Poems Sendromu'nun insidansı 5. ve 6. dekadlarda pik yapar
12. Ayırıcı tanıda düzeyi ölçülemeyen monoklonal gammopati(MGUS), CIDP, primer sistemik amiloidozis ve krioglobulinemi yer almaktadır
3.
Bütün POEMS olgularında klinik tabloda çok belirgin olan bir periferik nöropati bulunur. Motor tutuluşu duysal semptomlar takip eder. Semptomlar ayaklardan başlar, uyuşukluk, ürperme ve üşüme hissi olur. Nöropati distalde ve simetrik bir tutuluş sergiler, progresyon göstererek proksimale yayılır. Bazı hastalar ağrıdan yakınırlar1. Nöropati genellikle CIDP'yi taklit eder. POEMS nöropatisinde motor tutuluş daha baskındır, iletim hızları belirgin şekilde azalır ve latansı uzar. İğne EMG'de distal fibrilasyon potansiyelleri, geniş polifazik motor ünit potansiyelleri görülür8,14. Ju-Hong Min ve arkadaşları 2005 yılında yayınladıkları bir çalışmada POEMS sendromunda sinir iletimindeki azalmanın alt ekstremitelerde daha belirgin ve ara segmentlerdeki etkilenmenin distal etkilenmeden daha belirgin olduğunu bildirmektedir. Yine aynı çalışmada söz ettikleri segment incelemesi ile erken tanı şansı olacağını ileri sürmektedirler8. Sinir biyopsisinde aksonal dejenerasyon ve primer demyelinizasyon saptanır. Amiloid veya immunglobulin depolanmaları olmayan, endonöral ödem ve dağılmış myelin tabakaları da izlenebilir15. Bizim olgumuzda da ayaklardan başlayan güçsüzlük, uyuşma ve üşüme hissi yakınması vardı. ENMG incelemesinde motor ve duysal sinirleri tutan aksonal özellikte nöropati tesbit edildi. Sinir biyopsisinin ağır derecede lif kaybı gösteren aksonal dejenerasyonla uyumlu olduğu rapor edildi.
Hastaların yarısında karaciğer palpe edilebilecek kadar büyüktür. Ancak bizim olgumuzda fizik muayenede ele gelmeyen ancak batın ultrasonografisi ile tesbit edilebilen bir hepatomegali saptandı. POEMS hastalarında %11-30 oranında Castleman Hastalığı bulunduğu ileri sürülmekle beraber çoğu POEMS hastasına lenf nodu biyopsisi yapılmamaktadır12,13,16. Bizim olgumuzda da lenfadenopati tesbit edilmemiş ve lenf biyopsisi yapılmamıştır.
POEMS sendromu ile beraber en sık görülen endokrin anomaliler, primer ve sekonder hipotroidizm, hipogonadizm, adrenokortikal yetmezlik, diyabetes mellitus ve paratroid hormon anormallikleridir. Dispenzieri ve arkadaşları 99 olgudan oluşan serilerinde hastaların %67'sinde en az bir endokrinopati tesbit etmişlerdir. Hipotroidizm ve diabetes mellitus en sık görülen endokrinopatilerdir. Troid fonksiyon testleri normal sınırlarda bulunan hastamızda klinikte izlendiği süre içinde kan şekeri yükseklikleri tesbit edilmiş ve Diabetes Mellitüs tanısı konmuştu. Erkeklerde erektil disfonksiyon, kadınlarda menstrüel siklus bozuklukları şeklinde ortaya çıkan hipogonadizm de en sık endokrin bozukluklardan biridir. Hastamızda gonadal hormon değerleri ölçülmedi ancak anemnezden 3-4 aydır menstruel kanamalarının olmadığı öğrenildi.
Monoklonal plasmaproliferatif hastalık POEMS'in en önemli bulgularından biridir. Monoklonal proteinler çok küçük olduklarından immun fiksasyon yapılmayan hastaların üçte birinde serum elektroforezi ile saptanamayabilir1,3. Bizim olgumuzun protein elektroforezinde gama bandında artış saptandı. Kemik iliği biyopsisinde görülen hipersellüler değişiklikler de monoklonal plasmoproliferatif hastalığı desteklemektedir.
Tüm olguların %50 ile 90'ı arasındaki oranlarda deri değişiklikleri bildirilmektedir. En yaygın değişiklik hiperpigmentasyondur. Ekstremitelerde normalden kaba ve uzun tüylenme olabilir. Deride kalınlaşma, akrosiyanoz beyaz tırnak ve çomak parmak ta tanımlanan deri bulguları içindedir12. Biz olgumuzda hiperpigmentasyon, kuru deri beyaz tırnak ve çomak parmak değişikliklerinin tamamını tesbit ettik. Hastamızdaki bu deri değişiklikleri, POEMS tanısı koymada bizim için uyarıcı olmuştur.
Hastaların yaklaşık %95'inde tesbit edilen osteosklerotik lezyonlar bizim hastamızda izlenmedi. Bununla beraber %50 oranında görülen trombositoz ve %55 oranında görülen papilödem de oluşmadı. Hastalık sürecinin ilerlemesi ile beraber alt ekstremitelerde daha belirgin olan ödem, asit ve plevral effüzyon tesbit edildi. Literatürde bu bulguların hastaların yaklaşık olarak üçte birinde görüldüğü belirtilmektedir3.
POEMS tedavisine yönelik randomize kontrollü bir çalışma yoktur fakat radyasyon tedavisi, alkilatör temel tedavi ve kortikosteroid tedavisinin yararlı olduğunu bildiren yayınlar vardır1. Siklofosfamidin tek veya prednisolonla kombine uygulanmasından %40 hastada klinik iyileşme sağlandığı bildirilmektedir1,13. POEMS sendromlu hastaların %40'ı da melphalan tedavisine yanıt verir.
Yazarlar tarafından prognozun kötü olduğu bildirilmektedir. Yaşam süresi 12 ile 165 ay arasında değişmektedir3,5. Ortaya çıkan bulguların sayısı yaşam süresini etkilemez. Sadece ekstravasküler volüm yüklenmesi ve çomak parmak yaşam süresi üzerine etkilidir. Bu bulguların olduğu hastalarda yaşam süresi 31 ile 79 ay arasında değişmektedir. Hastaların çoğunluğu kardiyorespiratuar yetmezlik veya enfeksiyon nedeniyle kaybedilirler1.
Alt ekstremiteden başlayan kronik simetrik polinöropatilerde POEMS sendromu ayırıcı tanıda mutlaka düşünülmeli, eletrofizyolojik özellikleri ve serum elektrıforezi ile ayırıcı tanısı yapılmalıdır. Nadir görülen bir polinöropati nedeni olmasına rağmen erken tanı , tedavi için hastaya ve hekime zaman kazandırması açısından önem taşımaktadır.