Çalışmada Türkiye’de boy tahmininde en yaygın olarak kullanılan Sağır
7 formülü ile 21 yıl sonra oluşturulan Açıkgöz ve ark.
1 formülünün güvenilirliğini gerçek boy uzunluğu ile karşılaştırarak incelenmiştir. Tahmini boy değerleri erkeklerde daha fazla olmak üzere her iki cinsiyette de sapma göstermiş, en güvenilir formülün kadınlarda Açıkgöz ve ark.
1 erkeklerde ise Sağır
7 formülü olduğunu ortaya koyulmuştur.
Boy tahmini denklemlerinde kullanılan ekstremite uzunluk ölçümleri, iskelet kalıntılarından, yaşayan bireylerden, kadavralardan antropometrik olarak veya görüntüleme yöntemleri ile elde edilmiştir. Bu uzunlukları etkileyen genetik, beslenme, coğrafi konum, fiziksel aktivite ve etnik köken gibi çeşitli faktörler vardır13. Tahmini boy hesaplanmasında, alt ekstremitelerin uzun kemikleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalar9,13,14,18, metatarsal, metacarpal, calcaneus ve tibia gibi kemiklere kıyasla femur’un boy tahmininde daha güvenilir olduğunu göstermiştir. Ayrıca femur, beslenme ve diğer çevresel streslerden, uzuvların distal kemiklerine göre daha az etkilenmektedir14. Tahmini boy uzunluğunu ölçmede her topluma özel regresyon formülleri geliştirilmiştir. Örneğin Amerika’da Trotter ve Gleser, Avrupa’da Manouvrier formülleri kullanılmıştır15. Bu çalışmada da Türk toplumuna özel hazırlanan Sağır7 formülü ile tahmini boy uzunluğu hesaplanmış ve kadınlarda daha yakın olmak üzere her iki cinsiyette de ölçülen boy uzunluğuna benzer sonuçlar bulunmuştur. Sargın ve ark.16, 140 kadavrada ulna ve tibia uzunluklarını kullanarak yaptıkları tahminlerde ulna için erkeklerde Sağır formülü, kadınlarda ise Trotter ve Gleser formülü; tibia için erkeklerde Günay formülü, kadınlarda Trotter ve Gleser formülünün gerçeğe daha yakın sonuçlar verdiğini ifade etmişlerdir. Özaslan ve ark.9, 311 kişiden oluşan Türk toplumunda yaptığı çalışmada, antropometrik ölçümlerle elde ettiği femur, tibia, alt ekstremite uzunluklarından matematiksel yöntem kullanarak boy tahmini hesaplaması yapmışlardır. Benzer şekilde Baba ve ark.17 ise 195 kadavrada femur uzunluğunu kullanarak kadınlarda “44.62+2.71xfemur boyu”, erkeklerde “62.36+2.36xfemur boyu” formülleriyle boy uzunluğu tahmininde bulunmuşlardır. Bu çalışmada da Sağır7 formülünün erkeklerde, gerçek değere daha yakın sonuçlar verdiği bulunmuştur.
Boy tahmininde Duyar ve Pelin18, Türk toplumunda diğer toplumlara özel formülü kullandıklarında sapmanın daha fazla olduğunu; Türk toplumuna ait olan Sağır7 formülünü kullandıklarında ise boy tahmini için daha doğru sonuçlar verdiğini gözlemlemişlerdir. Çalışmalarında etnik kökenin boy tahminini etkilediğini ve topluma özel formülün kullanılması gerektiğini vurgulamışlardır. Sağır7 formülüne göre ulna uzunluğundan boy tahmininde bulunan Duyar ve Pelin18 bu formülün boyu ortalama 1.3 cm farkla doğru tahmin ettiğini ve Sağır7 formülünün kullandıkları diğer formüllere göre daha iyi sonuç verdiğini belirtmişlerdir. Bu çalışmada da Sağır7 ve Açıkgöz ve ark.1 formülleri kullanılarak hesaplanan tahmini boy uzunluğu arasındaki farklılıkların kadınlarda Açıkgöz ve ark.1 formülünde, erkeklerde ise Sağır7 formülünde daha az olduğu tespit edilmiştir.
