Prostat kanserinin birçok tipi yavaş büyüyüp minör tedavilere ihtiyaç duyabilse de, bazı tipleri agresiftir ve çabuk yayılabilir. Erken tanı alan prostat kanserinde başarılı tedavi şansı daha yüksektir. Bu yüzden prostat kanserini erken evrede yakalamak önemlidir ancak halen güçtür. Mevcut tanı yöntemlerinin limitasyonları sebebi ile prostat kanseri saptamada doğruluğu geliştirecek yöntemler bulunması yönünde oldukça fazla çaba gösterilmektedir
2,5.
Dünya genelinde mortalite oranında azalma eğilimi izlenmektedir. Bu azalmada en etkili faktörün, hızlı tarama ve tedavi yöntemlerinin olduğu düşünülmektedir. Yapılan bir çalışmada, prostat kanseri insidansındaki azalmaların ve hastalığın büyük çoğunluğunun geç evre hastalık olmaktan çıkıp erken evre hastalık haline gelmesinde, prostat kanseri taramasının katkılarının olduğu sonucuna varılmıştır 5. Dijital rektal muayene bulguları ve PSA düzeyi ışığında, TRUS eşliğinde prostat biyopsisi ile prostat kanserine yönelik tarama yapılması da halen tartışmalı bir konudur 6. Araştırmacılar arasındaki ağırlıklı görüş, taramanın, prostat kanseri insidans ve mortalitesinde azalma sağlayacağı yönünde olduğundan, erken tanı koymaya yardımcı olacak yeni tarama yöntemleri için yoğun çalışmalar yapmaktadırlar 7-10. Bu çalışmada da, prostat kanserine yönelik yeni tarama modaliteleri arayışı çerçevesinde, prostata yönelik Mp-MRG tetkikinin, prostat kanseri tanısında ve malignite dışı diğer patolojilerin ayırıcı tanısındaki yerini ve kullanımını belirlemeye yönelik araştırma yapılmış olup istatistiksel olarak anlamlı bulgular elde edilmiştir.
Mp-MRG’nin yorumlanması konusunda uluslararası konsensus kılavuzları halen geliştirilmektedir. Ancak major komponentler üzerinde genel bir anlaşma mevcuttur. Prostat periferal zonu santral zondan ayrı değerlendirilmektedir. T2 ağırlıklı görüntüleme en çok kullanılan ve en eski MRG sekansıdır. Prostat kanseri doğal olarak yüksek sinyale sahip periferal zonda, normal dokunun yerini alan, düşük T2 sinyal intensitesi ile karakterizedir. Fakat T2 sinyal intensitesindeki fokal azalmalar benign proçeslerden de kaynaklanabileceği gibi, bazı kanserler T2 ağırlıklı görüntülerde oldukça hafif bir azalma gösterdiklerinden, T2 ağırlıklı görüntülerde neredeyse izointens olabilirler. Bu sebeple tek başına T2 ağırlıklı görüntüler prostat kanseri tanısı için yeterli değildir. Avrupa Ürogenital Radyoloji Cemiyeti, prostat MRG değerlendirme ve raporlamayı standardize etmek için 2012 yılında, prostate ımaging reporting and data system (PIRADS) adlı bir kılavuz yayınlamıştır 11. Bununla ilgili yapılan bir meta-analizde, prostat kanseri saptamada duyarlılığı 0.78, özgüllüğü 0.79 olarak bulunmuştur. Negatif prediktif değeri ise 0.58-0.95 arasındadır 12.
Klinik ve araştırma sahasındaki hızlı gelişmeler sonrasında mevcut PI-RADS klavuzunun birçok sınırlılığı olduğu görülmüş ve ilerleyen yıllarda ve en son 2019 da yeni güncelleme yayınlanmıştır 13,14.
Mp-MRG ve PI-RADS, prostat kanseri şüphesi olan hastalarda lezyonu saptama, lokalize etme, karakterize etme ve risk değerlendirmesinin daha iyi yapılabilmesi için dizayn edilmiştir. Bu sistemle olguların risk değerlendirme kategorileri oluşturularak biyopsi için hasta seçimi ve gözlem stratejileri belirlenmektedir. Ayrıca Mp-MRG nin negatif öngörüdeki yüksek değerleri, aktif takipte de giderek önem kazanmasını sağlamaktadır 15.
Radyolog, ürolog, patolog ve diğer ilgili hekimlerin Mp-MRG raporunda tariflenen bulguları daha iyi lokalize edebilmeleri ve hastayla biyopsi-tedavi opsiyonlarını tartışabilmeleri için, PI-RADS v2 segmentasyon modeli oluşturularak, prostat 36, seminal veziküller 2 ve eksternal üretral sfinkter bir bölüm olmak üzere, toplam 39 bölüme ayrılmıştır.
Ayrıca PIRADS v2 ile Mp-MRG raporlarını standardize etmek ve klinik-araştırma uygulamalarında histopatolojik korelasyonu sağlamak için, klinik olarak anlamlı kanser (KOAK) tanımı yapılmıştır 15. PIRADS v2 4 veya 5 skorları, klinik açıdan anlamlı lezyonların tanısında, yüksek duyarlılık ve negatif öngörü değerine sahiptir. Yapılan bu çalışmada bu oranlar sensitivite, spesifite ile negatif ve pozitif prediktif değerleri sırasıyla %67.8 ,%66.6 ,%64 ve %70 olarak hesaplanmıştır.
Ayrıca elde ettiğimiz difüzyon ADC değerleri ve PSA değerleri ile Gleason skorları arasında korelasyon bulguları literatür ile uyum göstermektedir 16,17.
Sonuç olarak; Mp-MRG de tanımlanan PIRADS v2 skorları, prostat kanseri tanısında yüksek duyarlılık ve negatif öngörü değerlerine sahiptir. Bununla birlikte tümörü taklit edebilecek, görüntüleme değerlendirilmesinde yalancı pozitifliğe neden olabilecek durumlar mevcuttur. Bu durumlarda PSA, sPSA/tPSA oranı, PSA yoğunluğu, hastanın yaşı, prostat hacmi gibi elde olunan diğer tüm parametrelerin değerlendirmede kullanılması gerektiğini düşünmekteyiz.