İnfeksiyöz trakeabronşitis, fazla sayıda köpeğin bir arada bulunduğu hayvan barınaklarında görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Bu çalışmada Diyarbakır bölgesinde infeksiyöz trakebronşitis’in yaygınlığı, etiyolojisinde rol oynayan etiyolojik ajanların belirlenmesi ve sağaltım seçeneklerinin ortaya konulması amaçlanmıştır.
Literatürde İTB’li köpeklerde burun ve gözyaşı akıntısı ileöksürüğün varlığı1,32,33, iştahsızlık, solunum güçlüğü33, ayrıca İTB’li köpeklerdeki öksürüğün sert ve kuru bir nitelilte olduğu2-4,36 ve larinks ile trakeada hassasiyet, ciddi olgularda öksürüğün prodaktif olduğu4,36 bildirilmektedir. Maden ve ark.20 solunum sistemi problemi olan köpeklerde klinik olarak iştahsızlık, halsizlik ve depresyon gibi genel belirtilerin yanında olguların 20’sinde öksürük, 19’unda yüksek ateş 14’ünde burun akıntısı ve olguların tümünde trakeada duyarlılık gibi klinik bulguların görüldüğünü bildirmişler. Klinik bulguların, araştırmacıların1-4,20,32,36,37 bildirdikleri klinik bulgular ile paralellik gösterdiği saptandı.
Angus ve ark.14 solunum sistemi enfeksiyonu şüpheli köpeklerde transtrakeal aspirasyonla alınan 264 örnekte; %47.5 Escherichia coli, %22.4 Pasteurella spp., %21.6 Obligate anaerobes, %12.1 beta-hemolitik Streptococus, %12.1 B. bonchioseptica, %12.1 non-hemolitik Streptococus, %9.5 kuagülaz-pozitif Staphylococus ve %7.8 Pseudomonas spp. tespit etiklerini bildirmişler. Mochizuki ve ark.10 klinik bulgu gösteren 68 hastadan 7 (%10.3) tanesinde B. bronchiseptica tespit ettiklerini bildirmişlerdir. Sumer ve ark.34 pnömonili köpeklerde dip oral svab ve transtrakeal yıkama yöntemi ile alınan örneklerin bakteriyolojik kültürlerini yaş gruplarına göre karşılaştırdıkları çalışmalarında transtrakeal aldıkları örneklerden 4 tanesinde B. bronchiseptica, 1 tanesinde K. pneumonia, 3 tanesinde Pasteurelle spp., 2 tanesinde P. aeroginosa, 3 tanesinde E.coli, 2 tanesinde beta-hemolitik Streptococus spp., 3 tanesinde ise Staphylococus spp. ve Mycoplasma spp. tespit ettiklerini bildirmişlerdir. Johnson ve ark.35 2001-2011 yılları arasında yaptıkları retrospektif çalışmada, bronkoalveoler lavaj yöntemi kullanarak solunum sistemi problemli köpeklerden aldıkları 105 numunenin 23 (%22)’nün B. bronchiseptica, 21 (%20)’nin Enterobacterisia [E. coli17, K. pneumonia2, Proteus spp.2], 30 (%31) numunede Mycoplasma spp., 13 (%12)’nün Staphylococus spp., 6 (%6)’sının P.aeroginosa ve 13 (%12)’ünde Streptococus spp. tespit ettiklerini ifade etmişlerdir. Maden ve ark.20 solunum sistemi hastalıklı 31 köpekte bronkoalveoler lavaj yöntemi ile örnek alarak yaptıkları çalışmalarında 6 (%24) örnekte B. bronchiseptica, 6 (%24) örnekte E. coli, 3 (%12) örnekte Pasteurella spp.,3 (%12) örnekte Koagülaz pozitif Staphylococus spp., 3 (%12) örnekte Crynubacterium spp., 2 (%8) örnekte Pasteurella hemolytica, Entrobacter spp. 2 (%8) örnekte, 1 (%4) örnekte Staphylococus aureus, 1 (%4) örnekte Streptococus spp., 1 (%4) örnekte Pseudomanas spp., 1 (%4) örnekte Basilus spp., 1 (%4) örnekte Proteus spp.,1 (%4) örnekte ise Klebsiella spp. tespit ettiklerini bildirmişlerdir. Paracıklıoğlu21 Ankara ilinde yaptığı bakteriyolojik yoklamalar sonucu, İTB’nin klinik bulgularını gösteren 13 köpeğin 8 (%61)’inden klinik bulgu göstermeyen 119 köpeğin 10 (%8.4)’undan olmak üzere toplam olarak 132 sokak köpeğinin 18 (%13.6)’inden B. bronchiseptica izolasyonunu gerçekleştirdiklerini bildirmiştir. Englung ve ark.23 302 İTB’li köpekte yaptıkları araştırmada B. bronchiseptica’nın seroprevelansını %22 olarak bildirmişlerdir. Wagener ve ark.24 B.bronchiseptica’nın, Canine parainfluenza ile birlikte İTB etiyolojiside rol aldığını ileri sürmüşlerdir. Bağcıgil ve ark.16 klinik olarak öksürük, halsizlik tespit ettikleri bir köpeğin nekropsisinde akciğerlerden alınan bakteriyel örneklerde saf olarak B. bronchiseptica izole ettiklerini bildirmişlerdir. Oskouizade ve ark.25 trakeal kollaps sonucu ölen bir köpekte yaptıkları bakteriyolojik incelemede B. bronchiseptica izole ettiklerini ifade etmişlerdir. Bu araştırma da tespit edilen etiyolojik ajanlar ile araştırmacıların10,14,16,20,21,23-25,34,36 bildirdikleri etiyolojik ajanlar ile genel olarak aynı doğrultuda oldukları görüldü.