Farklı toplulukları fenotiplemenin küresel referanslar sağlayacağını ifade eden Cataldo-Ramiez ve ark.19 2022 yılında yaptıkları çalışmalarında alt ekstremite ölçümlerinden boy uzunluğunu tespit etmede farklı topluluklara ait Açıkgöz ve ark., Pomeroy ve ark. ve Shobha ve ark. regresyon formüllerini kullanmışlar ve sonuçların birbiriyle uyumlu olduğunu ifade etmişlerdir. Bu sayede farklı toplulukların fenotipinin belirlenmesinin antropologlar ve araştırmacılar için küresel referanslar sağlayacağını açıklamışlardır.
Yaşın artmasıyla birlikte intervertebral disklerde sıkışma, kas zayıflığına bağlı duruş değişiklikleri, eklem dejenerasyonları gibi nedenlere bağlı olarak boy uzunluğunda kayıplar meydana gelir. Boy uzunluğundaki azalmanın başladığı yaş aralığı tam olarak bilinmese de yaşın boy uzunluğuna büyük etkisi büyüktür. Kullanılan örneklemin yaş ortalaması ve yaş aralığı, boy tahmininde sapmalara neden olabilir. Hasegawa ve ark.20 Japon toplumunda yaptığı çalışmada boy uzunluğunun her iki cinsiyette de yaşla negatif korele olduğunu tespit etmişlerdir. Mahakkanukrauh ve ark.21 Tayland’da yaptıkları çalışmada kadınlarda yaş ve boy uzunluğu arasında negatif korelasyon bulurken erkeklerde yaş ile boy uzunluğu arasında herhangi bir korelasyon tespit etmemişlerdir. Bu çalışmada da benzer şekilde kadınlarda yaş ile tahmin edilen boy uzunluğunun negatif korelasyon gösterdiğini bulunurken erkeklerde ise sadece gerçek boy uzunluğunun yaş ile negatif korele olduğunu tespit edilmiştir. Özer ve ark.22 yaşa özel regresyon denkleminden diz ile yer arası mesafeyi kullanarak tahmini boy uzunluğunu ölçmüşler ve boy ve diz yüksekliği değişkenlerinin kadınlarda ve erkeklerde yaşlanmayla birlikte kademeli azalma gösterdiğini ifade etmişlerdir.
Diz yükseklik ölçümünden boy ve kilonun tahmin edildiği denklemleri ortaya koyan Rabito ve ark.23, tahmini boy ve kilo değerlerinin birbiriyle ilişkili olup bu denklemlerin özellikle yoğun bakımda acil durumda uygulanacak ilaçların dozunun belirlenmesi açısından önemli olduğunu ortaya koymuşlardır. Osuna-Padilla ve ark.24 ideal kiloda olan kişilerde gerçek değere daha yakın sonuçlar elde edildiğini ifade etmişlerdir. Bu çalışmada erkeklerde hem tahmini hem de gerçek boy uzunluğunun kilo ile pozitif korelasyon gösterdiğini bulunmuştur. Ayrıca çok kilolu bireylerde formüllerin boy uzunluğunu hesaplama bir miktar sapma gösterdiği de ortaya koyulmuştur.
Örneklem sayısının az olması ve bundan dolayı farklı yaş aralıklarına göre boy uzunluğunun hesaplanamaması çalışmanın sınırlılıklarındandır.
Sonuç olarak, tahmini boy hesaplamada kilo ve yaş değişkenlerinin göz önünde bulundurulması ve ilerleyen zaman ve değişen sosyoekonomik etkenlere bağlı olarak insan antropometrisindeki değişikliklere uygun yeni regresyon denklemlerinin oluşturulması ve kullanılması kanaatine varılmıştır.