[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2022, Cilt 36, Sayı 2, Sayfa(lar) 144-150
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Gastrointestinal Sistem Kanaması Nedeniyle Endoskopi Yapılan Çocuk Olguların Değerlendirilmesi
Uğur DEVECİ1, Eren MÜNGEN2, Yaşar DOĞAN1
1Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
2Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı, Ankara, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Gastrointestinal kanama, endoskopi, hematemez, kanlı dışkılama, çocuk
Özet
Amaç: Bu klinik çalışmada gastrointestinal sistem (GİS) kanaması nedeniyle endoskopi yapılmış olguların klinik ve laboratuvar bulgularının, tedavi ve prognoz durumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Ocak 2009-Ocak 2016 yılları arasında çocuk gastroenteroloji kliniğinde GİS kanama nedeniyle endoskopi yapılmış hastalar çalışmaya alınmıştır.

Bulgular: 188’i (%50.3) erkek, 186’sı (%49.7) kız toplam 374 hasta (yaş ortalaması 9.09±5.07 yıl, 1 ay-18 yıl arası) çalışmaya alındı. Çalışma grubunda üst GİS kanaması olan 110’u (%48.7) erkek, 116’sı (%51.3) kız toplam 226 hasta (yaş ortalaması 7.94±5.12 yıl) vardı. Bu olgularda saptanan başlıca histopatolojik bulgular; 95 olguda (%63.8) duodenit, 94 olguda (%63.1) gastrit, 58 olguda (%61.1) Helicobacter pylori pozitifliği, 28 olguda (%18.8) özofajit olup 17 olguda (%11.4) histopatolojik değerlendirme normaldi. Üst GİS kanamalı hastalarımızda konulan başlıca endoskopik tanılar; gastrit (%43.8), özofajit (%27.9), kardiyoözofagial sfinkter gevşekliği (%19), mide ülseri (%18.6) duodenit (%9.7), özofageal varis (%7.5) duodenal ülser (%7.1) olup %11.1’inde ise normal özofagogastroduodenoskopik bulgular vardı. Alt GİS kanaması olan 148 hasta’nın (yaş ortalaması (10,93±4.52 yıl) 78’i (% 52.7) erkek, 70’i (% 47.3) kız idi. Olgularımızın başlıca kolonoskopi bulguları; 51 olguda (%34) kolonda ülser, 22 olguda (%14.9) rektal ülser, 14 olguda (%9.5) polip, 7 olguda (%4.7) ileumda lenfoid hiperplazi ve 4 olguda (%2.7) hemoroid olup 42 olgunun (%28.4) ise kolonoskopi bulguları normaldi. Histopatolojik incelemede 134 hastanın 44’ünde (%32.8) kolit, 9’unda ileit (%6.7) ve 8’inde polip (%6) saptanırken 76’sı (%56.7) ise normal bulundu.

Sonuç: Gastrointestinal hastalıkların tanı ve tedavisinde vazgeçilmez bir yeri olan GİS endoskopisi, tıp ve teknolojideki ilerlemelerle önümüzdeki yıllarda çok daha önem kazanacaktır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Çocuklarda gastrointestinal sistem (GİS) kanamaları önemli bir sağlık problemidir. Bunun nedeni çocuğun total kan volümünün göreceli olarak az olması ve hızla azalmasıdır. GİS kanamaları, Treitz ligamanının proksimalinden kaynaklanıyorsa üst GİS kanaması, distalinden kaynaklanıyorsa alt GİS kanaması olarak adlandırılmaktadır 1. Çocuklarda çoğunlukla altta yatan ciddi bir hastalık bulunmadığından GİS kanamalarına bağlı ölüm oranı çok düşüktür. Yaşlı hastalarda ise yoğun tedavilere karşın ölüm oranları yüksektir 2,3.

    Çocukluk çağında GİS kanamalarının çok çeşitli sebepleri vardır. Yaşamı tehdit edecek boyutlardaki kanamalar, çocuğun yaşı ve kanamanın yeri dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Çocukluk çağında GİS kanaması nedenleri çocuğun yaşına göre değişiklik göstermek ile birlikte en sık görülen nedenler; gastrit, özofajit, mide ülseri, inflamatuar bağırsak hastalığı, özofagusta ülser, duodenit ve rektal ülserdir. Çocuklar ve erişkinlerdeki pek çok GİS kanaması sebebinin benzer olmasına karşın nekrotizan enterokolit veya allerjik kolit gibi hastalıklar sadece çocukluk yaş grubunda görülürler 1,2.

