[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2008, Cilt 22, Sayı 6, Sayfa(lar) 315-322
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Yüksek Ateş Şikayeti İle Hastaneye Yatırılan 0-6 Yaş Grubu Çocukları Olan Annelerin Yüksek Ateşe İlişkin Bilgi ve Tutumları
Nesrin ŞEN CELASİN1, Dilek ERGİN1, Ümit ATMAN2
1 Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Hemşirelik Bölümü, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı, Manisa, TÜRKİYE
2 Sağlık Bakanlığı Moris Şinasi Milletlerarası Çocuk Hastanesi, Çocuk Sağlığı Kliniği, Manisa, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Çocuk, Yüksek ateş, Ateş düşürücü uygulamalar
Özet
Araştırma, yüksek ateş şikayeti ile hastaneye yatırılan 0–6 yaş grubu çocukları olan annelerin yüksek ateşe ilişkin bilgi ve tutumlarını belirlemek amacıyla planlanmış, tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Çalışma, Mart–Haziran 2005 tarihleri arasında Manisa Moris Şinasi Milletlerarası Çocuk Hastanesine yüksek ateş şikayeti ile başvuran ve tedavi edilmek üzere klinikte yatan, 0–6 yaş grubu çocuğu olan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 201 anne ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında sosyo–demografik bilgi formu ile annelerin yüksek ateşe ilişkin bilgi ve tutumlarının sorgulandığı bir anket formu kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; çocukların %70.6‘sının ateşlendikten sonra ilk gün içinde bir sağlık kurumuna götürüldüğü belirlenmiştir. Annelerin %80.6‘sının yüksek ateşle ilgili bir bilgi aldığı fakat sadece %50.8‘inin ateş belirleme yöntemi olarak derece kullandığı tespit edilmiştir. Annelerin yüksek ateş durumunda bazı doğru girişimlerde bulunduğu, bunların %83.1‘inin ateş düşürücü ilaç verdiği, %60.2‘sinin ılık duş aldırdığı ve %56.7‘sinin ılık uygulama yaptığı belirlenmiştir. Fakat, annelerin hala bazı yanlış geleneksel uygulamalarının da olduğu tespit edilmiştir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Çocukların fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişimleri aileleri olduğu kadar toplumları da yakından ilgilendirmektedir. Bunun bilincinde olan toplumlar çocukların refahı ve sağlıklı gelişimi için tüm olanaklarını kullanmaktadır 1.

    Ülkemizde 0-5 yaş arasındaki çocukların sağlığını tehdit eden en önemli sorunların başında yüksek ateşe neden olan enfeksiyonlar, ishalin neden olduğu dehidratasyon ve beslenme bozuklukları gelmektedir 1-4.

    Günümüzde ateş sık karşılaşılan sağlık sorunlarından birisidir. Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre, dünyada acil servislere getirilen ateşli çocuk oranının %20-30 olduğu, ülkemizde ise bu oranın %71'e kadar yükseldiği belirlenmiştir 5, 6.

    Çocukluk çağında çok sık görülen hastalık belirtilerinden biri olan ateş, çocuğun yaşı ile ilgili olarak oluşabilecek komplikasyonlar açısından son derece önemlidir ve acil tedavi gerektiren bir durumdur. Tedavisi kolay olmasına rağmen bilinçsizce, yerinde ve zamanında yapılmayan uygulamalar, olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir 1, 2, 7-10.

    0-5 yaş grubunda yüksek ateşin en fazla görülen yan etkileri; febril konvulsiyon, kalp yetmezliği ve dehidratasyondur. Primer olarak yüksek ateşin sorumlu olduğu febril konvulsiyonlar, sinir sistemlerinin immatür olması nedeniyle bu yaş grubu çocuklarda daha sık görülmektedir. Febril konvulsiyon sırasında beyin dokusunun oksijenlenmesi önemli derecede engellendiği için tekrarlayan ve uzun süren konvulsiyonda epilepsi, motor ve mental etkilenmeler gelişebilmektedir 2, 11, 12.

    Ateş, küçük çocuğu olan aileler için önemli bir korku nedeni haline gelebilir ve gereksiz yaşanan korkular da hatalı uygulamalar yapılmasına neden olabilir. Aileleri en çok korkutan olaylardan biri ise, yüksek ateşe bağlı olarak oluşabilen febril konvulsiyonlardır 10. Bu tip sağlık problemleri yaşamamak için anne ve babaların ateş konusunda bilinçli olmaları önem taşımaktadır. Ülkemizde ve yurt dışında yürütülmüş olan çalışmalarda ateşli çocuğa yaklaşım konusunda gerek ailelerin gerekse sağlık personelinin hatalı yaklaşımının yaygın olduğu bildirilmektedir 10, 12-14.

    Yüksek ateş anında uygulanacak olan yanlış tutumlar çocuklarda ölüme kadar giden komplikasyonlara neden olmaktadır. Bu nedenle ateş anında alınması gereken önlemler ve zamanında yapılacak girişimler büyük önem taşımaktadır. Ayrıca ülkemizde geleneksel uygulamaların sıklığı ve toplumun eğitim seviyesi de değerlendirilecek olursa bu risk daha da artmaktadır 15.

