Sığırlarda ayak hastalıkları üzerinde çok sayıda çalışmalar yapılmıştır
1,15,16. Yapılan bu çalışmada, konu ile ilgili çalışmaların değerlendirilmesi ile birlikte Gaziantep ve yöresindeki sığırlarda gözlenen ayak hastalıklarının sebepleri, teşhis, tedavi ve insidansının belirlenmesi ve sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Sığırlarda tırnak deformasyonları ve buna bağlı topallıklarla sıklıkla karşılaşılmaktadır17,18. En fazla görülen deforme tırnak yapılarının sivri, makas ve burulmuş tırnak olduğu rapor edilmiştir19-21. Yapılan bu çalışmada yalnızca deformasyon gözlenen tırnakların oranı %32.38, ayak hastalıklarının deformasyon görülen tırnaklarda oluşma oranı ise %42.22 olarak tespit edilmiştir. Bu sonuçlar tırnak deformasyonlarının ayak hastalıklarının oluşumunda etkili olduğunu düşündürmektedir.
Ayak hastalıklarının oluşumunda cinsiyetin etkisinin bulunduğu22,23, taban ülserlerinin boğalarda çoğunlukla ön ayaklarda, ineklerde ise arka ayaklarda oluştuğu bildirilmektedir10,19,24. Arka ayak lateral tırnağının medial tırnağa oranla daha geniş olması ve daha fazla yüke maruz kalmasından dolayı taban ülserlerinin arka ayakların lateral tırnaklarında görüldüğü bildirilmektedir25. Yapılan bu çalışmada gözlenen taban ülserlerinin çoğunluğunun deforme tırnak yapıları ile birlikte ve arka ayakların lateral tırnaklarında tespit edilmesi literatür bilgilerle uyumluluk göstermektedir.
Digital dermatitisin, hayvanların kısıtlı hareket ettiği kapalı işletme ve hijyenik olmayan ahır koşullarında yaşayan süt sığırlarının karşılaştıkları bir sorun olduğu belirtilmiştir26-29. Blowey ve Sharp20 %29 olarak gözledikleri digital dermatitis olgularının 32 tanesinin arka, 6 tanesinin ön ayaklarda olmak üzere 38 sığırda meydana geldiğini bildirmişlerdir. Bu çalışmada digital dermatitis lezyonları görülen 21 sığırın 14'ünde yüksek karbonhidrat ve protein içeren rasyon ile beslendiği tespit edildi. Digital dermatitis olgularının ahır ve zeminleri hijyen bakımından yetersiz, gezinti alanlarının kısıtlı olduğu işletmelerde görüldüğü de belirlendi. Kötü ahır koşullarında barındırılan hayvanların ayaklarında oluşan irritasyonun daha etkili olarak geniş bölgelere yayıldığı, enfeksiyon şiddetinin de artış gösterdiği kanısına varıldı.
Bazı araştırmacılar8,26,30,31 laminitisin oluşumunda; kalıtsal nedenler, barınak şartları, mevsim, rasyon, doğum ve histamin gibi faktörlerin rol aldığını belirtmektedirler. Kaba yemi düşük, kesif yemi yüksek oranlara sahip rasyon ile beslenen genç sığırlarda laminitisin görülme sıklığında artış olduğu, gelişme dönemindeki sığırlarda tırnak büyüklüğünün artması sonucu, boynuz tırnak üzerinde oluşturduğu baskının hastalık oluşumunda rol aldığı bildirilmektedir. Mastitis, metritis, gastrointestinal hastalıklar ve akut yangılar sonucunda laminitisin oluşabileceği vurgulanmıştır30-32. Yapılan bu çalışmada, laminitis olgularının tamamı yüksek verimli rasyonla beslenen süt sığırlarında görüldü. Doğum sonrası sığırların süt veriminin arttırılması amacıyla karbonhidrat ve enerji bakımından zengin rasyonlarla beslendiği, rasyonların dengeli hazırlanamamasının, laminitis olgularının artışına yol açtığı gözlendi. Aynı zamanda ahır zemininin sert olması ve sürekli gübre ve idrarla kirli halde bulunmasının laminitis olgularına sebep olduğu tespit edildi.
Sığırlarda topallığa neden olan önemli bir ayak hastalığı olan interdigital flegmonla ilgili birçok çalışma gerçekleştirilmiştir20,26-29. Sunulan bu çalışmada 27 adet sığırda (%12.68) interdigital flegmon saptanmış, bu hayvanların barındırıldığı işletmelerde ahır zemininin temiz olmadığı, ayak bakımlarının yapılmadığı veya ayak bakımı yapan kişilerin konu ile ilgili bilgilerinin olmadığı, gezinti bahçelerinin gerekli eğim düşünülmeden, toprak ve çakıl taşlarıyla oluşturulduğu görülmüştür. Bu şartlara maruz kalan hayvanların ayak derilerinin yumuşaması ve yaralanmalarının hastalık etkenlerinin gelişmesi ve derin dokulara nüfuz etmesi için uygun bir ortam sağladığı kanısına varılmıştır.
