[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2023, Cilt 37, Sayı 2, Sayfa(lar) 138-145
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Distal Anterior Vajinada Androjen Oksitosin ve Melanokortin Reseptörü Ekspresyonu ve Cinsel Fonksiyonlarla İlişkisi
Nurdan YURT1, Melike ASLAN2, Hilal BALTA3, Şeyda YAVUZKIR2
1Bingöl Solhan Devlet Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Bingöl, TÜRKİYE
2Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
3Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Androjen reseptörü, melanokortin reseptörü, oksitosin reseptörü, vajina, immünohistokimya, FSFI
Özet
Amaç: Distal vajinada melanokortin 4, oksitosin ve androjen reseptör ekspresyonunu immunohistokimyasal metodla araştırmayı ve FSFI skoru ile arasındaki bağlantıyı incelemeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 2020 ile 2021 tarihleri arasında sistosel ve vajinoplasti isteği tanısı olan 41 hastadan Female Sexual Function Index (FSFI) ölçeği operasyon öncesi doldurtulduktan sonra, hastaların kolporafi anterior operasyonu sırasında çıkarılan distal vajina dokusundan örnekler alındı. Biyopsi örneklerine immünohistokimyasal olarak oksitosin reseptörü (OR), melanokortin reseptörü-4 (MC4R) ve androjen reseptörü (AR) antikorları uygulandı. Boyamada immünreaktivitenin derecesi esas alınarak histoskor oluşturuldu. Bulgular istatistiksel olarak değerlendirildi.

Bulgular: Anterior distal vajinanın immunohistokimyasal değerlendirmesinde MC4R, sitoplazmik boyanarak; skuamöz epitelde tespit edildi. OR, sitoplazmik ve membranöz boyanarak; kas dokusunda, stromal hücrelerde, vasküler endotelyal hücrelerde, AR, nükleer boyanarak stromal ve vasküler endotel hücrelerinde tespit edildi. MC4R ve AR boyanma yoğunluğu ile FSFI alt boyutları ve toplam puanı açısından anlamlı farklılık görülmedi. FSFI puanları karşılaştırıldığında OR 2+ boyananların istek, uyarılma, orgazm ve FSFI toplam puanı 1+ boyananların puanından anlamlı yüksek bulundu.

Sonuç: Sonuç olarak, çalışmamız insan vajinasında MC4R, OR ve AR'nin varlığını immunohistokimyasal olarak doğrular ve OR immunreaktivitesinin yoğunluğunun cinsel fonksiyonlarla olumlu ilişkisi olduğunu düşündürür.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Vajina, mesanenin arkasında ve rektumun önünde yer alan elastik, 6-9 cm uzunluğunda fibromüsküler bir kanaldır. Bütünüyle tek tip bir yapı halinde olmayan kanalın, kökenine göre proksimal ve distal kısımlar arasında ve yapısal olarak, ön ve arka duvar arasında önemli farklılıkları vardır. İmmünohistokimyasal çalışmalar, vajina duvarının distalinde proksimaline göre daha fazla sayıda lifin saptanabildiğini ve distal ön vajina duvarının, proksimaline göre belirgin şekilde daha kalın olduğunu göstermiştir1. Distal ön vajinanın bu farklılığı, ünlü Gräfenberg (“G”) noktasının tartışmalı varlığı sebebiyle araştırmaları vajinanın bu bölgesine yöneltmiştir. O'Connell ve ark.1’nın dinamik görüntüleme tekniklerine dayalı çalışmalarında distal vajina ve üretranın; klitoris ve bulbus gibi erektil dokulara uzaysal, morfolojik ve fonksiyonel olarak benzer olduğunu öne sürmüştür. Genel olarak, bu düşünceler, insan vajinasının pasif bir kanal olarak değil, daha ziyade, kadınların fiziksel reseptivite ve seksüel cevabı ile klinik olarak kasılma organı olarak rolünü vurgulamaktadır.