    Yüksek ateşte ilk uygulamaların gerekliliğini anlatmak ve uygun bir uygulamayla ateşe bağlı sekelleri azaltmak, ailelere sağlık eğitiminin verilmesi ile mümkündür. Ailenin, özellikle de annelerin çocuklarının vücut ısısını uygun yöntemle ölçümü ve ateşli çocuğa yaklaşım konusunda eğitilmesinde sağlık personeline önemli sorumluluklar düşmektedir 1, 2, 8, 16. Annelere yapılacak sağlık eğitiminde, öncelikle annelerin ateş hakkında bilgilerinin ve evdeki ilk uygulamalarının belirlenmesine gereksinim vardır.

    Bu doğrultuda planlanan çalışma; yüksek ateş şikayeti ile hastaneye yatırılan 0-6 yaş grubu çocukları olan annelerin yüksek ateşe ilişkin bilgi ve tutumlarının belirlenmesi amacıyla planlanmış, tanımlayıcı bir çalışmadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışma, Sağlık Bakanlığı Manisa Moris Şinasi Milletlerarası Çocuk Hastanesine yüksek ateş şikayeti ile başvuran ve tedavi edilmek üzere klinikte yatan, 0-6 yaş grubu çocuğu olan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 201 anne ile yürütülmüştür. Kesitsel tipteki araştırmanın verileri, Mart - Haziran 2005 tarihleri arasında bir anket yardımı ile toplanmıştır. Anket soruları, yurtiçi ve yurtdışında bu konuda yapılmış çalışmalardan yararlanılarak araştırmacılar tarafından oluşturulmuştur. Anket formunda, aile ve çocuğa ilişkin tanıtıcı sorular, annelerin yüksek ateş konusundaki bilgilerine ilişkin sorular ve annelerin hastaneye başvurmadan önce yüksek ateş konusundaki uygulamalarına ilişkin sorular yer almıştır. Ayrıca araştırmada, yüksek ateş değeri olarak 37.5-38°C kabul edilmiştir 2, 6, 11, 17. Araştırmanın verileri, 51 soruluk anketin annelerle yapılan yüz-yüze görüşme yöntemiyle elde edilmiştir. Araştırmaya başlamadan önce Manisa İl Sağlık Müdürlüğü'nden yazılı izin alınmıştır. Doğru yanıtları alabilmek amacıyla, annelere veri toplama işlemine başlamadan önce çalışma hakkında bilgi verilmiş ve sözlü onamları alınmıştır.

    Annelerin, yüksek ateşe ilişkin bilgi ve çocukları ateşlendiğinde evde yaptıkları uygulamalara ilişkin bilgi ve tutumlarını belirleyen soruların yanıtlarının değerlendirilmesinde literatüre dayandırılarak verilen cevaplar incelenmiştir. Literatür bilgisine göre doğru ve en yakın cevaplar “Biliyor”, doğruyu açıklayan ancak eksik cevaplar “Kısmen Biliyor”, çok eksik cevaplar ve hiç cevaplanmayanlar “Bilmiyor”, yanlış cevaplar “Yanlış Biliyor” şeklinde gruplandırılmıştır.

    Elde edilen veriler, SPSS for Windows 11.0 paket programında sayı-yüzde dağılımları ve Ki-kare testi ile değerlendirilmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Araştırma kapsamına alınan annelerin %63.7'sinin 20-29 yaş grubunda, %60.2'sinin ilköğretim mezunu, %26.9'unun okur-yazar değil ve %91'inin ev hanımı olduğu; yüksek ateş şikayeti ile hastaneye yatırılan çocukların ise %40, 3'ünün 0-12 ay, %48, 7'sinin 13 ay-5 yaş grubunda ve %62, 2'sinin erkek olduğu belirlenmiştir.

    Ailelerin sosyo-demografik özellikleri sorgulandığında; %50.2'sinin sosyal güvencesi SSK ve %32.8'inin yeşil kartlı, %51.2'sinin geliri giderden az, %57.7'sinin çekirdek aile ve %40.8'inin geniş aile yapısında, %68.7'sinin 1-2 çocuğu ve %22.9'unun 3-4 çocuğu olduğu, %44.8'inin tek veya çok katlı müstakil evde oturduğu, %78.6'sının Manisa Merkezde yaşadığı, %58.7'sinin Manisa'ya başka bir bölgeden (%53.4'ünün Doğu Anadolu Bölgesinden) göç ettiği saptanmıştır.

    Annelerin %94'ünün çocuğunu doğumdan itibaren düzenli olarak sağlık kontrolü ve aşılamaya götürdüğü; çoğunluğunun (%81'i) sağlık kontrolü ve aşılama için Sağlık Ocağı'na başvurduğu belirlenmiştir. Annelerin büyük çoğunluğunun çocuklarını sağlık kontrolü ve aşılamaya götürmesi, çocuklarının sağlığı açısından duyarlı olduklarını göstermektedir.

