Günümüzde, obezite; yetişkinleri olduğu kadar çocukları da etkileyen küresel bir sorundur. Bereket ve Atay
12 tarafından Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılmış 12 çalışmanın verilerini inceleyen bir derlemede, yaş aralığı 6-18 yıl olanlarda hafif şişmanlık prevalansının %10.3-17.6, obezite prevalansının ise %1.9-7.8 arasında değiştiği saptanmıştır. Öztürk ve Aktürk
13 tarafından Kayseri’de yapılan araştırmalarda ilköğretim öğrencilerinde obezite prevelansı sırasıyla % 6.5 olarak bulunmuştur. Tola ve ark.
14’nın Isparta’da sosyoekonomik düzeye göre seçilmiş 7 ilköğretim okulu ve lisede yaptıkları çalışmada obezite prevelansı %11.6, hafif kilolu olma sıklığı %12.2 olarak bulunmuştur. Yapılan bu çalışmada hafif kilolu prevelansı %20.5 ve obezite prevelansı %28.4 olarak belirlenmiştir. Çocukluk çağı obezite varlığı, erişkin dönemde birçok sağlık probleminin oluşumunu artırabileceğinden önlem alınmasını gerektirmektedir.
Günümüzde obezite prevelansı orta sosyoekonomik düzeydeki artışla beraber yükselmektedir 13-15. Çınar ve Çavuşoğlu 15 tarafından Ankara’da üç farklı sosyoekonomik düzeydeki 7-14 yaş grubu çocuklarda yapılan çalışmada obezite prevalansı %20.7 bulunmuş, yüksek ve orta sosyoekonomik düzeydeki öğrencilerde obezite oranının, düşük sosyoekonomik düzeydeki öğrencilere göre daha fazla olduğu belirlenmiştir. Cunningham ve Kramer 16 tarafından Amerika’da 7738 çocuk izlenmiş ve bu çocuklar arasında obezite insidansının yüksek sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarında daha fazla görüldüğü belirlenmiştir. Semiz ve ark. 17’nın yaptıkları çalışmada 850 çocuk incelenmiş ve yüksek sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarında daha fazla obezite olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmada diğer çalışmalarla benzer şekilde yüksek sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarında hafif kilolu olma prevelansının %6.5 ve obezite prevelansının %12.5 olduğu, düşük sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarında ise bu oranların sırasıyla %3.1 ve %5.9 olduğu saptanmıştır.
Yapılan çalışmalara 4,7 baktığımızda sosyoekonomik düzey ve obezite arasında paralel bir ilişki gözlenmiştir. Bu da yiyeceklere kolay ulaşma imkânının olması, hazır-hızlı yemek tüketiminin fazla olması ve hareketsiz yaşam gibi çevresel faktörlerin obezite gelişiminde etkili olduğuna dikkat çekmektedir.
Sonuç olarak, özellikle hafif kilolu olma ve obezite prevelansı orta ve yüksek sosyoekonomik düzey okullarda artış gösterdiğinden okul çocuklarının sağlığının korunması ve geliştirilmesi için okullarda koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmelidir. Bu kapsamda birincil koruma farkındalık çalışmaları ve sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz eğitimi verilmelidir. İkincil korumada boy, kilo taramaları yapılarak erken teşhis ve tedaviye dönük adımlar atılmalıdır. Üçüncül korumada ise hastalığa bağlı yeti yitiminin önüne geçmektir.
Çıkar Çatışması
Bu çalışma ile ilgili olarak yazarların çıkar çatışması yoktur.