    Son on yılda, büyük ölçüde laboratuvar hayvanlarında yürütülen, ancak az sayıda klinik çalışmayla desteklenen çalışmalar, dişi cinsel tepkisini kontrol eden mekanizmaların daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmuştur. Bununla birlikte, kadın cinsel tepkilerinin kontrolünde yer alan periferik nörokimyasal yollar büyük ölçüde bilinmemektedir ve karakterize edilmemiştir. Klinik çalışmalar, kadın cinsel tepkisinin kontrolünü içerebilecek bir dizi potansiyel nörotransmitter adayını da ortaya çıkarmıştır. Melanokortin ve oksitosinerjik nöron sistemlerinin kadın cinsel arzusu ve uyarılmasının düzenlenmesinde önemli roller oynadığı düşünülmektedir2-4.

    Melanokortinler, ana molekül proopiomelanokortinin (POMC) translasyon sonrası işlenmesinden türetilen bir endojen nöropeptid ailesidir. Kadın cinsel istek ve motivasyonunun düzenlenmesinde melanokortinerjik nörotransmisyonun kritik rolü, hem seksüel disfonksiyonlu kadınlarda hem de dişi sıçanlarda gösterilmiştir5. Melanokortinler, merkezi sinir sistemi (SSS) dahil olmak üzere vücutta bulunan melanokortin reseptörlerine (MCR) bağlanır ve bunları aktive eder. MCR'lerin beş alt tipi (MC1R'den MC5R'ye) tanımlanmıştır ve farklı bağlanma afiniteleri ile dokuya özgü ekspresyon paternleri gösterir6. Cinsel istekte rolü olan MCR'ler MC3R ve MC4R'dir7.

    Oksitosin (OT), duyusal uyarım ve orgazm gibi kadın cinsel tepkisinin sonraki aşamalarının düzenlenmesinde rol oynayabilirken, cinsel arzuyu karakterize eden bilişsel süreçlerle birlikte olabilir. Gerçekten de, orgazm yaşayan kadınlarda, orgazmdan hemen sonra plazma OT' de bir artış gösterilmiştir; ayrıca, yüksek OT seviyelerinin, OR’den taşarak ve duyarsızlaşma üreterek orgazmı takiben cinsel doygunlukta rol oynadığı öne sürülmüştür8-10.

    Birçok çalışma11-14, kadın cinsel disfonksiyonu ile androjen düzeyleri arasında ilişki olduğunu göstermiştir. AR, vajinal mukoza ve submukozada yoğun olarak bulunur15. Bu yoğunluğun yaş ile azaldığı bilinmektedir. Testosteron (T), vazodilatör etkisiyle vajinal kan akımını arttırabilmektedir. Bu etkisi, vajinal atrofisi olan hastalarda lubrikasyonu arttırıcı etki ortaya çıkarır15.

    Bu nedenle cinsel fonksiyonlarla doğrudan bağlantılı, periferik genital uyarılma yanıtında anahtar organ olan vajinanın distalindeki MC4R, OR ve AR ekspresyonunu immunohistokimyasal metodla araştırmayı ve FSFI skoru ile arasındaki bağlantıyı incelemeyi amaçladık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Araştırma ve Yayın Etiği: Çalışmaya başlamadan önce Fırat Üniversitesi Etik Kurulu’nun onayı (2021/04-03) ve tüm hastalardan bilgilendirilmiş onam formu alındı.

    Araştırma Popülasyonu: Fırat Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’ne 2020 ile 2021 tarihleri arasında sistosel ve vajinoplasti isteği tanısı ile opere edilen 41 olgu çalışmaya dahil edildi.

    Hastaların tamamından çalışma doku örneklerini standardize etmek amacıyla kolporafi anterior operasyonu sırasında çıkarılan dokudan POP-Q klasifikasyonuna göre Aa noktasına uyan noktalardan tüm vajinal katları kapsayacak şekilde yaklaşık 1 cm2 büyüklüğünde örnekler alındı.

    Çalışmadan dışlama kriterleri hormonal kontrasepsiyon kullanımı, malignite öyküsü, psikiyatrik hastalık ve cinsel fonksiyonları etkileyebilecek antihipertansif, SSRI, antihistaminik vb ilaç kullanımı olarak kabul edildi.