Karbonhidrattan zengin rasyonla beslenen hayvanlarda gelişen laminitisin oluşumunda olumsuz çevre koşulları ve tırnak deformasyonları da önemli rol oynamaktadır31-33. Yapılan bu çalışmada, beyaz çizgi hastalığı bulunan 23 olgunun 16 tanesinde deforme tırnak yapısı bulunduğu, hayvanların karbonhidratça zengin rasyon ile beslendikleri tespit edildi. Buna bağlı olarak deforme tırnak yapıları ve rasyon içerisindeki karbonhidrat miktarının hastalık oluşumunda rol aldığı düşünülmektedir.
İnterdigital hiperplazi hastalığının görülme oranlarını rapor eden çalışmalar bulunmaktadır15,16. Ünsaldı ve Durmuş19 1994-1998 yılları arasında Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Kliniğine getirilen ve Fırat Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde bulunan, çeşitli ayak hastalıklarına sahip, değişik yaş, ırk ve cinsiyetteki 206 adet sığırda %3.4 interdigital hiperplazi ile karşılaştıklarını bildirmişlerdir. Yapılan bu çalışmada ise ayak hastalıkları içerisinde interdigital hiperplazi %13.62 oranıyla en çok görülen hastalık olarak belirlendi. Bu olguların kötü zeminli ahırlara sahip işletmelerde barındırıldığı, hastalığın oluşumunda özellikle ırk, vücut ağırlığı ve barınak zemin hijyeni gibi faktörlerin rol aldığı belirlenmiştir.
Sığır ayak hastalıklarının oluşumunda mevsimlerin etkisinin bulunduğu, kış aylarının zemin, iklim ve çevre koşullarını olumsuz etkilediğinden dolayı interdigital deri ve tırnak hastalıklarının arttığı bildirilmektedir3,5,9,20,33. Yapılan bu çalışmada, saptanan ayak hastalıklarının %12.21'inin yaz, %17.38'inin sonbahar, %24.41'inin ilkbahar, %46'sının kış aylarında görülmesi, hastalıkların oluşumunda mevsimin rolü olduğunu göstermektedir.
Hayvanın yaşının ayak hastalıklarının oluşumunda önemli olduğu, ayak hastalıklarının en çok 3-7 yaş aralığında gözlendiği vurgulanmaktadır20. Bu çalışmada, sığır ayak hastalıkları en fazla 2-5 yaş arasındaki hayvanlarda gözlenmekle birlikte en fazla ayak hastalığı 3 yaşında olan sığırlarda %25.35 olarak saptanmıştır. Ayrıca gözlenen ayak hastalıklarının %65.73 Holştayn, %27.23 Simental, %5.16 Montofon, %1.41 yerli ve %0.47 melez ırklarda gözlenmesi de kültür ırkı hayvanların ayak hastalıklarına daha duyarlı olduğu hakkında araştırmacıların19,23,33 raporları ile uyumluluk göstermektedir.
Oluşan ayak hastalığının durumuna göre bilinen klasik tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir3,23. Çalışmada bu yöntemler uygulanmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır.
Sığırlarda ayak hastalıklarının görülme oranları ile ilgili birçok çalışma gerçekleştirilmiştir10,12,34,35. Erzurum ili ve civarında Ekim 2002-Mart 2003 tarihleri arasında değişik yaş ve ırktan toplam 924 adet inekte yapılan bir çalışmada36 hayvanların 210 tanesinde (%22.72) ayak hastalığına rastlandığı bildirilmiştir. Bu çalışmada Gaziantep ve yöresinde sığırlarda gözlenen ayak hastalıklarının yıllık insidansı %11.14 olarak tespit edilmiştir. Literatür değerlendirmeleri ve bu çalışmadan elde edilen bulgular sonucunda sığırlarda gözlenen ayak hastalıkları oranın bölgelere göre değişiklik göstereceği kanısına varılmıştır.
Yapılan bu çalışmadan elde edilen verilere göre; baskılı beton veya sert plastik malzemeden yapılmış ahır zeminleri ile yağmur suyunu tutmayacak şekilde hafif eğimli ve çakılsız topraktan oluşan gezinti alanlarının sığırlarda tırnağı olumsuz yönde etkilemediği kanısına varıldı. Ayak banyolarının tüm çiftlik ve aile işletmelerinde sığırların beslenme ve gebelik durumlarına göre haftada en az bir defa kullanılmasının tırnak temizliği, bakımı, tedavisi ve korunmada önemli ölçüde katkı sağladığı belirlendi. Tırnak bakımlarının beslenme ve gebelik faktörleri dikkate alınarak yılda 2 defa yapılması yetiştiricilere tavsiye edildi. Yapılan bu çalışma ile Gaziantep ve yöresinde sığırlarda gözlenen ayak hastalıklarının hala önemli bir sorun olduğu belirlenirken, ayak hastalıklarının görülme oranının azaltılması ve bu hastalıkların sebep olduğu ekonomik kayıpların önlenebilmesi için yetiştiricilerin yeterli bilgiye sahip olması ile ilgili eğitim çalışmalarının yapılmasının gerektiği kanısına varılmıştır.