Over transplantasyonu, kanserli hastalarda over fonksiyonunu ve doğurganlığı geri kazandırmak için umut verici bir strateji olarak kabul edilir. Son yıllarda farklı deney hayvanlarında over dokusunun dondurularak saklanması ve transplantasyonu çalışılmıştır
16,17. Mevcut çalışmada transplantasyon öncesi ve sonrasında uygulanan antioksidan takviyesinin transplantasyon sırasında meydana gelebilecek uzak organ hasarını koruyabileceği varsayılmıştır. Bu çalışmada, otolog intraperitoneal over transplantasyonunun, ratlarda akciğer inflamasyonunu artırdığı görülmüştür. Histopatolojik bulgularda gallik asit ve kurkuminin tekli ve kombine tedavisinin, over transplantasyonu ile gelişen iskeminin akciğer üzerindeki hasarını azalttığı gözlenmiştir (Şekil
1). Ayrıca bu antioksidanların beraber kullanımının mast hücre sayısını anlamlı ölçüde azalttığı görülmüştür (p<0.021).
Mevcut çalışmada yapılan histopatolojik değerlendirmede TR ve MY gruplarında yoğun mononükleer lökosit infiltrasyonu gözlenmiştir. Overdeki transplantasyon işlemi, epitel hücrelerini ve yerleşik makrofajları sitokin salgılamak için uyarabilir, böylece akciğerlerde inflamatuvar bir yanıt indükleyebilir. Over transplantasyonu sırasında gerçekleşen iskemi; alveoller, alveolar septa, terminal bronşiyol/alveolar kanal bölgesi (asiner bölge) ve perivasküler alanlar dahil olmak üzere akciğerde iltihaplanmaya neden olmuştur. Özellikle TR ve MY gruplarında nekroz ve dejenerasyona sıklıkla inflamasyonun ve hemorajinin eşlik ettiği görülmüştür. Bu nedenle TR (G2) ve MY grubunda (G3) hemoraji inflamasyon ile ilişkilendirildi. Bu da transplantasyon ile oluşan iskeminin akciğerde artan hemoraji ile birlikte eritrositlerin de damar dışına çıkarak inflamatuvar hücre infiltrasyonunu artırdığını göstermiştir.
Bir baharat çeşidi olan ve antik çağlardan beri birçok hastalığın tedavisinde kullanılan zerdeçal, Zingiberaceae familyasının bir üyesi olan Curcuma longa'nın rizomlarından elde edilir. Kurkumin, zerdeçaldan izole edilen polifenolik fitokimyasal özellikler sunan doğal bir üründür ve antioksidan, antiinflamatuvar, antitümör, antianjiyogenez ve antimetastatik gibi etkilere sahiptir 18,19. Yapılan çalışmalarda 20-23 kurkuminin farklı iskemi-reperfüzyon modellerinde çeşitli organ hasarlarını (over, akciğer, böbrek, karaciğer, kalp ve beyin) azalttığı bildirilmiştir. Güzel ve ark. 24 yaptıkları çalışmada, kurkumin ile tedavi edilen bağırsak iskemi reperfüzyon gruplarındaki akciğer dokularında, peribronşiyal inflamatuvar hücre infiltrasyonu, alveolar septal infiltrasyon, alveolar ödem ve interstisyel fibröz gibi histopatolojik parametrelerin tedavi edilmeyen gruplara kıyasla önemli ölçüde azaldığını tespit etmişlerdir. Bağırsak iskemi reperfüzyon hasarının neden olduğu akciğer lezyonu üzerinde kurkuminin etkisini inceleyen başka bir çalışmada, iskemi-reperfüzyon grubundaki rat akciğer dokularında kanama, ödem ve inflamatuvar hücre infiltrasyonu ile belirgin hasarlar gözlenmiştir. Kurkumin uygulanan gruptaki akciğer hasarının patolojik bulguları belirgin şekilde düzeldiği tespit edilmiştir 25. Diğer bir başka çalışmada 26 ise kurkuminin, iskemi-reperfüzyonun neden olduğu akciğer inflamasyonu, kapiller bariyer disfonksiyonu, doku ödemi ve yaralanma üzerinde koruyucu etkilerinin olduğu saptanmıştır. Gallik asit, gallotaninler olarak bilinen bitki polifenolleri grubunda yer alır. Sebzelerde, meyvelerde, çay yapraklarında bulunan