[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2019, Cilt 33, Sayı 2, Sayfa(lar) 077-081
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Elazığ Bölgesinde Attenue Familyal Adenomatöz Poliposis coli (AFAP) Olgularında APC Gen Mutasyonlarının Araştırılması
Semih DALKILIÇ1, Senel Sencer TEKTAŞ1, Lutfiye DALKILIÇ1, Abdurrahman ŞAHİN1, Nurettin TUNÇ2, Mehmet YALNIZ2, İbrahim Halil BAHCECİOĞLU2
1Fırat Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Elazığ, TÜRKİYE
2Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Gasrroenteroloji Bilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Attenuated familial adenomatöz polipozis, APC geni, gen analizi
Özet
Amaç: Kolorektal kanserlerin (KRK) %1´i ailesel özellik göstermekte ve bunlar familyal adenomatöz polipozis (FAP) sendromu olarak adlandırılmaktadır. FAP gelişiminden sorumlu mutasyonlar sıklık sırasına göre APC, MUTYH ve POLD1 ile POLE genlerinde görülür. Yapılan bu çalışmada, kolonoskopik işlemlerde 10 veya üzeri polip (10 polip ile 100 polip arası) saptanan ve ailesinde polipozis koli veya KRK öyküsü olan hastaları attenuated FAP olarak sınıflandırarak, bu hastalarda FAP patogenezinde en etkili gen olan APC genindeki olası mutasyonların etkisinin araştırılması amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Hastalardan 2 mL, (EDTA´lı Hemogram tüpüne) kan örneği alındı. İzole edilen DNA örneklerinde APC geninin AFP ile ilgili mutasyon ve polimorfizimleri en çok sıklıkta bulundurduğu belirlenen 1,2,3,4,5,9. eksonları ve 15. eksonun 3' son kısmında 1000 baz çiftlik kısmı dideoksinükleotid (Sanger) yöntemi ile sekanslanarak genetik varyasyonlar açısından değerlendirildi.

Bulgular: Çalışmaya 21´i (%70) erkek ve 9´u (%30) kadın toplam 30 hasta alındı. Hastaların yaş ortalaması 43.8±13.0 yıldı. Çalışmaya katılan hastaların ailelerinde en erken polip görülme yaşı 20, en erken KRK gelişim yaşı ise 40 olarak bulundu. Çalışmaya katılanların 18´inde (%60) ailede KRK öyküsü mevcuttu. Çalışmaya katılan 30 bireyin DNA örneklerinde, çalışılan APC geninin mutasyonlarının hiç birisine rastlanmadı.

Sonuç: Attenuted FAP hastalarımızda APC gen mutasyonları saptanmadı. Bu hastalarda, attenuated FAP sendromuna yol açan diğer genler olan MUTYH geni ile POLD1 ve POLE genleri çalışılarak, FAP sendromuna neden olan genin saptanması gerekmektedir ve bu noktada ileri çalışmalara gereksinim vardır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Dünyada her yıl 700.000 kişi kolorektal kanser (KRK) nedeniyle hayatını kaybetmektedir. KRK dünyada en sık görülen 4. kanser tipi olup (akciğer, karaciğer ve mide kanserinden sonra), kanser ilişkili ölümlerde 2. sırada yer almaktadır 1. Türkiye´de Sağlık Bakanlığı´nın 2007-2008 yıllarında on iki ildeki kanser kayıt merkezi verilerine göre, KRK görülme sıklığı açısından tüm kanserler içinde %7.8 ile kadınlarda üçüncü ve %7.5 ile erkeklerde dördüncü sırada yer almaktadır. Kolorektal kanserlerin yaklaşık %5´i üreme hücrelerinde meydana gelen mutasyonlar (germline mutasyonlar) sonucu olmaktadır 2. Bir kişinin ömür boyu KRK´e yakalanma olasılığı %4.3’tür. Hastaların %90´ından fazlası 50 yaş üzerindedir ve %75’inde yaş haricinde bilinen diğer risk faktörleri yoktur 3. Hastaların %75’i sporadik olarak ortaya çıkarken %15-20’sinde aile hikayesi, %5’inde herediter non-polipozis koli (HNPKK), %1’inde familyal adenomatöz polipozis (FAP) ve %1’inde iltihabi barsak hastalığı zemininde KRK gelişir 4.

