Çoğu ektopik gebelik rüptürle ilgili klinik belirtiler ortaya çıkmadan, pozitif gebelik testi varlığında karın ağrısı ve anormal vajinal kanama gibi erken belirtilerle tanınabilmektedir
4. Böyle erken ektopik gebelik olgularında konservatif tedavi yaklaşımı uygulanabilmektedir. Günümüzde yaygın kullanılan laparoskopik lineer salpingotomi hastanede kalış ve iyileşme süresinin kısalığı, maliyetinin daha az olması gibi avantajlarıyla laparotomiye büyük üstünlük sağlamış ve konservatif tedavide tercih edilen yaklaşım olmuştur
5. Daha yakın zamanda ise erken ektopik gebeliğin metotreksat ile medikal tedavisi gündeme gelmiş olup
6, seçilmiş uygun vakalarda cerrahiye yakın başarı oranları ile invaziv olmayan bu yaklaşım giderek salpingotominin yerini almıştır.
Ektopik gebelik tedavisinde amaç mevcut patolojiyi düzeltirken hastanın gelecekteki fertilitesinin zarar görmemesini sağlamaktır. Konservatif tedaviler bu amaca hizmet etmektedir, ancak bu tedaviler geride hasarlı bir tüp bıraktıklarından ektopik gebelik tekrarlama riskini arttırmaktadırlar 7. Hastanın fertilite potansiyelinin korunmasının esas olduğu düşünülürse, bu tedavi yöntemlerinin avantaj ve dezavantajları arasındaki denge henüz net olarak açık değildir .
Maymon ve arkadaşları ektopik gebelikte metotreksat uygulanmasında, laparaskopik salpingotomi sonrasına göre rekürrentin daha sık olduğunu ancak kümülatif gebelik oranlarının her iki tedavi şeklinde de birbirine yakın olduğunu rapor etmişlerdir 8. Yapılan diğer bir prospektif randomize bir çalışmada ise rüptüre olmamış tubal gebelikte, tek doz metotraksat tedavisi ile laparoskopik lineer salpingotominin fertilite açısından başarı oranları birbirine yakın olduğu bildirilmiştir. Metotraksat tedavisi sonrasında toplam intrauterin gebelik hızı daha yüksek ve ektopik gebelik tekrarı ise daha düşük bulunmuştur 4. Bunun nedeni tüpe ek cerrahi travmada bulunulmaması olabilir.
Pansky ve arkadaşları da yine benzer sonuçlar bildirmiş olup, konservatif cerrahi yaklaşım ile metotreksat uygulamasının sonraki fertilite oranlarının benzer olduğunu rapor etmişlerdir 9.
Literatürde, tubal gebelik geçirme hikayesi olan kadınların tekrar gebe kalabilme oranı %50–80 olarak verilmektedir. Gebe kalanların da %10-27'sinde en az bir kez ektopik gebelik tekrarlama hikayesi vardır. Ektopik gebeliğin tekrarlama riskini belirlemede en önemli faktör karşı tüpte hasar varlığının belirlenmiş olmasıdır 2. Ektopik gebelikten sonraki reprodüktif sonuçları araştıran bir çalışmada 155 kadının 102’si (%66) gebe kalmış, bunların 10’unda (%9,8) ektopik gebeliğin tekrarı görülmüştür. Fertilite ve rekürrent ile ilişkili en önemli faktörün önceden tubal hasar mevcudiyeti olduğu bulunmuştur 10.
Sunulan olgumuzda karşı tüp sağlam olduğundan iki kez ektopik gebelikle tutulan tüpe radikal cerrahi uygulanmış ve hasta tedavi sonrası gebe kalmıştır. Sonuç olarak, fertilite arzusu olan ektopik gebelik olgularında mümkün olduğunca tubalar korunmalıdır, ancak iki ve üzerinde tubal cerrahi geçiren olgularda organ koruyucu yaklaşım yerine, yardımcı üreme tekniklerine hazırlık düşünülmelidir.