    Annelerin %80.6'sının daha önce yüksek ateş konusunda bilgi aldığı, bu bilgiyi %53.1'inin sağlık personelinden, çoğunluğunun (%25.3) ise hemşire/ebe'den aldığı belirlenmiştir.

    Araştırma kapsamına alınan annelerin %16.4'ünün daha önce ölen çocuğu vardır (%12.4'ünün 1 çocuk), bu çocukların %27.2'sinin ise yüksek ateş öyküsü olduğu saptanmıştır.

    Araştırmada, çocuğun ateşlenme durumunda ailelerin sadece %70.6'sı 1. gün bir sağlık kuruluşuna götürürken, %20.9'u 2-3 gün, %8.5'i ise 4 ve daha fazla gün (Tablo 1) çocuğu evde ateşli bir şekilde beklettikten sonra bir sağlık kuruluşuna (%92.6'sının Kamu Kuruluşlarına (Tablo 2) götürdükleri belirlenmiştir. Bu durum, çocukların %29.4'ünün risk altında olduğunu göstermektedir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Çocukların Bir Sağlık Kuruluşuna Götürülmelerine Kadar Geçen Süreye Göre Dağılımı (n=201)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Çocuğun Ateşi Yükselince Ailelerin Başvurdukları Yerlerin Dağılımı (n=201)

    Araştırmada, primer olarak yüksek ateşin sorumlu olduğu febril kovulsiyon geçirme oranı %18.4 olarak tespit edilmiştir. Febril kovulsiyon geçiren çocukların %48.6 oranında 1 kez geçirmiş olup, 2 veya daha fazla kez febril kovulsiyon geçiren çocukların oranı ise %51.4'dür. Bu çocukların %62.1'inin annenin 1. veya 2. çocuğu olduğu saptanmıştır.

    Araştırmada annelerin; %77.2'sinin “cildine dokunarak”, %26.4'ünün “genel görünümünden” ve %50.8'inin “termometre ile” çocuğun ateşini belirledikleri (Tablo 3); %56.7'sinin evde termometresi olduğu (%74.6'sının civalı termometre), evde termometresi olan annelerin %50.8'sinin termometre okumayı bildiği, termometre okumayı bilen annelerin hemen tamamı (%84.2'si) termometreyi aksiller bölgeye uyguladığı belirlenmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Annelerin Kullandıkları Ateş Belirleme Yöntemlerinin Dağılımı (n=201)

    Tablo 4'de annelerin, yüksek ateşe ilişkin bilgi-tutum düzeyleri ve çocukları ateşlendiğinde evdeki uygulamalara göre bilgi durumlarının dağılımları gösterilmiştir. Annelerin, %96'sı çocuklarda yüksek ateşin önemli olduğunu belirtirken, ancak sadece %56.2'sının yüksek ateşin yol açtığı/ açacağı komplikasyonları doğru bildiği; %81.1'i ateşli çocuğa su içirilmesinin önemli olduğunu belirtirken, sadece %57.3'ünün ateşli çocuğa su içirilme nedenini bildiği belirlenmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Annelerin Yüksek Ateşe İlişkin Bilgi ve Tutumlarına Göre Dağılımı (n=201)

    Araştırmada, annelerin %50.8'i “termometre” kullanırken, termometre kullananların %72.3'ünün termometre uygulama şeklini kısmen bildiği, %77.2'sinin termometrenin bölgelere göre kaç dakika uygulandığını ve %82.2'sinin çocuğun ateşini ölçme sıklığını doğru bildiği; %96'sının çocuğun giysilerinin çıkarılması gerektiğini bildiği; %93.5'i yüksek ateşi olan çocuğa antipiretik ilaç verdiklerini belirtirken, sadece %81.4'ünün antipiretik ilaç kullanım dozunu, verme sıklığını doğru bildikleri ve %93.1'inin antipiretik ilaç verdikten sonra termometre ile ateş kontrolü yapılması gerektiğini doğru bildiği; %80.6'sı ılık kompres uyguladıklarını belirtirken, sadece %27.8'inin kompres uygulama süresini doğru bildiği; %87'si ılık kompres için su kullanırken, sadece %42.6'sının kullandığı suyun ısısını doğru bildiği belirlenmiştir (Tablo 4). Çocuğun ateşlenme durumunda hastaneye başvurmadan önce annelerin evde yaptıkları uygulamalar sorgulandığında; annelerin çoğunluğu doğru uygulamalar (%60.2'sinin çocuğun giysilerini çıkardığı, %60.2'sinin ılık duş aldırdığı, %56.7'sinin ılık kompres uyguladığı, %83.1'inin antipiretik ilaç kullandığı, %0.5'inin bol sıvı içirdiği, %1.0'inin çocuğun bulunduğu odayı havalandırdığı ve %52.7'sinin “çocuğun ateşi düşmezse hemen bir sağlık kuruluşuna başvururum”) yaparken, bunun yanı sıra annelerin %8.0'inin çocuğun vücudunu sirkeli su, %2.5'inin limon kolonyası, %0.5'inin gül suyu ile silme, %2.5'inin antipiretik ilaç olarak aspirin kullanma, %0.5'inin demli çayın içine aspirin karıştırıp çocuğa içirme, %0.5'inin zeytin yağ içine aspirin, limon suyu, karabiber karıştırıp çocuğun vücuduna sürme, %0.5'inin çocuğun vücuduna vicks sürme ve %2.5'inin hiçbir uygulama yapmadan çocuğu ateşli bir durumda günlerce evde bekletme gibi yanlış ve geleneksel uygulamaları da yaptıkları saptanmıştır (Tablo 5).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 5: Annelerin Çocukları Ateşlendiğinde Evde Yaptıkları Uygulamaların Dağılımı (n=201)