    Familyal adenomatöz polipozis, tüm KRK´lerin %1’inden azını teşkil etmekte olup 1/6850–1/31250 canlı doğumda bir görülür. FAP hastalarında yaşam boyu KRK gelişme olasılığı %100 olup ortalama KRK yaşı 39’dur 5-6. Kolorektal hastalık yanında diğer organ ve sistem malignitelerinin de eşlik edebildiği multisistemik bir hastalık olarak kabul edilmektedir 7. Familyal adenomatöz polipozis, en çok 5q21 ve 5q22 kromozomlarındaki APC geni, takiben MUTYH geni ve POLD1 ve POLE genlerindeki germline mutasyonlar sonucu oluşmaktadır ve 4. dekatta tüm kolon boyunca yüzlerce, hatta binlerce küçük adenomatöz polip gelişimi ile karakterizedir 5. FAP hastalarının bir kısmı, klasik FAP kliniğinden farklı klinik özellikler göstermektedir ve “attenuated FAP” olarak isimlendirilmektedir. Attenuated FAP fenotipi gösteren hastalarda, 100’den az sayıda, rektumun nispeten korunduğu ve sağ kolon ağırlıklı polipler görülür. Attenuated FAP hastalarında polip oluşum ve KRK gelişimi daha ileri yaşlarda ortaya çıkmaktadır 8.

    APC geni FAP gelişimine yol açan gen, bir tümör baskılayıcı gendir ve her iki allelde inaktive olması durumunda adenom oluşumu başlar. Allellerden birisi genetik olarak mutant olup diğer allelin somatik olaylar sonucu hasar görmesi sonucu APC inaktivasyonu ortaya çıkar. APC geni 15 eksondan oluşan bir gen olup, mutasyonların tüm eksonlarda görülmesine karşın, çoğunluğu 15. eksonun 5´ ucundaki ‘mutation cluster region’ bölgesinden kaynaklanır. APC genindeki mutasyonun lokalizasyonu, kolon polip sayısı veya desmoid tümör ve CHRPE mevcudiyetleri ile ilişkili olabilmektedir 9. Attenuated FAP fenotip gelişen hastalarda yapılan çalışmalarda 5´ ucunda ekson 15, ekson 9 ve 3 ucunda, özellikle ekson 3 ve ekson 4’deki mutasyonlardan kaynaklandığı gözlenmiştir 10. APC geninde germline mutasyonlar yanında somatik mutasyonlar da görülebilmekte ve sporadik KRK gelişmine neden olabilmektedir. APC geninde kolonik ve ekstra kolonik manifestasyonların ortaya çıktığı mutasyonlar Şekil 1’de verilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Attenüe ve Klasik FAP olgularında APC geninde tespit edilen mutasyonların eksonlar üzerindeki dağılımı. Brosens LAA’dan modifiye edilmiştir 19.

    Amerikan Gastroenteroloji Derneği, 10’dan fazla kolon adenomatöz polipi olanların, ailesinde bir veya daha fazla sayıda adenomatöz polipozis sendromu olan birey bulunanların ve FAP sendromunda gözlenen ekstrakolonik malignitesi olan bireylerin (duodenal/ampüller adenom, desmoid tümör, tiroid kanseri, epidermoid kist, osteom ve CHRPE) ailesel polipozis sendromları açısından genetik taramasını önermektedir 11. İndeks vaka dışındaki diğer aile bireylerinin taranması ve genetik yönden değerlendirilmesi ile kanser gelişimi ve kanser ilişkili mortalitenin önüne geçmek mümkündür 7-12. Kliniğimizde yapılan kolonoskopik işlemler ve hasta takiplerinde ailesel polipozis sendromuna bağlı gelişen KRK vakaları sık görülmektedir. Türkiye’de FAP sıklığı ve analizi ile ilgili yeterince veri mevcut değildir.

