı olmasından
kaynaklanabileceği düşünülmektedir.
Sütün en önemli besin değeri %34.9’luk oranla
“Protein kaynağı” şeklinde beyan edilmiştir. Ancak,
Akbay ve Tiryaki6 çalışmalarında, tüketicilerin yaklaşık
%23’ünün sütün insan beslenmesindeki en önemli gıda
maddelerinden birisi olması fikrine katılmadıklarını
bildirmişlerdir. Yine, aynı çalışmada diğer bir benzer
yargı olan “Süt hayvansal ürünler içerisinde en fazla
besin maddesi içeren üründür” yargısına tüketicilerin
%59.79’u katılırken %24.27’si katılmamış ve %15.94’ü
ise herhangi bir fikirlerinin olmadığını beyan etmişlerdir.
Toplumun içme sütü tüketimi hakkında teşvik
edilmesi için en etkili yol olarak %70.9’luk bir değerle
“Radyo ve TV” tercih edilmiştir. Bu çalışma sonuçlarının
aksine Akbay ve Tiryaki6’nin çalışmalarında,
tüketicilerin yaklaşık %30’u reklâmların süt tüketimine
olumlu bir etki yaptığına inanırken, %50’sinin ise bu görüşe katılmadığı saptanmıştır. Yine, Topcu11
çalışmasında, tüketicilerin süt ürünlerine talep oluşturma
ve oluşan talebin sürekliliği için en etkili bilgi
kaynaklarının başında önceki deneyim ve tecrübelerin
(%22.25) ilk sırada, aile, eş, dost ve çevredeki insanların
tavsiyelerinin (%15.84) ikinci sırada, TV ya da radyo
reklâmlarının (%15.06) üçüncü sırada yer aldığını
bildirmiştir. Tüketicilerin en az ilgisini çeken iletişim
araçları ise %3.12 ile afişler ve %4.24 ile gazete, dergi
vs. basılı medya reklâmları olarak saptanmıştır. Mevcut
çalışma sonuçları ile bazı literatür bildirişler arasındaki bu
farklılıkların araştırmadaki katılımcıların sahip oldukları
sosyo ekonomik ve demografik özelliklerden
kaynaklandığı düşünülmektedir.
Süt tüketim alışkanlıklarına cinsiyetin, öğrenim
durumunun, hane halkı büyüklüğünün ve aylık
ortalama hane gelirinin etkisi:
Cinsiyet: Araştırmada sorulara verilen cevaplar
cinsiyete göre değerlendirildiğinde; çoğunlukla erkek ve
kadınların tercihlerinin genel değerlendirmede elde
edilen sonuçlara benzediği, erkek ve kadınların aynı
yönde ve benzer oranlarda tercihlerde bulundukları
görülmüştür. Ancak, ankette yer alan bazı sorulara ilişkin
yapılan tercihler incelendiğinde oransal anlamda veya
tercih önceliği açısından erkek ve kadınlar arasında
farklılıklar da olmuştur. Şöyle ki; “Tüketici olarak süt
alırken sütün yağ oranına dikkat eder misiniz?” sorusuna;
erkekler ve kadınlar sırasıyla %50.4 ve %69.3 “Evet”
cevabı vermişlerdir. Benzer şekilde, Özel14 sütü satın
alırken yağ miktarını (%27.73) önemsedikleri ve bu
sonucun ankete katılanların eğitim düzeylerinin yüksek
olmasından ve %66’sının kadınlardan oluşmasından
kaynaklanmış olabileceğini belirtmiştir. “Süt alırken en
çok dikkat ettiğiniz husus nedir?” sorusuna; erkekler
%38.7, kadınlar ise %51.4 oranlarında “Firma adı”
cevabını vermişlerdir. “Fiyat” seçeneğine ise erkekler
%28.2 tercih yaparken kadınlar %21.0 oranında tercihte
bulunmuşlardır. Bu araştırma sonuçlarından farklı olarak
Tarakçı ve ark.10’nın çalışmalarında ankete katılan
