Araştırma ve Yayın Etiği: 26.02.2020 tarihinde (Karar No: 2020/162) Sağlık Bilimleri Fakültesi Etik Kurulu’ndan etik kurul izni alındı. 28.09.2020 tarihinde (Karar No: 30292447-044/16638) araştırma verilerinin toplandığı üniversite hastanesinden kurum izni alındı. Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği için ise Prof. Dr. Necla Öner’den ölçek kullanım izni alındı.
Araştırma, kan almada öksürme yöntemi ve sanal gerçeklik yöntemi uygulanmasının bireyin deneyimlediği ağrı, anksiyete ve memnuniyet düzeylerine etkisini saptamak amacıyla randomize-kontrollü faktoriyel desende deneysel bir çalışma olarak gerçekleştirilmiştir.
Araştırmanın Hipotezleri;
H0: Kan almada öksürme yöntemi veya sanal gerçeklik yöntemi uygulanan ve kontrol grubundaki bireyler arasında ağrı, anksiyete ve memnuniyet düzeyi açısından fark yoktur.
H1: Kan almada öksürme grubu ve kontrol grubundaki bireyler arasında ağrı, anksiyete ve memnuniyet düzeyleri arasında fark vardır.
H2: Kan almada sanal gerçeklik grubu ve kontrol grubundaki bireyler arasında ağrı, anksiyete ve memnuniyet düzeyleri arasında fark vardır.
H3: Kan almada öksürme grubu ve sanal gerçeklik grubundaki bireyler arasında ağrı deneyimi, anksiyete ve memnuniyet düzeyi açısından fark vardır.
Hasta Bilgi Formu’nda yer alan sorular, öksürme yöntemi ve sanal gerçeklik yöntemi araştırmanın bağımsız değişkenlerini; bireyin deneyimlediği ağrı düzeyi, anksiyete düzeyi ve memnuniyet düzeyi ise araştırmanın bağımlı değişkenlerini oluşturmuştur.
Araştırma bir üniversite hastanesinin kan alma birimi’nde Aralık 2020 - Temmuz 2021 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini, veri toplama tarihleri arasında üniversite hastanesinin kan alma birimine kan numunesi veren bireyler oluşturdu. Araştırmanın örneklem büyüklüğü ise, orta etki düzeyinde (varyans analizi için orta etki büyüklüğü f=0.25) olacağı ön görülerek, %5 alfa hata payı (iki yönlü) ve %95 güçle G*Power (3.1.9.2) programında hesaplandı. Veri toplama sürecinde olası kayıplar göz önünde bulundurularak, %10 fazlası 287 kişi çalışmaya katıldı. Çalışmadan çıkarılma kriterleri nedeniyle sekiz birey (n=8) çalışmadan ayrıldığından, her bir çalışma grubunda 93 kişi olmak üzere toplam 279 bireyin verileri analiz edilmiştir (Şekil 1).
Çalışmaya dahil edilme kriterleri; Bireyin sözel, görsel ve algısal yönden iletişim problemi olmaması, 18 yaş ve üzerinde olması, araştırmaya katılmak için gönüllü olması, nörolojik ve psikiyatrik probleminin olmaması, son 24 saat içinde analjezik ilaç kullanmaması, akut veya kronik ağrısı olmaması, kan alma girişiminde bayılma öyküsünün olmaması, son bir ayda girişim uygulanacak ven üzerinden kan alma girişiminin gerçekleşmemesi olarak belirlenmiştir. Çalışmadan çıkarılma kriterleri ise; bireyin çalışmanın herhangi bir aşamasında ayrılmak istemesi, kan alma girişiminde kendini kötü hissetmesi, öksürme grubundan bireyin yönteme uygun şekilde öksürmemesi, kan alma girişiminde ilk uygulamada kan alınamaması olarak belirlenmiştir 16.
Veri toplamada “Hasta Bilgi Formu”, “Görsel Ağrı Skalası”, “Görsel Anksiyete Skalası”, “Görsel Hasta Memnuniyet Skalası” ve “Durumluk Kaygı Ölçeği” kullanıldı.
Hasta Bilgi Formu: Araştırmacı tarafından literatür taranarak hazırlanan “Hasta Bilgi Formu”unda (bireyin yaşı, cinsiyeti, medeni durumu, öğrenim durumu) çalışmanın bağımlı değişkenleri üzerinde etkisi olabilecek sorular yer aldı 16-19.
