[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2022, Cilt 36, Sayı 2, Sayfa(lar) 156-160
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Bazal Hücreli Karsinomu Trikoblastomdan Ayırmak İçin Yeni Bir Biyobelirteç Adayı; DARS2
Özlem ÜÇER1, Nevin KOCAMAN2
1Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Elazığ, TÜRKİYE
2Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalı Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: DARS, bazal hücreli karsinom, trikoblastom, biyobelirteç, immunohistokimya
Özet
Amaç: Bu çalışma ile bazal hücreli karsinomu trikoblastom (TB)’undan ayırmak için yeni bir biyobelirteç olan DARS2 proteininin faydasının incelenmesi amaçlandı. Bazal hücreli karsinom (BHK), derinin en yaygın görülen malign neoplazmı olup histolojik ve morfolojik olarak TB ile benzerlik göstermektedir. Tedavi yaklaşımları ve prognozu farklı olduğu için TB'yi BHK'den ayırt etmek önemlidir. Çünkü biri tipik olarak iyi huyludur, diğeri ise genellikle kötü huylu davranış sergiler. Her iki tümörü ayırt etmek, prognozu tahmin etmek ve BHK'de alternatif tıbbi tedavi yöntemleri geliştirmek için çeşitli histokimyasal ve immünohistokimyasal parametreler kullanılmıştır. Ancak güvenilir bir şekilde kullanılabilecek spesifik antikorlar yoktur. DARS2 mitokondrial bir proteindir ve mitokonrial işlev bozuklukları ile tümörijenez arasındaki ilişki, bu yöndeki çalışmalara hız kazandırmıştır.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya 21 adet BHK ve 15 adet de TB olgusu dahil edildi. Hastalar, patolojik bir veri tabanının gözden geçirilmesiyle geriye dönük olarak tanımlandı. Patolojik veriler hastane tıbbi arşivlerinden ve patoloji raporlarından elde edildi.

Bulgular: DARS2 proteini BHK ve TB için reaktif olup BHK de anlamlı derecede yüksek bulundu.

Sonuç: DARS2 proteininin BHK ve TB ayrımı için potansiyel bir biyobelirleyici olabileceği sonucuna varılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    BHK, derinin en yaygın görülen malign neoplazmıdır ve tüm deri kanserlerinin %75’ini oluşturur 1. Epidermisin bazal tabakasındaki hücrelerden ve deri eklerinden kaynaklandığı düşünülen BHK’nin görülme sıklığı her yıl %10 oranında artmaktadır. BHK'nin metastaz potansiyeli çok düşük olmasına rağmen, tedavi edilmediği takdirde büyüyüp lokal invazyon ve yıkım yoluyla deri altı doku hasarına neden olarak fonksiyon kaybına ve kozmetik hasara yol açabileceğinden tümörün erken dönemde teşhisi önemlidir 2,3.

    Genellikle yaşamın dördüncü on yılından sonra ortaya çıkar. En sık etkilenen bölgeler yüz, kafa derisi, boyun, kulak kepçeleri, göğüs ve sırttır. Klinik görünümü polimorfik olup orta derecede pullanma ile eritemli bir plaktan, değişken hiperpigmentasyonlu ülsere ekzofitik tümöre ve küçük inci lezyonların varlığına kadar değişir. BHK infiltratif varyantı dışında derin dokuyu invaze etmeyen genellikle yüzeysel, yaygın büyüme gösteren bir karsinomdur 4. TB ise folliküler germinatif (bazaloid) hücrelerin varlığı ile karakterize, nadir görülen benign bir kutanöz lezyondur 5. TB’nin olağan klinik görünümü, tipik olarak yüzde veya kafa derisinde bulunan, cilt renginde, yavaş büyüyen bir papül veya nodüldür. Histolojik olarak, TB simetrik, keskin bir sınırla çevreden ayrılmış, az mitotik aktiviteye sahip monomorfik hücreler içeren ve pallisadik bir şekilde düzenlenmiş oval şekilli hücrelerden oluşur 6.

    Bazal hücreli karsinom, histolojik ve morfolojik olarak TB ile benzerlik göstermektedir. Benzerliğin nedeni, her iki tümörün de kıl folikülünden kaynaklanmasıdır 7.