    Çalışmada, yapılan kolonoskopik işlemlerde 10 üzeri polip saptanarak polipozis koli tanısı alan ve aile öyküsü de olan hastalar ve FAP nedeniyle operasyon geçirmiş olan hastalarda, FAP patogenezinde etkili olan APC geninin attenuated FAP gelişiminden sorumlu eksonlarındaki mutasyonların araştırması hedeflenmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışmaya Eylül 2017 ve Haziran 2018 tarihleri arasında Gastroenteroloji Endoskopi ünitesinde yapılan kolonoskopi bulgularına göre 10 üzeri polip saptanan ve ailesinde kolorektal karsinom öyküsü olan ve attenuated polipozis koli tanısı alanlar veya FAP nedeniyle subtotal kolektomi yapılan hastalardan kalan kolon dokusunun taraması için başvuran 30 birey dahil edildi. Çalışmaya katılan bireylerden 1 tüp (2 mL, EDTA’lı Hemogram tüpüne) kan örneği alındı ve çalışma yapılıncaya kadar –20°C´de muhafaza edildi.

    DNA Eldesi: Alınan kan örneklerinden PureLink Genomik DNA Kit ile DNA yıkama, DNA binding ve DNA elüsyonu yöntemleri kullanılarak DNA izolasyonu yapıldı. İzolasyon sürecinde üreticinin tavsiye ettiği prosedürler uygulandı. İzole edilen DNA´nın saflığı, kalitesi ve konsantrasyonu NanoDrop UV spektrometre ile 230 nm, 260 nm ve 280 nm dalga boylarında ölçüm yapılarak belirlendi.

    Sekans PCR Reaksiyonları: Bu çalışmada APC geninin AFP ile ilgili mutasyon ve polimorfizimleri en çok bulundurduğu belirlenen 1, 2, 3, 4, 5, 9. eksonları ve 15. eksonun 3´ son kısmında 1000 baz çiftliklik kısmı sekanslandı. 1. ekson 153 bp, 2. ekson 85 bp, 3. ekson 202 bp, 4.ekson 109 bp, 5. ekson 114 bp, 9. ekson 379 bp ve 15. ekson 1000 bp’lik 3´ son kısmı Sanger dideoksi zincir sonlanması tekniği ile sekanslandı. Bu eksonlar, uygun primerler ile amplifiye edilerek agaroz jel elektroforez tekniği uygulandıktan sonra UV ışık altında görüntülenerek doğrulandı. PCR reaksiyonu sonrası uygun amplikonların sekanları yapıldı. Sekans PCR’ında her bir eksonun amplifikasyonunda kullanılan primer çiftleri Tablo 1’de verilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Sekans reaksiyonlarında kullanılan primerler

    Ekson 1, Ekson 4, Ekson 5, Ekson 15A ve Ekson 15B için kullanılan PCR şartları aşağıdaki gibi optimize edilmiştir. PCR reaksiyonu, son hacim 25 μL olacak şekilde gerçekleştirilmiştir. 2.5 μL 10X Taq DNA Polimeraz tamponu, 0.5 μL dNTP karışımı, 0.5 μL 10 pmol/ μL ters ve düz primerler, 0.125 μL Dream Taq DNA polimeraz, 18 μL deiyonize su ve 3 μL kalıp DNA ile PCR reaksiyonu hazırlanmıştır. Daha sonra Thermal cyclerda şu program ile amplifikasyon yapılmıştır. 94ºC de 5 dk enzim aktivasyonu yapılıp, 35 döngü olarak 94ºC 30 sn, 55 ºC 30 sn ve 72 ºC 40 sn uygulanmıştır. Son olarak 72 ºC 5 dak inkübe edilmiştir.

    Ekson 2, Ekson 3, Ekson 9 için TouchDown PCR uygulanmıştır. PCR şartları aşağıdaki gibi optimize edilmiştir. PCR reaksiyonu 25 μL son hacimde gerçekleştirilmiştir. 2.5 μL 10X Taq DNA Polimeraz tamponu, 0.5 μL dNTP karışımı, 0.5 μL 10 pmol/ μL ters ve düz primerler, 0.25 μL Dream Taq DNA polimeraz, 18 μL deiyonize su ve 3 μL kalıp DNA ile PCR reaksiyonu hazırlanmıştır. Daha sonra PCR Programı (TouchDown) şu şekilde yapılmıştır. 94 ºC 2 dk, 3 döngü, 94 ºC 30 sn, 60 ºC 40 sn, 72 ºC 30 sn, 3 döngü, 94 ºC 30 sn, 58 ºC 40 sn, 72 ºC 30 sn, 25 döngü, 94 ºC 30 sn, 55 ºC 40 sn, 72 ºC 30 sn olarak uygulanmıştır.

