[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2011, Cilt 25, Sayı 1, Sayfa(lar) 049-051
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Araknoid Kist Nedeniyle Gelişen Subdural Hematomun Spontan İyileşmesi
Arsal ACARBAŞ
Antakya Devlet Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği, Hatay, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Araknoid kist, spontan rezolüsyon, spontan rüptür, subdural kanama
Özet
Araknoid kistler, araknoid membran içinde gelişen beyin omurilik sıvısı içeren birikimlerdir. Bunlar, doğumsal, selim seyirli lezyonlardır ve genellikle asemptomatiktirler. Nadiren, kistin genişlemesi, subdural veya kist içerisine kanama nedeni ile akut olarak semptomatik hale gelebilirler.

Araknoid kist ve subdural hematom (SH) birlikteliği nadirdir. Genellikle minör kafa travması sonrası gelişir. Spontan kanamalar da literatürde bildirilmiştir. Tedavi şekli genellikle kanamanın ve kistin cerrahisidir. Kanamanın spontan olarak rezorbe olduğu çalışma oldukça azdır.

Normal nörolojik muayenesi olan hastamız cerrahi müdahale yapılmadan asemptomatik olarak tedavi edildi ve SH spontan rezorbe oldu

Bu çalışmada, spontan kanama ve aynı zamanda kanamanın spontan resorbe olduğu bir hasta derlenmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Araknoid kistler, araknoid membran içerisinde kollajen ve hücre içeren, içi BOS benzeri sıvı dolu kistik kavitelerdir1. Araknoid kistler intrakranial yer kaplayan lezyonların %1'ini oluştururlar. % 25 - 80'i orta fossada yer alır. Tüm yaş gruplarında gelişebilmekle birlikte %75'i çocukluk çağına kadar oluşmaktadır. Büyük oranda çocukluk çağında ve rastlantısal olarak tespit edilmektedirler2-4.

    Epilepsi, artmış intrakranial basınç, nörolojik defisit, çocuklarda makrokranium ve gelişme geriliği esas klinik bulguları oluştururlar5-7. Bununla birlikte kistin kanamayla semptomatik hale gelmesi oldukça nadirdir. Subdural hematomlar araknoid kistlerin nadir komplikasyonlarındandır7.

    Bu çalışmada 76 yaşında erkek hastada kafa travması olmaksızın gelişen araknoid kiste bağlı spontan SH ve takibinde SH'un spontan olarak resorbe olduğu vaka olgu olarak sunulmuştur.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    76 yaşında erkek hasta ani gelişen bilinç kaybı ile başvurduğu bir sağlık kuruluşundan ilk yardım tedavisi sonrası hastanemize sevk edildi.

    Yapılan muayenesinde bilinci açık, oryante- koopere, GKS: 15 olarak tespit edildi. Bilgisayarlı Beyin Tomografisinde (BBT) sol tarafta orta çukur araknoid kisti ve subdural sıvı koleksiyonu izlendi ve tanı Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ile doğrulandı (Şekil 1). Yapılan laboratuar incelemelerinde patoloji izlenmedi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Hastanın BBT incelemesinde (a) araknoid kist ve (b) subdural mesafede kanama izleniyor. MRG incelemesinde (c) T2 sagital kesitte ve (d) T2 koronal kesitte subdural kanama izleniyor. (e) T2 koronal kesitte ise araknoid kist ve kanama arasındaki ilişki net olarak gözleniyor.

    Hastanın muayene bulgularının stabil olması, BBT ve MRG incelemesinde orta hat yapılarında şift izlenmemesi sebebiyle takibe karar verildi.

    Hastamızın erken takiplerinde SH'un boyutunda değişiklik izlenmemekle beraber genel durumu ve nörolojik muayenesi doğal olan hasta takibe devam edildi. Takibinin ikinci ayında çekilen MRG incelemesinde SH boyutunda anlamlı fark olmamakla beraber sıvı dansitesinde belirgin değişiklik izlendi (Şekil 2 ).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Hematom dansitesinde değişiklik izlenmekle beraber orta hat yapılarında şift izlenmiyor.

