Temizlik işçilerinin yaş ortalaması 40.1±5.9, ortancası 41'dir. %65.8'i ilkokul mezunudur. Pala ve arkadaşlarının 2001'de Gemlik sanayi sitesinde (GSS) çalışan işçilerde yaptıkları çalışmada işçilerin %67.4'ünün ilkokul mezunu olduğu bulunmuştur
12. Yıldız ve Önal'ın 1994'teki araştırmasında işçilerin %71.4'ü
13, Akış ve arkadaşlarının 2004'teki Gemlik çıraklık eğitim merkezindeki araştırmasında çırakların %78.4'ü ilkokul mezunu
14, Aygün ve Akdur'un 1978'deki araştırmasında ise işçilerin %89.1'i eğitim görmemiş ya da ilkokul mezunudur
15. Çalışmamızda olduğu gibi, Türkiye'de birçok iş kolunda çalışan işçilerin eğitimi ilkokul düzeyindedir.
Temizlik işçilerinin günlük ve haftalık çalışma süreleri ortalamaları 8.00±0.1 saat ve 43.3±9.5 saattir (ortanca 8 ve 40). Bakar ve arkadaşlarının 2004'teki Ostim ve Ahievran'da yaptıkları çalışmada çırak öğrencilerin haftalık ortanca çalışma süreleri 6 gün, günlük ortanca çalışma süresi 12 saattir16. İş Kanunu'na göre günlük çalışma süresi 8 saati aşmamalıdır17. Bizim çalışmamızda çalışma süreleri İş Kanununa uygundur.
Temizlik işçilerinin %85.2'si işiyle ilgili mesleki eğitim, %87.4'ü işiyle ilgili sağlık ve güvenlik eğitimi almamıştır. Gemlik sanayi sitesinde işçilerden %36.0'sı mesleki eğitim aldığını bildirmiştir12. Balcı ve arkadaşlarının 2005'te Kayseri'de bir mobilya fabrikasında yaptıkları çalışmada işçilerin %54.8'i işyerlerinde güvenlik ile ilgili eğitim yapıldığını belirtmişlerdir18. Bu çalışmada işçilerin iş güvenliği ile ilgili eğitim alma sıklığı % 54.8 bulunmuştur18. Kişioğlu ve arkadaşlarının 2004'de Isparta'da yaptıkları çalışmada mesleki eğitim alma sıklığı %45.5 olarak bulunmuştur19. Çalışmamızda mesleki eğitim ile sağlık ve güvenlik eğitim alma sıklığının yüksek bulunması, bu işçilerin kamu kuruluşunda çalışmaları nedeniyle eğitim aldıklarını düşündürmektedir. Sonuçlar bize işyerlerinde mesleki eğitimin öneminin dikkate alınmadığını, bu konunun ihmal edildiğini göstermektedir.
İşçilerin %24.9'u işine kendi olanakları ile gitmektedir, %25.7'sinin öğle/vardiya yemeklerini işveren sağlamaktadır. Gemlik'te yapılan çalışmada işçilerden %43.4'ünün ulaşım giderleri, %74.4'ünün öğle yemeği giderleri işveren tarafından karşılanmaktadır12. Petrolİş tarafından 107 işyerinde toplam 7948 işçiyi kapsayan bir araştırmada işçilerin tümünün ulaşım giderlerinin, % 90.7'sinin de yemeklerinin işveren tarafından karşılandığı bulunmuştur20. Bizim araştırmamızda bu yüzdenin düşük bulunmasının nedeni büyük işletmelerde işçilerin ulaşım ve yemek giderlerinin daha büyük oranda işveren tarafından karşılanması olabilir.
Temizlik işçilerinden %62.9'u sigara, %39.0'u alkol kullanmaktadır. GSS'deki işçilerin %67.0'ı sigara içmekte, %44.1'i alkol kullanmaktadır12. Gemlik çıraklık eğitim merkezinde yapılan çalışmada çırakların %40.4'ünün sigara, %28.0'inin alkol kullandığı bulunmuştur14. Kayseri'de bir mobilya fabrikasında çalışanların %46.2'sinin sigara içtiği, %4.7'sinin çeşitli sıklıklarda alkol kullandığı bulunmuştur18. Ostim ve Ahievran mesleki eğitim merkezlerinde yapılan çalışmada çırak öğrencilerin %51.2'si sigara içmekte, %26.6'sı alkol kullanmaktadır16. Bu sonuçlar işçilerin sigara ve alkolün zararları hakkında bilgilendirilmeleri gerektiğini düşündürmektedir.
