Twinkling artefaktı ilk kez 1996 yılında Rahmouni ve ark. tarafından tanımlanmış ve bugüne kadar oluşumu hakkında değişik nedenler ileri sürülmüştür. Rahmouni ve ark. çalışmalarında, multiple refleksiyon oluşturan düzensiz yüzeyli oluşumların, gelen US demetinde saçılmaya neden olarak onu kompleks yapıda bir ses demeti haline getirdiğini belirtmişlerdir. Bu durumun geri alınan sinyalin dalga süresinde artışa neden olduğu, bunun da hareket şeklinde algılandığı ileri sürülmüştür
6. Yine bu çalışmada twinkling artefaktının duvar filtre düzeneği, prob frekansı, fokal derinlik, prob yüzey mesafesi, renkli Doppler sisteminden bağımsız olduğu ileri sürülmüştür
6. Aytaç ve Özcan ise bu artefaktın, tamamen dijital teknolojiye sahip yeni jenerasyon US cihazlarında gerçekleştirilen incelemelerde analog teknolojinin kullanıldığı US cihazlarıyla gerçekleştirilen incelemelere göre daha sık ortaya çıktığını ve incelemede kullanılan US cihazının renk sensitivitesi ile akustik gücünün bu artefaktın oluşumunu etkilediğini bildirmişlerdir
9. Kamaya ve ark. twinkling artefaktı oluşumunun, büyük ölçüde US cihazına ait "color-write priority", gri skala kazanç ayarı ve puls tekrarlama frekansı (PRF) gibi ayarlara ve cihaz tipine bağlı olduğunu bildirmişlerdir. Bu çalışmada, artefaktın gelişmesinde altta yatan nedenin US cihazının Doppler devrelerinde "phase jitter" (faz gerilimi) olarak adlandırılan cihaza ait intrensek bir gürültü olduğu ileri sürülmekte ve yüzey düzensizliğinin sadece ikincil olarak gürültü spektrumunu genişlettiği bildirilmektedir
5.
Twinkling artefaktı, artefakta neden olan objenin hemen arkasında ve genelde objenin uzunluğu boyunca izlenmektedir. Spektral Doppler sonografide heterojen geniş bantlı dalga formu elde edilir. Power Doppler sonografide de görülebilen twinkling artefaktının renkli Doppler US görünümü doku kanlanması ile karışabileceğinden bu artefaktın tanınması önem taşımaktadır 5. Twinkling artefaktının doku kanlanmasından ayrımında Doppler spektrumu kullanılabilir. Doppler spektrumunda twinkling artefaktının olduğu lokalizasyonda Dopplerde gürültü sinyalinin özelliği olan vertikal çizgilenmeler elde edilir 10.
Üriner sistem taş hastalığında US incelemesi yüksek oranda tanı koydurucu olup hasta ve hekim açısından rahat ve non-invazif bir testtir. Bununla birlikte US'de taş ekojenitesi ve akustik gölgesinin belirsiz olması nedeniyle tanıda güçlük çekilen olgularla karşılaşıla-bilmektedir. Taşların belirsiz ekojenitede olması taşın çevresindeki dokunun (belirgin renal sinus yağ dokusu, mezenterik yağ dokusu, barsak ansı) ses dalgasını zayıflatıcı özelliğinden kaynaklanır. Örneğin, bir böbrek taşı ekojenik özellikte renal sinüs yağ dokusu nedeni ile ayırt edilemezse ve belirsiz posterior akustik gölgelenmesi varsa sonografide bu taşı görüntülemek zor olabilir 8. Literatürde, üriner sistem taşlarının bir kısmında twinkling artefaktı izlendiği, ve bu tür olgularda üriner sistem taşlarının tesbitinde bu artefaktın ek bir sonografik bulgu olarak kullanılabileceği bildirilmiştir 9.
Tümüyle dijital sistemlerin kullanıldığı son jenerasyon US cihazları ile twinkling artefaktlarının taşlarda görülme sıklığı artmaktadır. Aytaç ve Özcan'ın çalışmasında eski jenerasyon US cihazı ile 75 üriner taşın 29'unda (39%) twinkling artefaktı tespit edilmişken, yeni jenerasyon US cihazı ile 75 üriner taşın 72'sinde (96%) twinkling artefaktı izlenmiştir 9. Bizim çalışmamızda kullandığımız US cihazı yeni jenerasyon US cihazlarına bir örnektir.
Üriner taşlar yüksek yansıtıcı özellik gösteren primer kristal formların agregasyonu veya aglomerasyonu ile mukoprotein organik matriksten oluşur 11. Twinkling artefaktı ile üriner sistem taşlarının biyokimyasal bileşimi arasındaki ilişki de araştırılmıştır. Yapılan çalışmalarda, twinkling artefaktının kalsiyum okzalat dihidrat ve kalsiyum fosfat taşlarında her zaman izlendiği, kalsiyum okzalat monohidrat ve ürat taşlarında ise hiç izlenmediği saptanmıştır. Ekstrakorporyal litotripsi açısından önem taşıyan rezistant kalsiyum okzalat monohidrat taşlarının tespitinde twinkling artefaktının katkısının olabileceği bildirilmiştir 12.
Renkli Doppler twinkling artefaktları sıklıkla üriner taşlar varlığında oluşmakta olup üriner taşlara ait ek bir sonografik özellik olarak düşünülebilir. Özellikle üreter taşlarında posteriorda akustik gölgelenme olmasa bile twinkling artefaktının olması üreter taşlarının tanısında önemli bir katkı sağlamaktadır. Bununla birlikte böbrekte twinkling artefaktı veren tüm hiperekojenitelerin taş olarak değerlendirilmesi yanlış tanıya neden olabilecektir. Çünkü vasküler kalsifikasyonlar da twinkling artefaktına neden olabilir. Çalışmamızda twinkling artefaktı gerek böbrek gerekse üreter taşlarının renkli Doppler incelemesinde özellikle posteriorda akustik gölgelenmesi olmayan taşlarda tanıya katkı sağlamıştır. Çalışmamızda elde edilen sonuçlar literatürdeki çalışmalar ile uyumlu olup twinkling artefaktının üriner taşların tanısında kullanılabileceğini destekler niteliktedir.