Çalışmada 1531 sığırın (338 inek, 1193 besi danası) böbreği muayene edildi ve bunlardan lezyon saptanan 64 (% 4.18) sığıra ait 80 böbrek makroskobik ve mikroskobik yönden incelendi. Lezyon saptanan 64 sığırın 19'u (% 5.62) inek, 45'i (% 3.77) ise besi danası idi. Bu lezyonların dağılımı ve insidensi Tablo
1'de sunuldu.
Hemorajik infarktus görülen böbreklerin subkapsulasında, 0.5 cm'den 1.5 cm'ye kadar değişen çaplarda, düzensiz sınırlı ve çökük kanama alanları dikkati çekti. Böbreklerin kesit yüzlerinde medulla sınırına kadar inen kırmızımtırak renkte kanamalar vardı. Mikroskobik olarak, korteks ve medullayı içine alan yaygın koagulasyon nekrozu ve kanama, interstisyel alanlarda ödem, nötrofil lökosit ve mononükleer hücre infiltrasyonları görüldü (Şekil 1A). Kanamanın yoğun olduğu alanlarda ayrıca hemosiderozis de saptandı.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 1. A: Hemorajik infarktus, tubulus ve glomeruluslarda kanama ve koagulasyon nekrozu (oklar). B. Mezangiyoproliferatif glomerulonefritis, mezangiyal hücrelerde proliferasyon, visseral ve pariyetal tabakada yapışmalar (ok), H.E. X 400. |
Akut iskemik tubuler nekrozda makroskobik olarak subkapsular kanama, kesit yüzünde ödem ve kıvamında yumuşama gözlendi. Mikroskobik olarak özellikle kortekste proksimal tubulusların nekroza uğradığı, bazal membranlarının parçalandığı (tubuloreksis) ve yer yer tubulus epitellerinin tamamen döküldüğü, bir kısım tubulus lumeninde ise homojen pembe renkte bir kitlenin varlığı belirlendi.
Mezangiyoproliferatif glomerulonefritis saptanan böbreklerin hafif şişkin ve solgun renkte olduğu, kesit yüzlerinde ise medulla ve kortekste hafif derecede kanama alanları belirlendi. Mikroskobik olarak glomerulusların damar kutbuna yakın bölgelerinde mezangiyal hücrelerde artış tespit edildi. Bazı glomeruluslarda bu hücrelerin kapsular boşluğu doldurduğu, hatta pariyetal tabaka ile visseral tabakada yapışmaların şekillendiği ve bazı glomeruluslarda ise bazal membranın orta derecede kalınlaştığı dikkati çekti (Şekil 1B). Kortekste, interstisyel alanlarda bağdoku artışı ve mononükleer hücre infiltrasyonları, tubulus epitellerinde dejenerasyon ve lumenlerinde hiyalin silindirleri saptandı.
Diffuz irinsiz interstisyel nefritisli böbreklerin hafif büyüdüğü, subkapsulada boz-beyaz renkte odakların şekillendiği ve hatta bu odakların bazı lobları tamamen içine alacak boyutta olduğu gözlendi (Şekil 2A). Kesit yüzlerinde medulla ve kortekste hafif kanamalar dikkati çekti. Mikroskobik olarak kortekste interstisyel alanlarda yaygın lenfosit infiltrasyonları ve bağdoku artışı saptandı. Glomeruluslarda dejenerasyon, mezangiyal hücrelerde sayıca azalma, bowman kapsülünde kalınlaşma ve kavum glomerulide genişleme dikkati çekti. Ayrıca tubuluslarda dejenerasyon ve kistik dilatasyon belirlendi. Medullada kanama, hiperemi ve mononükleer hücre infiltrasyonları gözlendi (Şekil 2B).
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 2. A: Diffuz irinsiz interstisyel nefritis. Subkapsular boz-beyaz renkte odaklar (ok). B. İnterstisyumda yaygın mononükleer hücre infiltrasyonları, tubuluslarda atrofi ve genişleme, kavum glomerulide genişleme (ok), H.E. X 400. |
Fokal irinsiz interstisyel nefritisli böbreklerin lobuluslarında subkapsular olarak pirinç tanesi büyüklüğünde boz-beyaz renkte odaklar görüldü (Şekil 3A). Benzer odaklar parankimde kortekste de mevcuttu. Mikroskobik olarak akut olgularda korteks ve medullada kanama, damarlarda hiperemi ve tubuler nekroz ile nötrofil lökosit infiltrasyonları izlendi. Kronik olgularda intertubuler, periglomerular ve perivasküler lenfosit infiltrasyonları ve bağdoku artışı görüldü. Tubuluslarda atrofi ve bazılarında kistik dilatasyonlar ile tubulus epitellerinde dejenerasyonlar gözlendi. Ayrıca fokal irinsiz interstisyel nefritis gözlenen 4 inek böbreğinde mikroskobik olarak, değişen sayıda Langhans tipi dev hücreleri ve mononükleer hücreleri içeren odaklar vardı (Şekil 3B). Bu dokuların Levaditi-Manovelian boyamalarında leptospirozis etkenlerine rastlanmadı.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 3. A: Fokal irinsiz interstisyel nefritis. Böbrek yüzeyinde boz renkte pirinç tanesi büyüklüğünde odaklar (ok). B. Langhans tipi dev hücreler (ok) ve fokal mononükleer hücre infiltrasyonları, H.E. X 400. |
Fokal irinli interstisyel nefritisli böbreklerin normale göre büyüdüğü ve subkapsulalarında boz-beyaz renkte kabartıların şekillenmiş olduğu dikkati çekti. Kesit yüzlerinde medulla ve kortekste fokal irin odakları ile kalikslerde boz-bulanık irin kitlesinin bulunduğu görüldü. Mikroskobik olarak korteks, medulla ve kalikslerde fokal nötrofil lökosit infiltrasyonları, kortekste proksimal tubulus epitellerinde dejenerasyon ve nekroz, interstisyumda ödem ve kanama alanları, damarlarda trombozlar ile glomeruluslarda yassılaşmalar gözlendi (Şekil 4A,B).