    Bu klinik çalışmanın amacı, GİS kanaması nedeniyle endoskopi yapılmış olguların klinik ve laboratuvar bulgularını, tedavi ve prognoz durumları belirlemektir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Araştırma ve Yayın Etiği: Çalışma Fırat Üniversitesi Girişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kurul Başkanlığı 24.02.2015 toplantı sayısı 4 karar no: 9 izniyle yapılmıştır.

    Bu çalışmaya Ocak 2009-Ocak 2016 yılları arasında Üniversite Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Gastroenterolojisi Kliniğinde GİS kanaması nedeniyle izlenen ve endoskopi yapılmış 374 hasta alındı. Çalışma öncesinde çalışmaya alınacak hastalarda kullanılacak verileri kapsayan olgu çalışma formu hazırlandı. Çalışma için belirlenen tüm parametreleri kayıtlı olan hastalar çalışmaya alındı. Çalışmaya alınacak olguların verileri Üniversite Hastanesi hastane kayıtlarından çıkartıldı.

    Çalışmaya alınmama kriteri olarak; çalışma formunda belirlenen verileri eksik olan olgular ve GİS kanaması dışında başka türlü sistemik hastalığı olan olgular çalışmaya alınmadı.

    Bu çalışmanın örneklemesi ulaşılabilir olan tüm vakalardan oluşmuştur. Araştırmamızın veri analizi için bilgisayar ortamında “SPSS (Statistical Package for Social Science) for Windows” istatistik programının 22.0 versiyonu kullanılmıştır. Normal dağılan verilerde, ortalama±standard sapma, normal dağılmayan sürekli değişkenlerde ortanca (en düşük-en yüksek) değerler ve nominal değişkenler ise vaka sayısı (%) şeklinde gösterildi. Ortalamaların karşılaştırmasında bağımsız örneklemler t-testi, ortancaların karşılaştırmasında Mann-Whitney U testi ve yüzdelerin karşılaştırmasında ki-kare testi kullanılmıştır. P<0.05 için sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Ocak 2009-Ocak 2016 tarihleri arasında çalışma kriterlerini karşılayan 374 hasta çalışmaya alındı. Çalışmaya alınan olgular 1 ay ile 18 yaş (9.09±5.07 yıl) arasında değişmekte idi. Olguların 188’i (%50.3) erkek, 186’sı (%49.7) kız idi. Olguların 226’sına (%60.4) üst GİS endoskopisi, 148 (%39.5)’ine alt GİS endoskopsi yapıldı (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Hastaların demografik özellikleri

    GİS kanaması ile gelen olguların 229’inde (%61.2) kanlı kusma, 168’inde (%44.9) kanlı dışkılama, 72’sinde (%19.3) karın ağrısı, 49’unda (%13.1) ishal, 9’unda (%2.4) kabızlık, 7’sinde (%1.9) kusma olduğu görüldü.

    GİS kanaması ile başvuran 374 hastanın 2 tanesinde hepatomegali, 2 tanesinde splenomegali, 2 tanesinde hepatosplenomegali ve 2 tanesinde ise belirgin solukluk görüldü. Olguların bakılan laboratuvar parametrelerinde 63’ünde (%17) aspartat aminotransferaz (AST), 31’inde (%8.5) alanin aminotransferaz (ALT), 4’ünde (%1.2) INR (international normolized ratio) yüksekliği, 17’sinde (%4.5) trombositopeni, 59’unda (%15.9) ise anemi görüldü.