gallik asit; antioksidan, antialerjik, antimikrobiyal, antikanser gibi birçok biyolojik etkiye sahiptir 27. Yapılan bir çalışmada gallik asidin, antioksidan ve antiinflamatuvar özellikleri ile ilişkili olarak, amfizem gibi elastaz kaynaklı akciğer hasarının neden olduğu kalp fonksiyon bozukluğu üzerinde güçlü bir terapötik etkiye sahip olduğu gösterilirken, başka bir çalışmada ise gallik asidin akciğer tümörünün büyümesini önlediği bulunmuştur 28,29. Over iskemi-reperfüzyonun neden olduğu akciğer hasarında apocsininin etkilerinin araştırıldığı çalışmada, iskemi-reperfüzyonlu gruplarda, Bronş İlişkili Lenfoid Doku (Bronchus Associated Lymphoid Tissue; BALT) hiperplazisi, alveolar septa kalınlaşması ve önemli inflamatuvar hücre infiltrasyonun varlığı izlenmiştir. Apocsinin uygulaması ile inflamatuvar hücre infiltrasyonunu azaldığı gözlenmiştir 30. Bir başka çalışmada da 31 karaciğer toksisitesinde GAL ve KUR’in birlikte kullanımının karaciğerde nekroz ve hemoraji bulgularını azalttığı görülmüştür. Bu çalışmada da kurkumin ve gallik asidin ayrı ayrı ve kombine tedavilerinin over transplantasyonu sonucu akciğerde oluşan hemoraji, mononükleer lenfosit infiltrasyonu ve nekroz oluşumunu düzenleyebileceği görülmüştür. Bu nedenle bulgularımız literatür ile uyumludur.
Kurkumin ve gallik asit kombinasyonunun, potansiyel antioksidan karışım olduğu öne sürülmüştür. Kurkumin ve gallik asidin antioksidan etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada kurkumin ve düşük dozda gallik asidin antioksidan aktivite üzerinde sinerjizm gösterdiği görülmüştür 32. Kurkumin ve gallik asidin kullanıldığı bir başka çalışmada proantosiyanidinler ve gallik asidin, özellikle overdeki oksidatif strese karşı optimal antioksidanlar olabileceği ve ayrıca fare overlerinde granüloza hücrelerinin apoptozunun inhibisyonunda rol oynayabileceği öne sürülmüştür 33. Bu çalışmada da over transplantasyonu sonrasında akciğerde kurkumin ve gallik asidin birlikte uygulandığı tedavi grubunda mast hücre sayısı anlamlı olarak azalmıştır (p<0.021). Öte yandan, inflamasyon ve oksidatif stres, serbest radikallerin birikmesi veya aşırı üretilmesinden kaynaklanır 34. Transplantasyon sonucu ortaya çıkan serbest radikal oluşumu ve devamında gelişen inflamasyonun, gallik asit ve kurkuminin antioksidan ve antiinflamatuvar özellikleri nedeniyle baskılandığı görüldü. İnflamasyondaki azalış, mast hücre sayısındaki azalış ile ilişkilendirilir 35. Bu nedenle bu çalışmada gallik asit ve kurkuminin birlikte kullanımının, over transplantasyonunun akciğerde oluşturduğu inflamasyonu ve mast hücre sayısını anlamlı derecede azalttığı görüldü. Bu sonuç kurkumin ve gallik asidin akciğer histopatolojisini korumada sinerjik etki gösterdiğini kanıtlamaktadır 32,33
Mevcut çalışmanın umut verici sonuçları olmasına rağmen, bazı sınırlamaları bulunmakta idi. Bu çalışmada nihai sonuç olarak akciğer histopatolojisi ve mast hücre yoğunluğu değerlendirilmiştir ancak antioksidan savunma mekanizmasında önemli rol oynayan katalaz (Catalase; CAT), superoksit dismutaz (Superoxide Dismutase; SOD) ve glutatyon peroksidaz (Glutathione Peroxidase; GPx) gibi enzimleri hangi seviyede kontrol edildiği gösterilememiştir. Ayrıca bu çalışma hayvanlar üzerinde tasarlandığından, bulgular doğrusal olarak insanlara uygulanamamıştır. Bu nedenle bu konuda ek çalışmalar yapılmalıdır.
Çıkar Çatışması: Yazarlar arasında çıkar çatışması bulunmamaktadır.