öğrencilerin süt alırken en çok dikkat ettikleri husus
%39.33 oranında son kullanma tarihi olmuştur. Kız
öğrencilerin %38.95’inin erkek öğrencilerin ise
%39.52’sinin bu cevabı verdiği görülmüştür. “Sizce içme
sütünün en önemli besin değeri nedir?” sorusuna;
erkekler; “Protein kaynağıdır” (%27.7), “Enerji verir”
(%8.4), “Vitamin ve mineral kaynağıdır” (%19.3), “Tüm
besin öğelerini içerir” (%39.1) ve “Hiçbiri” (%5.5) şeklinde
cevap vermişler. Kadınlar ise sırasıyla aynı seçeneklere
%41.6, %3.9, %23.8, %28.8 ve %1.9’luk oranlarda
tercihte bulunmuşlardır. Tarakçı ve ark.10’nın
çalışmasında katılımcıların %19.11’i süt protein içerir,
%3.86’sı şeker içerir, %9.85’i yağ içerir, %16.02’si
vitamin içerir, %8.30’u enerji sağlar, %2.32’si bağışıklık
kazandırır ve %35.33’ü ise hepsini sağlar şeklinde fikir
beyan etmişlerdir. Kız öğrenciler içerisinde hepsini sağlar
seçeneğini tercih edenlerin oranı %39.24 iken erkek
öğrenciler içerisinde bu oran %30.61 olmuştur.
Görüldüğü üzere cinsiyet tüketicilerin bazı tercihleri
üzerine etkili olabilmektedir. Buna benzer durumlar ile
ilgili olarak, Wilkie23 ve Asseal24 demografik özelliklerden cinsiyetin, tüketicilerin ürünlere ve
markalara karşı tercihlerinde önemli derecede belirleyici
bir rol oynadığını, erkek ve kadınların ürünlerin fiziksel ve
kimyasal özelliklerine bakış açılarının önemli düzeyde
farklılık arz ettiğini, satın alma kararlarında ailedeki erkek
ve kadın bireylerin, ürünlerin objektif ve sübjektif kalite
unsurlarını algılamada ve yönelimli bir tepki oluşturmada
farklı bir satın alma davranışı sergileyebildiklerini
bildirmişlerdir.
Öğrenim Durumu: Araştırmada sorulara verilen
cevaplar öğrenim durumuna göre değerlendirildiğinde;
genellikle süt tüketim tercih ve alışkanlıkları öğrenim
durumuna göre oransal anlamda bazı farklılıklar
içermesine karşın, kullanılan tercihler ve var olan
alışkanlıklar bakımından araştırmadan elde edilen genel
sonuçlarla paralel tercihler tespit edilmiştir. Ancak,
anketteki bazı sorulara ilişkin öğrenim durumuna göre
tercihlerde farklılıklar ortaya çıktığı anlaşılmıştır. Şöyle ki;
“Süt içme alışkanlığınız var mı?” sorusuna; okuryazar
öğrenim grubunda olanlar hariç (%33.3) diğer öğrenim
grubunda olanların tümü (%71.7 ile %89.7 arasında)
“Hayır” cevabı vermişlerdir. “Tüketici olarak tercih
ettiğiniz içme sütü çeşidi hangisidir?” sorusuna;
“Okuryazar değilim” diyenler en çok “Sokak sütü”
(%45.5) tercihinde bulunmuşlardır. “Okuryazar” olanlar
%33.4 oranında “Direk tanıdık üreticiden” seçeneğine ve
diğer seçeneklere eşit oranlarda (%33.3 ve %33.3),
ilkokul ve ortaokul mezunu olanlar “Direk tanıdık
üreticiden” seçeneğine sırasıyla %43.4 ve %59.0
oranlarında tercihlerde bulunmuşlardır. Lise ve üniversite
mezunu olanlar ise sırasıyla %54.2 ve %73.6 oranlarında
“Pastörize-UHT sterilize süt” için tercihlerde
bulunmuşlardır. Bu sonuç okuryazar olmayanların en çok
sokak sütünü, lise ve üniversite mezunlarının ise en çok
Pastörize-UHT Sterilize sütü tercih ettiklerini göstermiştir.
