Beslenme, şüphesiz insan sağlığını büyük ölçüde etkileyen önemli bir fizyolojik olaydır. İnsanın bedenen, aklen, ruhen ve sosyal yönden iyi gelişmiş bir vücut yapısına sahip olabilmesi ve bunu sürdürebilmesi, kısacası sağlıklı ve üretken olarak yaşayabilmesi beslenme, kalıtım, iklim ve çevre koşulları gibi etmenlere bağlıdır
29. Beslenme çoğunlukla kanser ve kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik hastalıkların önlenmesi, gelişimi ve ilerleyişi ile ilgili değiştirilebilir etkenlerden biri olarak tanımlanmaktadır. Ancak beslenmenin solunum fonksiyonları ile olan ilişkisi tam olarak gösterilememiştir. Gözlemsel ve deneysel çalışmalarda akciğer fonksiyonlarının devamlılığı ve kronik obstriktüf akciğer hastalığı (KOAH) ve astım gibi hastalıkların riskinin azaltılmasında diyetin önemli bir rolü olduğu belirtilmektedir
30. Sigara ise bilindiği gibi akciğer fonksiyonlarının bozulmasının temel nedeni olan çevresel etkenlerin başında olmakla birlikte; solunum yolu enfeksiyonları, genetik bozukluklar ve beslenme alışkanlıkları da bu çevresel etmenler arasında sayılabilmektedir
31. Amerika’da sigara içmeyen yetişkinlerden her yıl 7300 kişinin akciğer kanseri nedeni ile ölmesi, pasif sigara maruziyetinin de en az sigara kadar zararlı olduğunu
32; pasif sigara içicilerde sigara dumanında bulunan karsinojenlerin aktif sigaradakine benzer etiyolojik mekanizmaları harekete geçirmektedir
8. Sonuç olarak sigara ve sigara dumanı sağlığı dolayısıyla sağlıkla birlikte beslenmeyi etkilemektedir. Ülkemizde gençler arasında sigara kullanımının araştırıldığı çalışmalarda; yaşam boyu en az bir kere sigara deneme oranı %61.5 olduğu
33, sigara içen öğrencilerin oranı %41.4
34 ve erkeklerde sigara kullanma oranı %42.6 ve kadınlarda bu oran %13.8
35 olduğu belirtilmiştir.
Bu araştırmada, enerji ve besin ögesi alımları incelenen bireyler çalışma gruplarına göre karşılaştırıldığında, diyetle alınan enerjinin proteinden gelen oranı, PUFA, A vitamini, E vitamini ve B12 vitamini dışında kalan diğer enerji ve besin ögesi değerlerinin pasif sigara grubunda kontrol grubuna göre anlamlı derecede farklı olduğu bulunmuştur (P<0.05). Pasif sigara grubundaki katılımcıların enerji ve makro besin ögelerini yeterli düzeylerde ancak kontrol grubuna göre daha az oranlarda karşıladıkları görülmektedir. Pasif sigara grubundaki bireylerin tiamin, folat ve kalsiyumu; kontrol grubundaki bireylerin de folat ve kalsiyumu yetersiz aldıkları görülmüştür. A vitamini, E vitamini ve B12 vitamini dışında kalan diğer besin ögelerinin karşılanma oranları arasındaki farklılık istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (P<0.05). Önceki çalışmalarla karşılaştırıldığında, sigara içen bireylerin, sigara içmeyenlere göre C vitamini, folik asit, posa, A vitamini, çoklu doymamış yağ asitleri, demir, karoten ve E vitamini alımları düşük, doymuş yağ asitleri alımları ise daha fazla bulunmuştur 10-12. Sigara dumanına maruz kalma, bireylerde sigara içe ile benzer etkiler gösterdiği bilindiğinden, çalışma sonuçları bu çalışmalarla benzerlik göstermektedir. Ayrıca sigaranın solunum üzerine etkisinin görüldüğü bir hastalık olan KOAH hastalarında, genel olarak besin tüketiminin düşük olduğu, özellikle sabahları belirginleşen baş ağrısı, kandaki aşırı karbondioksite bağlı olarak görülen rahatsızlık (hypercapnia) hastayı yemek hazırlama ve besin tüketimi yönünden olumsuz (malnütrisyon) etkilendiği bilinmektedir. Buna karşın, bu hastalarda solunumun kısıtlı olması (solunum için harcanan enerji gereksiniminin artması), karbondioksit tutulumu, solunum inflamasyonu, hormon ve sitokinler gibi diğer biyokimyasal parametrelerin de etkisi ile hastanın enerji gereksinimini de artırmaktadır 36. Sigaranın beslenme ve besin alımına etkisi hastalıklarda daha belirgin olarak fark edilmekle birlikte, sağlıklı bireylerde de etkilediği görülmektedir. Hastalıklardan korunma ve hastalıkların gelişimini önlemek için sigara ve sigara dumanına maruziyetin önüne geçilmesi gerekmektedir.