    Hastanın dördüncü ayda çekilen kontrol MRG incelemesinde hematomun tama yakın resorbe olduğu izlendi (Şekil 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Hastanın ilk çekilen MRG'si ile karşılaştırıldığında (a) T2 sagital kesitte ve (b) T2 koronal kesitte hematomun resorbe olduğu ve (c) T2 koronal kesitte araknoid kist boyutunda değişiklik izlenmediği görülüyor.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Araknoid kistlerin doğal seyri tam açıklık kazanmış değildir. Pek çoğu sessiz seyrederken bazıları kistin büyümesi, kistin rüptürü sonrası subdural efüzyon, subdural kanama ya da intrakistik kanama ile semptomatik hale gelebilirler. Kist ile beraber olan kanamalar genel olarak minör kafa travması ile birlikte olup spontan kanamalar ise oldukça nadir izlenirler7.

    Kafa travması ile veya spontan olarak kist içindeki veya kist duvarındaki zayıf leptomeningeal ve köprü venleri yırtılarak subdural kanamaya neden olurlar. Membranöz yapışıklıklar ve azalmış komplians predispozan faktörlerdir7-9.

    Araknoid kistin subdural mesafeye rüptürü sonucu oluşan subdural higroma, minör kafa travması, uzamış valsalva manevrası ile veya travma olmadan spontan olarak oluşabilir. Flep-valf mekanizmasıyla sıvı tekrar kist içine dönemez ve subdural mesafede sıvı birikimi olur10-11 Başka bir görüş de, minör kafa travmasını takiben BOS'un subaraknoid mesafeden araknoid boşluk içerisine geçtiğini; kist içi basıncını arttırarak kist duvarını yırttığını ve kist içi sıvının subdural mesafeye geçtiğini savunmaktadır12.

    Araknoid kistlerin spontan olarak veya travma sonrası subdural mesafeye rüptürü bildirilmiştir. Sonuçta meydana gelen higroma görünümünün spontan rezolüsyonunu beklemek veya cerrahi olarak boşaltılmasına karar vermek için; klinik yine en önemli yönlendirici olmaktadır13.

    Sunulan vakada nörolojik olarak defisit izlenmemesi, yapılan radyolojik incelemelerde orta hat şifti izlenmemiş olması nedeniyle ön planda konservatif tedavi uygun bulunmuştur. Literatür incelemelerinde araknoid kiste bağlı spontan SH oldukça nadir rapor edilmiş ve bu hastaların çoğu cerrahi seçenek ile tedavi edilmişlerdir13.

    Araknoid kistin rüptürü, ani hayatı tehdit edici semptomlara neden olabilir. Bu nedenle, kistin rüptür olma riski özellikle boyutlarında bir değişiklik olmuşsa mutlaka akılda tutulmalıdır. Araknoid kistlerin tedavisi tartışmalıdır. Cerrahi tedavinin komplikasyonlari göz önüne alınarak asemptomatik olgulara konservatif yaklaşım ön planda tutulmaktadır. Aynı zamanda araknoid kistin komplikasyonu olarak gelişen SH ve intrakistik kanamların da tedavi yöntemi değişmektedir7.

    Genel olarak bu tür komplikasyonlara yaklaşım cerrahi olarak tercih edilmektedir. Travma ya da spontan rüptür sonrası kistlerin cerrahi müdahale olmadan kaybolduğu literatürde bildirilmiştir14,15.

    Bununla birlikte özellikle kiste bağlı kanamanın takip edildiği ve spontan rezorbe olduğu Süslü ve arkadaşlarının çalışmasında izlenmiştir. Burada sunulan vaka araknoid kiste bağlı kanamanın spontan rezolüsyonu açısından anlamlı çalışma olmakla beraber minör kafa travması sonrası olması ile bizim vakamızdan ayrılmaktadır13.