    GİS kanaması ile başvuran hastaların en sık ilk üç endoskopi bulgusu 99 olguda (%26.4) midede hiperemi (Gastrit), 63 olguda (%16.8) ösefagusda hiperemi (özofajit), 53 olguda (%14.2) kolonda ülser idi(Tablo 2). En sık ilk üç histopatolojik bulgu ise 95 (%33.3) olguda duodenit, 94 (%33.2) olguda gastrit, 58 (%20) olguda Helicobacter pylori (H. pylori) pozitifliği saptandı(Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: GİS kanamalı olguların endoskopi bulgularına göre tanıları


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Gastrointestinal Sistem kanamalı olguların biyopsi örneklerinin histopatolojik bulguları

    Üst GİS kanaması olan toplam 226 olgu vardı. Yaş ortalamaları 7.94±5.12 yıl olarak geldi. Bu olguların 110’u (%48) erkek, 116’sı (%51.3) kız idi. Üst GİS kanaması ile gelen olguların tamamında kanlı kusma mevcut idi. 28’inde (%12.4) karın ağrısı, 20’sinde (%8.8) kanlı dışkılama, 13’ünde (%5.8) ishal, 1’inde (%0.4) ise kabızlık görüldü. Fizik muayenede 1 (%0.4) olguda hepatomegali, 1 (%0.4) olguda splenomegali, 1 (%0.4) olguda hepatosplenomegali ve 2 (%0.9) olguda solukluk saptandı.

    Olguların bakılan laboratuvar parametrelerinde 55’inde (%24) AST, 24’ünde (%10.6) ALT, 3’ünde (%1.3) INR yüksekliği; 11’inde (%4.8) trombositopeni; 3’ünde (%14.6) ise anemi görüldü.

    Üst GİS kanaması ile gelen hastalarda saptanan endoskopi bulguları içerisinde 130’unda (%57.5) midede hiperemi, 55’inde (%24.3) özofagusda hiperemi ve 52’sinde (%23) midede ülser görüldü; 26 (%11.5) olguda patolojik bulgu saptanmadı.

    Üst GİS kanaması olup endoskopi yapılan 226 olgunun 149’unda biyopsi alınarak histopatolojiye gönderildi: 95 olguda (%63.8) duodenit, 94 olguda (%63.1) gastrit saptandı. 17 olguda (%11.4) ise patolojik bir histoloji saptanmadı.

    Üst GİS kanaması ile başvurup endoskopilerinde biyopsi yapılan erkek olguların 2’inde 8 (%42.4), kız olguların ise 30’unda (%36) H. pylori pozitif olarak saptandı. H. pylori pozitifliği açısından erkek ve kadın cinsiyet arasında anlamlı bir farklılık bulunmadı (p=0.430). Histopatoloji bulguları cinsiyete göre karşılaştırıldığında istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunmadı (p>0.687). Üst GİS kanamalı olgularda endoskopi bulgusu olarak özofagusda hiperemi saptanan olguların %40’ında, özofagusda ülser saptanan olguların ise %57.8’inde H. pylori pozitif olarak geldi (Tablo 4).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Üst GİS kanamalı olguların endoskopi bulgularına göre H. pylori pozitiflik oranları

    Alt GİS kanaması ile gelen hastalarda saptanan kolonoskopi bulguları içerisinde 51’inde (%34) kolonda ülser, 22’sinde (%14.9) rektal ülser ve 14’ünde (%9.5) polip görüldü; 42 (%28.4) olguda patolojik bulgu saptanmadı (Tablo 5).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 5: Alt GİS kanamalı olguların kolonoskopi bulguları

    Bu çalışmada olgularda saptanan tüm kolonoskopi bulguları cinsiyet yönünden karşılaştırıldığı zaman anlamlı bir farklılık bulunmadı (p>0.05). Alt GİS kanaması ile kolonoskopi yapılan hastaların 134’üne histopatolojik değerlendirme için biyopsi yapıldı: 76 olguda (%56.7) normal histopatoloji görüldü. Alt GİS kanaması ile başvuran olguların kolonoskopi bulgularına göre 51 olguda inflamatuar bağırsak hastalığı, 22 olguda rektal ülser, 15 olguda polip tanısı konuldu.

