Çalışmaya alınan 36 hastanın 13'ü kız (%36,1), 23'ü erkek (%63,8) çocuktu. Yaş ortalaması 6,9 ± 3,57 idi (%95 güven aralığında 5,6-8,1). Olguların 12'sinde sol (%33,3), 24'ünde sağ (%66,6) ekstremite etkilenmişti. Yaş grupları ve cinsiyete göre etkilenen ekstremite Tablo
2'de görülmektedir.
Olgular kırık tipine göre değerlendirildiğinde dirsek üzerine düşmeye bağlı fleksiyon tipi kırık 2 hastada (%5,5) görülürken, hiperekstansiyon kuvvetlerine bağlı oluşan ekstansiyon tipi kırık 34 hastada (%94,4) görüldü. Suprakondiler humerus kırığına 1 olguda ön kol çift kırığı, 1 olguda ise femur kırığı eşlik etmekteydi.
Lateral insizyonla açık redüksiyon ve pinleme yapılan 14 hasta birinci grupta, posterior insizyonla açık redüksiyon ve pinleme yapılan 22 hasta ikinci grupta değerlendirildi.
Operasyon süresi olarak turnike şişirilmesi başlangıç olarak kabul edildi. Birinci hasta grubu için operasyon süresi ortalama 42 dakika (32-60), ikinci hasta grubu için ortalama 35 dakika (24-40) olarak bulundu (Şekil 2).
Toplam 36 hastanın hepsine Flynn kriterlerine göre fleksiyon-ekstansiyon aralığında sağlam dirseklerine göre hareket açıklıkları ve taşıma açılarındaki değişiklikler kaydedildi (Tablo 3 ve 4).
İlk olarak iki gruptaki hastalar hareket kaybı açısından karşılaştırıldı (Şekil 3). İstatistiksel olarak ki-kare testi sonucu 8,36 bulundu. P değeri: 0,0153, bağımlılık katsayısı ise 0,434 bulundu. Bu sonuç lateral insizyonla opere edilen birinci grup hastalarda fonksiyonel sonucun daha iyi olduğunu ortaya koymuş oldu (Şekil 4).
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 4: Lateral insizyonla opere edilen örnek vakanın fleksiyon ve ekstansiyondaki görünümü |
İkinci olarak iki gruptaki hastalar taşıma açısındaki değişiklik bakımından karşılaştırıldı. (Şekil 5). İstatistiksel olarak ki-kare testi sonucu 3,85 bulundu. P değeri: 0,0495, bağımlılık katsayısı ise 0,311 bulundu. Bu sonuç posterior insizyonla opere edilen ikinci grup hastalarda kozmetik sonucun daha iyi olduğunu ortaya koymakla birlikte, lateral insizyonun fonksiyonel sonucu üzerindeki etkisi kadar güçlü bir sonuç elde edilememiştir.
Takip edilen hiçbir olguda varus yada valgus deformitesi ve miyozitis ossifikans gelişmedi. Postoperatif erken dönemde bir hastada radial sinir hasarı gelişti. Bu hastada 9. ay kontrolü sonrasında sinir fonksiyonlarının dönmemesi nedeniyle ekstansör aktivite için tendon transferi uygulandı. Hiçbir hastada ulnar ve median sinir hasarı görülmedi. 4 hastada pin dibinde lokal enfeksiyon görüldü. Pin çekildikten sonra antibioterapiye yanıt verdi.