    Annelerin yüksek ateş, termometre okuma ve uygulama ile ilgili eğitim alma istekleri sorgulandığında ise; annelerin %49.8'inin eğitim almak istediklerini, %38.8'inin ise eğitim alma konusunda istekli olduklarını fakat birtakım engellerden dolayı (evde küçük çocuğunun olması, eşinin ve aile büyüklerinin izin vermemesi, köyde yaşaması) eğitime katılamayacaklarını belirtmişlerdir.

    Yapılan analizler sonucunda, annenin eğitim düzeyi ve ailenin sosyo-ekonomik düzeyi ile evde termometre bulundurma durumu, termometre okumayı bilme ve çocuğun ateşlendiğini anlama şekli arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (x2: 0.000). Annelerin eğitim düzeyi ve ailenin sosyo-ekonomik düzeyi yükseldikçe, evde termometre bulundurma, termometre okuyabilme ve çocuğun ateşlendiğini termometre ile anlama durumu artmıştır.

    Araştırmada, annenin eğitim düzeyi ve ailenin yaşadığı yer (Manisa merkez, ilçe, köy) ile, ateş ve derece okuma konusunda eğitim alma isteği arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Annelerin eğitim düzeyi yükseldikçe, ateş ve derece okuma konusunda eğitim alma isteği artmıştır (X2: 0.001). Manisa Merkezde oturan annelerin köyde yaşayanlara göre eğitim alma isteği daha yüksektir (X2: 0.017).

    Annenin eğitim düzeyi ile çocuk ateşlendiğinde başvurulan yer arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (X2: 0.016). Annelerin eğitim düzeyi yükseldikçe, kamu kuruluşlarına (hastane, sağlık ocağı) başvuru da artmıştır.

    Araştırmada, ailenin yaşadığı yer ile çocuğun evde ateşli kalma süresi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı saptanmıştır (p>0.05)., ancak çocuğun ateşlenme durumunda birinci gün içinde bir sağlık kuruluşuna başvurma durumu Manisa Merkez (%72.8) ve ilçesinde (%76.9) yaşayanlara göre köyde yaşayan ailelerde (%43.3) daha düşüktür.

    Ailenin yaşadığı yer ile çocuğun ateşlenme durumunda evdeki uygulamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur (X2: 0.005). Manisa il merkezinde yaşayanların %70.9'u çocuğun giysilerini çıkarma, ılık duş aldırma, ılık kompres uygulama ve antipiretik kullanımı gibi doğru uygulamaları yaparken, %29.1'i doğru uygulamalar yanı sıra yanlış geleneksel uygulamalar yapmaktadır; İlçelerde yaşayanların %61.6'sı doğru uygulamaları yaparken, %38.4'ü doğru uygulamalar ile birlikte yanlış geleneksel uygulamalar da yapmaktadır; Köyde yaşayanların %66.7'si doğru uygulamaları yaparken, %33.3'ü doğru uygulamalar yanı sıra yanlış geleneksel uygulamalar da yapmaktadır.

    Araştırmada, aile tipi ile çocuğun ateşlenme durumunda evdeki uygulamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (X2: 0.000). Geniş ailelerde yanlış geleneksel uygulamalara daha sıklıkla yer verildiği görülmektedir.

    Araştırmada, annenin eğitim düzeyi ile çocuğun evde ateşli kalma süresi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı saptanmıştır (X2: 0.377). Ancak, lise ve üstü mezunu olan annelerin %80.8'i, ilköğretim mezunu olan annelerin %72.7'si, okur-yazar olmayan annelerin ise %61.1'i çocuklarını 1 gün içinde bir sağlık kuruluşuna götürdükleri belirlenmiştir.

    Annenin eğitim düzeyi ile ateşli çocuğa evde yapılan uygulamalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı saptanmış olmasına rağmen (X2: 0.093), lise ve üstü mezunu annelerin %23.1'i, okur-yazar olmayan annelerin ise %29.6'sı doğru uygulamalar ile birlikte yanlış ve geleneksel uygulamalar yaptıkları belirlenmiştir.