    Alt GİS kanaması olan hastaların hemoglobin ve hematokrit değerlerinin üst GİS kanaması ile başvuranlar ile karşılaştırıldığında anlamlı bir şekilde yüksek olduğu görüldü (sırasıyla p=0.010 ve p<0.001). AST ve ALT değerleri ise üst GİS kanaması ile başvuranlarda alt GİS kanaması ile başvuranlara kıyasla anlamlı bir şekilde yüksek bulundu (sırasıyla p<0.051 ve p<0.010). Trombosit sayısı ve INR açısından gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmadı (sırasıyla p=0.140 ve p=0.800) (Tablo 6).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 6: Üst ve alt GİS kanamalı olguların laboratuvar bulgularının karşılaştırılması

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Çocuklarda GİS kanamaları önemli bir sağlık problemi olup kanama Treitz ligamanının proksimalinden kaynaklanıyorsa üst GİS kanaması, distalinden kaynaklanıyorsa alt GİS kanaması olarak adlandırılmaktadır 1.

    Üst GİS kanamalı olgularda kız erkek oranı çalışmalarda farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar toplumların sosyoekonomik olarak gelişmişliğine göre değişebilen farklı hastalık oranlarından kaynaklanıyor olabilir. Akçam ve ark. 4’nın yaptığı bir çalışmada kız erkek oranı eşit olmakla birlikte, diğer bazı çalışmalarda erkek oranı daha yüksek olduğu rapor edilmişti. Örneğin Rafeey ve ark. 5’nın İran’da yaptığı bir çalışmada Erkek/Kız: 1.57, ülkemizden Ünal ve ark. 6 ’nın yaptığı bir çalışmada ise Erkek/Kız: 1.17 olarak rapor edilmişti. Ülkemizden Uğraş ve ark. 7’nın yaptığı bir başka çalışmada da kız oranı (Kız/Erkek:1.40) belirgin şekilde yüksekti. Bu çalışmadaki 374 hastanın 226’sı üst GİS kanaması idi. Üst GİS kanamalı olgularımızda erkek ve kız cinsiyeti; 110 erkek, 116 kız olup E/K oranı 0.95 idi.

    Üst GİS kanamalı olgularda yaş durumu çeşitli çalışmalarda farklılıklar göstermektedir. Bu farklılık ülkeler arasındaki hastalık görülme sıklıklarının farklı olmasından kaynaklanıyor olabilir. Yurt dışında yapılmış olan bazı çalışmalarda olguların Ülkemizdeki çalışmalara kıyasla daha düşük yaş ortalaması mevcuttu 5-8. Olguların yaş ortalaması ülkemizde yapılan çalışmalar ile benzerdi 4,6. Hastaların yaş ortalaması 7.94±5.12yıl (1 ay-18 yaş) idi. Üst GİS kanamalı olgularla yapılmış çalışma serilerinde hastalar tarafından bildirilen yakınmaları türleri ve sıklıkları önemli farklılıklar gösterebilmektedir. Bunun muhtemel nedeni, ülkeden ülkeye hatta bölgeden bölgeye toplumun yapısı ile değişiklik gösteren hastalıklar ve farklı görülme sıklıklarıdır. Literatürde yurt dışından bildirilen Rafeey ve ark. 5’nın bir çalışmasında; olguların %26.8’inde hematemez, %13.4 melena, %2 hematokezia, %1.8 hematemez ve melana birlikte bildirmişlerdi. Huang ve ark. 8’nın yaptığı bir çalışmada ise hematemez %68.8, kanlı dışkılama %42 bildirildi. Ünal ve ark. 6’nın ülkemizde yaptığı bir çalışmada olguların %79.1’inde hematemez, %83’ünde melena bildirilmiştir. Yine ülkemizden Akçam ve ark. 4’nın yaptığı bir başka çalışmada ise %63 hematemez, %7 melana ve %29.6 olguda da hematemez ve melena birlikteliği vardı. Bizim üst GİS kanamalı olgularımızın geliş şikayetleri; kanlı kusma (%100 olguda), karın ağrısı (%12.4), kanlı dışkılama (%8.8), ishal (%5.8) ve kabızlık (%0.4) idi.

    Olgularda fizik muayene bulguları oldukça azdı. 1 olguda (%0.4) hepatomegali, 1 olguda (%0.4) splenomegali, 1 olguda(%0.4) hepatosplenomegali ve 2 olguda (%0.9) ciltte solukluk saptandı. Bu çalışmadaki veriler literatürle uyumluydu6-8.