    İmmünohistokimyasal Parametrelerin Değerlendirilmesi: Tanıları doğrulandıktan sonra olgulardan alınan biyopsi örneklerine %10’luk tamponlu formaldehitle fikse edilmiş parafin bloklardan immünohistokimyasal olarak OR, MC4R ve AR boyamak için 4 μm kalınlığında kesitler pozitif şarjlı lamlara alındı. Bu lamlara Ventana BenchMark Ultra model otomatik immünohistokimya cihazında Ventana marka Ultraview Universal DAB Detection Kit ile Ultra DAB kromojen protokolü ile MC4R (Bioss 1:200), AR (Bioss 1:200) ve OR (Bioss 1:200) antikorları uygulandı.

    Elde edilen preparatlar Leica DM500 ışık mikroskobu ile değerlendirilip, Leica DFC295 cihazı ile fotoğraflandırıldı. MC4R, AR ve OR için sitoplazmik ve membranöz boyanma paternleri pozitif olarak değerlendirildi. Boyamada immünreaktivitenin derecesi (0: yok, <%25 hücrede 1+: az, %25-50 hücrede 2+: orta, 3+: şiddetli) esas alınarak histoskor oluşturuldu.

    Kadın Cinsel İşlev Ölçeği: Cinsel fonksiyonların değerlendirilmesi için FSFI ölçeği operasyondan önce hastalara doldurtularak sonuçlar kayıt edildi. Likert tipi, 19 maddeden oluşan ölçeğin istek, uyarılma, lubrikasyon, orgazm, doyum ve ağrı olmak üzere 6 alt boyutu vardır. Ölçek kadınların son bir ay içindeki cinsel fonksiyonlarını 6 alt grup puanı ve FSFI puanı hesaplanarak yansıtmaktadır. Alt grup ve FSFI puan hesaplaması ölçeği geliştiren araştırmacılar tarafından oluşturulmuş olup, bir skorlama indeksine göre yapılmaktadır. Alt grup puanları, alt grupta yer alan madde puanlarının toplanıp, alt grup katsayısı ile çarpılarak hesaplanır. FSFI puanı ise alt grup puanlarının toplanması ile elde edilir. FSFI Türkçe versiyonunun Türk popülasyonu için geçerlilik ve güvenilirliği yapılmıştır16.

    Örneklem Büyüklüğü: 1. Tip hata miktarı (alfa) 0.05, testin gücü (1-beta) 0.8, etki büyüklüğü 1.09 ve alternatif hipotez (H1) iki yönlü iken bu test kullanılarak anlamlı bir fark bulunabilmesi için gerekli olan minimum örneklem büyüklüğü her grupta 15 olmak üzere toplamda 30 olarak hesaplanmış ve 41 hasta çalışmaya alınmıştır.

    İstatistiksel Analiz: Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 22.0 programı kullanılmıştır. Çalışmada tanımlayıcı veriler kategorik verilerde n, % değerleri, sürekli verilerde ise ortalama±standart sapma (Ort±SS) değerleri ile gösterilmiştir. Kategorik verilerin karşılaştırılması için kikare analizi yapılmıştır. Sürekli değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov-Smirnov testi ile değerlendirilmiştir. İki grubun ölçümsel verilerinin karşılaştırılması için normal dağılım gösterenlerde bağımsız örneklemler t testi, normal dağılım göstermeyenlerde Mann Whitney U testi uygulanmıştır. Anlamlılık p0.05 düzeyinde değerlendirilmiştir

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmaya yaş ortalaması 41.1±6.6 olan toplam 41 hasta dahil edilmiştir. Demografik veriler ve ortalama FSFI puanları Tablo 1’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Demografik veriler ve ortalama FSFI puanları

