Araştırma kapsamına alınan temizlik personelinin %10.7'si temizlik, hijyen ve korunma ile ilgili hiçbir eğitim almadıklarını belirtmişlerdir. Çalışanların %87.5'i genel temizlik ile ilgili eğitim aldıklarını ifade etmişlerdir. Kişisel korunma, hijyen kuralları ve bulaşıcı hastalıklar konularında eğitim alanların oranlarının en düşük olduğu görülmektedir (Tablo
1). Şafak ve ark.
8 bir hastanede ev idaresi personeline yönelik yaptıkları çalışmada, personelin tamamının sağlığını korumaya yönelik hizmet içi eğitim aldıklarını bildirmişlerdir. Çopur ve ark.'nın
9 Ege Üniversitesi Hastanesi ev idaresi personeli çalışmasında görevleri ile ilgili olarak herhangi bir konuda hizmet içi eğitim aldıklarını belirtenlerin oranı %95.4'tür. Aynı çalışmada çalışanların %88.7'si temizlik yöntemleri konusunda eğitim aldığını ifade etmiştir. Yüksel ve Yılmaz'ın
10 Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi temizlik personeli çalışmasında ise çalışanların %45.5'i korunma ve temizlik konularında eğitim almadıklarını belirtmişlerdir. Konu ile ilgili çalışmalarda çalışanların araştırmamız sonuçları ile benzer olarak genel temizlik kuralları ile ilgili eğitim alma oranlarının korunmaya yönelik eğitimlere göre daha yüksek olduğu görülmektedir.
Çalışmamızda temizlik çalışanlarının %15.2'si yaptıkları işle ilgili düzenli olarak hizmet içi eğitim verildiğini ifade etmiştir. Çopur ve ark.'nın 9 çalışmasında, temizlik ve hijyen eğitimlerinin de yer aldığı hizmet içi eğitimleri personelin %54.4'ünün düzenli olarak aldığı belirlenmiştir. Çalışma konuları ile ilgili hizmet içi eğitimlerin düzenli olması çalışanların motivasyonunu ve bilgi düzeylerini artırma yönüyle önemlidir.
Araştırma kapsamına alınan personelin tümü çalışmaları sırasında iş önlüğü ve eldiven giydiğini bildirmiştir. Bone/başlık ve maske kullanım oranları ise düşüktür. Çopur ve ark.'nın 11 ev idaresi personelinin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki bilgi ve davranışlarının incelendiği çalışmalarında, personelin tamamının iş yaparken iş elbisesi giydiği, %98.0'ının eldiven kullandığı görülmüştür. Şafak ve ark.'nın 12 yaptığı araştırmada da, personelin tamamının iş elbisesi, %98.8'inin ise iş yaparken eldiven giydiği saptanmıştır. Koruyucu malzemeler arasında iş önlüğü ve eldiven kullanımlarının yaygın olduğu görülmektedir. Ancak uygulamada nasıl davranıldığının saptanması için gözlem ve denetim ihmal edilmemelidir.
Bu çalışmada çalışanların %63.4'ü işe başlarken, %47.3'ü tuvalet öncesi, %1.8'i evine giderken, %14.3'ü yemek öncesi, %15.2'si yemek sonrası ellerini yıkamadıklarını ifade etmişlerdir. Wendt ve ark.'nın 13 sağlık çalışanları ile ilgili çalışmasında el yıkama oranı %52.2 olarak bildirilmiştir. Carlene ve ark.'nın 14 çalışmasında ise genel el yıkama oranı %60 iken, temizlik görevlileri arasında bu oranın %36 olduğu saptanmıştır. Şafak ve ark.'nın 12 çalışmasında ise çalışanların tamamına yakınının (%99.4) işten önce ve sonra ellerini yıkadığı bildirilmiştir. Çalışmamızda ve konu ile ilgili diğer çalışmalarda el yıkama oranları kişi ifadelerine bağlıdır. Bu durum gerçek oranları net olarak vermeyebilir. El yıkama enfeksiyona yakalanma ve yayılım riski nedeniyle oldukça önemlidir.