    Her iki kutanöz lezyon, bazaloid hücre yuvalarından oluşur ve bu nedenle, benzerlikleri nedeniyle histolojik ayırıcı tanıları karmaşıktır 8. Ayrıca her ikisi de hem klinik hem de dermoskopik olarak örtüşen özelliklere sahiptir

    BHK tanısında yardımcı olan histolojik özellikler epitel ve stroma arasında yarıklanmanın varlığı, tümörün periferindeki epitelde palizatlanma, tek hücre nekrozları ve mitozdur 9. TB’ler ise tümör nodüllerinin ana hatlarını çizen ve tümör epitelini dermisten ayıran tümörle ilişkili özelleşmiş stroma içerir. İyi huylu trikoblastik neoplazmalarda ayrıca, "papiller mezenkimal cisimcikler" olarak adlandırılan ilkel saç ampullerine benzeyen karmaşık epitelyal-mezenkimal etkileşimler görülür. Buna karşılık, BHK özelleşmiş mezenkimal bileşenden yoksundur ve tümör epiteli ile retiküler dermis arasında yarıklanma içerir 1. Bu karakteristik mikroskobik özelliklerin eksizyonel biyopsilerde tanınması genellikle kolay olsa da, küçük numunelerde belirli mimari özellikleri ve stromal mezenkimal etkileşimleri anlamak zor olabilir 10.

    Tedavi yaklaşımları ve prognozu farklı olduğu için TB'yi BHK'den ayırt etmek önemlidir. Çünkü biri tipik olarak iyi huyludur, diğeri ise genellikle kötü huylu davranış sergiler. Bu nedenle, her ikisi için yönetim ve prognoz büyük ölçüde farklıdır 5. Yine TB basit eksizyon gibi konservatif yöntemlerle tedavi edilirken, BHK lokal agresif bir neoplazmdır ve nüks olabileceğinden negatif sınırla cerrahi eksizyon gereklidir 11. Patologlar günümüzde punch biyopsi gibi daha küçük biyopsilerle karşılaştıklarında sıklıkla immünohistokimyasal inceleme gibi yardımcı yöntemlere başvururlar. Bu amaçla BHK'yi benign trikoblastik neoplazmlardan ayırt edebilecek yardımcı tanı araçlarını değerlendirmek için bir dizi çalışma yapılmıştır. Son zamanlarda, her iki tümörü ayırt etmek ve prognozu tahmin etmek ve BHK'de alternatif tıbbi tedavi yöntemleri geliştirmek için çeşitli histokimyasal ve immünohistokimyasal parametreler kullanılmıştır 7. Birkaç grup, TB ve BHK'nin ayırıcı tanısını kolaylaştıran immünohistokimyasal belirteç önermekle birlikte güvenilir bir şekilde kullanılabilecek spesifik antikorlar yoktur 8.

    Bu amaca yönelik biyobelirteç arayışları devam etmektedir. DARS2 mitokondrial bir proteindir. Mitokondri, fizyolojik işlevleri sürdürmek için hayati öneme sahip bir organel olup mitokonrial işlev bozuklukları ile tümörijenez ilişkisi olduğuna yönelik çalışmalar bulunmaktadır 12.

    Normalde mitokondriyal aminoasil-tRNA sentetazları bir grup katalitik enzimdir ve yeni oluşan polipeptit zincirine aminoasitler vererek protein translasyonunda önemli rol oynarlar. Ayrıca protein sentezi ve oksidatif fosforilasyon enzimlerinin işlevlerine de katkıda bulunurlar. 19 adet mitokondriyal aminoasil-tRNA sentetaz geni vardır. Bunlardan biri de DARS2’dir 13.

    Bu çalışmada, DARS2 proteininin BHK ile TB ayrımı için yeni bir biyobelirleyici olarak kullanılabilirliğinin incelenmesi amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Araştırma ve Yayın Etiği: Çalışma Fırat Üniversitesi yerel etik kurulu tarafından onaylandı (Approval No: 21.04.2022/06-13). Bu çalışmaya 21adet BHK ve 15 adet de TB olgusu dahil edildi. Hastalar, patolojik bir veri tabanının gözden geçirilmesiyle geriye dönük olarak tanımlandı. Patolojik veriler hastane tıbbi arşivlerinden ve patoloji raporlarından elde edildi.