    İmmmunohistokimyasal boyama sırasında incelenen tüm hastalarda, vajen dokusu hem MC4R, hem OR hem de AR için çeşitli derecelerde (0/1+/2+/3+) boyanmıştır. AR, nükleer boyanmış olup; stromal ve vasküler endotel hücrelerinde boyanmıştır (Şekil 1). MC4R, sitoplazmik boyanmış olup; skuamöz epitelde boyanmıştır (Şekil 2). OR, sitoplazmik ve membranöz boyanmış olup; kas dokusunda, stromal hücrelerde, vasküler endotel hücrelerde boyanmıştır (Şekil 3). Vajinal dokuların immunreaktivite skorları Tablo 2’de gösterildi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: A1.Androjen reseptörü, nükleer boyanmış olup; stromal ve vasküler endotel hücrelerinde 1+ (pozitif) boyanmıştır. A2.Androjen reseptörü, nükleer boyanmış olup; stromal ve vasküler endotel hücrelerinde 2+ (pozitif) boyanmıştır. A3.Androjen reseptörü, nükleer boyanmış olup; stromal ve vasküler endotel hücrelerinde 3+ (pozitif) boyanmıştır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: B1.Melanokortin reseptörü, sitoplazmik boyanmış olup; skuamöz epitelde 1+(pozitif) boyanmıştır. B2.Melanokortin reseptörü, sitoplazmik boyanmış olup; skuamöz epitelde 2+(pozitif)boyanmıştır. B3.Melanokortin reseptörü, sitoplazmik boyanmış olup; skuamöz epitelde 3+(pozitif)boyanmıştır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: C1.Oksitosin reseptörü, sitoplazmik ve membranöz boyanmış olup; kas dokusunda, stromal hücrelerde, vasküler endotel hücrelerde 1+(pozitif) boyanmıştır. C2.Oksitosin reseptörü, sitoplazmik ve membranöz boyanmış olup; kas dokusunda, stromal hücrelerde, vasküler endotel hücrelerde 2+(pozitif) boyanmıştır. C3.Oksitosin reseptörü, sitoplazmik ve membranöz boyanmış olup; kas dokusunda, stromal hücrelerde, vasküler endotel hücrelerde 3+(pozitif) boyanmıştır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Distal Vajinanın MC4R, OR, AR immunreaktivite skorları

    MC4R, OR, AR immun boyanma olmayanlarla (0), boyananlar (1+, 2+, 3+ ) arasında FSFI alt boyutları ve toplam puanı açısından anlamlı farklılık görülmemiştir (p>0.05)

    Vajen dokusunda MC4R boyanması olanlar boyanma düzeyine göre FSFI puanları bakımından karşılaştırıldığında 1 pozitifliği olanlar ile 2 veya 3 pozitifliği olanlar arasında FSFI alt boyutla ve toplam puan açısından anlamlı farklılık görülmemiştir (p>0.05) (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Vajina dokusunun MC4R, OR, AR boyanma düzeyine göre FSFI puanlarının karşılaştırılması

    Distal vajina dokusunda OR immun boyanması olanlarda boyanma skoruna göre FSFI puanlarının karşılaştırıldığında 2+ olanların istek, uyarılma, orgazm ve FSFI toplam puanı, 1+ olanların puanından anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur (p<0.05) (Tablo 3).

    Vajen dokusunda AR boyanması olanlar boyanma düzeyine göre FSFI puanları bakımından karşılaştırıldığında 1+ olanlar ile 2+ olanlar arasında FSFI alt boyutla ve toplam puan açısından anlamlı farklılık görülmemiştir (p>0.05) (Tablo 3).

    Bu çalışmada prolapsus derecesi ile MC4R ve OR boyanma varlığı açısından anlamlı farklılık görülmüştür p<0.001(Tablo 4). Evre 0 anterior prolapsus olanların %88.9’unda, Evre 1 olanların ise %50’sinde MC4R boyanması görülürken Evre 2 ve Evre 3’te MC4R boyanması görülmedi. Evre 0 anterior prolapsus olanların %100’ünde, Evre 1 olanların ise %62.5’inde, Evre 2 olanların %81.8’inde ve Evre 3 olanların ise %15.4’ünde OR boyanması görülmüştür.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Hastaların prolapsus derecelerinin boyanma varlıklarına göre karşılaştırılması

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Anterior distal vajinanın immunohistokimyasal değerlendirmesinde MC4R, sitoplazmik boyanarak; skuamöz epitelde tespit edildi. OR, sitoplazmik ve membranöz boyanarak; kas dokusunda, stromal hücrelerde, vasküler endotelyal hücrelerde, AR, nükleer boyandı ve stromal ve vasküler endotel hücrelerinde tespit edildi.