Bu çalışmada temizlik çalışanlarının tümü çalışma süreleri içerisinde yemek yerken iş önlüğü/iş kıyafetlerini çıkarmadıklarını ifade etmiştir. Balcı ve ark.'nın 2 çalışmasında, temizlik işinde çalışan kişilerin %6.9'unun yemek yerken iş önlüğünü çıkardığı, geri kalan %93.1'inin ise çıkarmadığı tespit edilmiştir. Enfeksiyon yayılımı ve hijyen açısından önemli olan bu davranışın çalışanlar arasında ihmal edildiği görülmektedir.
Çalışmamızda temizlik personelinin %17.0'ı Hepatit B, %1.8 Hepatit B ve Tetanoz aşısı olduğunu bildirmiştir. Balcı ve ark.'nın 2 çalışmasında bu oranlar Hepatit B için %23.1, Tetanoz için %41.5'tir. Çalışma alanı yönünden oldukça önemli olan bu koruyucu aşıları yaptıran temizlik çalışanı oranımız oldukça düşüktür. Araştırma kapsamındakilerin %44.6'sının çalışma anında eline iğne battığını ifade ettiği göz önüne alınırsa bu oranın düşüklüğü önemle değerlendirilmelidir.
Çalışmada, hijyen kuralları ve bulaşıcı hastalıklar ile ilgili eğitim aldığını ifade eden temizlik çalışanlarının herhangi bir koruyucu aşı yaptırma oranları bu konuda eğitim almayanlara göre daha yüksek olduğu saptanmıştır (Tablo 2). Yüksel ve Yılmaz'ın 10 çalışmasında, temizlik şirketi personellerinin, şu anda çalıştıkları hastanede hastalıklardan korunmak için yeterli önlemlerin alınması ile ilgili sorularda eğitim alanların doğru yanıt sayısı eğitim almayanlara göre daha yüksek bulunmuştur. Sonuçlar mesleki eğitimin uygulamaya yansımasının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Çalışmamızda işe başlarken, yemek öncesi ve tuvalet öncesi ellerini yıkayan kadınların oranının erkeklerden fazla olduğu, yine ortaokul mezunu ve üzeri eğitim düzeyin sahip olanların ilkokul mezunu ve altı eğitimlilerden daha fazla oranda yemek sonrası ellerini yıkadıkları, ayrıca 35 yaş altı grupta olanların 35 yaş ve üzeri yaş grubunda olanlara göre yemek sonrası ellerini yıkama oranlarının göre daha fazla olduğu saptanmıştır (Tablo 3, P<0.05). Balcı ve ark.'nın 2 temizlik personeli çalışmasında, çeşitli durumlarda düzenli olarak el yıkama davranışı incelendiğinde; tuvalete girmeden önce el yıkama oranının; kadınlarda, ilkokul ve altında eğitimi olanlarda, 35 yaş ve altındaki grupta daha yüksek olduğu görülmüştür. Yine yemekten sonra el yıkama alışkanlığı 35 yaş ve altındaki grupta daha yüksektir. İşe başlarken el yıkama oranı ilkokul ve altındaki grupta daha yüksek bulunmuştur. Her iki çalışmada da el yıkama davranışlarının çoğunda cinsiyet, yaş grupları ve eğitim durumu açısından anlamlı fark saptanmadığı görülmektedir. Enfeksiyonlara yakalanma ve yayılımı önlemede başta gelen bu koruyucu davranış toplumun her kesimine benimsetilmelidir.
Sonuç olarak; bu araştırma kapsamına alınan temizlik çalışanlarının yaptıkları işle ilgili olarak işe başlamadan önce ve sonrasında eğitim eksikliği mevcuttur. Çalışma ortamı ile ilgili koruyucu malzeme kullanma ve koruyucu aşı olma oranları düşüktür. Temizlik/hijyen/sağlık konusundaki bazı davranışlarının yetersiz olduğu görülmektedir. Temizlik işlerinde görev yapan personelin daha etkili ve sağlıklı davranışlar içerisinde çalışmaları için önlemler ve eğitim programları artırılmalıdır. Ayrıca araştırma kapsamına alınan hastane çalışanlarına iş sağlığı hizmeti sunumu planlanabilir.