Maksiller posterior bölgeye implant yerleştirmek alveolar kemiğinin nitelik ve niceliğindeki sınırlamalar nedeniyle zordur
10. Bu sebeple implant öncesi genellikle kemik grefti gerekir. Birçok araştırmada bildirildiği gibi, sinüs kemik grefti öngörülebilir bir tekniktir
11,12. Greftler uzun yıllardır implant yerleştirilmesi için güvenli bir temel sağlamıştır
13. Ancak sinüs kemik greftinin maksiller sinüste bir çeşit kist olduğunda kontrendike olduğunu gösteren çalışmalar da mevcuttur
14.
Posterior maksiller dişsizlik olgularında implant tedavisi öncesi sinüs tabanının yükseltilmesi gerekebilir. Maksiller sinüsün normal fizyolojide olmadığı (ARK vb. sinüs patolojisi varlığı) durumlarda, implant tedavisi öncesi hastalık kontrol altına alınmalı, maksiller sinüs ve periodonsiyumun sağlıklı durumda olması sağlanmalıdır.
Maksiller sinüslerin radyografik değerlendirmesinde Waters grafisinin önemi vurgulanmıştır15. Waters grafisi gibi geleneksel yöntemlere olan ilgi modern görüntüleme yöntemlerinin yaygınlaşması ile azalmıştır16,17. Düşük görüntü kalitesi, pnömatizasyon azlığı, asimetrik pozisyon, değişken sinüs derinliği veya yumuşak doku gölgesi gibi faktörler Waters grafilerinde görüntüyü olumsuz etkiler. Böylece hatalı yorumlamalar veya gözlemciler arası yorum farklılıkları oluşur15,17.
Bilgisayarlı tomografi (BT), paranazal sinüslerin değerlendirilmesinde tercih edilen bir görüntüleme yöntemidir15. Fakat BT konvansiyonel radyografilerden daha fazla radyasyon dozu gerektirir ve daha pahalıdır. Bu özellikler BT’nin kullanımını sınırlar18. Bu nedenle BT’ye göre düşük radyasyon dozuna sahip konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) tercih edilebilir. Ayrıca konik-ışın teknolojisi ile direkt koronal görüntüleme için hastaların yeniden pozisyonlandırılmasına gerek duyulmaz. Rekonstrüksiyonlarla koronal ve sagittal görüntüler oluşturulabilir. Bu dönüşüm sayesinde pozisyonlandırma ihtiyacı ortadan kalkar ve dental restorasyonlarda radyodansite varlığında düzensiz artefaktlar sınırlandırılır19. Lascala ve ark.20, KIBT ile yapılan lineer ölçümlerin doğruluğu üzerine yaptıkları bir araştırmada, KIBT’nin lineer ölçüm değerlendirmesinin güvenilir olduğunu belirtmiştir. Geleneksel radyogafiler, paranazal sinüslerin mukozal hastalıkları için zayıf duyarlılığa sahiptir. Bu yüzden geleneksel radyografik görüntüler, sinüslerin mukozal hastalıklarıyla ilgili sınırlı bilgi verir.
Sümbüllü ve ark.21, ARK’nin radyolojik olarak değerlendirilmesinde KIBT’nin Waters grafisine göre daha güvenilir sonuçlar verdiğini ifade etmiştir. Ayrıca detaylı anatomik görüntüleme gereksinimi duyulduğunda, daha kolay ve rahat çekim işlemi, daha yüksek çözünürlük ve kalitede görüntülerin elde edilmesi için KIBT’nin tercih edilmesi önerilmiştir.
Rezidüel alveoler kemiğin yetersiz olduğu posterior maksiller dişsizlik olgularında başarılı bir implant tedavisi için ARK uygun radyolojik görüntüleme yöntemleri ile değerlendirilmeli ve multidisipliner bir tedavi yaklaşımı tercih edilmelidir.