    Üst GİS kanamalı olgularda kanamaya yol açan hastalık veya lezyonun lokalizasyonu yapılan çalışmalarda ciddi farklılıklar gösterebilmektedir. Yurt dışında ve yurt içinden bildirilen birçok çalışmada 6-9 üst GİS kanaması olan hastalarda patoloji en sık midede bulunmuştur. Bunun yanında kanama nedeninin yeri olarak en fazla özofagusu saptayan çalışmalar da vardır 4,10. Bu farklılıklarda toplumların sağlık problemlerinin farklı oluşu etkili olabilir. Örneğin Hindistan’da özofagus varisi ve buna bağlı kanamaların batı toplumlarından çok yüksek rapor edilmiştir10.Bizim hastalarımızda endoskopik olarak saptanan patolojinin lokalizasyonuna baktığımızda; en fazla mide (169 olgu, %74.8) ve özofagusta (101 olgu, %41.7) lezyon ortaya çıktığı, duodenumda (52 olgu, %23) ise çok daha az patoloji geliştiği görüldü.

    GİS kanamalı olgularımızda saptadığımız endoskopi bulguları, gelişmiş batı ülkelerinde saptanan endoskopi bulguları ile benzerlik göstermektedir 5. Keza ülkemizden yapılan çalışmalarda 4,6,12 benzer sonuçlar bildirilmiştir. Ancak özellikle Hindistan ve orta Asya ülkeleri gibi gelişmekte olan ülkelerde ise portal hipertansiyona yol açan hastalıkların daha sık görülmesine bağlı olarak özofagus varis kanamaları daha yüksek oranlarda bildirilmektedir 13.

    H. pylori ile üst GİS kanamalarının arasındaki ilişki açık değildir. Yurt dışında yapılan bir çalışmada 14 H. pylori’nin gastrit, gastrik ülser ve duodenal ülserlerde mukozal lezyonların nedeni olduğu ileri sürülmüştür. Keza bir başka uluslararası nitelikli çalışmada Nonsteroid Antiinflamatuvar İlaçlar (NSAİ) bağlı kanamanın H. pylori varlığında arttığı bildirilmiştir 15. Daha sonraları ülkemizden yapılan bazı çalışmalarda 6,9 ise H. pylori ile GİS kanamaları arasında ilişki olmadığı sonucuna varılmıştır. Türkiye’de Selimoglu ve ark. 16’nın yaptığı seroprevalans çalışmasında H. pylori sıklığı %64.4, Erbey ve ark. 17’nın yaptığı diğer bir çalışmada ise yaşla artmak üzere %26.4, %46 ve %49 olarak bulundu. Bir diğer çalışmada 18 ise %44.5 olarak bildirildi. Üst GİS kanamaları ile ilgili ülkemizde yapılan bir çalışmada olgularında H. pylori sıklığı %40 olarak bulunmuş, bunun Türkiye’deki H. pylori seroprevalansından daha düşük olması nedeniyle olgularındaki üst GİS kanamalarında bu enfeksiyonun rolü olmadığı kanaatine varmışlardır4. Endoskopilerinde biyopsi yapılan hastaların 58’inde (%39) H. pylori pozitif bulduk. Olgularda H. pylori pozitifliği yaşla paralel olarak istatistiksel olarak anlamlı düzeyde artış göstermiştir (p<0.05). H. pylori pozitifliğini en yüksek olarak duodenumda nodularite (%71.4), midede nodularite (%65.8), özofagusta ülser (%57.8) ve duodenumda ülseri (%57.1) olan hastalarda saptandı.

    Üst GİS kanamalı olguların bir bölümünde normal endoskopi bulguları saptanmaktadır. Literatürde bildirilen yabancı ve yerli bazı çalışmalarda 4-6,8 normal endoskopi oranları sırasıyla %14.4, %9.8, %9 ve %5.7 olarak bulunmuştur. Bu olguların 26 tanesinde (%11.5) endoskopi normal bulundu. Normal endoskopi oranları, çalışmalarda birbirine yakın saptanmıştır.