    MC4R ve AR boyanma yoğunluğu ile FSFI alt boyutları ve toplam puanı açısından anlamlı farklılık görülmedi. FSFI puanları karşılaştırıldığında OR 2+ boyananların istek, uyarılma, orgazm ve FSFI toplam puanı 1+ boyananların puanından anlamlı yüksek bulundu.

    İmmün boyamanın olmaması, hücrelerde düşük konsantrasyonlarda antijen veya maskelenmiş antijenlerin varlığını dışlayamaz. Her ne kadar imunohistokimyasal analiz semi kantitatif değerlendirme imkanı sunsa da reseptör sayısının hücrenin yanıtının belirteci olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Meme ve endometrium kanseri üzerine yapılan çalışmalar, ER/PR immünohistokimyasal testinin geçerliliğini doğrulamış ve prognostik ve terapötik faydasını göstermiştir17. Günümüzde östrojen reseptörü ve progesteron reseptörünün immünohistokimyasal tespiti meme kanserinin rutin tetkikinin bir parçasıdır18.

    Kadın dış genital bölge epitelinde, seks steroidi etkisinin potansiyel hedef hücrelerini belirlemek için insanlarda yapılan ilk AR lokalizasyon çalışmasında, AR premenopozal ve postmenopozal kadınlarda özellikle labia majoranın epidermal keratinositlerinde ve dermal fibroblastlarında bol miktarda gözlenmiştir19. Daha sonra premenopoz ve postmenopozal dönemde insan vajina örneklerinin hem mukozasında hem de stromasında AR immün boyama bildirilmiştir. Ön ve arka duvar veya proksimal ile distal kısım vajina arasında AR reseptör yoğunluğu arasında fark görülmezken, özellikle, stromadaki AR yoğunluğunun yaşla birlikte değişmediği buna karşın, epitelde menopoz ile önemli ölçüde azaldığı gösterilmiştir15.

    Bu çalışmada da distal ön vajinada, AR nükleer boyandı, stromada ve vasküler endotel hücrelerinde tespit edildi. AR yoğunluğu yaş, doğum sayısı, prolapsus evresi ile değişmemekteydi. Bulgularımız daha önce yapılmış çalışmalarla uyumludur.

    Pek çok çalışma14,15,20-22 androjen tedavisinin kadın cinsel disfonksiyonunda faydalı olduğuna dikkat çekmektedir . Yapılan çalışmalarda15,20,23 kan androjen düzeyleri ile kadın cinsel fonksiyonları arasında ilişki saptanmasına rağmen, normal cinsel isteği olan kadınlar ile azalmış cinsel isteği olan kadınları ayıracak kesin düzey belirlenememiştir.

    Cinsel işlev ile kan androjen düzeyleri arasında ilişkinin zayıflığı, androjen metabolizması ve ölçümünün karmaşıklığı ve dolaşımdaki testosteron düzeylerinin doku konsantrasyonlarını yeterince yansıtmadığının gözlemlenmesiyle açıklanmıştır24.

    Bununla birlikte, AR yoğunluğunun cinsel istek üzerindeki androjenik etkinin bir modülatörü olup olmadığı veya androjenlerin intrakrin aktivitesinin seviyelerinin, cinsel istek üzerindeki androjen etkisi için daha iyi parametreler olup olmadığı hala açık değildir25. Bu çalışmada distal ön vajinadaki AR boyanma yoğunluğu ile FSFI alt boyutları ve toplam puanı açısından anlamlı farklılık görülmedi. Bu durum AR ifadesinin karmaşıklığı, 5a-redüktaz ve aromataz enzimlerinin miktarı ve aktivitesindeki bireysel varyasyonlara ve AR yanıtındaki bireysel farklılıklar sebebiyle olabilir.