    PCR Pürüfikasyonu: PCR ile istenilen bölgelerin amplifikasyonu yapıldıktan sonra elde edilen PCR ürünleri sekan öncesi pürüfiye edilmiştir. Pürüfikasyon işlemi ExoSAP-it PCR Product Clean up kit (Thermo Fisher) ile üreticinin talimatları doğrultusunda yapılmıştır. Pürüfikasyon işlemi sonrasında saflaştırılmış PCR ürünleri Applied Biosystem ABI 3130 Sekan cihazında sekanlanmıştır. Sekans sonuçları Thermo Fisher Variant Analysis Software ile analiz edilmiştir. Referans dizi olarak APC-201 ENST00000257430.8 kullanılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmaya 21´i (%70) erkek ve 9’u (%30) kadın toplam 30 hasta alındı. Hastaların yaş ortalaması 43.8±13.0 yıldı. (24-78). Hastaların 12´si (%40) Bingöl ili Genç ilçesi, 6´sı (%20) Bingöl ili Solhan ilçesi, 3´ü (%10) Elazığ ili Palu ilçesi, 2´si (%6) Bingöl ili merkez, 2´si (%6) Elazığ ili merkez, 2´si (%6) Tunceli ili, 1´i (%3) Van ili Erciş ilçesi ve 1 tanesi (%3) Bingöl ili Genç ilçesi kökenliydi. Çalışmaya katılan hastaların ailelerinde en erken polip görülme yaşı 20, en erken KRK gelişim yaşı 40 olarak bulundu. Çalışmaya katılanların 18’inde (%60) ailede KRK öyküsü mevcuttu. Polip yaygınlığı açısından değerlendirildiğinde, hastaların 17´sinde (%57) kolonda 10 ile 100 arası polip, 13´ünde (%43) 100´ün üzerinde polip olduğu görüldü.

    APC gen mutasyonu çalışılan olguların hiçbirisinde 1,2,3,4,5,9. eksonları ile 15. eksonun 3´ son kısmında mutasyon saptanmadı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Bu çalışmada, kolonoskopisinde 10 üzeri polip saptanan ve ailesinde KRK öyküsü olması nedeniyle FAP tanısı alan hastalar ile FAP nedeniyle subtotal kolektomi yapılan hastalarda attenuated FAP açısından APC geninin 1,2,3,4,5,9. eksonları ve 15. eksonun 3´ son kısmında 1000 bp´lik kısmı PCR reaksiyonu ile değerlendirildi ve hastaların hiçbirisinde bahsi geçen eksonlarda mutasyon saptanmadı. Bulgularımız, attenuated FAP hastalarımızda polip gelişiminden sorumlu olabilecek diğer genler olan MUTYH veya DNA polimeraz genlerindeki mutasyonların mevcut klinik duruma yol açtığını düşündürmektedir 13,14.

    Olgular değerlendirildiğinde birbirine komşu iki yerleşim yeri olan Bingöl ili Genç ilçesi ile Elazığ ili Palu ilçesi ve Bingöl ili Solhan ilçesinde kümelenmeler olduğu görülmektedir. Bu durum, nispeten kapalı olan toplumlarda, komşu yerleşim merkezlerinden yapılan evlilikler ile akraba evliliklerinin sık görülmesi sonucu genetik kökenli hastalıklara daha sık rastlanması nedeniyle olabilir. Ayrıca, çoğunluğu 10 ile 100 arası polip saptanan bu hasta grubunda ortalama tanı yaşı 43 olup 24 ile 78 yaş aralığında görüldüğü saptanmıştır. Erken tanı alan olguların, APC geninde attenuated FAP gelişiminde sorumlu mutasyonlardan ziyade, klasik FAP oluşumundan sorumlu mutasyonlardan kaynaklanabileceği veya daha öncede bahsedilen MUTYH veya DNA polipmeraz genlerindeki mutasyonlar sonucu ortaya çıkmış olabileceği düşünülmüştür 15. Çalışmamızda tüm APC geninin taranamaması önemli bir kısıtlılıktır.

