Çalışmada stabil dönem KOAH’lı olgularda vitamin D düzeyleri sağlıklı kontrol grubuna göre daha düşük olarak bulunmuştur. 25 (OH) D vitamin düzeylerinin 20 ng/mL’den düşük olmasının D vitamini eksikliği olarak tanımlandığı göz önüne alınırsa sağlıklı kontrol grubunda da vitamin D eksikliğinin olduğu gözlenmiş fakat KOAH grubunda bu eksikliğin daha da belirgin olduğu saptanmıştır. KOAH’lı olgularda hava akımı sınırlamasının şiddetine göre ve sigara içme durumuna göre vitamin D düzeyleri açısından fark saptanmazken, plazma vitamin D düzeyleri ile solunum fonksiyon parametreleri arasında pozitif ilişki saptanmıştır.
Akciğer hastalıklarında vitamin D önemli bir role sahiptir ve vitamin D düzeyi ile mortalite arasında zıt bir ilişkinin olduğu söylenebilir (17). KOAH’lı olgularda vitamin D eksikliğinin oldukça sık oranda görüldüğü birçok çalışmada gösterilmiştir (15, 18-22). Hafifden ağır evreye kadar KOAH’lı olgularda vitamin D eksikliğinin sıklığı %30-%70 arasındadır6,7,23. Plazma vitamin D düzeyleri, egzersiz kapasitesi ve kemik mineral dansitesi ile pozitif korelasyon göstermekte, bu olgularda vitamin D takviyesi egzersiz kapasitesi, inspiratuvar kas gücü ve pulmoner rehabilitasyon sürecinde oksijen uptake üzerinde olumlu etkileri bulunmakta11,12,24 ve yetersiz vitamin D düzeyleri KOAH’lı olgularda üst solunum yolu enfeksiyonları ile KOAH atak riskini artırmaktadır9,10. KOAH’lı olgularda yapılan gözlemsel çalışmalarda vitamin D eksikliğinin akciğer fonksiyonlarındaki azalma13, amfizem25, osteoporoz26 ve sistemik inflamasyonla birliktelik gösterdiği27 saptanmakla birlikte orta-ağır KOAH’lı olgularda yapılan bir çalışmada vitamin D düzeyleri ile KOAH fenotipleri arasında bir birliktelik saptanmamıştır28.
Vitamin D düzeyleri ile FEV1 arasındaki pozitif ilişki varlığı nedeniyle KOAH’lı olgularda düşük vitamin D düzeyleri, solunum fonksiyonları açısından oldukça önemlidir29. Vitamin D eksikliği ile akciğer fonksiyonları arasındaki bağlantıyı gösteren en önemli veriler NHANES III (Third National Health and Nutrition Examination Survey) çalışmasında saptanmıştır. Bu çalışmada vitamin D düzeyleri ile solunum fonksiyonları arasında özellikle FEV1 ve FVC değerleri arasında anlamlı düzeyde ilişki olduğu görülmüştür13. Vitamin D yetersizliği olan KOAH’lı olgularda daha düşük FEV1 düzeylerinin olduğu, bu olgularda vitamin D düzeylerinin yeterli düzeylere çıkarılmasıyla akciğer fonksiyonlarında düzelme izlendiği ve vitamin D eksikliği şiddetinin KOAH şiddetiyle ilişkili olduğu gösterilmiştir7,29-31. Janssens ve ark. (4)’nın yaptığı bir çalışmada evre 4 KOAH’lı olguların %74’ünde, evre 3 KOAH’lı olguların ise %60’ında vitamin D eksikliğinin olduğu görülmüştür. KOAH’lı olgularda daha yüksek düzeylerdeki vitamin D düzeyleri daha iyi solunum fonksiyon değerleriyle bağlantılıdır4,13,29,32. Ülkemizde yapılan bir çalışmada33 KOAH’lı olguların %60’ında vitamin D eksikliği saptanmış (<15 ng/mL), ortalama 25(OH)D düzeyi 7.9±3.8 ng/mL olarak bulunmuş ve vitamin D eksikliği olanlarda akciğer fonksiyonlarının (FVC, FEV1, FEV1/FVC, DLCO, TLC) vitamin D eksikliği olmayanlara göre daha düşük olduğu ayrıca vitamin D düzeyleri ile FVC, FEV1 ve total akciğer kapasitesi arasında pozitif korelasyon olduğu saptanmıştır. Bu çalışmada da KOAH’lı olgularda vitamin D düzeyleri ile FEV1 ve FVC parametreleri arasında pozitif korelasyon saptanmıştır. Benzer şekilde Janssens ve ark.4 ile El-Shafey ve El-Srougy34’nın çalışmalarında da FEV1 ile vitamin D düzeyleri arasında pozitif birliktelik bulunmuştur. Bunun aksine yaşlı bireylerde yapılan bir kohort çalışmada, spirometrik olarak KOAH tanısı konulan olgularda 25 (OH)D düzeyleri ile solunum fonksiyonları arasında pozitif korelasyon saptanmamıştır35.