    OT, hipotalamusun supraoptik ve paraventriküler nükleuslarında sentezlenen küçük bir polipeptid hormondur. OT’nin bir takım seksüel davranışların oluşmasında, uyarılma ve orgazmda rolünün olması son yılların ilgi çekici konularındandır. Farelerde yapılan deneylerde oksitosin ile uyarılan farelerin normal seksüel davranışlarını gösterecek şekilde hareketlendiğini, oksitosin reseptörü kapatılmış farelerin ise seksüel davranışlarda bulunmadığı gösterilmiştir26. OT, duyusal uyarım ve orgazm gibi kadın cinsel tepkisinin sonraki aşamalarının düzenlenmesinde rol oynayabilirken, cinsel arzuyu karakterize eden bilişsel süreçlerle birlikte olabilir. Gerçekten de, orgazm yaşayan kadınlarda, orgazmdan hemen sonra plazma OT' de bir artış gösterilmiştir; ayrıca, yüksek OT seviyelerinin, OT reseptörlerini taşarak ve duyarsızlaşma üreterek orgazmı takiben cinsel doygunlukta rol oynadığı öne sürülmüştür8-10.

    Sistemik OT, orgazm sırasında gözlenenler gibi vajinal düz kas kasılmalarını uyarır. Vasküler demetlerin arterleri adrenerjikken, adventisyadaki düz kas kolinerjiktir. OT adventisyal düz kas kasılmalarına yol açarak, arterlerin yavaş açılmasına neden olur. Kan damarlarının birincil işlevi, hedef organlara oksijen taşımaktır. İkincil işlevler, çevredeki sıcaklık kontrolü ve cinsel organların erektil dokularındaki mekanik hidrolik işlevlerdir. Adrenerjik arterlerin adventisyasındaki kolinerjik ve oksitosin reaktif düz kasın, mekanik, muhtemelen kavernöz işlevi olan bir vasküler birimin parçası olduğu düşünülmüştür3,27.

    Bu çalışmada distal anterior vajinada OR immunreaktivitesi; kas dokusunda, stromal hücrelerde ve vasküler endotel hücrelerinde görüldü. Çalışmamızda vajen dokusunda OR boyanması olanlar boyanma düzeyine göre FSFI puanları bakımından karşılaştırıldığında OR + 2 boyananların istek, uyarılma, orgazm ve FSFI toplam puanı + 1 boyananlara göre anlamlı yüksek bulunmuştur (p<0.05).

    Merkezi MC4R’nin uyarılmasının, hem hayvan deneylerinde hem de klinik çalışmalarda kadın cinsel uyarılmasında rol oynadığı saptanmıştır28.

    Bremelanotid, cinsel tepkilerde yer alan beyin yollarını modüle etmek için öncelikle MC4R reseptörleri üzerinde hareket eden seçici olmayan bir melanokortin reseptör agonistidir7,29. Bremelanotid, Hipoaktif cinsel istek bozukluğu (HSDD) için FDA onaylı en son tedavidir. bremelanotid alan kadınlar, cinsel ilişkiye girerken uyarılma düzeylerinde artan memnuniyet bildirmişlerdir30. Kadın cinsel istek ve motivasyonunun düzenlenmesinde melanokortinerjik nörotransmisyonun kritik rolü, hem seksüel disfonksiyonlu kadınlarda hem de dişi sıçanlarda gösterilmiştir5. Tüm bu verileri bir araya getirerek, MC4R'nin cinsel uyarılma sırasında klitoris ve vajinada meydana gelen fizyolojik değişikliklerin kontrolünde tercihen rol oynadığı düşünülmüştür31. Melanocortin stimulating hormone (MSH) eklenen rat vajinal striplerinde direct vasküler ve nonvasküler düz kasların gevşediği ve subjektif ve MSH un genital uyarılmada yararlı olabileceği gösterilmiştir. Bu çalışmada distal ön duvar vajen dokusunda Melanokortin reseptörü, sitoplazmik boyanarak; skuamöz epitelde tespit edildi. Ancak melanokortin boyanması olanlar boyanma düzeyine göre FSFI puanları bakımından karşılaştırıldığında boyanma dereceleri arasında FSFI alt boyut ve toplam puan açısından anlamlı farklılık saptanmadı.

