Opium veya opiumdan elde edilen alkaloidlerin, WBC üretimini etkileyen bazı sitokinlerin salınımına etki edebileceği bildirilmiştir
10. Ayrıca madde bağımlılığının immün sistemi baskıladığı ve bağımlı bireylerde enfeksiyona eğilimi arttırdığı daha önceden tartışılmıştır
11. Yapılan deneysel bir çalışmada
10, WBC düzeylerinin erkek opioid bağımlısı diyabetik ratlarda bağımlı olmayan diyabetik ratlara göre arttığı ama bu artışın anlamlı olmadığı ancak RBC düzeylerindeki artışın anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Bir başka deneysel çalışmada
12 kontrol grubuna kıyasla morfin tedavisi uygulanmış ratlarda ortalama RBC sayısında anlamlı bir değişiklik olmadığı gösterilmiştir. Benzer şekilde opioid bağımlılığının anemi ile ilişkili olabileceği daha önceden bazı çalışmalarda ileri sürülmüştür
13,14. Ancak 25-45 yaş arası madde bağımlısı 180 erkek hastanın dahil edildiği bir çalışmada opium bağımlısı grupta hematokrit seviyesi anlamlı yüksek iken hemoglobin düzeylerinde kontrol grubuna göre anlamlı fark bulunmadığını bildiren çalışmalar da mevcuttur
15. Trombositlerin pek çok hastalığın patofizyolojisindeki rolü henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Ancak trombosit fonksiyonlarının opioid kullanımından etkilenebileceği gösterilmiştir
12,15. Örneğin morfin uygulanan dişi ratlar üzerinde yapılan bir çalışmada, hemoglobin, PCT ve MPV düzeylerinin kontrol grubu ile kıyaslandığında anlamlı olarak düşük, trombosit sayısının ise anlamlı olarak yüksek olduğu tespit edilmiştir
12. Haghpagan ve ark.
15 ise opioid bağımlısı hastalarda trombosit düzeylerini anlamlı olarak yüksek tespit etmişlerdir. Görüldüğü gibi literatürde opioid kullanımının hematolojik parametreler üzerine birtakım etkilere sahip olduğu gerek deneysel gerek klinik çalışmalarla gösterilmiştir. Bu çalışmada opiat bağımlılarının WBC düzeyleri kontrol grubuna kıyasla daha yüksek bulundu, ancak bu fark anlamlı değildi. RBC sayısı ise kontrol grubu ile benzerdi. Hemoglobin ve hematokrit seviyeleri normal aralıkta olsa da kontrol grubuyla kıyaslandığında anlamlı olarak düşüktü. Bu sonuçlar daha önceden opiat bağımlılığını anemi ile ilişkilendirmiş olan çalışmaları desteklemektedir
13,14. Bu aneminin nedeni henüz tam olarak açıklanamamış olsa da coomb’s pozitifliğine benzer bir immünolojik durumla veya bağımlı hastalardaki kişisel bakımın eksikliği ve yetersiz beslenme ile ilişkilendirilmiştir
14,15. Mevcut çalışmada madde kullanıcılarında trombosit sayısı yüksekti ancak önceki çalışmalardan farklı olarak bu yükseklik istatistiksel olarak anlamlı değildi. MPV ve PCT değerleri ise sağlıklı kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek tespit edildi. PDW trombosit hacminin dağılım genişliğidir ve trombosit boyutundaki çeşitliliğin derecesini gösterir
16. Yapılan çalışmada, bu oran opioid bağımlılarında anlamlı olarak daha düşük tespit edilmiştir. Opioid bağımlılarında artmış olgunlaşmamış trombosit sayısının bir göstergesi olan yüksek MPV düzeyleriyle eroin kullanıcılarındaki inme vakaları arasında herhangi bir ilişki olup olmadığı henüz açıklığa kavuşmamıştır
8. Ancak daha büyük trombositlerin, küçük trombositlere oranla daha fazla miktarda yoğun granüller, seratonin, tromboksan ve β-tromboglobulin içerdiği ve agregasyona daha eğilimli olduğu bilinmektedir
9.
Çalışmanın birkaç kısıtlılığı mevcuttur. İlk olarak her iki grup yaş ve cinsiyet yönünden eşleştirildiğinde, kontrol grubu sayı olarak hasta grubun gerisinde kalmıştır. Hasta sayısı yetersiz olduğundan kadın cinsiyete ait herhangi bir analiz yapılamamıştır. Bir diğer kısıtlılık, restrospektif bir çalışma olduğundan madde kullanıcılarında trombosit indekslerine ve diğer parametrelere etki edebilecek herhangi bir hastalık veya ilaç kullanımının olup olmadığının sorgulanmamış olmasıdır. Aynı zamanda hastalarda opiat testi çalışılmış olup morfin veya eroin kullanıcısı olarak sınıflandırma yapılamamıştır.
Yine de bu çalışma ile opioid bağımlılığının WBC ve RBC düzeylerinde anlamlı bir değişikliğe neden olmadığı, ancak hemoglobin-hematokrit değerlerine bakıldığında derin olmasa da bir anemi tablosuna yol açabileceği gözlendi. Ayrıca yüksek PCT, MPV değerleri ile azalmış PDW düzeyleri, opioid bağımlılığında trombosit fonksiyonlarının etkilediğini ortaya koydu.
Bu çalışmanın madde bağımlılığının hematolojik parametreler üzerine etkileri konusunda yeni fikirlerin gelişmesine katkı sağlayacağı kanaatindeyiz. Ancak yine de bu ilişkiyi tam olarak açıklayabilmek, bağımlılığın takip ve tedavisi üzerine yeni yaklaşımlar geliştirebilmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Ayrıca, birçok yönüyle ülkelerin sağlık harcamalarına ek yükler getiren opioid bağımlılığı, hematolojik parametrelerin etkilenmesiyle de sağlık harcamalarına olumsuz katkılar sağlayacaktır. Dolayısıyla bağımlılık ile mücadelede bir an önce etkili tedbirlere ihtiyaç vardır.