    Alt GİS kanaması geçiren çocukların cinsiyet ve yaş durumları göz attığımızda; Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde 2006-2011 yılları arası dönemde tüm acil servisleri kapsayan, çocukluk çağı GİS kanamaları ile ilgili bir çalışmada 437.283 olgu (bunların 132.102 tanesi alt GİS kanaması) saptanmıştır19. Bu olgularda erkek kız cinsiyeti arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır. İran’dan bildirilen 363 olguluk büyük bir çalışmada 20 erkek olguların kızlardan daha fazla olduğu bildirilmişti. Olguların yaş ortalaması 6 civarındaydı. Bu çalışmada ise alt GİS kanaması olan 148 hasta vardı. Bunların 78’i erkek (%52.7) ve 70’i kız (%47.3) olup grubun yaş ortalaması 10.93±4.52 (aralık:16 ay-18 yaş) idi. Bu çalışma grubundaki erkek/kız oranı ve keza erkek ve kız hastaların yaşları açısından aralarında anlamlı bir farklılık saptanmadı. Bu çalışmadaki olguların yaş ortalaması İranlı olgulardan belirgin derecede yüksek idi. Ancak Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çalışmadaki olguların yaş ortalamaları da bizim grubumuza yakın çıkmıştır. Muhtemelen toplumların sosyoekonomik olarak gelişmişlik düzeyleri ve buna paralel olarak görülen hastalıkların çeşitleri ve sıklıklarının birbirinden farklı olması, alt GİS kanamalı hasta popülasyonlarının yaşlarını etkilemektedir.

    Alt GİS kanamalı olguların en sık hastaneye getiriliş nedenleri dünyadaki çeşitli serilerde benzer gözükmektedir. Bunlar hematokezya, kanlı diyare ve karın ağrısıdır 20-22. Bu çalışmada olguların en sık hastaneye başvuru yakınmaları ise diğer çalışmalarla 20-22 benzer şekilde; kanlı dışkılama (%100), karın ağrısı (44 olgu, %29.7), ishal (36 olgu, %24.3), kabızlık (8 olgu, %5.4) ve kusma (7 olgu, %4.7) idi. Olguların fizik muayenesinde ise patolojik bulguya nadiren rastlanmış olup 2 olguda (%1.3) splenomegali ve 1 olguda (%0.7) hepatomegali mevcut idi.

    Alt GİS kanamalı olguların kolonoskopi bulguları incelendiğinde, dünyada birçok seride kolit ve kolorektal polipler ön sırayı almaktadır 20-22. Bu çalışmadaki olguların kolonoskopilerinde en sık saptanan bulgular; kolonda ülser (51 olgu, %34), rektal ülser (22 olgu, %14.9), polip (15 olgu, %10.1) ve ileumda lenfoid hiperplazi (7 olgu, %4.7) idi. Bu çalışmadaki olguların kolonoskopi bulguları diğer serilerle benzerlik göstermektedir. Kolonoskopi bulguları açısından erkek ve kız cinsiyeti arasında anlamlı faklılık yoktu. Kolonoskopi bulgularını yaş gruplarına göre karşılaştırdığımızda yalnızca polip bulgusunun 5-9 yaş grubunda diğer yaşlara göre anlamlı düzeyde sık görüldüğünü saptadık (p<0.05). Literatürde de 23 bu yaşlarda poliplerin sık görüldüğü bildirilmiştir. 148 olgumuzdan 42’sinde (%28.4) ise kolonoskopi normal olarak bulundu.

    Kolonoskopi işlemi esnasında biyopsi alınan olgularda histopatolojik inceleme sonuçlarına incelendiğinde, olguların bir bölümünde normal histopatoloji veya nonspesifik bulgular rapor edilmiştir. Pozitif sonuç olarak ise polipler ve lenfoid nodüler hiperplazi ön sıraları almaktadır 20,21. Kolonoskopi yapılan hastalarımızın 134’ünde histopatolojik inceleme için biyopsi yapıldı. Biyopsi sonuçlarında 76 olguda (%56.7) doku normal yapıda gözlenirken, 44 olguda (%32.8) kolit, 9 olguda (%6.7) ileit ve 8 olguda (%6) polip saptandı. GİS kanaması ile başvurup kolonoskopik inceleme yapılan hastaların konulan tanıları; İnflamatuvar bağırsak hastalığı (51 olgu, %34), rektal ülser (22 olgu, %14.9), polip (15 olgu, %10.1), hemoroid (4 olgu, %2.7), ileumda lenfoid hiperplazi (7 olgu,%4.7), çekumda divertikül (1 olgu, %0.7), rektit (1 olgu, %0.7) ve rektumda fissür (1 olgu, %0.7) olmuştur. 42 olguda (%28.4) ise alt GİS kanamasına yol açan bir neden tespit edilememiştir. Yurt dışında yapılmış olan üç çalışmada da benzer sonuçlar bildirilmiştir 20-22.