    Uterin prolapsusta, uterosakral ligament örneklerinde bizim çalışmamızla aynı yarı kantitatif boyama skoru kullanarak OT ve OR immün boyama skorlarının çalışıldığı çalışmada, prolapsus ve prolapsus olmayan grubun uterosakral bağ numuneleri arasında hiçbir fark tespit edilmemiştir32. Buna karşın bu çalışma vajinada MC4R ve OR boyanma varlığının ileri evre prolapsusta anlamlı düşük olduğunu göstermiştir. İmmün boyamanın olmaması, hücrelerde düşük konsantrasyonlarda antijen veya maskelenmiş antijenlerin varlığını dışlayamaz. Bu yaklaşım düşük sayıda reseptör molekülü içeren bazı hücrelerin hedef olmayan hücreler olarak sınıflandırılmasına neden olmuş olsa da reseptör sayısının bir hücrenin, hormonuna yanıt verme yeteneğinin önemli bir belirleyicisi olduğuna dair kanıtlar vardır33. Bu sebeple anterior prolapsusun patogenezinde MC4R ve OR nin rol oynayabileceğine dair hipotezi destekleyecek daha fazla araştırma yapılmasına gerek vardır.

    Sonuç olarak, bu çalışma insan vajinasında MC4R, OR ve AR'nin varlığını immunohistokimyasal olarak doğrular ve OR immunreaktivitesinin yoğunluğunun cinsel fonksiyonlarla olumlu ilişkisi olduğunu düşündürür. Elbette vajinal periferik reseptörlerin seksüel fonksiyonlar üzerindeki fizyolojik rolünü anlamak için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) O'Connell HE, Eizenberg N, Rahman M, Cleeve J. The anatomy of the distal vagina: Towards unity. J Sex Med 2008; 5: 1883-1891.

    2) Yoon YR, Baik JH. Melanocortin 4 receptor and dopamine D2 receptor expression in brain areas involved in food intake. Endocrinol Metab (Seoul) 2015; 30: 576-583.

    3) Hossein PN, Adam P, Leila P et al. Neonatal oxytocin treatment modulates oxytocin receptor, atrial natriuretic peptide, nitric oxide synthase and estrogen receptor mRNAs expression in rat heart. Peptides 2007; 28: 1170-1177.

    4) Davison SL, Bell R, Donath S, Montalto JG, Davis SR. Androgen levels in adult females: Changes with age, menopause, andoophorectomy. J Clin Endocrinol Metab 2005; 90: 3847-3853.

    5) Diamond LE, Earle DC, Heiman JR, et al. An effect on the subjective sexual response in premenopausal women with sexual arousal disorder by bremelanotide (PT-141), a melanocortin receptor agonist. J Sex Med 2006; 3: 628-638.

    6) Gantz I, Fong TM. The melanocortin system. Am J Physiol Endocrinol Metab 2003; 284: 468-474.

    7) Kingsberg SA, Clayton AH, Pfaus JG. The female sexual response: Current models, neurobiological underpinnings and agents currently approved or under investigation for the treatment of hypoactive sexual desire disorder. CNS Drugs 2015; 29: 915-933

    8) Sanborn BM, Dodge K, Monga M et al. Molecular mechanisms regulating the effects of oxytocin on myometrial intracellular calcium. Adv Exp Med Biol 1998; 449: 277-286.

    9) Guinn DA, Goepfert AR, Christine M, Owen J, Hauth JC. Extra- amniotic saline, laminaria, or prostaglandin E (2) gel for labor induction with unfavorable cervix: A randomized controlled trial. Obstet Gynecol 2000; 96: 106-114.

    10) Soares TJ, Coimbra TM, Martins AR, et al. Atrial natriuretic peptide and oxytocin induce natriuresis by release of cGMP. Proc Natl Acad Sci USA 1999; 96, 278-283.

    11) Topic B, Tavares MC, Tomaz C, Mattern C. Prolonged effects of intra-nasally administered testosterone on proceptive behavior in female capuchin monkeys (Cebus apella). Behav Brain Res 2007; 16: 60-68.

    12) Wahlin-Jacobsen S, Pedersen AT, Kristensen E, et al. Is there a correlation between androgens and sexual desire in women? J Sex Med 2015; 12: 358-373.

    13) Randolph JF, Zheng H, Avis NE, Greendale GA, Harlow SD. Masturbation frequency and sexual function domains are associated with serum reproductive hormone levels across the menopausal transition. J Clin Endocrinol Metab 2015; 100: 258-266.

