Yenidoğanların tümünde olduğu gibi prematüre bebekler için de en uygun besin anne sütü ve en uygun yöntem anneyi emmesidir
7,8. Prematüre bebekler gerekli olan besin miktarının tamamını anne memesinden karşılayana kadar emzirmenin yanında biberon, kaşık, damlalık, kap, parmak beslenmesi gibi beslenmeyi destekleyici yöntemler kullanmak gerekmektedir
4,5,9.
Flowcup ile erken dönem prematüre bebek beslemesinin, emme başarısına olumlu yönde etki ettiği ve taburculuktaki anne sütü alımını artırdığı, meme reddine neden olmadığı tespit edildi. Aytekin ve arkadaşları, 30-34 haftalık 72 prematüre bebekle yapmış oldukları çalışmada, ilk ölçüm LATCH puanlarında kaşıkla beslenme ile biberonla beslenme arasında anlamlı bir fark bulunmazken, ikinci ve son ölçüm puanları arasında, kaşıkla beslenme lehinde anlamlı bir fark olduğu bulunmuştur 4. Bu sonuçlara bakılarak, flowcup ile beslenmenin kaşıkla ve biberonla beslenmeye göre daha yüksek emme başarısını sağladığını söylemek mümkündür. Çelik ve ark. 6’nın yaptığı çalışmada, prematüre bebeklere beslenme öncesinde emzik vermenin, ikinci ve son ölçüm LATCH puanlarında olumlu yönde etki ettiği görülmüştür. Bu çalışmada taburculuk LATCH puanları ortalaması, kontrol grubunda 8.44±1.05 iken deney grubunda 9.05±0.95 olarak bulunmuştur. Bu araştırmadaki kontrol grubu taburculuk LATCH puanı 8.31±0.582, deney grubu taburculuk LATCH puanı 9.06±1.014 bulunmuştur 6. Bu haliyle emme başarısını arttırma yönünden birbirini destekler niteliktedir. Çalıkuşu İncekar ve ark. 10, ilk ölçüm ve son ölçüm LATCH puanlarında ek beslenme tüpü cihazı (the supplemental feeding tube device-SFTD) sistemi ile besleme ve biberon ile besleme LATCH puanları karşılaştırılmış ve SFTD lehinde puanların yüksek olduğu bulunmuştur. Yeni bir yöntem olan SFTD ile beslemenin, araştırmamızda kullandığımız flowcup ile besleme yöntemi gibi bebeklerin emme başarısını olumlu etkilediği görülmektedir.
Majoli ve ark. 11, 32 hafta ve altındaki 100 bebeği, retrospektif olarak gözden geçirmişlerdir. Bebeklerin ilk oral beslenmeye, 33.6±1.1 gestasyon haftalarında başlandığı görülmüştür. Prematüre bebekleri erken dönemde ek yöntemlerle ağızdan beslemeye başlamak, beslenme becerilerini erken dönemde kazanmalarını destekler niteliktedir. Çalışmadaki bebekler bu araştırma ile uyumlu olarak daha erken gestasyon haftalarında taburcu olabilmişlerdir. Li ve ark. 12 çalışmalarına gestasyon haftası 30 hafta altında olan 148 prematüre dahil etmiştir. Prematürelerin, annelerinin boşaltılmış memelerini emmesi ve anne ile bebeğin ten tene teması, bebeğin emme yeteneklerini arttığı görülmüştür. Boş anne memesinin emzirilmesi ile emzik verme yöntemlerinin karşılaştırıldığı çalışmada, erken dönemde emzirilen, düşük gestasyon haftasına sahip bebeklerin, emme refleksinin bu çalışmadaki gibi olumlu yönde geliştiği bulunmuştur.
Brumbaugh ve ark. 13’nın yaptığı çalışmada, orta derecede erken doğmuş bebekler için ilk oral beslenmeye başlamadaki post menstural yaş ile oral beslenmeye ulaşma ve taburcu olma süreleri arasındaki ilişki karşılaştırılmıştı. Oral beslenmeye daha erken başlanan orta derecede erken doğmuş bebekler, daha erken tam oral beslenmeyi ve hastaneden taburcu olmayı başarmıştır. Bu araştırmada, Brumbaugh ve ark. 13’nın çalışması ile benzer sonuçlar elde edilmiştir. Deney grubunda bulunan prematüre bebeklerin daha küçük gestasyon haftasında taburcu olduğu belirlendi. Ebeveyn güdümlü duyarlı beslenmenin uygulandığı Morag ve ark. 14 yaptığı bir çalışmada da, prematürelerin erken oral besleme ile daha erken gestasyon haftasında taburcu olabilecekleri sonucuna varılmıştır.