Vitamin D eksikliğinin solunum fonksiyonlarını nasıl etkilediği konusu kesin olarak bilinmemektedir. Erken erişkin dönemden sonra akciğer büyümesi durur ancak yüksek olasılıkla tüm yaşam boyunca remodeling ve onarım proçesi devam etmektedir. Yaşlanmayla birlikte alveol duvarlarındaki elastik liflerin sayısı azalırken tip III kollajen düzeyleri artar36. Bununla bağlantılı olarak vitamin D’nin de kollajen sentezi ve doku remodelingini etkileyerek akciğer fonksiyonlarını etkileyebileceği düşünülebilir37. Ayrıca bu, vitamin D’nin kalsemik etkisinden kaynaklanıyor olabilir. Vitamin D eksikliğinin direkt sonucu olarak oluşan torasik vertebral fraktürlerin sayısındaki artışla birlikte total akciğer kapasitesi ve vital kapasitenin azaldığı saptanmıştır38. Osteoporozla bağlantılı olarak kifoz, kostaların mobilitesinde ve inspiratuvar kas gücünde azalma, FEV1 ve FVC’deki azalma ile korelasyon gösterir39. Torasik iskeletin özelliklerindeki değişiklikler sonucunda solunum kaslarındaki etkilenme KOAH patofizyolojisine katkıda bulunabilir40.
KOAH’ın gelişmesi ve kötüleşmesinde vitamin D’nin olası rolü olduğuna dair verilere karşın vitamin D düzeyleri ile ilişkinin saptanmadığı çalışmalar da mevcuttur. KOAH’lı olgularda vitamin D düzeyleri ile akut atak arasında ilişki olmadığını ve çok şiddetli vitamin D eksikliği olanlarda atak sıklığını azaltabilmekle birlikte genel olarak yüksek doz vitamin D tedavisinin KOAH’lı olgularda atak sıklığını azalmadığı saptanmıştır9,41. Vitamin D eksikliğinin KOAH’lı olgularda sık olması7,11,18 ve giderek artan deliller, vitamin D eksikliğinin havayolu ile parankimal inflamasyonu artırarak ve defektif antibakteryel yanıta neden olarak KOAH patogenezinde önemli rol oynayabileceğini göstermektedir42. Yapılan deneysel çalışmalarda sigara dumanına maruz bırakılan farelerde vitamin D eksikliğinin akciğer fonksiyonlarındaki değişikliklerin oluşmasını hızlandırdığı, erken amfizem değişikliklerinin oluştuğu ve parankimal inflamasyona yol açtığı saptanmıştır. Bu çalışmalarda deneysel olarak vitamin D eksikliğinin KOAH benzeri karakteristik özelliklerin gelişmesini hızlandırdığı ve artırdığı bildirilmiş ek olarak vitamin D’nin KOAH patogenez ve progresyonunda önemli rol oynayabileceği ifade edilmiştir42,43. Vitamin D eksikliğinin KOAH gelişiminde ve hastalığın progresyonunda nedensel rol oynadığı konusundaki görüşlerin aksine, KOAH’ın sonuçları olarak vitamin D eksikliğinin geliştiği daha olasılıklı olarak görülmektedir. KOAH’lı olgularda fiziksel performansda azalmaya bağlı gelişen aktivitede azalma, ileri yaş, vitamin D katabolizmasını indükleyen kortikosteroid kullanımı ve malnutrisyon vitamin D yetersizliği veya eksikliğinin oluşmasında rol oynayabilmektedir18. Ayrıca KOAH’lı olgularda sigara içimine bağlı olarak oluşan deride yaşlanma, renal bozukluklar ve azalmış yağ dokusu deri yoluyla üretilen D vitamini miktarını azaltabilmektedir. Moberg ve ark.44’nın çalışmasında hava akımı sınırlamasının vitamin D eksikliği için bağımsız bir belirleyici olmadığı, vücut kitle indeksi ve fiziksel aktivitenin nu olgularda vitamin D yetersizliği veya eksikliği için etkili değiştirilebilir faktörler olabileceği saptanmıştır.
Sonuç olarak, çalışmamızın sonuçları nedensel ilişki tam olarak bilinmemekle birlikte, KOAH’lı olgularda plazma 25-OH D düzeylerinin düşük olabileceğini ve özellikle solunum fonksiyonlarının kötüleşmesi üzerinde azalmış 25-OH D düzeylerinin katkısı olabileceğini düşündürmüştür. Oldukça ucuz ve güvenilir olan vitamin D takviyesinin bu olgularda solunum fonksiyonları üzerine olumlu etki göstereceği düşünülebilir. Bu nedenle de çok sayıda olguyu içeren ve vitamin D tedavisinin etkilerinin değerlendirildiği çalışmaların yapılması bu konuda önemli verilerin elde edilmesini sağlayacaktır.