Dünya genelinde her yıl 1 milyona yakın kadın
gebelik veya doğum nedeniyle hayatını kaybetmektedir
5. Maternal mortalite oranı dünyanın geri kalmış
bölgelerinde (Somali, Afganistan gibi) 100.000 doğumda
1000’in üzerinde, gelişmiş ülkelerinde ise 10’un altındadır
6.
Anne ölümlerinin genel nedenleri incelendiğinde en
sık nedenlerden biri peripartum dönemdeki uterin
kanamalardır ve bu durum önlenebilir olduğundan erken
tanı ve etkin tedavi esastır7. Anne ölümlerine neden
olan kanamalar çoğunlukla plasenta dekolmanı, plasenta
previa, postpartum atoni ve ektopik gebelik rüptürüne
bağlıdır8. Daha seyrek rastlanan nedenler ise uterus
rüptürü, plasenta yapışma anomalileri, serviks ve vajen
yırtıklarıdır. Yetersiz alt segment sütürasyonu, vagen
kafına uygulanan sütürlerin açılması veya enfeksiyon gibi
sebepler uterin damarlardan postoperatif masif
kanamalara yol açabilir9.
Peripartum uterin kanama insidansı dünya genelinde
ülkeden ülkeye değişik olduğu gibi ülkemizin değişik
bölgelerinde de değişik insidanslar bildirilmektedir.
Örneğin peripartum kanama insidansı Maral ve ark.10
tarafından 0,26/1000, Özdemir ve ark.11 tarafından
0,29/1000, Zeteroğlu ve ark.12 tarafından 5.09/1000
olarak bildirilmiştir.
Bizim çalışmamızda insidans % 0,86 olarak
bulunmuş olup, genel ortalamadan farklı değildir. Uterin
atoniler peripartum kanamaların en sık nedenini
oluşturur13. Bizim çalışmamızda da en sık neden
olarak uterin atoni tespit edilmiş ve sıklığı % 64.3 olarak
bulunmuştur.
Peripartum uterin kanamalarda bir diğer hayat
kurtarıcı yöntem total yada subtotal histerektomidir.
Operasyon esnasında uygulanan yöntemler hastanın
tanısına göre değişebilir. Bir yada birden fazla yöntem birlikte uygulanabilir. Uterus rüptürü ve anormal
plasentasyon gibi durumlarda uterusun alt segmenti ve
kollum da olaya katılabileceği için total histerektomi
yapılmasını önerenler olmasına karşın, operasyon
süresini kısaltmak ve morbiditeyi en aza indirgemek için
subtotal histerektomiyi öneren görüşler de vardır14,15.
Bizim çalışmamızda olguların % 84.62’sine subtotal,
%15.38’ine total histerektomi yapılmıştır. Ancak özellikle
plasental yapışma anomalilerinde total abdominal
histerektomi önerilmektedir16.
Literatür incelendiğinde özellikle 3. basamak sağlık
kuruluşlarının peripartum kanama ile ilgili yaptıkları
retrospektif çalışmalarda, cerrahi tedaviye alınan
olguların çoğunun birincil ve ikincil sağlık merkezlerinden
refere edilmesi nedeniyle erken müdahalede gecikme
olması ve tersiyer merkeze transport sırasında
kaybedilen sürede gerekli tedbirlerin yeterli
alınmamasının tabloyu daha da dramatik hale getirdiği
vurgulanmış; bunun da maternal mortalite, dissemine
intravasküler koagülasyon ve akut böbrek yetmezliği gibi
morbiditelere yol açtığından bahsedilmiştir17,18.
Bizim olgularımızdan hiçbirinde maternal mortaliteye
rastlanmamıştır. Morbidite değerlendirildiğinde
postoperatif erken dönemde bir olguda vagen kafında
hematom oluşmuş relaparotomi ile tedavi edilmiştir.
Ayrıca üç olguda yara yeri enfeksiyonu, bir olguda da
eviserasyon meydana gelmiştir. Olgularımızın hiçbirinde
dissemine intravasküler koagülasyon, akut böbrek
yetmezliği oluşmamıştır. Bunun nedeni hastanemizin
ikinci basamak sağlık kuruluşu olmasına rağmen
postpartum kanamalar konusunda deneyimli hekimlerin
bulunması ve peripartum uterin kanamalara müdahale
edebilecek yeterli ekipman, kan merkezi ve gerektiğinde
ulaşılabilecek konsültan hekimlerin bir takım çalışması
halinde görev yapmasıdır.
Kadın hastalıkları ve doğum hekiminin peripartum
kanamalar konusundaki deneyimi, olayı öngörebilmesi,
zamanında yeterli önlemleri alması ve sağlık hizmeti
veren hastanenin yeterli alt yapıya sahip olması bu güç
klinik durumla başa çıkmada mutlak gerekli olan
faktörlerdir.