ÖÇB rekonstrüksiyonu dünya çapında en sık uygulanan ortopedik tekniklerden biridir. Yalnızca ABD'de her yıl yaklaşık 200.000 ACL rekonstrüksiyonunun gerçekleştirildiği tahmin edilmektedir
13. ÖÇBR’de temel amaç; kullanılan tedavi yönteminden bağımsız olarak, dizi tekrarlayan travmalardan korumak, hastayı mümkün olduğunca kısa sürede yaralanma öncesindeki fiziksel aktivite düzeyine getirmek ve rutin işlerine geri döndürmektir
5.
Hastaların cinsiyet dağılımına bakıldığında; 106 (%93) erkek, 8 (%7) kadın olarak görmekteyiz.
Otojen hamstring greftlerinin femoral ve tibial tünel içindeki fiksasyonu ve bu işlem sırasında kullanılan tespit yöntemleri ÖÇBR erken dönemdeki başarısını belirleyen en önemli faktörlerdendir 14. Rekonstrüksiyon sonrası hızlandırılmış rehabilitasyon programı uygulayabilmek için greftin femoral ve tibial tünellere çok güçlü tespiti gerekir. Uygulanan greftin rehabilitasyon programı için uygun biyomekanik özellikleri taşıması gerekmektedir. Çalışmada tüm hastalara postoperatif dönemde aynı rehabilitasyon programı uygulandı.
Her ne kadar önceleri hamstring tendonun önemli bir dezavantajı fiksasyon problemi olarak görünse de sonradan gelişen fiksasyon materyallerinin kullanılmasıyla bu dezavantaj ortadan kalkmıştır 11. Çalışmada tüm hastaların operasyon gerçekleştirilecek olan dizinden otojen hamstring tendon greftleri alınarak rekonstrüksiyon ameliyatı gerçekleştirildi.
Hamstringlerin fiksasyonu için geliştirilmiş birçok fiksasyon materyali vardır. Femoral tüneldeki fiksasyon için transfiks vidaları, endobuttonlar, metal ve absorbe olabilen vidalar, aperfix gibi yöntemler kullanılır. Biyomekanik çalışmalar sonucuda ÖÇBR’de greftin femura fiksasyonunda kullanılan en güçlü tespit materyallerinin; interferans vidaları, kortikal süspansiyon cihazları (endobuttonlar) ve çapraz pinler olduğu gösterilmiştir 15. Çalışmada hastaların tamamında greftin femura tespiti sırasında endobuttonlar kullanıldı. Femoral tespit sırasında kullanılan endobuttonlar 2 farklı tipteydi. 74 hastada ayarlanabilir ilmikli (asansörlü) endobutton, 40 hastada ise sabit ilmikli endobutton kullanıldı.
Biyomekanik çalışmalarda sabit ilmikli endobuttonların yüksek germe kuvvetine ve siklik yüklenmelere mukavemet gösterebildiği gösterilmiştir. Fakat; greftin tünel içinde yerleştirileceği uzunluk tam olarak ayarlanamadığı durumlarda, femoral tünel uzunluğu kısa olan hastalarda tünelin drillendiği kısmın femurun lateral korteksine yaklaştığı durumlarda, greftin tünel içinde fikse olmadığı durumlarda Bungee etkisine uğrayabileceği ve tespit yetmezliği gelişebileceği gösterilmiştir. Ayarlanabilir ilmikli endobuttonlar sabit ilmikli endobuttonların bu dezavantajını engellemek için tasarlanmıştır 16.
Ayarlanabilir ilmikli endobutton ile tespit yapılırken sabit ilmikli endobutton ile yapılan tespit yönteminden farklı olarak; endobuttonu tünelden çıkarıp döndermek için gereken ek tünel açılması işlemine gerek yoktur 17.
Watson J. 2014 yılında yaptığı 4 adet biyomekanik çalışmada; invitro ortamda sabit ilmikli endobutton ile ayarlanabilir ilmikli endobuttona ÖÇB’ye günlük işlevler sırasında uygulanan kuvvet miktarında germe kuvveti uyguladı. Çalışma sonucunda sabit ilmikli endobutton ile yapılan tespitin mukavemetinin yeterli olduğunu, ayarlanabilir ilmikli endobutton ile yapılan tespitlerde ise ayarlanabilen ilmiğin uygulanan kuvvete karşı koyamadığını ve gevşediğini göstermiştir. Bu gevşeme, greft iyileşmesinde gecikme ve eklemde instabilite ile sonuçlanabilir sonucuna varmıştır 18.
Sabit ilmikli endobutton ile yapılan tespitlerin avantajları, stres altında continuous loop sayesinde etki eden kuvvete karşı ilk uzamayı sınırlayan güçlü fiksasyonu içermeleridir. Bununla birlikte sabit ilmikli endobuttonlar ile tespit yapılırken greftin yeterli uzunlukta yerleştirilebilmesi ve greftin uygun gerginlikte tespit edilebilmesi için hassas matematiksel hesaplamalar gerekli iken ayarlanabilir ilmikli endobuttunlarda böyle bir hesaplama gerekli değildir 19.