Fiziksel aktivite, günlük yaşam içinde kas ve eklemleri kullanarak enerji tüketimi ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını artıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktivitelerdir 37. Çalışma gruplarına göre enerji harcamasının yaklaşık 2800 kkal civarında olduğu ve enerji alımının ise pasif ve kontrol grubunda sırasıyla 2200 ve 2800 kkal civarında olduğu görülmektedir. Alınan ve harcanan enerji karşılaştırıldığında, sadece kontrol grubunda bir denge olduğu görülmektedir. Fiziksel aktivite düzeyleri arasında gruplar arasında anlamlı farklılık olmamakla beraber, öğrencilerin çoğunluğu orta aktif fiziksel aktivite grubunda yer almaktadırlar. Üniversite öğrencileriyle yapılan bir çalışmada, erkek öğrencilerin aldıkları enerjiden (3175.5±776.4 kkal) daha fazla enerji harcadıkları (3445.1±375.7 kkal), kadınların da aynı şekilde aldıkları enerjiden (2583.8±703.6 kkal) daha fazla enerji harcadıkları (2741.3±312.4 kkal) saptanmıştır 35. Sigara içen, önceden içip bırakan ve hiç içmeyenlerle yapılan bir çalışmada, sigara içen bireylerin BKİ değerlerinin daha düşük olduğu saptanmıştır 12. Ancak bu çalışmada gruplar arasındaki BKI değerlerinin farklı olmadığı düşünüldüğünde, pasif sigara grubunda sigara dumanına maruziyet yılı arttıkça sigaranın zararlı etkilerinin ortaya çıkması ve enerji alımlarının enerji harcamalarından daha düşük olması, sigara içenlerde olduğu gibi vücut ağırlığında azalmaya neden olabilir.
Başta akciğer ve kalp hastalıkları olmak üzere birçok hastalığın etyolojisinde yer alan sigarayı, aktif olarak içmek veya pasif olarak sigara dumanını solumak ilk etkisini üst solunum yolları üzerinde göstermektedir. Sigara dumanı üst solunum yollarında fiziksel ve kimyasal etkiyle mukosiliyer aktiviteyi azaltmakta ve bu yolla tat ve koku alma duyusunda da azalmaya neden olmaktadır 38. Koku ve tat duyusu ise beslenme ve hayatı geniş ölçüde etkileyip yaşamsal öneme sahiptir. Sigaraya maruz kalan bireylerde, sigara dumanı tat ve koku duyusunu bozarak, besin alımını ve besin tercihlerini değiştirebilmektedir. Yetersiz ve/veya dengesiz beslenmeye neden olabilmektedir. Üniversite öğrencilerinin diyet kalitesi, sigara, alkol kullanımı ve fiziksel aktivite arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmada, öğrencilerin %35.9’unun sigara kullandığı ve sigara kullanımı ile besin çeşitliliği ve diyet kalitesi arasında negatif ilişki olduğu gösterilmiştir 39. Diyet kalite ölçümü ile kardiyovasküler risk etmenlerinin incelendiği bir çalışmada da benzer şekilde, HEİ skoru yaşlılarda, evlilerde, iyi eğitim almış bireylerde, fiziksel olarak aktif bireylerde ve hiç sigara içmeyen bireylerde içenlere göre daha yüksek bulunmuştur 40. Bu çalışmada da benzer şekilde, pasif sigara içen grubunda kontrol grubuna göre sağlıklı yeme indeksi (HEI-2005) ve DDS skor değerleri daha düşük ve gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P<0.05). Sigara dumanı da en az sigara kadar zararlıdır. Sigara içen bireylerde yediği besinlerin lezzetini, tadını ve kokusunu tam olarak alamaması, sigaraya bağlı iştah kaybı veya başka nedenlere bağlı olarak diyet kalitesi ve besin çeşitliliği azalmış olabilmektedir. Sigaranın damak tadına, dolayısıyla beslenme ve besin seçimi üzerine etkisini doğrudan gösteren müdahale çalışmalarının yapılmasına gereksinim bulunmaktadır.