Bizim çalışmamızda işçilerin %87.7'si yaptığı işin sağlığına zarar verdiğini düşünmektedir. GSS'de yapılan çalışmada işçilerin işyeri ortamına ilişkin düşünceleri sorulduğunda % 29.5'i sağlığa zararlı olduğunu belirtmiştir12. Kayseri'de bir fabrikada yapılan çalışmada işçilerin %26.1'i işinin sağlığını olumsuz etkilediğini düşünmektedir18. İspanya'da Sese ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada “işinizde zararlı veya zehirli madde veya ürünlerden etkileniyor musunuz ?” sorusuna işçilerin % 15'i “evet” cevabını vermiştir21. Bizim çalışmamızda bu sıklık yüksek olmasına rağmen işçilerin %80.1'i işini yaparken kişisel koruyucu kullanmadığını belirtmiştir. Bu da işçilerin kişisel koruyucularla ilgili eğitime gereksinim duyduklarını göstermektedir.
Temizlik işçilerinin %26.0'sı iş kazası geçirmiştir. En çok geçirilen kazalar kesici-delici cisim batması, düşme ve motorlu taşıt çarpmasıdır. %5.3'ünde iş kazasına bağlı kalıcı sakatlık meydana gelmiştir. GSS'deki işçilerden % 20.2'si daha önce iş kazası geçirdiğini bildirmiş, bunlardan %17.3'ünün iş kazası sonucunda sakat kaldığı anlaşılmıştır. En çok geçirilen iş kazası türleri sırayla makinaların neden olduğu kazalar, düşme ve yabancı cisim batması olarak bulunmuştur12. Aygün ve Akdur'un araştırmasında iş kazası geçiren işçi oranı %25, sakat kalan işçi oranı ise %19.2'dir15. Yıldız ve Önal'ın araştırmasında iş kazası geçirenlerin oranı % 15.8 olarak bulunmuştur13. Petrol-iş tarafından yapılan araştırmada da işçilerde iş kazası geçirme oranı %17 ve iş kazası sonucu sakatlanma %7.3 olarak bulunmuştur20. Kayseri'de bir mobilya fabrikasında yapılan çalışmada çalışanların %17'si bugüne kadar iş kazası geçirdiğini ifade etmiştir. Geçirildiği belirtilen başlıca iş kazaları; cilt kesileri, makineye el sıkışması ve ele sivri cisim batmasıdır. İş kazası geçirenlerin %82.7'sinde kaza sonrası herhangi bir sakatlık kalmamış iken, %17.3'ü sekel kaldığını bildirmiştir18. Geçer ve arkadaşlarınca 2004 yılında Kocaeli'nde yapılan çalışmada ise iş kazası geçirme sıklığı %71.4 gibi oldukça yüksek oranda bulunmuştur22. Peşken ve arkadaşları 1994'te Samsun'daki bir işyerinde kazaya uğrama sıklığı %15.5 olarak saptanmıştır23. Ostim ve Ahievran'da yapılan çalışmada çırak öğrencilerin %48.2'si çalışma hayatı boyunca en az bir iş kazası geçirmiştir. Geçirilen iş kazalarına bakıldığında; %42.5 ile küçük yaralanmaların (kesik, çizik vb) en fazla yer aldığı görülmektedir16.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre mesleki yaralanmaların yaklaşık 330.000'i ölümle sonuçlanmaktadır (yıl başına 2.7 milyar işçi). Buna karşılık Amerika'da yıl başına 150 milyon işçi olmak üzere yaklaşık 6000 ölüm mesleki yaralanmalara bağlanmıştır. Gelişmiş ülkelerde, gelişmekte olan ülkelerdeki gibi yaralanmalara bağlı yüksek ölüm oranları tarım, inşaat ve madenciliği içeren bazı sektörlerde bir araya toplanmıştır. Bütün dünyada kasıtsız yaralanmaların %10'u ve 13 milyondan fazla Sakatlığa Ayarlanmış Yaşam Yılları (DALYs) mesleki yaralanmalara bağlanmıştır24.
Bu çalışmada işçilerin %31.1'i sağlık sorunu olduğunu belirtmiştir. GSS'deki işçilerden %15.1'inin kronik hastalığı mevcuttur12. Petrol-İş araştırmasında kronik hastalığı olan işçilerin oranı %16.5 olarak bulunmuştur20. İşçilerin yaşadığı sağlık sorunları, işin çalışana uygunsuzluğu ya da işyeri çalışma koşullarından kaynaklanıyor olabilir. Gerek işyerinden kaynaklanan sağlık sorunlarının, gerekse yapısal sağlık sorunlarının erken tanısı için aralıklı kontrol muayenelerinin düzenli yapılması uygun olacaktır.