Bu araştırma sonucuna paralel olarak Akbay ve Tiryaki6’nin yaptığı araştırmada da eğitim düzeyi arttıkça
ambalajlı süt tüketimine olan eğilimin arttığı tespit
edilmiştir. “İçme sütü satın alırken kalite güvencesine
(TSE, ISO, HACCP vb) bakıyor musunuz?” sorusuna;
“Okuryazar Değilim” diyenler %63.6 oranında “Hayır”,
diğerleri ise %61.5 ile %74.3 arasında “Evet” cevabı
vermişlerdir. “İçme sütü satın alırken markaya göre
hareket ediyor musunuz?” sorusuna; öğrenim durumu
“Okuryazar” grubunda olanlar %66.7 “Hayır”, diğerleri ise
%63.6 ile %83.6 arasında “Evet” tercihinde
bulunmuşlardır. “İçme sütü satın alırken ambalaj
tercihiniz nedir?” sorusuna; “Okuryazar” grubundakiler
hariç diğer öğrenim grubundakiler %35.9 ile %64.2
arasında “Karton kutu”’yu tercih ederlerken, “Okuryazar”
grubundakiler ise en çok %66.7 oranında “Fikrim yok”
tercihinde bulunmuşlardır. “Tüketici olarak süt alırken
sütün yağ oranına dikkat eder misiniz?” sorusuna;
“Okuryazar” grubundakiler hariç (%33.3) diğerleri (%56.6
ile %72.7 arasında) “Evet” cevabı vermişlerdir. “Tüketici
olarak süt alım yeri tercihiniz nedir?” sorusuna;
“Okuryazar” grubundakiler hariç tüm öğrenim
grubundakiler benzer şekilde (%27.3 ve %76.2) “Market”
cevabını vermişlerdir. “Okuryazar” grubundakiler ise
“Market” seçeneğine hiç tercihte bulunmayıp, diğer seçeneklerden “kendi üretenler” seçeneğine %33.4, diğer
seçeneklere ise eşit oranlarda (%33.3 ve %33.3) tercihte
bulunmuşlardır. “Süt alırken en çok dikkat ettiğiniz husus
nedir?” sorusuna “Okuryazar değilim”, “Okuryazar” ve
“İlkokul mezunu” olanlar en çok (sırasıyla %45.4, %66.7
ve %39.6) “Fiyat” seçeneğine, diğerleri ise %40.0 ile
%50.6 arasında “Firma adı” tercihinde bulunmuşlardır.
“Sizce içme sütünün en önemli besin değeri nedir?”
sorusuna; “Okuryazar değilim”, “Okuryazar” ve “Ortaokul
mezunu” olanlar %41.0 ile %66.7 arasında “Tüm besin
öğelerini içerir” tercihinde, diğerleri ise %35.3 ile %40.8
arasında “Protein kaynağıdır” cevabı vermişlerdir.
Yukarıda ifade edildiği gibi katılımcıların bazı süt tüketim
alışkanlıkları ve tercihleri üzerine öğrenim durumunun
farklılıklara yol açtığı belirlenmiştir. Bu tip farklılıkların
ortaya çıkmasını bazı araştırmacılar23 - 25 tüketicilerin
eğitim, meslek ve gelir düzeyleri arasında sıkı bir ilişki
olmasına ve bu ilişkinin de tüketicilerin satın alma
kararını şekillendiren faktörler arasında yer almasına
bağlamıştır. Özellikle yüksek eğitimli tüketicilerin, yüksek
ücretli mesleklere geçişinin daha kolay olması nedeniyle,
düşük eğitimli tüketicilere nazaran, fiyat, marka, reklâm,
promosyon gibi satın alma kararını etkileyen konularda
daha fazla bilgiye sahip oldukları, dolayısıyla daha farklı
tercihlerde bulunabildikleri ifade edilmiştir.