Doğanay 41’ın 2009 yılında sigara, meyve tüketimi ve fiziksel aktivitenin kan oksidan ve antioksidan düzeylerine etkilerini incelediği çalışmasında, sigara içme, egzersiz yapma ve meyve tüketme durumlarına göre malondialdehit, total oksidan ve total antioksidan düzeyleri arasında gruplar arasında fark bulmamıştır. Sigara kullananlarda TAS ve TOS düzeylerinin değerlendirdiği başka bir çalışmada, sigara içen ve içmeyenler arasında TAS, TOS, OSİ ortalamaları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadığı (P>0.05); ancak TAS ve TOS ortalaması erkeklerde kadınlara göre daha yüksek olduğu (P=0.000) bulmuştur 42. Bu çalışmanın aksine sigara ile yapılan diğer çalışmalarda TAC düşük ve TOS sigara içen bireylerde yüksek bulunmuş 1,3,16. Bu çalışmada da katılımcıların cinsiyete ve çalışma gruplarına göre oksidan durum göstergeleri ile antioksidan durum göstergesi değerleri incelenmiş; genel olarak bakıldığında, TOS ve OSİ değerleri sigara dumanına maruz kalan bireylerde kontrol grubuna göre yüksek bulunmuştur ve bu fark istatistiksel olarak önemlidir (P<0.05). Sigaranın oksidatif hasara neden olduğu bilindiğinden, TOS gibi oksidatif stres belirteçlerinin ve hesaplanan OSİ değerinin yüksek çıkması istenilen ve beklenilen bir durumdur.
Sigara içmek kadar, sigara dumanına maruz kalmak da aynı zararı etkilere neden olmaktadır. Sigara dumanının da sigara kadar zararlı olduğu önceki çalışmalarda olduğu gibi bu çalışmada da görülmüştür. Bu nedenle dumansız hava sahası politikalarının sadece devletimizin koyduğu yasalarla değil; üniversite, belediye ve sivil toplum örgütleri gibi vatandaşların da iş birliği ile desteklenmesi ve sadece kapalı alanlarda değil, otobüs durakları, banka/atm önleri, kurum binalarının giriş/çıkış kapıları gibi bekleme alanları gibi açık alanları da kapsaması, yani dumansız hava sahası alanlarının genişletilmesi sigara dumanına maruziyeti azaltacaktır. Sigaranın zararlı etkileri tüm canlı fizyolojisini etkileyerek beslenmeyi de etkilemekte, besin ögelerinin emilimini bozarak yetersiz beslenmeye ve buna bağlı hastalıklara neden olabilmektedir. Özellikle üniversite öğrencileri gibi genç bireylerde sigara gibi zararlı alışkanlıkların bırakılmasının desteklenmesi ve sağlıklı beslenme ile fiziksel aktiviteyi içeren sağlıklı yaşam tarzının benimsenmesi, ileriki dönemlerde hastalıklarndan korunma ve sağlıklı bir yaşlılık için önemlidir.
Çalışmadaki bireylerin tamamının öğrenci olması, öğrencilerin yeterli ve dengeli beslenmesinin sağlanması ve öğrencilerde saptanan mineral yetersizliklerinin önlenmesi açısından; hem yurtta hem de üniversite ortamında beslenme olanaklarının iyileştirilmesi, kantinlerde sandviç, meyve ve yoğurt gibi aparatif ve sağlıklı besin tercihlerinin sunulması yararlı olacaktır. Beslenme konusunda belediye hizmetleri, üniversite ilgili yönetim birimi ve öğrencilerin paydaş olduğu plan ve projelerin yapılması ve öğrencilerin sağlığının geliştirilmesinde ve desteklenmesinde etkili sonuçlar verebileceği düşünülmektedir.
Yapılan bu çalışma, sigara dumanına maruziyetin beslenme ve oksidatif duruma etkisinin gösterildiği durum saptanmasına yönelik bir çalışma olup, sigara ve sigara dumanına maruziyetin ortadan kaldırılması, oksidatif hasarın önlenmesi ve tedavisi konusunda müdahale çalışmalarının yapıldığı ileri çalışmalar gerekmektedir.