Kadınlarda AÜSS prevalansı yüksek olan bir durumdur. Avrupa ve Kuzey Amerika’da %60’ı aşarken, Brezilya’da yapılan bir çalışmada 40 yaş ve üzeri kadınlarda prevalansı %59.4 olarak bildirilmiştir
14-16. Türkiye’de yapılan bir çalışmada kadınlarda idrar kaçırma oranı %46.3 olarak bulunmuş, bunun %46’sı stress, %43’ü ise urgency tip olarak bildirilmiştir
17. AÜSS idrarı depolama, yapma ve yaptıktan sonraki semptomları kapsar. Depolama semptomları idrara sık çıkma, ani sıkışma, ani idrar kaçırama, stres inkontinans, dizüri ve noktüridir. İşeme semptomları zayıf akım, kesik kesik yapma, idrar sonunda damlamadır. İdrar sonrası semptomlar ise; mesaneyi tam boşaltamama, idrar bittikten bir süre sonra damlamadır. Bu semptomların varlığı kadının yaşam kalitesini etkilediğinden, AÜSS kadınlarda önemli bir sağlık sorunu olarak kabul edilmektedir. Tedaviye karar vermek için ileri değerlendirmeler önerilmektedir
18. Yaş, vücut kitle indeksi, doğum şekli ve gebelik, doğum sayısı kadınlarda üriner inkontinans için risk faktörleridir
19. Literatürde B
12 vitamini eksikliği ve üriner semptomlar arasındaki ilişkileri gösteren fazla çalışmaya rastlamadık Yapılan bir çalışmada SUI'lı kadınların %66.6'sında B
12 vitamini eksikliği görülmüş, bu oran genel popülasyondaki orandan daha yüksek bulunmuştur. B
12 vitamini eksikliğinin sekonder olarak kollajen yapıdaki bir bozukluğa yol açmış olabileceği ve bunun da pelvik taban desteğinde bozukluğa, inkontinansa yol açabileceği düşünülmüştür. B
12 vitamini düşük hayvanlarda kollajen sentezinin, B
12 vitamini takviyeli hayvanlarla karşılaştırıldığında önemli ölçüde azaldığı gösterilmiştir
20. Solucanlar üzerinde yapılan bir çalışmada, B
12 vitamini eksik grup kontrol grubu ile karşılaştırıldığında yaklaşık %59'a kadar azalmış kollajen seviyeleri görülmüştür. B
12 vitamini eksikliği, hücreler arası kolajen biyosentezinde yer alan 4-hidroksiprolinin oluşumunu katalize eden prolil 4-hidroksilazın mRNA ekspresyonunu etkilemese de, bir prolil 4-hidroksilaz koenzimi olan askorbik asit seviyesi belirgin şekilde azalmıştır
21. SUI’ı olan hastalarda serum B
12 vitamini değerlerinin de bakılması önerilmiştir. İdiyopatik aşırı aktif mesaneli 45 hastada detaylı nörolojik inceleme yapılmış, beyin omurilik sıvısı (BOS) incelenmiş, ayrıca B
12 vitamini ve folik asit serum değerleri bakılmış, 37'sinde (%82) patolojik bulgular görülmüş, 3’ünde serumda B
12 vitamini değeri düşük bulunmuştur
22. Prospektif kohort çalışmalarda toplam yağ tüketimi, doymuş yağ asitleri ve tekli doymamış yağ asitleri tüketimi ile çinko ve B
12 vitamini eksikliğinin dolaylı olarak SUI başlangıcı ile ilişkili olabileceği bildirilmiştir
23. Biz bu çalışmada depolama ve işeme skorunda anlamlı bir fark bulamadık, fakat inkontinans skorunda B
12 vitamini düşük grup ile B
12 vitamini normal grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulduk. (p=0.036) I skoru değerlendirmesinde sıkışma, stres veya mikst tip kaçırma ile ilgili sorular mevcut olup, Vitamin B
12 düzeyi ile stres tip arasında daha çok bağlantı olduğu gözlendi. Bu sonuç bize B
12 vitamini eksikliğinin inkontinans semptomları üzerinde etkili olabileceğini gösterdi.
Sonuç olarak, kadınlarda AÜSS semptomlarından oluşmasında birçok etiyolojik faktör rol oynamaktadır. Çalışmamızda B12 vitamini düşük hastalar ile normal grup arasında I skorunda istatiksel olarak anlamlı bir fark olması B12 vitamininde işeme fizyolojisi üzerinde ve inkontinans semptomları oluşmasında etkili olabileceğini göstermektedir. Bununla ilgili daha fazla deneysel ve klinik çalışmalar yapılabilir. UI’ı olan ve serum B12 düzeyi düşük olan hastaların medikal tedavileri düzenlenirken tedaviye B12 vitamini de eklenebilir.