Pineal bezden sekrete edilen melatoninin, üreme ekseninde rolü olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bu etkisini kısmen hipotalamik-hipofizer-gonadal eksendeki reseptör alanlarının aktivasyonu yoluyla gerçekleştirmektedir. Birkaç raporda, preovulatuar foliküler sıvıda yüksek konsantrasyonda melatoninin mevcut olduğu ortaya konulmuştur
8. Ayrıca melatoninin düz kas kontraksiyonunu azalttığı gösterilmiştir
5,9. Bu çalışmada melatonin analoğu olan agomelatinin üreme sistemi ve miyometriyumdaki etkilerinin bilinmemesi nedeniyle sıçan miyometriyumunda in vitro spontan ve oksitosin indüklü kasılmalar üzerindeki muhtemel etkisi incelenmiştir. Gebelik ve doğum süreçleri insan yaşamının devamında büyük önem arzetmektedir. Bu alanda yapılan çalışmalar ile bu karmaşık süreç aydınlatılmaya çalışılmaktadır. Melatoninin miyometriyum kasılmaları üzerine inhibitör etkisi bilinirken, yeni keşfedilmiş olan melatonin türevi agomelatinin gerek psikolojik rahatsızlıklar gerekse de üreme sistemindeki etkileri tam olarak bilinmemektedir. Agomelatin tedavisinden kaynaklı yan etkiler plasebodan daha yüksek değildir. Seksüel kabul edilebilirlik önemli klinik yararı olarak gösterilmiş aynı zamanda tedavinin bitiminde de gerileme belirtileri görülmemiştir. İlacın yan etkilerinin az olması, etki mekanizmasının diğer antidepresanlardan farklı olmasından kaynaklanmaktadır
10. Gebelik ve doğum süreçleri gibi hayatın önemli ve oldukça karmaşık dönemlerinde depresyon başta olmak üzere birçok ruhsal soruna karşı hekimler ilaç tedavisinde yan etkileri az olan, anne ve fetusa zarar vermeyecek antidepresan ilaç seçiminde oldukça zorlanmaktadır. Agomelatin, bu anlamda güçlü bir alternatif olarak düşünülmektedir. Günümüzde antidepresan kullanımının hızla arttığı ve aynı zamanda gebelik ve doğum süreçlerinde de depresyon belirtilerinin sıklıkla görüldüğü bilinmektedir. Ancak bu dönemlerde antidepresanların yan etkileri nedeniyle kullanımı oldukça sınırlıdır. Yeni bir antidepresan olan agomelatin, bütün diğer olumlu etkilerinin yanı sıra gebelikte kullanımının güvenli olması nedeniyle de diğer antidepresanlara üstünlük sağlamaktadır. Ayrıca agomelatinin melatonin türevi olması nedeniyle uterin kontraksiyonlar üzerindeki etkisi araştırılmaya muhtaçtır. Yapılan çalışmada, agomelatinin melatonin türevi bir farmakolojik ajan olması nedeniyle sıçan uterusunda doz bağımlı olarak kasılma-gevşeme mekanizması üzerindeki inhibitör etkisi tespit edilmiştir. Agomelatinin doz bağımlı olarak inhibitör etkisinin arttığı gösterilmiştir. Agomelatinin bu etkisinin hangi mekanizma aracılı olarak meydana geldiğinin belirlenmesi amacıyla uygulanan melatonin reseptör antagonisti luzindolün ise inhibisyonları geriye döndürmediği görüldü. Bu sonuç agomelatinin melatonin reseptörlerine bağlanmadığını göstermektedir. Melatoninin sirkadiyen ritmin düzenlenmesi aynı zamanda görme, üreme, serebrovasküler, nöroendokrin ve nöroimmünolojik fonksiyonlar gibi çok çeşitli fizyolojik fonksiyonlarda anahtar rol oynadığı bilinmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, melatonin uygulamasının dişi üreme sisteminde pars tuberaliste luteinizan hormon salıverilmesini ve uterin antimezozomal stromal hücre proliferasyonunu inhibe etmesi, uterin prostoglandin üretimini bloklaması
9 ve uterin kasılmaları azaltması gibi büyüme ve fonksiyonel aktivitede inhibitör etkilere yol açtığı gösterilmiştir. Bu çalışmalarla melatoninin üremede santral olarak etkisine ilaveten uterus fizyolojisindeki direk rolü de ortaya çıkarılmıştır. Dişi ratlarda günlük melatonin enjeksiyonu vajinal açılmada gecikmeye, ovaryum ağırlığında azalmaya, hipofizdeki Gonadotropin salıverici hormon (GnRH) reseptör seviyesinde ve vajinal açılmadan sonra östrus insidansında azalmaya yol açtığı gösterilmiştir. Erkek ratlarda ise benzer olarak testis ve seminal vezikül ağırlıklarında, plazma luteinizan hormon, follikülü stimüle edici hormon ve testosteron konsantrasyonlarında azalma, kontrol grubuna kıyasla hipofizdeki GnRH reseptörlerinde azalmaya yol açtığı rapor edilmiştir. Ratlarda seksüel olgunlaşma üzerine melatoninin etkisinin, hipotalamusta GnRH salıverilmesi aracılığıyla meydana geldiği düşünülmektedir
11. Melatoninin bu bilinen etkilerinin yanında yeni bir antidepresan olan agomelatininin üreme ekseni üzerindeki etkilerinin bilinmemesi nedeniyle bu çalışmanın sonunda ulaşılan bilgilerin literatürde agomelatinle ilgili eksik olan bilgileri tamamlayacağı ve literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca agomelatinin miyometriyum üzerindeki etkisi üzerine daha önce herhangi bir çalışmaya rastlanmamış olması nedeniyle bu çalışma bu alanda yapılmış ilk çalışmadır. Çalışmanın sonuçları gebelik ve doğum süreçlerinde agomelatinin muhtemel yararlı etkileri nedeniyle yeni tedavi ajanı olarak kullanılabilme potansiyeli olabileceğini göstermektedir.