Görsel Ağrı Skalası: Tekrarlı ölçümlerde güvenli, geçerli ve kullanılabilir bir ağrı ölçüm skalasıdır. Akut ağrı şiddetinin değerlendirilmesinde sıklıkla kullanılmaktadır. Görsel Ağrı Skalası “Ağrı yok” ile başlayıp “Dayanılmaz ağrı” ile biten 10 cm/100 mm uzunluğunda yatay ya da dikey bir hattır. Birey o anki ağrı düzeyini bu çizgi üzerine işaretler ve ağrının hiç olmadığı yerden hastanın işaretlediği yere kadar olan mesafenin uzunluğu hastanın ağrısını göstermektedir20. Girişim sırasında bireyin deneyimlediği ağrı düzeyini belirlemek amacıyla kullanıldı.
Görsel Anksiyete Skalası: Bireyin anksiyete düzeyini değerlendirmek amacıyla bir ucunda “Anksiyete yok”, diğer ucunda “Dayanılmaz Derecede Anksiyete” ifadeleri yer alan 10 cm/100 mm uzunluğunda yatay ya da dikey bir hat üzerine, birey o anki anksiyete düzeyini işaretler. En düşük düzeyden hastanın işaretine kadar olan mesafe bir cetvel ile ölçülerek cm veya mm olarak anksiyete düzeyinin sayısal değeri elde edilir. Vaughn ve ark. 21 Görsel Anksiyete Skalası’nın güvenli ve geçerli bir araç olduğunu belirtmektedir. Girişim sırasında bireyin deneyimlediği anksiyete düzeyini belirlemek amacıyla kullanıldı.
Görsel Hasta Memnuniyet Skalası: Bireyin memnuniyet düzeyini belirlemek amacıyla üzerinde numaralar olmayan 10cm/100mm’lik dikey çizgiden oluşmaktadır. Çizginin bir ucunda “Hiç memnun değilim”, diğer ucunda “Çok memnunum” ifadeleri yer almaktadır. Birey, verilen tıbbi bakımla ilgili kendisini etkileyen tüm bileşenleri düşünerek içinde bulunduğu hoşnutluk durumunu belirler ve çizgi üzerinde bu duruma karşılık gelen noktayı işaretler 22. Bu skala memnuniyet düzeyini ölçmek için geçerli ve güvenilir bir araçtır 23. Girişim sırasında bireyin deneyimlediği memnuniyet düzeyini belirlemek amacıyla kullanıldı.
Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği: Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği, anksiyete ölçümünde geçerlilik ve güvenirliği en fazla test edilen ve yaygın olarak kullanılan ölçeklerden biridir. Durumluk ve sürekli kaygı seviyelerini belirlemek amacıyla Spielberger ve arkadaşları (1970) tarafından geliştirilen ölçek bir öz değerlendirme anketidir 24. Ölçeğin Türkçe geçerlik ve güvenirliği Öner ve Le Compte (1977) tarafından yapılmıştır 25. Durumluk Kaygı ve Sürekli Kaygı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Bu çalışmada Durumluk Kaygı Ölçeği kullanıldı.
Durumluk Kaygı Ölçeği: Belirli bir anda ve belirli koşullarda bireyin kendini nasıl hissettiğini belirlemeyi amaçlayan ve 20 maddeden oluşan 4’lü likert tipte bir ölçektir. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 20, en yüksek puan 80’dir. Yüksek puan yüksek kaygı düzeyini, düşük puan ise düşük kaygı düzeyini gösterir 25. Bu çalışmanın Cronbach Alfa katsayısı 0.92 bulunmuştur. Bireyin, girişim öncesi ve sonrası anksiyete düzeyini belirlemek amacıyla kullanıldı.
Kan alma biriminde yer alan kabinlerden biri araştırma için (kabinde sadece bir hastadan kan alınacak şekilde) düzenlendi. Araştırmanın amacı açıklandıktan sonra çalışmaya katılmayı kabul eden istekli/gönüllü bireyler, rastgele sayılar tablosuna göre Öksürme Grubu, Sanal Gerçeklik Grubu ve Kontrol Grubundan birine randomize olarak atandı. Bireyler atandıkları gruplara göre aşağıda belirtilen girişimler araştırmacı tarafından uygulandı. Pandemi nedeniyle cihazların (sanal gerçeklik gözlüğü, kulaklık) dezenfeksiyonu her hastaya kullanılmadan önce gerçekleştirildi. Tüm uygulamalarda bireylerin maskesi takılıydı. Her bireyin uygulama süreci bittikten sonra kan alma kabini pencere açılarak 30 dakika havalandırıldı.