    Araştırmada, ailelerin sosyal güvencesi ile çocukları ateşlendiğinde başvurdukları yer arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0.05), ancak dağılıma bakıldığında ailelerin ilk tercih yerinin kamu kuruluşu olduğu belirlenmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Araştırma bulguları doğrultusunda, yüksek ateş şikâyeti ile hastaneye yatırılan çocukların çoğunluğunun (%62, 2) erkek olduğu dikkat çekmektedir. Yapılan çalışmalarda nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte erkek çocukların kız çocuklara oranla daha sık ateşlendikleri belirlenmiştir. Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte X kromozomu üzerinde IgM bulunmasına yardımcı bir gen lokusu, Gram (-) mikroorganizmalara karşı canlının immünitesini sağlamaktadır. Erkeklerde bir X kromozomunun, erkeklerin daha fazla enfeksiyonlara yakalanmasıyla açıklanmaktadır 18. Araştırma bulgusu literatür bilgisiyle paralellik göstermektedir.

    Araştırma kapsamına alınan annelerin %16.4'ünün daha önce ölen çocuğunun olduğu (%12.4'ünün 1 çocuk), bu çocukların %27.2'sinde ise yüksek ateş öyküsü saptanmıştır. Bektaş ve Kılıç (1998)'ın yaptığı çalışmada da annelerin %19.30'unun ölmüş çocuklarının olduğu, bunların %25.5'şinin ateşli hastalık nedeniyle öldüğü, %41.4'ünün ise çocuklarının ölüm nedenlerini bilmedikleri belirlenmiştir 8. Bu sonuç, çalışma bulgusuyla değerlendirildiğinde, sağlık personelinin yüksek ateş ve yol açtığı/ açacağı komplikasyonlar konusunda anne eğitimine daha fazla önem vermeleri gerektiğini düşündürmektedir.

    Çocuk hastalıklarının tanı ve tedavisi için belirtilerin görüldüğü erken dönemde bir sağlık kuruluşuna götürme, özellikle 0-5 yaş arası çocuklarda hızlı gelişebilen febril konvulsiyon, dehidratasyon, kalp yetmezliği gibi hastalıkların önlenmesi için önemli bir yaklaşımdır 2.

    Ancak araştırmada, çocuğun ateşlenme durumunda ailelerin sadece %70.6'sı 1. gün bir sağlık kuruluşuna götürürken, %20.9'u 2-3 gün, %8.5'i ise 4 ve daha fazla gün çocuğu evde ateşli bir şekilde beklettikten sonra bir sağlık kuruluşuna götürdükleri belirlenmiştir. Bu durum, çocukların %29.4'ünün risk altında olduğunu göstermektedir.

    Araştırmada primer olarak yüksek ateşin sorumlu olduğu febril kovulsiyon geçirme oranı %18.4 olarak tespit edilmiştir. Bu oran, genel populasyonda ki febril konvulsiyon görülme sıklığına (%4) göre oldukça yüksektir 11. Febril kovulsiyon geçiren çocukların %48.6 oranında 1 kez geçirmiş olup, 2 veya daha fazla kez febril kovulsiyon geçiren çocukların oranı ise %51.4'dür. Bu çocukların %62.1'inin annenin 1. veya 2. çocuğu olduğu saptanmıştır. Bu sonuç, annelerin eğitim, deneyim yetersizliği ve hemen hemen yarısının geniş aile yapısına sahip olup evdeki aile büyükleri tarafından yönlendirilmeleri gibi nedenlere bilgi ve uygulamalarında yetersizlik olduğu düşünülmektedir.

    Ateşin dokunma yolu ile tespit edilmesi, yanlış algılamalara yol açabilmesi ve objektif bir sonuç yansıtmaması nedeniyle güvenli bir yol olarak kabul edilmemektedir 19. Araştırmada annelerin; %77.2'sinin “cildine dokunarak”, %26.4'ünün “genel görünümünden” ve %50.8'inin “termometre ile” çocuğun ateşini belirledikleri; %56.7'sinin evde termometresi olduğu, evde termometresi olan annelerin %50.8'sinin termometre okumayı bildiği, termometre okumayı bilen annelerin hemen tamamı (%84.2'si) termometreyi aksiller bölgeye uyguladığı belirlenmiştir. Demir ve Bayat (2005)'ın çalışmasında, annelerin %82.2'sinin dokunma, %16.1'inin derece ile, %8.7'sinin huzursuzluk, ağlama gibi belirtilerle, %1.5'inin sağlık kurumunda ölçtürme ile ateşi belirledikleri ve sadece %22.1'inin evde termometresi olduğu saptanmıştır 12. Esenay ve Yiğit (2002)'in çalışmasında annelerin %43'ü evinde termometre bulunmadığını ve termometre kullanmayı bilmediklerini; %65.9'u çocuğunun ateşini dokunarak, %14'ü genel durumuna bakarak ve %20.1'i derece kullanarak belirlediklerini belirtmişleridir 20. Yaramis ve ark. (2005)'nın yaptığı çalışmada da annelerin %43'ü çocuğunun ateşini dokunarak anlarken, %57'sinin evde derece bulundurduğu, %56'sının derece okumayı bildiği, derece okumayı bilen annelerin %89.8'inin aksiller bölgeden ölçtüğü belirlenmiştir 21. Çalışma bulgusu ve benzer üç çalışma sonucunda da; annelerin benzer ateş belirleme yöntemlerini kullandıkları belirlenmiştir.