Ghomi ve ark. 15’nın yapmış olduğu, Prematüre Bebek Oral Motor Müdahalesinin (PIOMI) beslenme progresyonu ve erken müdahaledeki etkinliğini inceledikleri çalışmada, her biri 15 bebek içeren müdahale ve kontrol grubuna rastgele atanan prematüre bebekler araştırmaya dâhil edilmiştir. PIOMI'nin, 26-29 haftalık gebelik yaşı ile doğan prematüre bebeklerin beslenme rehabilitasyon programlarına entegre edilebileceği ve postmenstrüel yaşta 29. haftada uygulanabileceği önerilmektedir. Bu araştırma da, bebeklere flowcup ile oral yoldan yapılan beslenmede, flowcupın ucu ile bebeklere oral motor uyaran verilerek emme refleksinin aktifleştiği görülmüştür. Çalışmaya paralel olarak, bu araştırmanın sonucunda bebekler tam oral beslenmeye daha kısa sürede geçebilmiş ve daha erken taburcu olmaları sağlanmıştır. Literatürde prematüre bebeklere uygulanan erken oral egzersiz müdahalesi 16, besleyici olmayan emme 17, sensorimotor müdahale 18, ipucu temelli klinik yol 19, emzik verip ninni dinletme 20, anne sütü kokusu 21 ve finger feeding (parmakla besleme) 22 ile yapılan benzer çalışmalarda bu etkenlerin prematüre bebeklerin tam oral beslenmeye geçiş süresine ve hastanede yatış süresine olumlu yönde etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Bu çalışmaların sonucu araştırmamız ile paraleldir. Bu araştırmada, hastanede kalış süresi açısından gruplar arasında anlamlı bir fark olmadığı bulunmuş ise de, deney grubundaki (801±359 saat) bebekler, kontrol grubuna (981±486 saat) göre daha kısa sürede taburcu olmuşlardır.
Bu araştırmada, kontrol grubundaki bebeklerin kuvözden çıkış ağırlıkları, tam oral beslenmeye geçiş ağırlıkları ve taburculuk ağırlıkları arasında yapılan istatistiksel analizlerde anlamlı bir fark bulunmamıştır. Çelik 6 yapmış olduğu emzik verme yönteminin emme başarısına etkisinin araştırıldığı çalışmada, oral beslenmeye geçiş kiloları arasında bu çalışma ile anlamlı bir fark yokken, tam anne memesine geçiş ağırlığı ile taburculuk ağırlıkları arasında çalışmamızın sonuçlarından farklı olarak anlamlı fark bulunmuştur. Emzik verme yönteminin prematüre bebeklerde kilo artışı yönünde olumlu bir etkisi olduğu kanıtlanırken flowcup ile beslenmenin olumlu veya olumsuz bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Thabet ve Sayed 23 PIOMI’nin, erken doğan bebeklerin beslenme performansı üzerine yapmış oldukları çalışmada, PIOMI’nin uygulandığı bebeklerin, ortalama taburculuk ağırlıkları kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksektir. Bu sonuca göre PIOMI bebeklerin kilo artışını sağlamada etkili bir yöntemdir.
Thoyre ve ark. 24’nın yaptığı çalışmada ağızdan beslenmedeki ilerlemeyi etkileyen iki önemli faktör; prematüre bebeğin sağlık durumu ve ağızdan beslenme deneyimidir. Gelişimsel olarak bebeğin beslenmeye istekli, ilgili ve yetenekli olması ile oral beslenme başlanır 3,24,25. Bu araştırmada, deney grubundaki bebeklerin oral hazır oluşluluk durumları ipuçları gözlemlenip değerlendirilerek flowcup ile besleme başlandı. Lessen 26’nin yaptığı çalışmada, 29. gestasyon haftasındaki bebeklere 7 gün boyunca, günde 5 dakika PIOMİ uygulanmış ve bebeklerin, oral beslenme başarısında olumlu eğilimler olduğu bulunmuştur. Çalışmalar, bu araştırma ile benzer bulgulara sahiptir. Prematürelerde erken gestasyon haftasında oral besleme başlandığında, beslenme başarılarında artış olmaktadır. Araştırmamızın sonucuna göre, erken gestasyon haftasında FCOB, beslenme başarısında artış sağlayan yöntemlerdendir.
Bu araştırmanın güçlü yönleri; kontrol ve deney gruplarının randomizasyon ile belirlenmiş olması ve YYBÜ’nün, bebek dostu unvanının olmasından dolayı bütün sağlık personelinin, anne sütü ve emzirme danışmanlığı eğitimi almış olmalarıdır. Sınırlılıkları ise; araştırma verilerinin tek merkezden, 67 prematüre bebekten elde edilmesi nedeniyle, sonuçların, sadece bu örneklem grubundaki bebeklere genellenebilir olması, prematüre bebeklere uygulanan flowcup ile beslenmenin, uygulanan üç öğünden birisinin 21.00’de yapılması nedeniyle, uygulama tek bir kişi tarafından uygulanamamış, vardiyada bulunan farklı hemşireler tarafından uygulanmış olmasıdır.
Sonuç olarak; kuvözdeki prematüre bebeklerde flowcup ile beslenmenin, oral beslenmeye geçişte ve emme başarısını artırmada olumlu etkilerinin olduğu, aynı zamanda daha küçük gestasyon haftasında taburcu oldukları bulunmuştur. Prematüre bebeklerin oral beslenmeye geçiş sürecinde olumlu katkılara sahip olan flowcup, yoğun bakımdaki prematürelerde, anne sütü ile beslemeyi destekleyici bir beslenme yöntemi olarak tarafımızca önerilmektedir. Bu yöntemin, daha çok sayıda merkezlerde ve farklı örneklem grupları ile çalışılarak aydınlatılması için daha ileri araştırmalara da gereksinim vardır.
Teşekkür
Bu araştırmada ve yenidoğan bakımında, emeği geçen araştırmayı yaptığımız yenidoğan yoğun bakım ekibine ve araştırmamızı destekleyen Atatürk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon birimine teşekkür ederiz.