    Yapılan kolonoskopilerin %28.4’ü, keza histopatolojik incelemelerin %56.7’si normal bulundu. Yurt dışında yapılan bir çalışmada, çeşitli nedenlerle yapılan 346 üst GİS endoskopisinin 191’inin (%55), 204 alt GİS endoskopisinin ise sadece 120’sinin (%59) pozitif sonuç verdiği saptamıştır. Bu çalışmada endoskopik incelemelerin pozitiflik oranı üzerinde etkili faktörler araştırılmış ve şu sonuçlara ulaşılmıştır. Üst GİS endoskopileri için; 13 yaş üzeri hastalar, kusma ve hipoalbüminemi mevcudiyeti pozitif sonuç elde etme için önemli belirleyiciler olarak tespit edilmiştir. Alt GİS endoskopileri için; rektal kanama, hipoalbuminemi ve sedimantasyon yüksekliği pozitif sonuç elde etmede önemli belirleyiciler olarak saptanmıştır 25.

    Üst ve alt GİS kanamalı olgularımız karşılaştırıldığında; alt GİS kanamalı olguların yaşlarının anlamlı derecede daha büyük olduğunu gördük. Bunda kanamaya yol açan hastalıkların ve dolayısı ile ortaya çıkış yaşlarının farklı olması etkili olmuş olabilir. Olguların hemoglobin ve hematokrit değerleri, üst GİS kanamalı olgularda alt GİS kanamalı olgulardan anlamlı derecede düşük idi. Bu durum kanamaya yol açan hastalıkların ciddiyeti ile ilişkili olabilir. Keza üst GİS kanamalı olgularımızda AST ve ALT düzeylerinin alt GİS kanamalılardan anlamlı derecede yüksek(patolojik düzeylerde olmasa bile) olması da bu düşünceyi desteklemektedir. ABD’den bildirilen çalışmalarda üst GİS kanamalı olgularda daha ciddi kanama nedenlerinin mevcut olduğu(gastrik ve duodenal ülser, özofagus varis kanaması gibi) ve kinik tablonun daha ciddi seyrettiği, alt GİS kanamalı olguların çoğunda ise klinik olarak hafif seyreden nedenlerin söz konusu olduğu, dolayısı ile alt GİS kanaması tablolarının klinik olarak daha hafif seyrettiği bildirilmiştir. Buna paralel olarak üst GİS kanamalı olguların daha sıklıkla hastaneye yatırıldığı ve kanamaya yönelik olarak daha kapsamlı tedaviler gerektiği rapor edilmiştir 6,26.

    Sonuç olarak; günümüzde gastrointestinal hastalıkların tanı ve tedavisinde vazgeçilmez bir yeri olan GİS endoskopisinin, tıp ve teknolojideki ilerlemelerle önümüzdeki yıllara çok daha önem kazanacağı düşüncesindeyiz.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Talley NJ, Jones M. Self-reported rectal bleeding in a United States community: Prevalence, risk factors, and health care seeking. Am J Gastroenterol 1998; 93: 2179-2183.

    2) Squires RH. Gastrointestinal Bleeding. Pediatr Rev 1999; 20: 95-101.

    3) Oldham KT, Lobe TE. Gastrointestinal hemorrhage in children. Pediatr Clin North Am 1985; 32: 1247-1263.

    4) Akçam M, Yılmaz A, Artan R. Üst gastrointestinal kanama nedeniyle endoskopi yapılan çocuklar: 54 hastanın retrospektif değerlendirilmesi. SDÜ Tıp Fak Derg 2006; 13: 22-26.

    5) Rafeey M, Shoaran M, Majidy H. Diagnostic endoscopy and clinical characteristics of gastrointestinal bleeding in children: A 10 year retrospective study. Iran Red Crescent Med J 2013; 15: 794-797.

    6) Ünal F, Şahin G, Ecevit ÇÖ, ve ark. Çocuklarda üst GİS kanamaları ve endoskopi. Güncel Pediatri Dergisi 2012; 10: 1-7.

