Tibia diafiz kırıklarında tedavi endikasyonları kırığın
şekline, yumuşak dokunun durumuna, hastanın yaşına
ve genel durumuna göre değişmektedir. Geçmişte
ameliyatsız tedaviler yaygın olarak savunulmuş olmasına
rağmen, şimdi genellikle sadece düşük enerjili travma ve
kurşun yaralanmalarının neden olduğu kapalı, stabil,
izole, minimal deplase kırıklarda ameliyatsız tedavi
uygulanmaktadır. Cerrahi tedaviler ise yüksek enerjili
travmaların neden olduğu tibia kırıklarında gereklidir.
Bunlar genellikle stabil olmayan parçalı ve çeşitli
derecelerde yumuşak doku yaralanmalarının da eşlik
ettiği kırıklardır
5-9.
Tibia cisim kırıkları orta yaş grubunda sık
gözlenmektedir. Literatürlerde yaş ortalaması 37 olarak
bildirilmiştir10-13. Çalışmamızda 43 hastanın yaş
ortalaması 36.2 olarak bulunmuştur. Yapılan
çalışmalarda tibia cisim kırıklarının %37.5 – 59.3 oran ile
başlıca etkenin trafik kazaları olduğu bildirilmiştir14,15. Bizim çalışmamızda trafik kazaları %63 ile ilk sırada
yer almıştır.
Sean ve ark.3, 44 hastada yapmış olduğu
çalışmada, tibia 1/3 distal diafiz kırıklarında açık kırık
oranı %39 olarak saptanmıştır. Çalışmamızda açık kırık
oranı %9.3 olarak bulundu. Yasuyuki ve ark.16, 83
hastada yapmış olduğu çalışmada tibia cisim kırıklarında açık kırık oranı %60 olarak saptanmıştır. Bu çalışmalara
rağmen serimizde açık kırık oranı düşük görülmüştür.
KİÇ uygulanan tibia cisim kırıklarının iyileşme süresi;
Sean ve ark.3, 36 tibia 1/3 distal diafiz kırığı olan
hastada yaptığı çalışmada basit kırıklarda ortalama 23.5
hafta, otogreft kullanılan hastalarda ortalama 44.3 hafta
idi. Sakaki ve ark.17, yapmış olduğu çalışmada
ortalama 21.5 hafta idi. Bizim serilerimizde kaynama
süresi ise ortalama 12.7 hafta idi.
Ender çivisi uygulamalarından sonra kırık iyileşme
süresini; Wiss ve ark.18, 111 tibia diafiz kırığı olan
hastada yaptığı çalışmada ortalama 18.8 hafta idi.
Sakaki ve ark.17 20.9 hafta olarak tespit etti. Bizim
serilerimizde kaynama süresi ortalama 15 hafta idi.
KİÇ uygulanan hastalarda literatürlerdeki fonksiyonel
sonuç incelendiğinde %81 – 93 mükemmel ve iyi sonuç,
%7 – 19 orta ve kötü sonuç bildirilmiştir19-21. Ender
çivi uygulanan hastalarda %70 mükemmel ve iyi sonuç,
%30 orta ve kötü sonuç bildirilmiştir17. İSEF
uygulanan hastalarda %58.8 mükemmel, %23.5 iyi, %7.7
orta sonuç bildirilmiştir22. Çalışmamızda KİÇ grubunda
%93.3 mükemmel ve iyi sonuç, %6.7 orta sonuç elde
edildi. EÇ uygulanan hastaların %80'ninde mükemmel ve
iyi sonuç, %20'sinde orta sonuç elde edildi. İSEF
uygulanan hastalarda %72.2 mükemmel ve iyi sonuç,
%27.8 orta sonuç elde edildi. Her üç grupta kötü sonuç
saptanmamıştır. Her üç grupta fonksiyonel sonuç
açısından KİÇ uygulamasının daha başarılı olduğu
görülmüştür. Bu sonuçların literatür bilgileri ile uyumlu
olduğunu gözlemledik.
KİÇ uygulanan hastalara ait komplikasyonlar
incelendiğinde kaynama gecikmesi % 11-13, enfeksiyon
%1.8-9.8, kaynamama %2-4 ve yanlış kaynama %0-5
olarak bildirilmiştir23. Bizim KİÇ uyguladığımız
hastalarda bir olguda, erken yük vermeye bağlı olarak,
distal kilitleme vidası kırıldı ve tekrara ameliyat edildi. Bu bulgular ışığında KİÇ uygulamalarımız literatür verilerine
göre başarılıydı.
Ender çivisi uygulanan hastalara ait komplikasyonlar
incelendiğinde kaynama gecikmesi %8.2 , enfeksiyon
%4.2, yanlış kaynama %16.7, kaynamama %4.2 olarak
bildirilmiştir17. Olgularımızın birinde yan grafide 8° önarka
açılanma deformitesi, bir olguda da yara yeri
enfeksiyonu gelişti. Bunun dışında olgularımızda
kaynama gecikmesine ve kaynamamaya rastlanmadı.
İSEF uygulanan hastalara ait komplikasyonlar
incelendiğinde kaynama gecikmesi %15, enfeksiyon
oranı %3, yanlış kaynama %26, kaynamama %10 olarak
bildirilmiştir8,22. Bizim olgularımızda kaynama
gecikmesi %16.6, tel dibi enfeksiyonu %16.6 olarak
gözlendi. İSEF uygulanan olgularımızda,
komplikasyonları literatür verilerine göre enfeksiyon
oranları dışında başarılıydı.
Her üç gruptan hiçbir hastada eklem hareket
kısıtlılığı, ektremite kısalığı, nörovasküler defisit, yağ
embolisi, amputasyon gözlenmedi. Bunu rehabilitasyon
döneminde hasta takiplerimizin dikkatli yapılmasına ve
hastalarımızın duyarlılığına bağlamaktayız.
Sonuç olarak KİÇ, EÇ ve İSEF uyguladığımız
hastaların sonuçları literatür bulguları ışığında
değerlendirildiğinde kaynama süresi, fonksiyonel sonuç
ve komplikasyon oranları uyumlu olarak bulundu.
Kliniğimizde tibia 1/3 distal diafiz kırığı olan hastalarda;
hızlı kaynama, daha iyi fonksiyonel sonuç ve düşük
komplikasyonlar elde edilmesi nedeniyle KİÇ metodu en
sık kullanılan tedavi yöntemi olmuştur. İntramedüller
Ender çivisi ve İSEF uygulanan hastalarımızın sonuçları
değerlendirildiğinde özellikle KİÇ uygulanamayan açık
kırıklarda İSEF uygulamanın bir alternatif olduğunu
düşündürmektedir. Kapalı kırığı mevcut olan hastalarda
ise intramedüller EÇ uygulamasının İSEF'e göre daha
etkin bir yöntem olabileceği tespit edildi.