    İmmünohistokimyasal Çalışma: Parafin bloklardan 4–6 μm kalınlığında alınan kesitler lamlara alınıp deparafinize edildi. Ardından alkol serilerinden geçirilen kesitler sitrat tampon solüsyonunda pH: 6’da mikrodalga fırında (750W) 12 dakika kaynatıldı. Kaynatmanın ardından soğutmak için oda ısısında bekletilen dokular fosfat tamponlu tuzlu su (PBS) ile yıkandıktan sonra endojen peroksidaz aktivitesininin engellenmesi için 6 dakika hidrojen peroksid solusyonu uygulandı. PBS ile 3x5 dakika yıkanana dokulara 5 dakika blok solüsyonu uygulandıktan sonra 1/250 oranında dilue edildi ve anti asp antibody (Sc-166535; Santa Cruz Bioyechnology, Oregon, USA) ile 60 dakika nemli ortamda oda ısısında inkübe edildi. Dokular, primer antikor uygulanmasından sonra PBS ile 3x5 dakika yıkandıktan sonra primer antikor ile uyumlu sekonder antikor ile 30 dakika nemli ortamda oda ısısında inkübe edildi. Dokular, sekonder antikor uygulanmasından sonra PBS ile 3x5 dakika yıkanıp streptavidin ile 40 dakika oda ısısında inkübe edildikten sonra PBS içerisine alındı. Dokulara 3-amino-9-etilkarbazol (AEC) substrat+AEC kromojen solusyonu damlatılıp ışık mikroskobunda görüntü sinyali alındıktan sonra eş zamanlı olarak tüm gruplar PBS ile yıkamaya alındı. Mayer’s hematoksilen ile zıt boyaması yapılan dokular PBS ve distile sudan geçirilerek su bazlı kapatma solusyonu ile kapatıldı. Preparatlar zeiss axio (Scope A1 Berlin, Almanya) mikroskobu altında değerlendirildi ve fotoğraflandı. Gruplar kendi aralarında DARS2 ifadesi açısından karşılaştırıldı (p<0.05) Boyamada immünreaktivitenin yaygınlığı ve şiddeti esas alınarak (Histoskor= yaygınlık x Şiddet) histoskor oluşturuldu.

    İstatistiksel Yöntem: Verinin istatistiksel analizi IBM SPSS 22 istatistik paket programında yapıldı. Verinin normal dağılım gösterip göstermediği Shapiro-Wilk testi ile incelendi. Verinin tanımlayıcı istatistikleri, sürekli verilerde normal dağılım gösteren değişkenler için ortalama±standart sapma olarak, normal dağılım göstermeyen değişkenler için medyan (minimum–maksimum) olarak ve kategorik değişkenler için frekans, yüzde [n(%)] olarak belirtildi. Normal dağılan sürekli veri için, bağımsız iki grubun karşılaştırılmasında bağımsız örneklem t-testi, normal dağılmayan sürekli veri için, bağımsız iki grubun karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi kullanıldı. Kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında Pearson Ki-Kare testi kullanıldı ve anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak belirlendi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Demografik Bulgular: Çalışmaya alınan BHK ve TB grubundan toplam 36 hasta değerlendirildi, çalışmada hastalar arasında cinsiyet ve yaş farkı saptanmadı (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Hastaların klinik verilerinin özeti

    İmmünohistokimyasal Bulgular
    DARS2 immünreaktivitesi: DARS2 immünreaktivitesi için yapılan immünohistokimyasal boyamanın ışık mikroskopi altında incelenmesi sonucu;

    TB grubu ile kıyaslandığında BHK grubunda DARS2 immünreaktivitesi istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde artmış olarak izlendi (Şekil 1) (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Gruplar arası DARS immünoreaktivitesi A: Bazal hücreli karsinom, B: Trikoblastom. İmmun pozitif hücreler (Kırmızı ok)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: DARS2 histoskoru

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    BHK kıl follikülü hücrelerinden köken alan en yaygın görülen malign kutanöz neoplazmdır. Eritematöz plaktan ülserasyonlu ekzofitik tümöre kadar değişen klinik görünümlerde olabilir 14. TB ise foliküler germinatif hücrelerden kaynaklanan nadir bir deri neoplazmıdır 15. Her iki kutanöz lezyon da bazaloid hücrelerden geliştiği için histolojik tanıları zordur 16.

    Histolojik olarak, TB nadiren nekroz, mitotik aktivite veya lenfositik infiltrasyon ile kendini göstermesine rağmen BHK'de bunlar sık görülen özelliklerdir. TB genellikle bol miktarda stromal hücre ile sınırlandırılırken, BHK'nin mezenkimal çevresi daha az hücre içerir ve az miktardadır. Ayrıca neoplastik hücreler düzensiz trabeküller oluştururlar ve kendilerini tipik olarak TB'de görülen periferde palizatlar şeklinde düzenlerler. BHK'de, genellikle rutin doku takip işlemlerinden kaynaklanan ve artefakt olarak adlandırılan optik olarak boş yarıklar mevcuttur 17. BHK ve TB’ler morfolojik olarak aynı spektrumdadır ve ayırıcı tanı her zaman kolay değildir 18.