    14) Archer JS, Love-Geffen TE, Herbst-Damm KL, Swinney DA, Chang JR. Effect of estradiol versus estradiol and testosterone on brain-activation patterns in postmenopausal women. Menopause 2006; 13: 528-537.

    15) Baldassarre M, Perrone AM, Giannone FA, et al. Androgen receptor expression in the human vagina under different physiological and treatment conditions. Int J Impot Res 2013; 25: 7-11.

    16) Oksuz E, Malhan S. Reliability and validity of the Female Sexual Function Index in Turkish population. Sendrom 2005: 17; 54-60.

    17) Carcangiu ML, Chambers JT, Voynick IM, Pirro M, Schwartz PE. Immunohistochemical evaluation of estrogen and progesterone receptor content in 183 patients with endometrial carcinoma: Part I: Clinical and histologic correlations. American Journal of Clinical Pathology 1990; 94: 247-254.

    18) Zaha DC. Significance of immunohistochemistry in breast cancer. World Journal of Clinical Oncology 2014 8; 5: 382.

    19) Hodgins M, Spike R, Mackie R. An immunohistochemical study of androgen, oestrogen and progesterone receptors in the vulva and vagina. Br J Obstet Gynaecol 1998;105: 216-222.

    20) Davis SR, Moreau M, Kroll R, et al. Testosterone for low libido in menopausal women not taking estrogen therapy. N Engl J Med 2008; 359: 2005-2017.

    21) Snabes MC, Zborowski JD, Simes SM. Libigel (testosterone gel) does not differentiate from placebo therapy in the treatment of hypoactive sexual desire disorder in postmenopausal women. J Sex Med 2012; 3: 171-176.

    22) Fernandes T, Costa-Paiva LH, Pinto-Neto AM. Efficacy of vaginally applied estrogen, testosterone, or polyacrylic acid on sexual function in postmenopausal women: A randomized controlled trial. J Sex Med 2014; 11: 1262-1270.

    23) Randolph JF, Zheng H, Avis NE, Greendale GA, Harlow SD. Masturbation frequency and sexual function domains are associated with serum reproductive hormone levels across the menopausal transition. J Clin Endocrinol Metab 2015; 100: 258-266.

    24) Davis S, Davison SL, Donath S. Circulating androgen levels and self-reported sexual function in women. JAMA 2005; 294: 91-96.

    25) Wahlin-Jacobsen S, Flanagan JN, Pedersen AT. Androgen receptor polymorphism and female sexual function and desire. J Sex Med 2018; 15: 1537-1546.

    26) Lee HJ, Pagani J, Young WS III. Using transgenic mouse models to study oxytocin’s role in the facilitation of species propagation. Brain Res 2010; 1364: 216.

    27) Gimpl G, Fahrenholz F. The oxytocin receptor system: structure, function, and regulation. Physiol Rev 2001; 81: 629-683.

    28) Pfaus JG, Shadiack A, Van Soest T, Tse M, Molinoff P. Selective facilitation of sexual solicitation in the female rat by a melanocortin receptor agonist. Proc Natl Acad Sci USA 2004;101: 10201-10204.

    29) Tao YX. The melanocortin-4 receptor: Physiology, pharmacology, and pathophysiology. Endocr Rev 2010; 31: 506-543.

    30) Kingsberg SA, Clayton AH, Portman D, et al. Bremelanotide for the treatment of hypoactive sexual desire disorder: Two randomized phase 3 trials. Obstet Gynecol 2019; 134: 899–908.

    31) Gelez H, Poirier S, Facchinetti P, et al Neuroanatomical evidence for a role of central melanocortin-4 receptors and oxytocin in the efferent control of the rodent clitoris and vagina. J Sex Med 2010; 7: 2056-2067.

    32) Schott S, Reisenauer C, Busch C. Presence of relaxin-2, oxytocin and their receptors in uterosacral ligaments of pre-menopausal patients with and without pelvic organ prolapse. Acta Obstet Gynecol Scand 2014; 93: 991-996.

    33) Ruizveld de Winter JA, Trapmann J, Vermey M, et al Androgen receptor expression in human tissues: An immunohistochemical study. J Histochem Cytochem 1991; 39: 927-936.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]