Hane Halkı Büyüklüğü: Araştırmada, sorulara verilen
cevaplar hane halkı büyüklüğüne göre
değerlendirildiğinde; genellikle süt tüketim tercih ve
alışkanlıkları hane halkı büyüklüğüne göre oransal
anlamda bazı farklılıklar içermesine karşın, kullanılan
tercihler ve var olan alışkanlıklar bakımından
araştırmadan elde edilen sonuçların genel
değerlendirmesine benzer tercihler tespit edilmiştir.
Ancak, bazı sorulara verilen cevaplar bakımından hane
halkı büyüklüğüne göre farklılıklar belirlenmiştir. Bunlar;
“Tüketici olarak süt alırken sütün yağ oranına dikkat eder
misiniz?” sorusuna; 6 ve daha fazla kişi bulunan hanede
yaşayanlar hariç (%45.8) diğer “Hane halkı büyüklüğü”
grubundakiler çoğunlukla (%57.1 ile %70.4 arasında)
“Evet” cevabı vermişlerdir. “Süt alırken en çok dikkat
ettiğiniz husus nedir ?” sorusuna; 6 ve daha fazla kişi
bulunan hanede yaşayanlar hariç (en çok dikkat ettikleri
“Fiyat” (%32.2) olmuştur) diğerleri en çok %40.6 ile
%59.5 arasında “Firma adı” tercihinde bulunmuşlardır.
“Sizce içme sütünün en önemli besin değeri nedir?”
sorusuna; 5 ve 6 ve daha fazla kişi bulunan hanede
yaşayanlar sırasıyla %39.1 ve %50.8 oranlarında “Tüm
besin öğelerini içerir” tercihinde, diğerleri ise %34.5 ile
%48.1 arasında “Protein kaynağıdır” cevabı vermişlerdir.
Görüldüğü üzere kalabalık ailelerin süt satın alırken
maliyeti öncelikli olarak önemsedikleri, bu nedenle sütün
yağ oranından ziyade sütün fiyatına daha çok dikkat
ettiklerini ortaya koymuştur. Bu durum, hane halkı
büyüklüğünün, ailenin ekonomik alım gücüyle ilişkili
olarak tercihleri etkilediğini göstermiştir.
Aylık Ortalama Hane Geliri: Araştırmada, sorulara
verilen cevaplar aylık ortalama hane gelirine göre
değerlendirildiğinde; aylık ortalama hane geliri, genellikle
süt tüketim tercih ve alışkanlıklarına ilişkin olarak oransal
anlamda bazı farklılıklar içermesine karşın araştırmadan elde edilen sonuçların genel değerlendirmesine benzer
tercihler tespit edilmiştir. Ancak, “Sizce içme sütünün en
önemli besin değeri nedir?” sorusuna; “Aylık ortalama
hane geliri” 522 TL’den az ve 871-2840 TL arasında
olanlar sırasıyla %44.4 ve %39.1 oranlarında “Tüm besin
öğelerini içerir” tercihinde, diğerleri ise %37.6 ve %44.8
oranlarında “Protein kaynağıdır” cevabı vermişlerdir.
Araştırma sonuçlarına göre “Aylık ortalama hane geliri”
ile tüketicinin içme sütü tercihi incelendiğinde, dört gelir
grubunda da katılımcıların en çok Pastörize-UHT sterilize
sütü tercih ettikleri saptanmıştır. En düşük gelir grubu
dışındaki gruplar incelendiğinde, gruplarda gelir düzeyi
arttıkça katılımcıların Pastörize-UHT sterilize sütü tercih
oranları artış göstermiştir. Bu sonuçlara benzer şekilde,
Çelik ve ark.12 çalışmalarında gelir düzeyi arttıkça
ambalajlı süt tüketiminin arttığını tespit etmişlerdir.