    Attenua FAP, ailesel polipozis sendromlarının farklı bir fenotipik versiyonudur. Yapılan çalışmalarda bu farklı fenotipin moleküler mekanizması anlaşılmaya çalışılmaktadır. Bu tür olgularda altta yatan genetik mekanizmanın APC geninde bulunan polimorfizim veya mutasyonlardan kaynaklandığı düşünülse de son yapılan çalışmalarda APC geninde bir varyasyon taşımayan ancak MUTYH geninde tespit edilen yeni varyasyonların bu fenotipin ortaya çıkmasında rol oynadığı belirlenmiştir.

    Rouleau ve ark. 16 yayınladıkları bir olgu sunumunda, 45 yaşında bir hastada yapılan kolonoskopi sonrasında kolonda 25 polip tespit etmişlerdir. Bu hastaya AFAP teşhisi konmuş ve moleküler analizler yapılmıştır. İlk etapta APC geninde sekans analizi yapılmış ancak bir varyasyon tespit edilmemiştir. Daha sonra MUTHY geni kantitatif PCR high resolution melting ile analiz edilmiş ve 13. Eksonda bir germline mutasyonun varlığı saptanmıştır. (ekson 13, c.1145G>A (p.Gly382Asp)).

    Morak ve ark. 17 yaptıkları çalışmada, APC mutasyonu negatif olan ve klasik, attenue ve atipik FAP teşhisi alan 215 bireyde, MUTYH gen mutasyonlarını incelemişlerdir. Çalışma sonucunda MUTYH genindeki biallelik mutasyon insidansı %15, monoallelik mutasyon insidansını %3.7 olarak belirlemişlerdir. Bu çalışmada 6 yeni biallelik MUTYH mutasyonu ve 2 yeni monoallelik MUTYH mutasyonu tespit etmişlerdir. 33 adet MUTYH-ilişkili polipozis koli olgusundan (MAP), %57´sinin attenue FAP, %10´unun klasik FAP ve %18´ini ise atipik FAP olduğunu belirtmişlerdir. Sonuç olarak, MUTYH genindeki mutasyonların hastalığın ortaya çıkmasında diğer genlerle sinerjistik bir etki gösterdiği hipotezini ortaya atmışlardır.

    Bir diğer çalışmada Felipe ve ark. 18 klinik olarak iyi karakterize edilmiş 107 adet FAP benzeri fenotip gösteren hastayı incelemişlerdir. Bu hastalarda APC ve MUTYH mutasyon taraması yapılmıştır. Sonuç olarak, FAP hastalarında APC mutasyon oranı %81, MUTYH mutasyon oranı ise %7 olarak tespit edilmiştir. Attenue FAP hastalarında ise APC mutasyon oranı %30, MUTYH mutasyon görülme oranı ise %40 olarak tespit edilmiştir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre attenue FAP hastalarında APC geninden ziyade MUTYH gen mutasyonları daha sık görülmektedir.

    Yapılan bu çalışmada kolonoskopi verilerine göre attenue FAP teshisi almış hastalarda ilk etapta APC gen mutasyonlarını değerlendirdik. Yaptığımız bu çalışmada en önemli kısıtlayıcı etken tüm APC eksonlarının sekansının yapılamamış olmasıdır. Mutasyon görülme sıklığı en yüksek olan eksonlar analiz edilmiştir.

    Sonuç olarak, attenuated FAP düşünülen hastalarımızda attenuated FAP gelişiminiden sorumlu APC mutasyonuna rastlanmamıştır. Literatürden de görüleceği üzere çalıştığımız AFAP hasta grubunda APC mutasyonlarından ziyade bu fenotipin ortaya çıkmasında MUTYH genindeki mutasyonların etkili olması daha muhtemel görülmektedir. Bundan sonraki süreçte bu hasta grubunda MUTYH, POLE ve POLD1 genlerinin mutasyonlar açısından değerlendirilmesi düşünülmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Brody H. Colorectal cancer. Nature 2015; Vol. 521. Issue 7551. Supplement Nature Outlook.

    2) Rustgi AK. The genetics of hereditary colon cancer. Genes Dev 2007; 21: 2525-2538.

