Her geçen gün yeni bir tipi bulunan viral hepatitler
ülkemizde ve dünyada halen gündemini korumakta,
milyonlarca insanı enfekte ederek önemli bir sağlık
sorunu olmaya devam etmektedir. Viral hepatitler, hepatit
virüslerinin etken olduğu karaciğerin primer
enfeksiyonlarıdır. Şimdilik tanımlaması yapılan etiyolojik
ajanlara göre hepatit A, B, C, D, E ve G virüsleri olarak
sınıflandırılmaktadır
1,6. Dünya Sağlık Örgütü ve
Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından HBV infeksiyonu
sağlık çalışanlarında meslek hastalığı olarak kabul
edilmiştir
7
Çalışmamızda, YSP’nin viral hepatitlerle ilgili bilgi
durumları değerlendirilirken ayrıca ilginç demografik
verilere de ulaşılmıştır. Bunlardan biri hastanemizde
çalışan YSP’nin %53.4’ünün 30 yaşın üstünde,
%39.8’inin ise meslekte çalışma sürelerinin 15 yılın
üstünde olmasıdır. Bu hastanemizde deneyimli YSP’nin
çalıştığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Elde
edilen diğer bir demografik bulgu ise YSP olmayı tercih
edenlerin %93.3’ünün üç veya daha fazla kardeş
sayısına sahip olmalarıdır. Bu, ailede fert başına düşen
gelir oranının düşük olduğunun ve kişilerin kısa sürede
mesleğe atılarak para kazanmak istemelerinin, bu
mesleği seçmelerinde etkin olduğunun bir göstergesi
olabilir. Ayrıca YSP’nin %7.6 gibi düşük bir oranın üç
veya daha fazla çocuğa sahip olması, aile planlamasını
çok iyi uyguladıklarını göstermektedir (Tablo 1).
Viral hepatitler ciddi klinik seyir göstermesi; HBV,
HCV, HDV infeksiyonlarında kronikleşmenin olması,
ayrıca siroz ve karaciğer kanserine yol açabilmesi ve
YSP için çok ciddi bir risk oluşturması nedeniyle YSP
tarafından çok iyi bilinmesi gereken hastalıklardan biridir
8,9. Çalışmamıza katılan YSP’nin %87.3’ü viral
hepatitler hakkında bilgiye sahipti. Bu kişilerin okulda
hepatitlerle ilgili eğitim aldıkları düşünülürse %16.7
oranında hepatit hakkında bilgi sahibi olunmaması
dikkate değerdir. Çalışmamıza katılan YSP’nin %80.5’i
hepatitle ilgili bilgilerini okuldan, %15.3’ü ise basın-yayın
yoluyla aldıklarını beyan etmişlerdir. Burada dikkat çekici
olan basın-yayının yoluyla hepatitle ilgili bilgi alınması
oranının çok düşük olmasıdır. Bu oranın normal halkta
daha düşük olduğu düşünülebilir. Buradan çıkan sonuç
bu konuya basının daha fazla yer vermesi ve halkı daha
fazla bilgilendirmesi gerektiğidir.
Hepatit A virüsü (HAV) infekte dışkılarda bulunur.
Kontamine su ve yiyeceklerle veya yakın temasla,
nadiren de parenteral veya perinatal olarak bulaşabilir.
HBV, insanlara parenteral (kan ve kan ürünleri ile),
transplasental, perkutanöz veya yakın temasla bulaşır.
HCV, esas olarak parenteral bunun yanı sıra HBV ile
aynı yollarla bulaşır 7. HBV ile karşılaşma oranı
hastayla temastan çok kanla temas etme oranıyla paralel
olarak artış göstermektedir. Risk, kan ve vücut sıvılarıyla
direkt temasın derecesi ve süresiyle ilişkilidir 10.Hepatit
B taşıyıcılığı ülkemizde yapılan değişik çalışmalarda
%1.7-23 arasında saptanmıştır 11,12. Ülkemizde sağlık
çalışanlarında HBsAg pozitifliğinin %3.9-12.5, anti-HBs
pozitifliğinin %20.6-52.3 anti-HCV pozitifliğinin %0.0-3.2
arasında değiştiği bildirilmiştir 7,13. Çalışmamızda da
hepatit B taşıyıcılığı %1.7 olarak bulunmuştur. İnfekte
kan ve kan ürünleri ile geçiş viral hepatitler için bilinen ve
en sık görülen bulaşma biçimidir. Bu nedenle kan alma,
enjeksiyon uygulama, kan ve kan ürünleriyle çalışan YSP
viral hepatit infeksiyonları yönünden sürekli risk altında
bulunmaktadır 14.