    Araştırmada, annelerin yüksek ateşe ilişkin bilgi-tutum düzeyleri ve çocukları ateşlendiğinde evdeki uygulamalara göre bilgi durumları incelendiğinde, %96'sı çocuklarda yüksek ateşin önemli olduğunu belirtirken, ancak sadece %56.2'sinin yüksek ateşin yol açtığı/ açacağı komplikasyonları doğru bildiği; %81.1'i ateşli çocuğa su içirilmesinin önemli olduğunu belirtirken, sadece %57.3'ünün ateşli çocuğa su içirilme nedenini bildiği belirlenmiştir. Bektaş ve Kılıç (1998)'ın yaptığı çalışmada da annelerin %96'sı çocuklarda ateşin önemli olduğunu ve %74.7'si ateşli çocuğa su içirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir, ancak yüksek ateşin yol açtığı/ açacağı komplikasyonları ve ateşli çocuğa neden su içirilmesi gerektiğini bilenlerin azınlıkta olduğu saptanmıştır. Araştırma sonuçları benzer olup, sağlık personelinin annelere yüksek ateş ve yol açtığı/ açacağı komplikasyonlar konusunda eğitim gerekliliğinin bir göstergesidir 8.

    Ayhan ve ark. (1994)'nın yaptıkları çalışmada, çocukların ateşlenme durumunda annelerin %62.4'ünün ateş düşürücü ilaç kullandığı, %30.3'ünün ılık kompres uyguladığı, %12.9'unun giysilerini çıkardığı ve %24.3'ünün “hemen hekime başvururum” gibi doğru davranışların yanı sıra %1'nin ateşi yükselen çocuğun “okuyup, üfleyerek” tedavi edileceğine inanıldığı belirlenmiştir 22. Baysoy ve ark. (2004)'nın yaptığı çalışmada, çocuklarda uygun olmayan ateş düşürücü yöntemlerin kullanım oranı %21.2 olarak bulunmuştur 23. Demir ve Bayat'ın (2005) çalışmasında, annelerin %54.7'sinin doktor önerisine göre antipiretik verme, %59.5'inin ılık uygulama yapma, %20.5'inin çocuğun giysilerini çıkarma, %2.4'ünün odayı havalandırma, %1.3'ünün bol sıvı içirme gibi doğru uygulamalarda bulunduğu saptanmışken, annelerin %34.8'inin doktor önerisi dışında ateş düşürücü, %3.8'inin öksürük şurubu, %1.7'sinin antibiyotik içirdiği, %4.8'inin alkol, kolonya, sirke ile ılık uygulama yaptığı, %0.6'sının ise ateşli çocuklarını kalın giydirip terletme gibi yanlış uygulamalarda bulundukları belirlenmiştir 12. Crocetti ve ark. (2001)'nın yaptığı çalışmada annelerin %73'ünün ateş düşürücü yöntem olarak ılık su ile uygulama yaptığı, ancak üçte ikisinin alkol ve soğuk su ile kompres uygulama, sık aralıklarla yüksek dozda antipiretik ilaç kullanma gibi yanlış uygulamalarda bulundukları saptanmıştır 10. Araştırma bulgusu ile yapılan dört çalışma bulguları benzerdir. Araştırmada, ülkemizde ve yurt dışında yapılmış benzer çalışmalar sonucunda; çocuğun ateşlenme durumunda hastaneye başvurmadan önce annelerin doğru uygulamaları yanı sıra hala yanlış ve geleneksel uygulamalar da yapmaları üzücüdür.

    Bu araştırma kapsamında sağlık personelinin ateşli çocuğa yaklaşımı konusunda bilgi ve uygulamaları değerlendirilmemiştir. Ancak yapılan bazı çalışmalarda sağlık personelinin ateşli çocuğa yaklaşımı konusunda uygulamalarının yeterli düzeyde olmadığı saptanmıştır 24.

    Bestepe ve ark. (2004)' nın yaptıkları çalışmada annenin eğitim durumu ile ateş ölçebilme ve termometre kullanabilme arasında anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir 25. Karataş ve Soran (2002)'nın Şanlıurfa'da yaptıkları çalışmada, annelerin sadece %16.1'inin evde derecesi olduğu ve %14.6'sının derece kullanmayı bildiği saptanmıştır. Annelerin öğrenim düzeyi ile vücut ısısı ölçme yerinin (p<0.001) ve derece kullanımının bilinmesi arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (p<0.001) (26). Araştırma bulgusu diğer araştırma bulguları ile paralellik göstermektedir.

    Araştırmada, geniş ailelerde yanlış geleneksel uygulamalara daha sıklıkla yer verildiği görülmektedir. Demir ve Bayat (2005)'ın yaptığı çalışmada da geniş ailede yaşayan annelerin bilgi ve uygulamalarının yeterli düzeyde olmadığı saptanmıştır 12. Çalışma bulgusuyla benzer bu durum, geniş aile modeline sahip annelerin bilgi ve uygulamalarının yetersiz olması, yetersiz temel eğitim, evin aile büyüklerine ve geleneksel tedavi yöntemlerine bağlı olma ile ilişkili olabilmektedir.