Kontrol Grubunda Yapılan Uygulamalar: Bilgilendirme sonrası bireyler “Gönüllü Bilgilendirme ve Onay Formu”, “Hasta Bilgi Formu” ve “Durumluk Kaygı Ölçeği”ni doldurdu. Antekübital bölgede uygun olan bir venden rutin kan alma işlemi uygulandı. Girişim sonrası bireyler “Görsel Ağrı Skalası”, “Görsel Anksiyete Skalası”, “Görsel Hasta Memnuniyet Skalası” ve “Durumluk Kaygı Ölçeği”ni doldurdu. Kontrol grubu için uygulama süresi ortalama 5-6 dakika kadar sürmüştür.
Öksürme Grubunda Yapılan Uygulamalar: Bilgilendirme sonrası bireyler “Gönüllü Bilgilendirme ve Onay Formu”, “Hasta Bilgi Formu” ve “Durumluk Kaygı Ölçeği”ni doldurdu. Öksürme yöntemi (bireyin maskesi takılıyken) uygulamalı olarak öğretildi. Antekübital bölgede girişim yapılacak ven değerlendirildi. Bireyin tek bir “ısınma” için orta dereceli güçle öksürmesi, ardından iğnenin girişi ile çakışan ikinci kez öksürmesi istendi ve rutin kan alma işlemi uygulandı. Girişim sonrası bireyler “Görsel Ağrı Skalası”, “Görsel Anksiyete Skalası”, “Görsel Hasta Memnuniyet Skalası” ve “Durumluk Kaygı Ölçeği”ni doldurdu. Öksürme grubu için uygulama süresi ortalama 5-6 dakika kadar sürmüştür.
Sanal Gerçeklik Grubunda Yapılan Uygulamalar: Bilgilendirme sonrası bireyler “Gönüllü Bilgilendirme ve Onay Formu”, “Hasta Bilgi Formu” ve “Durumluk Kaygı Ölçeği”ni doldurdu. Sanal gerçeklik gözlüğü olarak “VR-Box 3D Gözlük” kullanıldı. Araştırmacı tarafından her birey için uygulama öncesi sanal gerçeklik cihazı dezenfekte edildi. Cihazın mekanik aksanı olmadığı için yıkama ve dezenfeksiyon işlemlerinde sorun yaşanmadı. Bireylere izletilecek video ve VR programı telefona yüklendi. Video, VR programı üzerinden açıldı, telefona kulaklık takıldı ve telefon sanal gerçeklik gözlüğü içerisine yerleştirildi. Sanal gerçeklik gözlüğü ve kulaklık ile bireyin kendini doğa içinde bir gezintiye çıkmış gibi hissetmesi amaçlandı 26,27. Birey videoyu izlemeye başladıktan 3 dakika sonra rutin kan alma girişimi birey izlemeye devam ederken gerçekleştirildi 28. Kan alma işlemi bittikten sonra sanal gerçeklik uygulamasına son verildi. Girişim sonrası bireyler “Görsel Ağrı Skalası”, “Görsel Anksiyete Skalası”, “Görsel Hasta Memnuniyet Skalası” ve “Durumluk Kaygı Ölçeği”ni doldurdu. Sanal gerçeklik grubu için uygulama süresi ortalama 8-9 dakika kadar sürmüştür.
Elde edilen veriler üniversitenin lisanslı Statistical Package for Social Science for Windows (SPSS) 22.0 paket programında uygun istatistiksel yöntemler kullanılarak değerlendirildi. Elde edilen verilere yönelik tanımlayıcı analizler; bireysel özelliklere yönelik verilere Ki-Kare testi; çalışma gruplarındaki bireylerin ağrı, anksiyete ve memnuniyet düzeylerinin karşılaştırılmasında veriler normal dağılım göstermediği için Kruskal Wallis analizi uygulandı. Öksürme, Sanal Gerçeklik ve Kontrol Gruplarının DKÖ puanlarının karşılaştırılmasında One-way Anova testi; grupların girişim öncesi ve girişim sonrası DKÖ puanlarının grup içi karşılaştırmalarında ise her bir gruba yönelik bağımlı gruplarda t testi uygulanmıştır. İstatistiksel olarak anlamlı farklılıkların hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için parametrik ve nonparametrik testler için Tukey HSD Post-hoc testi yapılmıştır. Veriler %95 güven aralığı ve p<0.05 istatistiksel anlamlılık düzeyinde değerlendirildi.