Klinik uygulamalarda, özellikle iğne batma kazası
sonrasında HCV’nin YSP’ye bulaştığı bilinmektedir 15.
Çalışmamızda YSP’nin %60.2’si hastalara kullandıkları
iğne vb. ile yaralanmışlardır. Bu oran YSP’nin yaş ve
çalışma yılına bakıldığında yüksek olarak kabul edilebilir.
Çünkü hastanemizde çoğunlukla deneyimli ve tecrübeli
YSP çalışmaktadır. Bu oranın yüksek olması YSP’nin
çalışma şartlarının ağır ve yoğun olmasına, kişilerin bu
nedenle dikkatlerinin dağılmasına bağlanabilir.
Bulaşıcı hastalıklar içinde sağlık çalışanlarına ciddi
riskler getiren viral hepatitler, korunma ve bulaşma
yollarının bilinmesiyle önlenmesi mümkün olan
hastalıklardandır.
Çalışmamıza katılan YSP’nin %84.7’si hepatitlerin
bulaşma yollarını bilmekteydi. Yine çalışmamızda
YSP’nin %92.4’ünün hepatit için tarama yaptırdığı
görülmektedir. Burada ilginç olan çalışmamıza katılan
YSP’nin %11.9’unun bu taramayı bilinçli olarak değil
tesadüfen yaptırdığıdır.
Hastalarla yakın temasta bulunan YSP, hastalığı
hastalardan alabilecekleri gibi kendileri de hastalara bu
hastalığı bulaştırabilirler. Çalışmamızın verilerine göre
YSP’nin %94.9’u hastalara müdahale sırasında eldiven
kullanmaktadır. Bu hastalığın kendilerine veya
kendilerinden hastalara bulaşmasını önlemede önemli ve
etkin bir yoldur. Ancak ilginç olan YSP’nin %29.7’sinin
farklı hastalara müdahale ederken eldivenlerini
değiştirmemesidir. Bu da YSP’ nin daha çok kendilerini
korumak amacıyla eldiven kullandıklarını göstermektedir.
Korunmada aşılanmanın önemi YSP tarafından iyi bir
şekilde bilinmektedir. Çünkü çalışmamıza katılan
YSP’nin %94’ü bu mesleğe başlamadan önce
aşılanılmanın gerekliliğine inanmaktadır. Çalışmamıza
katılan YSP’nin %64.4’ ü hepatit B aşılarını yaptırmış,
%35.6’sı ise bütün risklere rağmen aşılarını
yaptırmamışlardır. Bununla birlikte aşılarını yaptıranların %27.9’u anti-HBs durumunu bilmemektedir. Yine
çalışmamıza katılan YSP’den %7.6’sı aşıyı nereden ve
nasıl temin edeceğini bilmemektedir. Çalışmamıza
katılanların sağlık camiasından olduğunu düşünecek
olursak bu oran küçümsenmeyecek kadar büyüktür.
Aşının ücretli ve pahalı olması bireysel korunma
çabalarını engelleyecek etmenlerdir. Toplumda öncelikle
riskli gruplar olmak üzere, aşılanma ile korunmanın
yaygınlaştırılması amacıyla ücretsiz aşı uygulama
politikaları geliştirilmelidir 5. Bu ülkemizde kısmen de
olsa risk gruplarının belirtilmesi şartıyla gerçekleşmektedir.
Sonuç olarak; hepatitler konusunda YSP’nin
bilinçlendirilmesi için bu kişilerin okullarındaki eğitimleri
sırasında viral hepatitlere geniş yer verilmesi, bulaşma
şekilleri ve koruyucu önlemlerinin öğretilmesi, viral
hepatitler hakkında mezuniyet sonrası hizmet içi eğitim
programlarının düzenlenmesi ve YSP’nin bilgilerinin
yenilenmesi, hepatit ile ilgili yayınların artırılması, görsel
basında bu konulara daha fazla yer verilmesi, tüm
YSP’nin hasta ile karşılaşmadan önce aktif olarak
bağışıklanmalarının sağlanması gerekmektedir.