Temizlik işçilerinin %49.6'sı mesleği isteyerek seçmiştir. Gemlik çıraklık eğitim merkezindeki çırakların %91.3'ü kendi istekleri ile merkeze geldiklerini ifade etmişlerdir14. Ostim ve Ahievran mesleki eğitim merkezinde yapılan çalışmada çırak öğrencilerin %70.7'sinin kendi isteği ile çalışmaya başladığı saptanmıştır. Çırak öğrencilerin %60.0'ı yaptığı işi sevdiğini, %16.1'i de işini çok sevdiğini ifade etmiştir16. Bizim çalışmamızda çalışma ortamından çok memnun ve memnun olanlar %12.4 ve %38.0'dır. Memnuniyet durumlarının düşük bulunmasının nedeni işçilerin mesleği isteyerek seçmemeleriyle ilgili olabilir. %52.4'ü mesleğine devam etmeyi düşünmektedir. Mesleğe devam etmek istememe nedenleri işçilerin büyük çoğunluğunun (%62.0) ekonomik sıkıntı yaşaması olabilir. İşçilerden sadece %58.5'inin kendine ait evi, %34.4'ünün kendine ait arabası vardır.
Çalışmamızda işçilerin %83.0'ü işe giriş muayenesi olmuş, %47.4'ü aralıklı kontrol muayenesi olmaktadır. Kayseri'de bir mobilya fabrikasında çalışanların %30.4'ü işe girişte kendilerine kapsamlı muayene yapılmadığını; %11.1'i muayene yapılıp yapılmadığını hatırlamadığını söylemiştir. Kayseri'de yapılan çalışmada işe giriş muayenelerinin yapılma sıklığı %58.5 bulunmuştur18. Ostim ve Ahievran'da yapılan çalışmada çırak öğrencilerin %63.3'ü işe başlamadan önce sağlık kontrolünden geçmediğini ifade etmiştir.Yine bu öğrencilerin %81.4'ü son bir yıl içinde hastalık hali dışında sağlık kontrolünden geçmemiştir16. Her işyerinde işçilerin tümüne işe giriş muayenesi zorunludur. Ayrıca 50'den fazla işçi çalıştıran yerlerde aralıklı kontrol muayenesi yapılması zorunludur (17). Çalışmamız 50'den fazla işçi çalıştıran bir işyerinde yapılmasına rağmen çalışanların yarısından fazlasının aralıklı kontrol muayenesi olmaması dikkat çekicidir.
Bu çalışmada işçilerin % 9.6'sı temizlik işçisi olarak çalışırken meslek hastalığı tanısı aldığını belirtmiştir. Meslek hastalığı sonucu kalıcı sakatlık varlığı %4.8 olarak bulunmuştur.
İşyeri risklerinin önemi ILO (Uluslar arası Çalışma Örgütü)'nun son tahminlerinde görülmektedir. Değerlendirmelere göre her yıl en az 2 milyon ölüm mesleki hastalık veya yaralanmalara bağlı gerçekleşmektedir. ILO'nun ölümler için öngörüsü, buzdağının görünen kısmı olduğu şeklindedir; dünyanın birçok yerinde ölümcül olmayan hastalık ve yaralanmalara ait veriler ise mevcut değildir. ILO'nun kayıtlarına göre işle ilişkili hastalık ve yaralanmalar sonucunda Gayri Safi Milli Hasıla'nın % 4'ü yitirilmiştir25.
Bu çalışmada işle ilgili sağlık ve güvenlik eğitimi alan temizlik işçilerinde almayanlara göre meslek hastalığı daha sıktır ve bu istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (Tablo 5, p=0.025). Bu sonuç araştırmanın tartışmaya açık sonuçlarından biri olarak değerlendirilebilir. Ancak işçilerin meslek hastalığı tanısı alma ile eğitim alma zamanları bu araştırmada sorgulanmamıştır. Sonuçta kesin olarak bilinmemekle birlikte meslek hastalığı tanısı alan işçilere özel eğitim verilmiş olabileceği düşünülebilir. Kişisel koruyucu kullanan işçilerin %19.1'i, kullanmayanların ise %7.6'sı meslek hastalığı tanısı aldıklarını ifade etmişlerdir (Tablo 5, p=0.027). Burada da aynı şekilde hangisinin önce olduğu bilinmediğinden işçilerin bir kısmının tanı aldıktan sonra koruyucu kullanmaya başladığı düşünülebilir.
İşçilerin yarısından fazlasının işyerlerinde işyeri sağlık birimi, işyeri hekimi, işyeri hemşiresi/sağlık memuru olmadığını belirtmesi; yine yarısından fazlasının aralıklı kontrol muayenesi olmaması ve tetanos aşısı olmaması; büyük bir bölümünün işiyle ilgili mesleki eğitim ve sağlık ve güvenlik eğitimi almamış olması temizlik işçilerinin iş sağlığı hizmetlerinden yeterince yararlanmadığını düşündürmektedir. İşçilerin yaklaşık üçte birinin de iş kazası veya meslek hastalığı geçirmesinin de bu durumun bir sonucu olduğu düşünülmektedir. Temizlik işçilerinin iş sağlığı hizmetlerinden yararlanması ve iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi için işe giriş ve aralıklı kontrol muayenelerinin düzenli olarak yapılması ve eğitim eksikliklerinin giderilmesi önerilmektedir.