Angus ve ark.14 yaptıkları antibiyogram sonucunda izole edilen etkenlerin %90’nından fazlasının amikain, ceftzoxim sodim, enrofloksasin ve gentamisine duyarlı olduklarını bildirmişlerdir. Sumer ve ark.34 çalışmalarında sağaltım amacıyla amikain, ampisilin, ampisilin/sülbaktam, azitromisin, gentamisin, enrofloksasin ve cefozin uyguladıklarını bildirmişlerdir. Johnson ve ark.35 çalışmalarında yaptıkları antibiyogram testlerine göre B. bonchioseptica’nın amikain, amoksisilin/klavulanik asit, koloramfenikol, gentamisin, tetrasiklin ve doksisilin’e duyarlı olduğunu ve Pasteurellanın amikain, amoksisilin/klavunik asit, cefazolin, enrofloksasin, gentamisin ve tetrasikline duyarlı olduğunu bildirmektedirler. Bağcıgil ve ark.16 yaptıkları antibiyogram sonucunda B. bronchiseptica’nın amikaine orta derecede duyarlı, amoksisilin/klavulanik asit, kloramfenikol, siprofloksasine, enrofloksasin, kanamisin, gentamisin ve oksitetrasikline duyarlı olduğunu bildirmişlerdir. Mevcut araştırmanın antibiyogram sonuçlarının araştırıcıların14,16,34,35 bildirdikleri antibiyogram sonuçları ile aynı doğrultuda olduğu belirlendi.
Mochizuki ve ark.10 üst solunum yolu enfeksiyonlarında etiyolojik ajanları belirlemek amacıyla örnek aldıkları 68 köpekten CPIV %7.4, Canine corona virus %4.4, Canine adenovirus tip-2 %2.9, Canine corona respiratoric virus %1.5 ve Canine distemper virus %1.5 olarak izole ettiklerini bildirmişlerdir. Erles ve ark.12 CPIV; trakeal örneklerde %19.4 ve akciğerde alınan örneklerden %10.4, Canive herpes virus (CHV) trakeal örneklerde %12.8 ve akciğerden alınan örneklerde %9.6 tespit etiklerini, Canine distemper virus (CDV) ve Canine adenovirus tip 1-2 (CAV Type1-2) ise hiçbir örnekte izole edilmediğini bildirmişlerdir. Damian ve ark. (26) akut ve subakut pnömoni sonucu ölen 35 köpeğin akciğerlerinde yaptıkları immunohistokimyasal incelemelerde CDV 27 (%77), CAV 20 (%57) ve CPIV 18 (%51) izole ettiklerini bildirmişlerdir. Ueland (27) İTB’nin klinik bulgularını gösteren 52 köpekte yaptığı araştırmada etiyolojik ajan olarak CPIV %79 oranında izole ettiğini bildirmektedir. Englund ve ark.23 CPIV’nin solunum sistemi problemli köpeklerde seroprevelansının %28 olduğunu bildirmişlerdir. Chvala ve ark.28 ise şiddetli pnömoniden dolayı ötenazi edilen bir köpeğin akciğerlerinde CDV ve CAV-2 antijenlerini identifiye ettiklerini bildirmişlerdir. Gabriel ve ark.29 klinik olarak dispne, gözde purulent akıntı ve öksürük gibi belirtilerle ölen 3 aylık 2 köpekte yaptıkları nekropsi sonucunda Canine distemper virus ve Canine adenovirus Tip-2 tespit ettiklerini bildirmişledir. An ve ark.13 köpeklerden aldıkları ELİSA yöntemi ile inceledikleri 385 örneğin 19’unda Canine influenza virusün ve indirekt immunoflorensan olarak inceledikleri 485 örnekten ise 62’sinde Canine respiratory coronavirus tespit ettiklerini bildirmişlerdir. Gür ve ark.18 Ankara ilinde kangal yetiştiriciliği yapan 4 farklı çiftlikten 94 köpekten aldıkları serum örneklerinde indirekt ELİSA yöntemi kullanarak yaptıkları değerlendirme sonucunda 44 (%46.8) köpekte CPIV5 sepesifik antikorlarını, Avcı ve ark.19 klinik olarak solunum sistemi belirtileri gösteren 61 köpekten aldıkları örneklerde yaptıkları immunoflorensan yöntemi ile yapılan araştırmada örneklerin tümünün CPIV-2 yönünden negatif olduğunu, Erles ve ark.30 yaptıları araştırmada aldıkları 119 trakeal örnekten 32’sinde Canine respiratory corona virus tespit ettiklerini bildirmişlerdir.