Lubowitz ve ark. 20 ayarlanabilir ilmikli endobuttonlar ile yapılan tespitlerde diz hareketleri sonucunda klinik olarak önemsiz bir miktar gevşeme tespit etmelerine rağmen, tüm hastalar için tek bir ilmik uzunluğu seçilebilmesi, femoral tünel içerisinde daha uzun greft uzunluğu ayarlayıp stabiliteye katkı sağlama ve greftin femoral ve tibial tespitleri yapıldıktan sonra greftin tekrar gerilebilmesi gibi avantajlar bulunduğunu belirtmişlerdir.
Barrow ve ark. 19 yaptıkları çalışmada; sabit ilmikli endobutton ile yapılan tespitler, greftin tespit edildikten sonra kaymasını engelleyip iyi bir mukavemet sağlarlar fakat endobuttonu tünelden çıkarıp döndermek için femoral tünelin bir miktar delinmesi, tüneldeki kemik stoğun azalıp tendonun stabilitesinin azalmasına ve kemik tendon iyileşme potansiyelinin düşmesine neden olabilir sonucuna varmışlardır.
Johnson ve ark. 21 ayarlanabilir ilmikli endobuttonlar ile yapılan tespitlerin ek avantajlarını araştırmışlar ve greftin tibial ve femoral fiksasyonlar tamamlandıktan sonra artroskopik muayene sonrasında greft gerginliğinin yetersiz olduğu görülse dahi, femoral tarafta bulunan ayarlanabilir ilmikler sayesinde greftin uygun gerginlikte tespiti yapılabilir sonucuna varmışlardır. Ayrıca bu ayarlanabilir ilmiklerin ameliyat sonrası grefte uygulanan yükler neticesinde greftin bir miktar kaymasına izin verebilmesini sağladığını ve bunun da greftin kopması ve zedenlenmesi gibi durumları engellediğini bildirilmişlerdir.
Boyle ve ark.22’nın yaptığı 188 hastadan oluşan retrospektif çalışmada; ÖÇBR’de hamstring tendonlarının greft olarak kullanıldığı, greftin femoral tespitinde sabit ilmikli endobuttonlar ile ayarlanabilir ilmikli (Tightrope RT-Arthrex Inc, Naples, FL) endobuttonların kullanıldığı hastaların 2 yıllık klinik sonuçları değerlendirilmiş ve hastaların klinik sonuçlarının benzer olduğu bulunmuştur.
Bununla birlikte Choi ve ark. 17 ÖÇBR’de hamstring otogreftlerini kullandığı ve sabit ilmikli endobutton kullanarak greftin tespitini sağladığı vakalarda, ayarlanabilir ilmikli endobutton kullanılarak greftin tespitini sağladığı vakalara göre Pivot Shift testinde önemli ölçüde daha iyi stabilite sonuçları elde ettiklerini bildirmişlerdir.
Ön çapraz bağ rekonstrüksiyonu sonuçlarının karşılaştırılması için standart olarak günümüzde IKDC diz skorlama sistemi en sık kullanılan skaladır. Gobbi çalışmasında hastalarının %90’nın A ve B grubunda, %10’nun C ve D grubunda yer aldığını bildirmiştir 23. Çalışmada ameliyat sonrası 45 hasta (%60.5) A, 22 hasta (%30) B, 7 hasta (%9.5) C olarak bulundu. Sabit ilmikli endobutton ve ayarlanabilir ilmikli endobutton ile tespit yapılan hastaların preoperatif ve son kontrollerindeki IKDC skorları arasında anlamlı fark olmadığı görüldü.
Diğer bir aktivite skorlaması olan Lysholm skoru da sık kullanılanlardan biridir. Gobbi ve ark. 23 takiplerinde 91 puan olarak bulmuşlar. Çalışmada, hastaların son kontrollerdeki Lysholm skoru 87 olarak bulundu. Prodromos ve ark. 24 hamstring otogreftiyle endobutton continuous loop kullanarak yapılan rekonstrüksiyon sonrası takiplerinde Lysholm skorunu 94 olarak buldular. Her iki yöntem ile tedavi edilen hastaların preoperatif ve postoperatif dönemdeki Lysholm skoru değişimleri arasında anlamlı farklılık saptanmadı.
Çalışmada ÖÇBR işleminde sabit ilmikli endobutton ve ayarlanabilir ilmikli endobutton kullanılarak yapılan tespit sonucunda hastaların en az 1 yıllık klinik sonuçları incelendi. Fizik muayene bulguları, Lysholm, Cincinnati, IKDC skorlamarı ve komplikasyonlar bakımından her iki yöntemin klinik başarısı benzer ve tatminkar olarak bulundu. Ayarlanabilir ilmikli endobutton yönteminin cerrahi sırasında hesaplama gereksiniminin az olması ve cerrahi süresinin kısa olması bu yöntemin avantajlarıdır. Ancak ideal tekniğin tanımlanması için uzun dönem takipli ve birbirine yakın özellikleri olan daha fazla hasta ile objektif değerlendirme yapılan prospektif randomize çalışmalara ihtiyaç vardır. Hamstring tendonları ile yapılan ÖÇBR’de cerrahın tecrübeli olduğu endobutton tipini kullanmasının doğru olacağı görüşündeyiz.