    Lezyonların farklı yönetimi nedeniyle TB ve BHK arasındaki ayrım çok önemlidir. TB iyi huylu bir adneksiyal lezyon olduğundan cerrahi tedavi zorunluluğu yoktur 19. TB tanısı doğrulandıktan sonra, küçük bir sağlıklı doku sınırı bırakılıp lezyon çıkarılarak tedavi edilebilmesine rağmen BCC de lezyonun 3-4 mm'lik negatif cerrahi sınırlarla eksize edilmesi gerekir 11.

    TB ve BHK arasındaki ayırıcı tanı, histolojik kriterlere dayanılarak kolayca yapılsa da bazen bu iki antite arasındaki ince morfolojik farklılıklar ve/veya lezyonun boyutu nedeniyle zor olabilir. İmmünohistokimya (İHK), TB ve BHK arasındaki ayırıcı tanıda sıklıkla kullanılan bir yöntem olmuştur 20. IHK ayrıca birçok iyi huylu neoplazmın ve cilt kanserinin tanısında, ayırıcı tanısında ve prognozunda hayati bir öneme sahiptir 21. Bu amaçla daha önceki çalışmalarda da, T-hücre ölümüyle ilişkili gen 51 (TDAG51), nestin, CD34, bcl-2, androjen reseptörü (AR), ki-67, p53, p21, Ber-EP4 ve nörofilament gibi birçok belirteç çalışılmıştır 22-25. Bunlar içerisinde en kullanışlılarının CD10, AR ve sitokeratin 20 (CK20) olduğu bildirilmiştir 26-28. Yine Kocaman ve ark. 29’nın yaptıkları çalışmada Asprosin ve meteorin like peptit immünreaktivitesinin kontrol ve TB’ye kıyasla BHK örneklerinde anlamlı derecede yüksek olduğu bulunmuştur.

    DARS2 yeni keşfedilmiş mitokondrial bir proteindir. Bizim çalışmamızda DARS2 ekspresyonu tüm gruplarda tespit edildi ancak BHK’ li dokularda anlamlı derecede yüksek bulundu.

    Normalde mitokondri kardiyovasküler hastalıklar, nörolojik bozukluklar ve metabolizma bozuklukları dahil olmak üzere çeşitli hastalıklarla ilişkili olan biyoenerjetik, biyosentetik ve sinyalleşmenin karmaşık organelleridir 30,31. Bununla birlikte son zamanlarda mitokondrinin, tümör oluşumu ve ilerlemesi üzerine etkili olduğu gösterilmiştir 32-34.

    Tümör oluşumuna etkisi olan mitokondrial mekanizmalar incelenmekte olup bazı spesifik nükleer mitokondriyal genlerin yeni nesil kanser terapötiklerinin geliştirilmesi için potansiyel hedefler olabileceği düşünülmektedir 35. Mitokondriyal tDNA, tümü oksidatif fosforilasyonun temel bileşenleri olan toplam 13 proteini kodlayan, 16.5 kb çift sarmallı dairesel DNA olan memeli mitokondrisinin kendi genomudur. Bununla birlikte, kalan tüm mitokondriyal fonksiyon proteinleri nükleer DNA tarafından kodlanmıştır 36,37. Bu nedenle, mitokondriyal fonksiyon hem nükleer hem de mitokondriyal genomlar arası işbirliğini gerektirir. Mitokondriyal genom kararsızlığı ve mitokondriyal işlev bozukluğu, kanser patofizyolojisinde yeni hedeflerdir. Konu ile ilgili yapılan bir çalışma sigara veya diğer faktörlerin neden olduğu mitokondriyal disfonksiyonun, başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanserin oluşum mekanizmasında rol oynadığını göstermiştir 38-40.

    Bu çalışmada DARS2 ekspresyonunun özellikle BHK’li dokularda anlamlı derecede yüksek olması, DARS2 nin BHK’de karsinogenez üzerinde etkili olduğunu ve TB den ayrım için kulllanılabileceğini düşündürmektedir. Ancak DARS2 yeni keşfedilmiş bir molekül olduğu için konu ile ilgili literatür bilgisi yetersizdir. Bizim çalışmamız DARS2 ile BHK ve TB ilişkisinin araştırıldığı ilk çalışma olması sebebiyle elde ettiğimiz verilere dayanarak bunun kesin bir sonuç olduğunu söyleyemeyiz.