Bu çalışmada tespit edilen CDV ve CPIV araştırmacıların çalışmaları ile parallelik gösterirken araştırmacılar tarafından10,12,13,23,26,28 İTB’li köpeklerde tespit edilen CAV 1-2 ise etiyolojik ajan olarak tespit edilmedi.
Maden ve ark.20 solunum sistemi hastalığı olan köpeklerde total lökosit (WBC) sayısında önemli bir artış (P<0.001) tespit ettiklerini, eritrosit (RBC) miktarı ile Htc ve Hb düzeyindelerinde ise önemli bir düşüş (P<0.001) şekilendiğini bildirmektedirler. Bu çalışmada İTB’li köpeklere ait hematolojik bulgular kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, lenfosit, monosit sayısındaki artış ile hematokrit ve MCV değerlerindeki düşüş istatistiksel olarak önemli (P<0.05) bulundu. Hematokrit yönünden araştırmacıların bulguları ile parelellik gösterirken, konrol grubu ile kıyaslandığında total lökosit sayısındaki artış, eritrosit ve hemoglobin konsantrasyınlarındaki düşüşün bu araştırmada istatistiksel olarakönemli olmadığı (P>0.05) saptandı. Bu değerlerdeki artışın enfeksiyöz etkenlere bağlı olduğu düşünülmektedir.
Maden ve ark.20 Na+ konsantrasyonunda çok önemli bir (P<0.001) düşme tespit etiklerini bildirmelerine karşı bu araştırmada Na+ konsantrasyonunda düşüşün istatistiksel olarak önemli olmadığı (P>0.05) görüldü. Mevcut çalışmada İTB’li köpeklerde kan serum sonuçları kontrol grubu ile karşılaştırıldığında BUN, Cre ve Fe konsantrasyonlarındaki düşüş ile P konsantrasyonundaki artış istatistiksel olarak önemli (P<0.05) bulundu. Yapılan literatür taramalarında İTB’li köpeklerle bu verileri kıyaslayacak herhangi bir bilgiye rastlanılmamıştır. Bu araştırmada BUN, Cre ve Fe konsantrasyonlarındaki düşüşün bakım ve beslenme kaynaklı olabileceği, ayrıca Fe konsantrasyonundaki azalmanın bir savunma refleksi olabileceği kanaatindeyiz.
Hastaları yaşına, kondüsyonuna, bakım ve beslenme koşullarına bağlı olarak 6 aylıktan büyük olan hayvanlarda prognozun genellikle iyi olduğu ve bu grup hastaların sağaltıma cevap verdiği görülürken 6 aylıktan küçük ve özellikle CDV izole edilen hastalarda prognozun kötü olduğu saptandı. Literatürlerde hastanın yaşına, erken tanı konulmasına, bakım ve beslenme koşullarına bağlı olarak, 6 aylıktan büyük ve pnömoninin gelişmediği durumlarda prognozun iyi olduğu bildirilmektedir (1-3, 32, 33).
İTB’li köpelere sağaltım amacıyla amoksisillin/klavulanik asit, enrofloksasin, gentamisin, trimetoprim sülfat, kanamisin gibi antibiyotiklerin uygulanabileceği bildirilmektedirler1,2,4,12,32,33.
Sonuç olarak; Diyarbakır’da İTB’nin yaygın olduğu, her yaş grubundaki köpeklerde özellikle mevsim geçişlerinin olduğu aylarda daha sıklıkla görüldüğü, etiyolosinde B. brochioseptica, S. canis, K. pneumonia ve P. aeroginosa gibi bakteriyel etkenler başta olmak üzere birçok bakteriyel ajanla birlikte CPIV ve CDV gibi viral ajanların rol alabilecekleri saptandı. Bu çalışmada yapılan sağaltımında trimetorim/sulfodoksin (atavetrin, atabay) ve amoksisilli/klavulanik asit en etkili antibakteriyel ajanlar oldukları saptandı. Bu çalışmanın tüm veteriner hekimlere hastalığın yaygınlığı ve sağaltımı konusunda yol göstereceği kanaatine varıldı.