    7) Uğraş M, Alan S. Çocuklara yapılan üst gastrointestinal sistem endoskopilerinin sonuçlarının değerlendirilmesi. FÜ Sağ Bil Tıp Derg 2012; 26: 31-34.

    8) Huang F, Wu TC, Wang KS, Hsieh KS. Upper gastrointestinal endoscopy in children with upper gastrointestinal bleeding. Journal of the Chinese Medical Association 2003; 66: 271-275.

    9) Eren M, Hekim S. Upper gastrointestinal system bleeding in children: Etiology and treatment. Turkiye Klinikleri J Pediatr 2010; 19: 1-8.

    10) Mittal SK, Kaira KK, Aggarwal V. Diagnostic upper GI endoscopy for hematemesis in children: Experience from a pediatric gastroenterology centre in North India. Indıan J Pediatr 1994; 61: 651-655.

    11) Grimaldi-Bensouda L, Abenhaim L, Michaud L, et al. Clinical features and risk factors for upper gastrointestinal bleeding in childre: A case-crossover study. Eur J Clin Pharmacol 2010; 66: 831-837.

    12) Aydoğdu S, Levent RE, Selimoğlu MA, Yağcı RV. Upper gastrointestinal system bleeding in children. Ege Tıp Dergisi 1999; 38: 9-12.

    13) Poddar U, Phapa BR, Rao KL, Singh K. Etiological spectirum of esophagial varices due to portal hypertension in Indian children: Is it different from West? J Gastroenterol Hepatol 2008; 23: 1354-1361.

    14) Macarthur C, Saunders N, Feldman W. Helicobacter pylori, gastroduodenal disease and recurrent abdominal pain in children. JAMA 1995; 273: 729-734.

    15) Al Assi MT, Genta RM, Karttunen TJ, Graham DY. Ulcer site and complication: Relation to helicobacter pylori infection and NSAID use. Endoscopy 1996; 28: 229-233.

    16) Selimoglu MA, Ertekin V, Inandi T. Seroepidemiology for Helicobacter pylori infection in children living in eastern Turkey. Pediatr Int 2002; 44: 666-669.

    17) Erbey F, Acar M, Okur M, Güven A. Van Gölü Havzasında 1-18 yaş grubu çocuklarda Helicobacter pylori sıklığı. Çocuk Enfeksiyon Dergisi 2010; 4: 93-95.

    18) Porsch-Ozcurumez M, Doppl W, Hardt PD, A et al. Impact of migration on Helicobacter pylori seroprevalence in offspring of Turkish immigrants in Germany. Turk J Pediatr 2003; 45: 203-208.

    19) Pant C, Olyaee M, Sferra TJ, et al. Emergency department visits for gastrointestinal bleeding in children: Results from the nationwide emergency department Sample 2006-2011. Current Medical Research and Opinion 2015; 31: 347-355.

    20) Mozhgan Z, Ebrahim F, Khadijesadat N, et al. Etiology of lower gastrointestinal bleeding in children: A single center experience from Southern Iran. Middle East J Dig Dis 2012; 4: 216-223.

    21) Wu CT, Chen CA, Yang YI. Characteristics and diagnostic yield of pediatric colonoscopy in Taiwan. Pediatr Neonatal 2015; 56: 334-338.

    22) Yachha SK, Khanduri A, Sharma BC, Kumar M. Gastrointestinal bleeding in children. J Gastroenterol Hepatol 1996; 11: 903-907.

    23) Leung A, Wong AG. Lower gastrointestinal bleeding in children. Pediatric Emergency Care 2002; 18: 319-23.

    24) Rayhorn N, Thrall C, Silber G. A review of the causes of lower gastrointestinal tract bleeding in children. Gastroenterol Nurs. 2001; 24: 77-82.

    25) Noble AJ, Drouin E, Tamblyn R. Design of predictive models for positive outcomes of upper and lower gastrointestinal endoscopies in children and adolescents. Journal of Pediatric Gastroenterology & Nutrition: 2008; 46: 409-413.

    26) Cox K, Ament ME. Upper gastrointestinal bleeding in children and adolescents. Pediatrics 1979; 63: 408-413.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]