    Sonuç olarak, literatürdeki tüm bu verileri bir araya getirip değerlendirdiğimizde DARS2 proteininin henüz keşfedilmemiş pekçok değişkene bağlı olarak değişebileceği ve BHK ile ilişkilerinin belirlenmesine yönelik hücresel sinyal yolaklarının araştırıldığı ileri çalışmalar yapılması gerektiği kanısına varılmıştır.

    Finansal Destek: Bu araştırma hiçbir kurum tarafından desteklenmemiştir.

    Çıkar Çatışması: Yazarlar herhangi bir çıkar çatışması beyan etmemektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Goto MY, Kai Y, Arakawa S, et al. Analysis of 256 cases of basal cell carcinoma after one-stage or two-stage surgery in a Japanese institution. Journal of Dermatology 2012; 39: 68-71.

    2) Yu-Fen L, Yun-Ting C, Han-Nan L. Differentiating basal cell carcinoma from trichoepithelioma using androgen receptor expression. Dermatol Sin 2009; 27: 154-60.

    3) Hauschild AH, Breuninger H, Kaufmann R, et al. S2k guidelines - Basal cell carcinoma of the skin. Journal of the German Dermatology Association 2013; 3: 10-15.

    4) Christian MM, Moy RL, WagnerMoore RA. Relationship between alpha smooth muscle actin and invasion in micronodular basal cell carcinoma. Dermatology Surgery 2001; 27: 441-445.

    5) Zeller KA, Billmire DF. Trichoblastoma: Treatment of a rare skin lesion. J Pediatr Surgeon 2012; 47: 250-252.

    6) Dixon AY, Lee SH, McGregor DH. Histologic features predictive of basal cell carcinoma recurrence: Results of a multivariate analysis. J Cutan Pathol 1993; 20: 137-142.

    7) Yu DK, Joo YH, Cho KH. Trichoblastoma with Apocrine and Sebaceous Differentiation. American Journal of Dermatopathology 2005; 27: 6-8.

    8) Cordoba A, Guerrero D, Larrinaga B, et al. Bcl-2 and CD10 expression in the differential diagnosis of trichoblastoma, basal cell carcinoma and basal cell carcinoma with follicular differentiation. IntJ Dermatol 2009; 48: 713-717.

    9) Şengül D, Şengül I, Astarcı MH, et al. Differential diagnosis of basal cell carcinoma and benign tumors of cutaneous extensions originating from hair follicles using CD34. Asia Pac J Cancer Prev 2010; 11: 1615-1619.

    10) Misago N, Mori T, Narisawa N. Nestin expression in stromal cells of trichoblastoma and basal cell carcinoma. Eur Acad Dermatol Venereol 2010; 24: 1354-1358.

    11) Votruba M, Collins CM, Harrad RA. Treatment of solitary trichoepithelioma versus basal cell carcinoma. Eye (London) 1998;12: 43-46.

    12) Xiangwei Z, Wei D, Jishuai Z, et al. A Novel Mitochondrial-Related Nuclear Gene Signature Predicts Overall Survival of Lung Adenocarcinoma Patients. Front Cell Dev Biol 2021; 9: 740487.

    13) Aaisha AB, Diana M, Rebekah J, et al. Phenotypes and genotypes of mitochondrial aminoacyl-tRNA synthetase deficiencies from a single neurometabolic clinic: Case Reports. JIMD Rep 2019; 51: 3-10.

    14) Telfer NR, Colver GB, Morton CA. Guidelines for the management of basal cell carcinoma. J Dermatol 2008; 159: 35-48.

    15) Vega Memije ME, Luna EM, Almeida OP, et al. Immunohistochemistry panel for differential diagnosis of basal cell carcinoma and trichoblastoma. İnt J Trichol 2014; 6: 40-44.

    16) Nadeen AM, Raja H, Mohammad AS, et al. Trichoblastoma mimicking basal cell carcinoma and approach to its treatment: A case report. Int J Surg Case Rep 2021; 86: 106318.

    17) Ghigliotti G, De Col E, Parodi A, et al. Trichoblastoma: A clinical or dermoscopic diagnosis is possible. J Eur Acad Dermatol Venereol 2016; 30:1978-1980.

    18) Kazakov DV, Spagnolo DV, Kacerovska D, et al. Cutaneous type adnexal tumors outside the skin. Am J Dermatopathol 2011; 33: 303-315.