Şimşek ve ark.16’nın yaptığı çalışmada yüksek sosyoekonomik
düzeye sahip araştırma grubuna ait
tüketicilerin hiç sokak sütü tercih etmediği saptanmıştır.
Bu araştırmada da en yüksek gelir grubundakiler sokak
sütünü en düşük oranda (%4.8) tercih ederken,
Pastörize-UHT sterilize sütü en yüksek oranda (%83.8)
tercih etmişlerdir. Mevcut araştırmada, süt fiyatları ile ilgili
soruya bütün gelir grubundaki tüketiciler büyük oranda
“Normal” cevabını vermişlerdir. Benzer şekilde, Şimşek
ve ark.16 da tüketicilerin süt fiyatlarını %2 ucuz, %51
normal ve %47 oranında pahalı bulduklarını ve pahalı
bulan %47’lik dilimin %34’ünün sosyo ekonomik
düzeyinin düşük olduğunu saptamışlardır.
Bu araştırma sonuçlarına göre, Elazığ ili merkez
ilçede katılımcıların büyük çoğunluğunda düzenli olarak
süt içme alışkanlığının bulunmadığı, sadece
katılımcıların %21.4’ünün hergün düzenli olarak süt
tükettikleri belirlenmiştir. Düzenli olarak süt tüketmeme
nedeni olarak ise katılımcıların %80.8’i alışkanlık olmamasını neden olarak bildirmişlerdir. Elazığ ilinde
merkez ilçede, direk üreticinin kendisinden alınan ve
sokaktaki satıcılardan alınan açık sütün oranı toplam
içerisinde %40.2 olarak bulunmuş olup, UHT ve
pastörize sütü tercih edenlerin oranı ise %59.8 olmuştur.
Katılımcıların %53.9’u süt fiyatlarının normal olduğunu,
%78.0’ı süt alırken en çok markaya dikkat ederek süt
aldıklarını, %58.0’ı ambalaj olarak karton kutuyu tercih
ettiklerini, %79.0’u inek sütünü tercih ettiklerini, %66.9’u
alım yeri olarak öncelikle marketleri tercih ettiklerini,
%86.3’lük kısmı süt tüketimi konusunda halkın yeterince
teşvik edilmediğini beyan etmişlerdir. Buna ilave olarak,
katılımcıların %.84.6’sı okul sütü programı
uygulamasının gerekli olduğunu bildirmişlerdir. Ancak,
katılımcılar içme sütü tüketimini teşvik etmek için yapılan
reklam ve bilgilendirme faaliyetlerini ise oldukça yetersiz
bulmuşlardır. Tüketim tercihlerinde cinsiyetin, öğrenim
durumunun, hane halkı büyüklüğünün ve gelir düzeyinin
değişik düzeylerde farklılıklara neden olabileceği
belirlenmiştir. Bütün bu sonuçlar itibarıyla, Elazığ ili
merkez ilçede içme sütü tüketiminin artırılması ve süt
içme alışkanlığının kazandırılması için eğitimin, çeşitli
araçlar ve yöntemler kullanılarak yapılacak teşviklerin ve
okul sütü programı gibi uygulamaların, sütün üretimi,
toplanması, işlenmesi ve pazarlanması aşamalarında
tüketicilerin cinsiyet, öğrenim durumu, hane halkı
büyüklüğü ve gelir düzeyi gibi özelliklerinin dikkate
alınmasının yararlı olacağı kanaatine varılmıştır.
Teşekkür
Bu çalışma kapsamında değerli vakitlerini ayırıp
görüşlerini bizlerle paylaşan Elazığ merkez ilçede
yaşayan tüm katılımcılara ve anketin uygulanmasında
yardımcı olan Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi
öğrencilerine teşekkür ederiz.