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 4. A: Fokal irinli interstisyel nefritis. Tubuluslarda nötrofil lökosit infiltrasyonları, damarlarda trombozlar (ok). B. Medullada fokal nötrofil lökosit infiltrasyonları (oklar), H.E. X 400. |
Granülomatöz nefritis tespit edilen böbreklerde makroskobik olarak yaygın, hatta lobulusların tümünü içine alan subkapsular kanamalar ile böbrek yüzeyinde hafif dışarı doğru taşkın, toplu iğne başı büyüklüğünde boz-beyaz odaklar tespit edildi. Bu odakların böbreklerin bazı lobuluslarında yer yer korteks ve medullaya kadar uzandığı görüldü. Bir besi danasına ait böbrekte hafif büzüşmeye ve kalikste az miktarda irine rastlandı. Bir ineğe ait böbrekte ise subkapsular olarak nohut büyüklüğünde boz-sarımsı renkte nodüller görüldü. Mikroskobik olarak korteks ve medullada değişen büyüklüklerde, merkezinde nekrotik ve sağlam hücreler, kalsifikasyon ile çevrelerinde langhans tipi dev hücreler bulunan granülomlar dikkati çekti (Şekil 5A). Tubulus ve glomeruluslarda dejeneratif ve nekrotik değişiklikler ile tubulus lumenlerinde az sayıda nötrofil lökosit infiltrasyonları ve kistik dilatasyonlar, bazı glomeruluslarda ise bazal membranlarda kalınlaşmalar gözlendi.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 5. A: Granülomatöz nefritis. Merkezde nekrotik ve sağlam hücreler ile kalsifikasyon ve langhans tipi dev hücreleri (oklar), H.E. X 400. B. Nefrolitiazis. Kalikslerde fındık büyüklüğünde taşlar (oklar). |
On böbreğin kaliksinde, sayıları 1 ila 5 arasında değişen, mercimekten fındık büyüklüğüne varan, sarımsı-beyaz renkte, kenarları pürüzlü taşlar görüldü (Şekil 5B). Taş belirlenen böbreklerin 6 tanesinde piyelonefritis, 1 tanesinde hemorajik infarktus, 1 tanesinde fokal irinsiz interstisyel nefritis ve diğer 2'sinde de hidronefroz saptandı.
İncelenen 2 böbrekte akut, 13‘ünde ise kronik piyelonefritis saptandı. Bu böbreklerin normale göre aşırı büyüdüğü, hatta bazılarının çocuk başı büyüklüğüne ulaştığı görüldü. Kapsulalarının zor soyulduğu, palpasyonda kıvamlarının yumuşak ve fluktuan olduğu belirlendi. Kesit yapıldığında kalikslerin boz-sarımsı renkte krema kıvamında, pis kokulu irin kitlesi ile dolu olduğu, bu sıvıların basıncına bağlı olarak lobuluslarda medulla ve korteksin oldukça inceldiği ve böbrek loblarının irin dolu bir kese halini aldığı saptandı (Şekil 6A). Mikroskobik olarak akut olgularda korteks ve medullada interstisyumda ödem, kanama, mikroapseler ile damar ve tubulus lumenlerinde nötrofil lökosit infiltrasyonları, papilla ve kaliks renalislerde epitellerde dökülme ile nekroz gözlendi (Şekil 6B). Kronik olgularda interstisyel alanlarda mononükleer hücre infiltrasyonları, bağ doku artışı, periglomerular fibrozis ile glomeruluslarda mezangiyal hücrelerde azalma görüldü. Medullada tubuluslarda kistik dilatasyonlar ve lumenlerinde belirgin hiyalin silindirleri (tiroidizasyon), damar duvarlarında kalınlaşmalar dikkati çekti.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 6. A: Piyelonefritis. Tüm lobcuklarda kalikslerde irin birikimine bağlı genişleme. B. Kaliks renaliste epitellerde dökülme, nekroz ve nötrofil lökosit infiltrasyonları, H.E. X 400. |
Hidronefrozis genelde tek taraflıydı ve böbreklerin birden fazla lopçuğunda yerleşmişti. Bu olgularda, böbrekler solgun renkte, şişkin, büyümüş ve kapsulaları gergin bir hal almıştı. Böbreklerin tümünde üretra ve kaliksler genişlemiş ve ikisinin lumeninde ise mercimekten nohut büyüklüğüne varan taşlar mevcuttu. Ayrıca atrofiye uğramış korteks ve medullada, yer yer kanamalara da rastlandı. Mikroskobik olarak, bu böbreklerin glomeruluslarında atrofi, proksimal tubulus ve akıtıcı kanallarında dilatasyonlar ve ayrıca lumenlerinde pembe homojen bir kitle gözlendi. Bununla birlikte interstisyumda hafif derecede mononükleer hücre infiltrasyonları dikkati çekti.