    19) Crowson AN. Basal cell carcinoma: biology, morphology and clinical implications. Mod. Pathol 2006; 127-147.

    20) Kanitakis J, Bourchany D, Claudy A. Expression of CD10 antigen (neutral endopeptidase) by mesenchymal tumors of the skin. Anticancer Res 2000; 20: 3539-3544.

    21) Fuertes L, Santonja C, Kutzner H, et al. Immunohistochemistry in dermatopathology: A review of the most commonly used antibodies (part II). Actas Dermosifiliog 2013; 104: 181-203.

    22) Abdelsayed, RA, Guijarro-Rojas, M, Ibrahim, et al. Immunohistochemical evaluation of basal cell carcinoma and tricepithelioma using Bcl-2, Ki67, PCNA and P53. J Kutan Pathol 2000; 27: 169-175.

    23) Sellheyer K, Nelson P. The follicular stem cell marker PHLDA1 (TDAG51) is superior to cytokeratin-20 in differentiating trichoepithelioma and basal cell carcinoma in small biopsy specimens. J Kutan Pathol 2011; 38: 542-550.

    24) Misago N, Mori T, Narisawa Y. Nestin expression in stromal cells of trichoblastoma and basal cell carcinoma. J Eur Acad Dermatol Venereol 2010; 24: 1354-1358.

    25) Swanson PE, Fitzpatrick MM, Ritter JH, et al. Immunohistological differential diagnosis of basal cell carcinoma, squamous cell carcinoma, and trichoepithelioma in small cutaneous biopsy specimens. J Kutan Pathol 1998; 25: 153-159.

    26) Astarcı HM, Gürbüz GA, Şengül D, et al. The importance of androgen receptor and CD10 expression in cutaneous basal cell carcinoma and trichoepithelioma. Oncol Lett 2015; 10: 3466-3470.

    27) Şengül D, Şengül I, Astarci MH, et al. CD10 for the differential diagnosis of basal cell carcinoma and benign tumors of cutaneous appendages originating from the hair follicle. Pol J Pathol 2010; 61: 140-146.

    28) Evangelista MT, North JP. Comparative analysis of cytokeratin 15, TDAG51, cytokeratin 20 and androgen receptor in sclerosing adnexal neoplasms and basal cell carcinoma variants. J Kutan Pathol 2015; 42: 824–831.

    29) Kocaman N, Yuksel EI, Demir B, et al. Two novel biomarker candidates for differentiating basal cell carcinoma from trichoblastoma; asprosin and meteorine Like Peptide. Tissue and Cell 2022; 76: 101752.

    30) Vyas S, Zaganjor E, Haigis MC. Mitochondria and cancer. Cell 2016; 166:555-566.

    31) Genovese I, Vezzani B, Danese A, and al. Mitochondria as decision makers for cancer cell fate: From signaling pathways to therapeutic strategies. Cell Calcium 2020; 92: 102308.

    32) Bonora M, Missiroli S, Perrone M, and al. Mitochondrial control of genomic instability in cancer. Crabs (Basel) 20211; 3: 1914.

    33) Hsu CC, Tseng LM, Lee HC. The role of mitochondrial dysfunction in cancer progression. Experience Biol Med (Maywood) 2016; 241: 1281-1295.

    34) Xiangwei Z, Wei D, Jishuai Z, et al. A Novel Mitochondrial-Related Nuclear Gene Signature Predicts Overall Survival of Lung Adenocarcinoma Patients. Front Cell Dev Biol 2021; 9: 740487.

    35) Su CY, Chang YC, Yang CJ, et al. The contrasting prognostic effect of NDUFS1 and NDUFS8 in lung cancer reflects the oncojanus role of the mitochondrial complex I. Sci Rep 2016; 6: 31357.

    36) Anderson S, Bankier AT, Barrell BG, et al. Sequence and structure of the human mitochondrial gene. Nature 1981; 290: 457-465.

    37) Schon EA, Przedborski S. Mitochondria: Next (neurode) generation. Neuron 2011; 70: 1033-1053.

    38) Wang Z, Choi S, Lee J, et al. Mitochondrial variations in non-small cell lung cancer (NSCLC) survival. Cancer Information 2015; 14: 1-9.

    39) Idaghdour Y, Hodgkinson A. Integrated genomic analysis of mitochondrial RNA processing in human cancers. Genome Med 2017; 9: 36.

    40) Cloonan SM, Kim K, Esteves P, et al. Mitochondrial dysfunction in lung aging and disease. Eur Respir Rev 2020; 29: 200165.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]