    Çalışmamız araknoid kiste bağlı spontan kanama olması sebebiyle minör kafa travmasına bağlı kanamalardan ayrılmaktadır. Ayrıca kanamaya müdahale edilmeden takip ile değerlendirilen ender vakalardan olması sebebiyle de araknoid kiste bağlı özellikle spontan kanamaların doğal seyrinde yol gösterici niteliğe sahiptir.

    Araknoid kiste bağlı spontan kanamalar nadirdir ve doğal sonuçları hakkındaki bilgi de azdır. Bu durumda hastanın kliniğinin ön planda değerlendirilmesi ve özellikle asemptomatik spontan kanamalarda cerrahi dışı seçeneklerinde ön planda olabileceği akılda tutulmalıdır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Çağatay Öncel. Araknoid kistler. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2007; 8: 51-55.

    2) Choi U.C, Kim S.D. Pathogenesis of arachnoid cyst: Congenital or traumatic(?) .Pediatric Neurosurgery 1998; 29: 260-266.

    3) Margred G, Von Cramon Y, Frithjof K. et al.. Do quiescent arachnoid cysts alter CNS functional organization? A fMRI and morphometric study. Neurology 2002; 59: 1935-1939.

    4) Wester Knut. Peculiarities of intrcranial arachnoid cysts: Location, sidedness and sex distribution in 126 consecutive patients. Neurosurgery 1999; 45: 775-779.

    5) 5 . Hirose S, Shimada S, Yamaguchi N. et al.. Ruptured aneurysm assosiated with aracnoid cyst: intracystic hematoma without subaracnoid hemorrhage. Surg Neurol 1995; 43: 353-356.

    6) Ludwig M. Auer, Bernd Gallhofer, Gunter Ladurner. et al.. Diagnosis and treatment of middle fossa aracnoid cysts and subdural hematomas. J Neurosurg 1981; 54: 366-369.

    7) Parsch CS, Krauss J, Hoffmann E. et al.. Arachnoid cysts assosiated with subdural hematomas and hygromas: analysis of 16 cases, longterm fallow-up, and review of the literature. Neurosurgery. 1997; 40: 483-490.

    8) Wester K. Gender distrubution and sidedness of middle fossa arachnoid cysts: a review of cases diagnosed with computed imaging. Neurosurgery 1992; 31: 1286-1290.

    9) Hara H, Inoue T, Matsuo K. et al. Unusual computed tomographic findings in a case of arachnoid cyst in the middle cranial fossa. Surg Neurol 1984; 22: 79-82.

    10) Gelabert-Gonzalez M, Fernandez-Villa J, Cutrin-Prieto J. et al.. Arachnoid cyst rupture with subdural hygroma: report of three cases and literature review. Childs Nerv Syst. 2002; 18: 609-613

    11) Lee KS, Bae WK, Park YT. et al.. The pathogenesis and fate of traumatic subdural hygroma. Br J Neurosurg 1994; 8: 551-558.

    12) Stone JL, Lang RGR, Sugar O. et al.. Traumatic subdural hygroma. Neurosurgery 1981; 8: 542-550

    13) Hikmet Turan Süslü, Erhan Çelikoğlu, İlker Güleç. ve ark.. Case Report The Association Between Arachnoid Cysts and Subdural Hygroma and Spontaneous Resolution of Subdural Higroma. Journal of Neurological Sciences [Turkish] 2005; 22: 417-420.

    14) Rakier A, Feinsod M. Gradual resolution of an arachnoid cyst after spontaneous rupture into the subdural space. J Neurosurg 1995; 83: 1085-1086.

    15) Yamanouchi Y, Someda K, Oka N. Spontaneous disappearance of middle fossa arachnoid cyst after head injury. Childs Nerv Syst 1986; 2: 40-43.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]