    Araştırmada okur-yazar olmayan annelerin, lise ve üstü mezunu olan annelere göre ateşli çocuğa evde doğru uygulamalar ile birlikte daha fazla yanlış ve geleneksel uygulamalar yaptıkları belirlenmiştir. Ertekin ve ark. 2000)'nın yaptığı çalışmada da annelerin %30.7'si soğuk su pansumanı yaptığı, %15.6'sı ateş düşürücü şurup, %15.6'sı aspirin, %9.2'si antibiyotik verdiği, %6.1'i çocuğun sadece elbiselerini çıkardığı, %3.1'i sirkeli su ve kolonya ile pansuman yaptığı ve %2.8'i ne yapması gerektiğini bilmedikleri belirlenmiştir. Aspirin kullanan annelerin %92'si, antibiyotik kullanan annelerin %87.2'sinin eğitim düzeyi düşük olarak saptanmıştır (p<0.001) 27. Araştırma bulgularını destekleyen bu sonuçta da görüldüğü gibi; annelerin eğitimleri düştükçe, ateşli çocuğa evde yapılan geleneksel ve yanlış uygulamaların arttığı gözlenmektedir.

    Araştırma sonucunda, 0-6 yaş grubu çocuğu olan annelerin, yüksek ateşe yönelik bilgilerinde ve çocukları ateşlendiğinde evde yaptıkları uygulamalarda bilgi eksikliği ve yanlış geleneksel uygulamalarının olduğu bulunmuştur.

    Bu sonuçlar doğrultusunda: Birinci basamakta görev yapan hemşire ve ebelerin özellikle risk altındaki ailelere (okur-yazar oranı ve sosyo-ekonomik durumu düşük, göç bölgesi ve gecekondu semti gibi sosyo-demografik açıdan olumsuz koşullarda bulunanlar) ağırlık verilmek üzere tüm ailelere yüksek ateşli çocuğun bakımı konusunda sağlık eğitimi vermeleri, ikinci basamakta görev yapan hemşirelerin, hastanelerde eğitim toplantıları düzenleyerek annelere yüksek ateş ve yol açtığı/ açacağı komplikasyonlar; ateş belirlemede termometre kullanmanın önemi ile termometre kullanım yöntemleri; ılık kompres uygulama yerleri, ılık kompres için su kullanımının önemi, kullanılan suyun ısısı, kompreslerin bekletilme süresi ve uygulama aralıkları; doktor istemine göre antipiretik ilaç kullanımı; yeterli sıvı desteği, çocuğun giysilerini çıkarma, odayı havalandırma konularında eğitim vermelerii, ailelerin hastalık belirtilerinin ortaya çıktığı en erken dönemde çocuklarını sağlık kuruluşuna götürmeleri konusunda eğitilmeleri önerilmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Pek H. 0–5 yaş arası yüksek ateşli çocuklarda sağlık kurumuna başvuru öncesi ailenin aldığı önlemler, uygulamalar ve hemşirelik yaklaşımları. Hemşirelik Bülteni 1991; 5: 63–68.

    2) Çavuşoğlu H. Çocuk Sağlığı Hemşireliği. Cilt 1, Genişletilmiş 5. Baskı, Bizim Büro Basımevi, Ankara, 2001: 5–11, 323–355.

    3) Yurdakök K. Sosyal Pediatri. Katkı Pediatri Dergisi, Sosyal Pediatri I 2003; 25: 5–11.

    4) Yurdakök K, Alanay Y. Dünya'da ve Türkiye'de çocukların durumu. Katkı Pediatri Dergisi, Sosyal Pediatri I 2003; 25: 13–26.

    5) Kathleen A. Acetaminophen and Ibuprofen: fever control and over dose. Pediatric Nursing 1992, 18: 428.

    6) Taştan Y. Ateşli çocuk ve sepsis. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Pediatrik Aciller Sempozyumu, İstanbul, 2001, 57–68.

    7) Kalaycı Ö. Ateş nedir?. Katkı Pediatri Dergisi 1993; 14(5): 443–451.

    8) Bektaş E, Kılıç M. 0–6 yaşında çocukları olan annelerin ateşe ilişkin bilgi düzeyleri ve çocukları ateşlendiğinde evdeki uygulamalarının saptanması. Mezuniyet Tezi, İzmir: Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu, 1998.

    9) Varol D, Öztürk N. Yüksek vücut ısısının düşürülmesi. 22. Pediatri Günleri ve 2. Pediatri Hemşireliği Günleri Özet Kitabı, İstanbul, 2000: 325.

    10) Crocetti M, Moghbeli N, Serwint J. Fever phobia revisited: have parental misconceptions about fever changed in 20 years? Pediatrics 2001, 107: 1240–1247.

