Araknoid kistlerin doğal seyri tam açıklık kazanmış değildir. Pek çoğu sessiz seyrederken bazıları kistin büyümesi, kistin rüptürü sonrası subdural efüzyon, subdural kanama ya da intrakistik kanama ile semptomatik hale gelebilirler. Kist ile beraber olan kanamalar genel olarak minör kafa travması ile birlikte olup spontan kanamalar ise oldukça nadir izlenirler
7.
Kafa travması ile veya spontan olarak kist içindeki veya kist duvarındaki zayıf leptomeningeal ve köprü venleri yırtılarak subdural kanamaya neden olurlar. Membranöz yapışıklıklar ve azalmış komplians predispozan faktörlerdir7-9.
Araknoid kistin subdural mesafeye rüptürü sonucu oluşan subdural higroma, minör kafa travması, uzamış valsalva manevrası ile veya travma olmadan spontan olarak oluşabilir. Flep-valf mekanizmasıyla sıvı tekrar kist içine dönemez ve subdural mesafede sıvı birikimi olur10-11 Başka bir görüş de, minör kafa travmasını takiben BOS'un subaraknoid mesafeden araknoid boşluk içerisine geçtiğini; kist içi basıncını arttırarak kist duvarını yırttığını ve kist içi sıvının subdural mesafeye geçtiğini savunmaktadır12.
Araknoid kistlerin spontan olarak veya travma sonrası subdural mesafeye rüptürü bildirilmiştir. Sonuçta meydana gelen higroma görünümünün spontan rezolüsyonunu beklemek veya cerrahi olarak boşaltılmasına karar vermek için; klinik yine en önemli yönlendirici olmaktadır13.
Sunulan vakada nörolojik olarak defisit izlenmemesi, yapılan radyolojik incelemelerde orta hat şifti izlenmemiş olması nedeniyle ön planda konservatif tedavi uygun bulunmuştur. Literatür incelemelerinde araknoid kiste bağlı spontan SH oldukça nadir rapor edilmiş ve bu hastaların çoğu cerrahi seçenek ile tedavi edilmişlerdir13.
Araknoid kistin rüptürü, ani hayatı tehdit edici semptomlara neden olabilir. Bu nedenle, kistin rüptür olma riski özellikle boyutlarında bir değişiklik olmuşsa mutlaka akılda tutulmalıdır. Araknoid kistlerin tedavisi tartışmalıdır. Cerrahi tedavinin komplikasyonlari göz önüne alınarak asemptomatik olgulara konservatif yaklaşım ön planda tutulmaktadır. Aynı zamanda araknoid kistin komplikasyonu olarak gelişen SH ve intrakistik kanamların da tedavi yöntemi değişmektedir7.
Genel olarak bu tür komplikasyonlara yaklaşım cerrahi olarak tercih edilmektedir. Travma ya da spontan rüptür sonrası kistlerin cerrahi müdahale olmadan kaybolduğu literatürde bildirilmiştir14,15.
Bununla birlikte özellikle kiste bağlı kanamanın takip edildiği ve spontan rezorbe olduğu Süslü ve arkadaşlarının çalışmasında izlenmiştir. Burada sunulan vaka araknoid kiste bağlı kanamanın spontan rezolüsyonu açısından anlamlı çalışma olmakla beraber minör kafa travması sonrası olması ile bizim vakamızdan ayrılmaktadır13.
Çalışmamız araknoid kiste bağlı spontan kanama olması sebebiyle minör kafa travmasına bağlı kanamalardan ayrılmaktadır. Ayrıca kanamaya müdahale edilmeden takip ile değerlendirilen ender vakalardan olması sebebiyle de araknoid kiste bağlı özellikle spontan kanamaların doğal seyrinde yol gösterici niteliğe sahiptir.
Araknoid kiste bağlı spontan kanamalar nadirdir ve doğal sonuçları hakkındaki bilgi de azdır. Bu durumda hastanın kliniğinin ön planda değerlendirilmesi ve özellikle asemptomatik spontan kanamalarda cerrahi dışı seçeneklerinde ön planda olabileceği akılda tutulmalıdır.