    3) Huiying MA., Lodewijk AAB., Offerhaus GJA., Giardiello FM., De leng WJW., and Montgomery EA. Pathology and genetics of hereditary colorectal cancer. Pathology 2018; 50: 49–59.

    4) Johns LE, Houlston RS. A systematic review and meta-analysis of familial colorectal cancer risk. Am J Gastroenterol 2001; 96:2992-3003.

    5) Bisgaard ML, Fenger K, Bulow S, Niebuhr E, Mohr J: Familial adenomatous polyposis (FAP): frequency, penetrance, and mutation rate. Hum Mutat 1994; 3:121-125.

    6) Scheuner MT, McNeel TS, Freedman AN: Population prevalence of familial cancer and common hereditary cancer syndromes. The 2005 California Health Interview Survey. Genet Med 2010; 12(11):726-735.

    7) Lucci-Cordisco E, Risio M, Venesio T, Genuardi M: The growing complexity of the intestinal polyposis syndromes. Am J Med Genet A 2013; 161A(11):2777-2787.

    8) Burt RW, Leppert MF, Slattery ML, Samowitz WS, Spirio LN, Kerber RA. et al: Genetic testing and phenotype in a large kindred with attenuated familial adenomatous polyposis. Gastroenterology 2004; 127(2):444-451.

    9) Nieuwenhuis MH, Vasen HF: Correlations between mutation site in APC and phenotype of familial adenomatous polyposis (FAP): a review of the literature. Crit Rev Oncol Hematol 2007; 61(2):153-161.

    10) Ibrahim A, Barnes DR, Dunlop J, Barrowdale D, Antoniou AC, Berg JN: Attenuated familial adenomatous polyposis manifests as autosomal dominant late-onset colorectal cancer. Eur J Hum Genet 2014; 22(11):1330-1333.

    11) Syngal S, Brand RE, Church JM, Giardiello FM, Hampel HL, Burt RW, American College of G: ACG clinical guideline: Genetic testing and management of hereditary gastrointestinal cancer syndromes. Am J Gastroenterol 2015; 110(2):223-262.

    12) Jasperson KW: Genetic testing by cancer site: colon (polyposis syndromes). Cancer J 2012; 18(4):328-333.

    13) Palles, C., Cazier, JB., Howarth, KM., Domingo, E., Angela M. Jones, AM. et.al. Germline mutations in the proof-reading domains of POLE and POLD1 predispose to colorectal adenomas and carcinomas. Nat Genet. 2013; 45(2): 136–144.

    14) Torrezan GT, da Silva FC, Santos EM, Krepischi AC, Achatz MI, Aguiar S Jr. et.al. Mutational spectrum of the APC and MUTYH genes and genotype-phenotype correlations in Brazilian FAP, AFAP, and MAP patients. Orphanet J Rare Dis. 2013; 5: 8:54.

    15) de Leon MP, Urso ED, Pucciarelli S, Agostini M, Nitti D, Roncucci L. et.al. Clinical and molecular features of attenuated adenomatous polyposis in northern Italy. Tech Coloproctol. 2013; Feb; 17(1):79-87.

    16) Rouleaua E, Zattara H, Lefol C, Noguchi T, Briaux A, Buecher B. et.al. First large rearrangement in the MUTYH gene and attenuated familial adenomatous polyposis syndrome. Clin Genet 2011; 80: 301–303.

    17) Morak M, Laner A, Bacher U, Keiling C, Holinski-Feder E: MUTYH-associated polyposis – variability of the clinical phenotype in patients with biallelic and monoallelic MUTYH mutations and report on novel mutations. Clin Genet 2010; 78: 353–363.

    18) Felipe B, Baltazar C, Albuquerque C, Fragoso S, Lage P, Vitoriano I. et.al. APC or MUTYH mutations account for the majority of clinically well-characterized families with FAP and AFAP phenotype and patients with more than 30 adenomas. Clin Genet 2009. 76: 242–255.

    19) Brosens LAA, van Hattem WA, Jansen M, de Leng WJ, Giardiello FM. et.al. Gastrointestinal Polyposis Syndromes. Current Molecular Medicine. 2007. 7: 29-46.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]