    11) Energin M, Selimoğlu M, Orbak Z ve ark. Febril konvulsiyonlarda klinik özellikler ve rekkürens risk faktörlerinin belirlenmesi. İstanbul Çocuk Kliniği Dergisi 1995, 30: 194–199.

    12) Demir M, Bayat M. Tokat Karşıyaka Doğum ve Çocuk Hastanesi Acil servisine yüksek ateş şikayetiyle getirilen 0–5 yaş grubu çocukların annelerinin yüksek ateşle ilgili bilgi ve tutumları. Sağlık Bilimleri Dergisi (Ek Sayı: Hemşirelik Özel Sayısı) 2005; 14: 22–29.

    13) Parmar RC, Sahu DR, Bavdekar SB. Knowledge, attitude and practices of parents of children with febrile convulsion. Journal of Postgraduate Medicine 2001; 47(1): 19–23.

    14) Walsh A, Edwards H. Management of childhood fever by parents: literature review. Journal of Advanced Nursing 2006; 54: 217–227.

    15) Akbayrak N, Arslan F. Yüksek ateşli çocuğa sahip olan annelerin bilgi ve davranışları. IV.Ulusal Hemşirelik Kongresi Özet Kitabı, Ankara, 1995: 87–88.

    16) Dede Çınar N. 0–6 yaş grubu çocuğu olan annelerin vücut ısısı ölçümü ile ilgili bilgileri ve eğitimleri. Çocuk Forumu Dergisi 2001; 4: 42–44.

    17) Bakır M. Çocuğum Ateşlendi! (Anne–Babalar İçin) İlk Müdahale, Nedenleri ve Tedavi Yolları. Zambak Sağlık Serisi: 1, Zambak Yayınları, İstanbul, 2005.

    18) Kılıç M. Annelerin sigara içmelerinin ve bazı çevresel faktörlerin bebeklerde Broşit, Trakeit görülme durumuna etkisinin incelenmesi. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 1998; 10: 1–17.

    19) Ulusoy F, Görgülü S. Hemşirelik Esasları. Ankara, 1997, 146–157.

    20) Esenay F I, Yiğit R. Annelerin yüksek ateş konusundaki bilgi ve uygulamaları. 46. Milli Pediatri Kongresi, 20. Ulusal Çocuk Cerrahisi Kongresi, 6. Çocuk Cerrahisi Hemşireliği Kongresi, 2. Çocuk Hemşireliği Kongresi, 1. Pediatri Asistanları Kongresi Bilimsel Program ve Özet Kitabı, Mersin, 2002: 380.

    21) Yaramis N, Arıtan S, Işık H ve ark. 0–6 yaş grubu çocuğa sahip annelerin yüksek ateşe ilişkin uygulamaları. 29th UMEMPS Congress Union of Middle Eastern and Meditterranean Pediatric Societies, 49. Milli Pediatri Kongresi, 5. Milli Çocuk Hemşireliği Kongresi Özet Kitabı, İstanbul, 2005: 431–432.

    22) Ayhan B, Tümerdem Y, İnce N ve ark. Gecekondu bölgelerinde 0–6 yaş çocukları olan annelerin yüksek ateşle ilgili bilgi ve davranışları. IV.Ulusal Halk Sağlığı Kongre Özet Kitabı, Didim, 1994: 413–415.

    23) Baysoy G, Aydoğmuş T, Akın D ve ark. Çocuklardaki ateş konusunda annelerin düşünce, tutum ve davranışları. 48. Milli Pediatri Kongresi, 4. Milli Çocuk Hemşireliği Kongresi, 3. Pediatri Asistanları Kongresi ve Pediatrik Aciller Kursu Özet Kitabı, Samsun, 2004: 396–397.

    24) Broome ME, Dokken DL, Broome CD et al. A study of parent/ grandparent education for managing a febrile illness using the CALM approach. J Pediatr Health Care 2003; 17: 176–183.

    25) Bestepe G, Çetinkaya Y, Tuzcu A ve ark. Afyon ilinde 0–6 yaş grubu çocuğu olan annelerin ateşlenme durumunda evde bakımına ilişkin bilgi ve uygulamaları. IX. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi Bildiri Özet Kitabı, Ankara, 2004: 130.

    26) Karataş H, Soran M. 0–6 yaş grubu çocuğu olan annelerin ateşlenme durumunda evde bakıma ilişkin bilgi ve uygulamalarının değerlendirilmesi. 46. Milli Pediatri Kongresi, 20. Ulusal Çocuk Cerrahisi Kongresi, 6. Çocuk Cerrahisi Hemşireliği Kongresi, 2. Çocuk Hemşireliği Kongresi, 1. Pediatri Asistanları Kongresi Bilimsel Program ve Özet Kitabı, Mersin, 2002: 385.

    27) Ertekin V, Özkan S, Altınkaynak S. Annelerin ateşli hastalıklar konusundaki ilgi ve davranışları. Uluslararası Katılımlı 44. Milli Pediatri Kongresi, 1. Milli Çocuk Hemşireliği Kongresi, 1. Pediatri Asistanları Toplantısı Özet Kitabı, Bursa, 2000:42.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]